Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/446 E. 2019/448 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/446 Esas
KARAR NO : 2019/448
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 21/05/2018
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; büyük dedesi olan müteveffa … tarafından Bağla…Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı veraset kararında belirtilen mirasçılara miras bıraktığını, adı geçen miras bırakanın 1000 küsür büyük ve küçükbaş hayvanının olduğunu, ayrıca 6 çoban, geniş araziler ve çok sayıda altınlara sahip olduğunu, geçmiş zamanda Bala yakınlarında askerler tarafından yol çalışması yapıldığını ve …’ün bu çalışmaları yerinde görmek için …’ya geldiğini, bu sırada …’ün dedesinin sürüsünü gördüğünü ve bölgenin en zengini olduğunu öğrendiğini, bunu üzerine dedesine haber göndererek kurulacak olan İş Bankasına para yatırıp kurucu ortak olmasını istediğini, dedesi tarafından 1924 yılında 100 altın, 1926 yılında 200 altın, 1927 yılında 400 altın yatırılarak senet alındığını, mirasçılardan biri olarak İş Bankasına başvuru yaptığında hisse senetlerinin karşılığının 700,00-TL olduğunun belirtildiğini beyan ederek davanın kabulü ile kar payının tespitine ve belirlenecek alacağının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tek başına dava açamayacağını, tüm mirasçılar ile birlikte dava arkadaşlığı yoluyla dava açılması gerektiğini, davaya konu senedin aslının ya da suretinin dosyada bulunmadığını, bu nedenle pay defterinde kayıtlı olup olmadığının belirlenemediğini, ayrıca davacının adı geçen miras bırakanın mirasçısı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı, kök murisi olan …’ün Türkiye İş