Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/485 E. 2019/935 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/485 Esas
KARAR NO: 2019/935

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/05/2018
KARAR TARİHİ: 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşarp sektöründe faaliyet gösterdiğini ve davalıya ürün satışı yaptığını, davalının müvekkiline 73.722,36-TL borçlu olduğunu ve borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 73.722,36-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağı olup olmadığı ve alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacıya ait defterlerin incelenmesinde davacının cari hesap bakiyesine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 57.670,46 TL alacaklı olduğu, cari hesapta görülen 13/03/2015 tarih ve 39.538,70 TL tutarındaki fatura ile 16/03/2015 tarih ve 872,39 TL bedelli faturalarda irsaliye bilgisi olmasına rağmen davacı tarafça irsaliyelerin teslim edilmediği, 22/09/2016 tarih ve 49.132,66 TL bedelli faturanın ise irsaliyeli fatura olmasına rağmen teslim alan kısmında isim imza bulunmadığı belirtilmiş, davalı kayıtlarında yapılan incelemede ise davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı defterlerine göre, davacıya 8.537,80 TL borçlu olduğu, 22/09/2016 tarih ve 49.132,66 TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, taraf kayıtları arasındaki farkın bu faturadan kaynaklandığı belirlenmiştir. Davacı tarafça ihtilafa konu 22/09/2016 tarih ve 49.132,66 TL bedelli fatura yönünden kayıt ibraz edilememiş, davalı tarafa ait BA formlarının celbi sonucu yapılan incelemede de ihtilafa konu fatura yönünden bir kaydın olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 26/02/2019 tarihli celsede “takibe konu alacak miktarı sehven 73.722,36-TL olarak bildirilmiş ise de alacağımız 57.670,46-TL’dir” şeklinde beyan sunmuştur.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafça cari hesap alacağının ödenmediği iddiası ile takip başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 57.670,46 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının ise davacıya 8.537,80 TL borçlu olduğu, taraf kayıtları arasındaki farkın 22/09/2016 tarih ve 49.132,66 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, bu fatura yönünden davacı tarafından fatura konusu malların teslim edildiğinin kanıtlanamadığı yine davalıya ait BA formalarında da bu faturaya ilişkin bir kaydın bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davalı defterlerinde yer aldığı gibi 8.537,80 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 8.537,80 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak tutarı 8.537,80 TL’nin %20 oranında hesap edilen 1.707,56 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet talebi isteninin koşullar oluşmadığından REDDİNE,
4-Alınması gerekli 583,21-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan 542,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 62,76-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.520,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR