Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/464 E. 2023/147 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/464 Esas
KARAR NO :2023/147

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/04/2018
KARAR TARİHİ:17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı üst bayi …’ dan 06/12/2017 tarihinde 27.300,00 TL bedelli sipariş verdiğini, ancak bu siparişe ilişkin herhangi bir teslimat yapılmadığını, çekim ve siparişin İstanbul ilinden yapıldığını, teslimat olmayınca müvekkilinin ücretin geri iadesini istediğini, ancak iade yapılmadığını, bunun üzerine davalılar aleyhine icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edildiğini beyanla …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E sayılı dosyasıına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içeriğine ve dava dilekçesi ekindeki faturaya göre, davacının davalıdan 28 adet cep telefonu ve 27 adet elektronik cihaz sipariş verdiği anlaşılmaktadır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde, tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden kişi şeklinde tanımlanmaktadır. Yani tüketici temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla mal veya hizmet satın alan kişidir. 3/1-d maddesinde hizmetin tanımı yapılmaktadır. Ancak davacının bu kapsama girebilmesi için ticari veya mesleki bir faaliyet yürütmemesi gerekir. Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır ve bu maddenin 1. fıkrasının alt bentlerinde sayılan davalar tarafların sıfatlarına bakılmaksızın ticari dava sayılmaktadır. Kanunun 5. maddesine göre de bu davaların asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Somut olayda davacının tüketici kapsamında olmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsiz olduğu düşünülmüştür. Bu tespit karşısında yargılamanın asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş olup aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
CEVAP : Davalı … Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; itiraza konu işlemin sanal pos ödeme sistemi kullanılarak gerçekleştirildiğini; davacının iddialarının aksine, bizzat müvekkil şirket ile davacı arasında gerçekleştirilmiş herhangi bir alım satım işlemi bulunmadığını; davacıya ait … **** **** … numaralı kartla yapılan harcamanın, müvekkil şirketin bayileri ile arasındaki ticari ilişkisinde bir ödeme aracı olarak kurulmuş www.telpabayi.com sitesi üzerinden ve sanal pos şeklinde ifade edilen ödeme sistemiyle gerçekleştirildiğini; bu bağlamda itiraza konu harcamanın banka nezdinde “…” olarak gözükmesinin sebebinin, müvekkil ile alt bayiler arasındaki ticari ilişki kapsamında, alt bayilerin müşterilerine yaptığı telefon satışlarında ödeme için sanal pos sistemi kullanıldığında, alt bayilerin müvekkile olan ticari borçlarına mahsubu maksadıyla, bayi müşterilerine yapılan satış gelirlerinin doğrudan müvekkile aktarılmasından kaynaklandığını, bizzat müvekkil şirket ile davacı arasında herhangi bir satım ya da alışveriş gerçekleşmediğini; dolayısıyla müvekkil şirket nezdinde yapılan inceleme neticesinde, dava konusu 06.12.2017 tarihli, … **** **** … numaralı kart ile 27.300,00 TL tutarlı tek çekimlik, sanal pos aracılığıyla ve 3D yönetimiyle yapılan işlemin, … Elektronik-… firmasından yapıldığının tespit edildiğini, işlemin müvekkil şirket merkezinden yapılmadığının firma cari hesap hareketleriyle de sabit olduğunu, huzurdaki uyuşmazlık kapsamında diğer davalı alt bayi ile yapılan görüşmeler neticesinde temin edilen belgelerle de itiraza konu işlemin davacının bilgisi dahilinde yapıldığının anlaşıldığını açıklayarak davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin satışa konu malın teslim edilmemiş olması sebebiyle iadesi amacıyla davalılar aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 27.683,70-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti sunmuş olduğu 09/01/2023 tarihli raporunda özetle;
“Davacının … 19** **** … numaralı kredi kartından yapılan itiraza konu 06.12.2017 tarihli 27.300,00 TL tutarlı alışveriş harcamasında, harcama konusu ürünlerinin davacıya fiziki tesliminin yapılıp yapılmadığının tespitinin tarafımızca mümkün olamayacağı ancak ibraz edilen fatura, cari hesap dökümü, davacının savcılık ifadesindeki beyanları ve tüm bilgi belgeler birlikte değerlendirildiğinde itiraza konu işlemin,
Sanal pos aracılığıyla, davacıya ait kimlik ve kredi kartı bilgileri ile 3D secure SMS şifresinin kullanılması suretiyle yapıldığı;
Sorgulanan … IP numarası kullanıcısının davalılardan … olduğu hususunda bir ihtilaf olmadığı;
Yapılan alışverişe ilişkin davalılardan … – … tarafından aynı gün kesilmiş olan 27.300,00 TL tutarlı … sıra numaralı fatura ile işlemlerin davacının bilgisi dahilinde yapıldığına ilişkin davacının imzasını taşıyan belgenin de ibraz edilmiş olduğu;
Davalılar arasındaki bayilik sözleşmesi hükümleri doğrultusunda tahsilatın doğrudan davalılardan … tarafından sağlanarak işlemin … ile diğer davalı arasındaki cari hesap kayıtlarına intikal ettiği ve cari hesap kayıtlarındaki mahsuplaşmaya göre, davalı alt bayinin diğer davalı …’ya borcu olmaması sebebiyle itiraza konu alışveriş neticesinde alt bayinin ana bayi …’dan alacaklı konuma geçtiği;
Davacının savcılık ifadesinden, kendisine ait kimlik ve bankacılık bilgilerinin kendisi tarafından üçüncü kişilerle paylaşıldığının anlaşıldığı;
Sonuç itibariyle 3D secure yöntemiyle yapılan itiraza konu işlemde davacının sadece kendisinin bilmek ve korumakla yükümlü olduğu, kendisine ait kimlik ve banka bilgileri ile şifrelerinin üçüncü kişilerin eline geçmesine sebebiyet vermesinden dolayı somut olayın ortaya çıkışı bakımından doğrudan etkisinin olduğu gerekçeleriyle davalılar tarafa kusur atfedilemeyeceği, bu bağlamda davalılar tarafın T.C. …. İcra Dairesi`nin 2018/… Esas sayılı dosyasıyla yürütülmekte olan takibe itirazlarının yerinde olduğu
Mahkemeniz aksi kanaatte ise davalıların icra takip tarihinden önce temerrüte düşürülmediği gerekçesiyle 02.02.2018 icra takip tarihi itibariyle davalılardan talep edilebilecek tutar, yalnızca fatura asıl alacak tutarı olan 27.300,00 TL olacağı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından … 19** **** … numaralı kredi kartından yapılan itiraza konu 06.12.2017 tarihli 27.300,00 TL tutarlı alışveriş harcamasında, harcama konusu ürünlerin kendisine teslim edilmediğinden bahisle satıcı bayi ve asıl tedarikçi aleyhine kredi kartı ile ödenen bu bedelin iadesi amacıyla icra takibi yapıldığı, takibe davalılarca itiraz edilmesi üzerine duran takibe devam edilebilmesi amacıyla itirazın iptali istemi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce ödemenin çekildiği kredi kartı hizmet sağlayıcısı dava dışı …’a yazılan müzekkereye verilen 22.02.2019 tarihli cevap yazısı ve eklerinin incelenmesinde; 06.12.2017 tarihinde saat 14.36’da … 19** **** … numaralı …’ya ait kredi kartı ile gerçekleşen 27.300,00 TL tutarlı işlemin internet üzerinden, dava dışı … üye iş yeri olan … iş yeri numaralı … … Tic. A.Ş.’den yapılan e-ticaret işlemi olduğu bilgisi iletilmiştir.
Davalılardan … vekilinin 08.10.2019 tarihli dilekçe ekinde sunduğu “sanal pos işlem dekontu” incelendiğinde ise özetle, dava dışı … üye iş yeri müşterisi… – … adlı bayi kullanıcısı aracılığıyla 06.12.2017 tarihinde saat 14.33.46’da yapılan 27.300,00 TL tutarlı tek çekimlik işlemin 3D işlem güvenliği kullanılarak yapıldığı anlaşılmış; dava dışı …’a yapılan herhangi bir harcama itirazına dava dosyasındaki evraklar arasında rastlanmamıştır.
Konuya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… soruşturma numaralı dosyası incelendiğinde; davacının 09.12.2017 tarihinde şikayet dilekçesi sunduğu, buna göre internette ‘kredi kartı borcunuzu taksitlendirerek kapatıyoruz, nakit avans veriyoruz’ şeklinde gördüğü reklam üzerine, reklamda gördüğü … nolu hattı aradığını; kendini … olarak tanıtan şahısla konuştuğunu; bu kişinin kendisine ‘mail order yöntemiyle senin kredi kartından 12 ay taksit ve 3 ay ertelemeli şekilde 27.300,00 TL çekicez, sen bunu taksitle bankaya ödücen, ben sana 25.500,00 TL vericem” dediğini; bu şekilde bankadan daha az faiz oranı ile kendisine kredi sağlayacağını söyleyince kendisinin de kabul ettiğini; … Bu şekilde anlaşmaları üzerine … isimli şahsın mail order işlemi yapmak için kendisinin kart ve kimlik bilgilerini aldığını; o gün kendisine işlemlerin yetişmediğini, yarına kaldığını söylediğini; ertesi günü telefonla görüşmek üzere anlaştıklarını; 06.12.2017 tarihi çarşamba günü öğlen 11.30 gibi buluştuklarını, 14.30 gibi birlikte yemek yedikten sonra …’nin bankaya gideceğini söyleyerek ayrıldıklarını, ertesi gün …’nin işlerin kaldığını söylediğini ve tekrar oyalamaya devam ettiğini, daha sonra cuma günü … alışveriş merkezi AVM’sinden 2.370,00 TL … para kartından taksitli nakit avans çektiğini; bu kartın bilgilerini kendisinin zaten daha önce verdiğini; yukarıda çekilen para işleminin de aynı banka kartı üzerinden yapıldığını, daha sonra şahısların kendisine dönmediklerini ve kendisini dolandırdıklarını, …, ilk 27.300,00 TL parayı çekerken nüfus cüzdanı fotokopisinin altına “bilgisi dahilinde işlemin yapıldığı”na dair imzasını aldıklarını, bunun gerekli olduğunu söylediklerini beyan ederek şikayetçi olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacı tarafın işbu dosya kapsamındaki iddiasının aksine, kredi kartından yaptığı işlemin satış sözleşmesi gereğince mal bedelini ödeme kastı ile değil nakit avans kullanımı için yapıldığı kendi beyanı ile sabittir. Ortada bir satım ilişkisi bulunmadığından davacıya teslimi gereken bir mal da yoktur. Dolayısı ile davacının nakit avans kullandığı, kredi kartından yapılan ödemenin karşılığını para olarak aldığı anlaşılmakla söz konusu bedelin iadesini isteme hakkı bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … Tic. AŞ’nin kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 9.200,00-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır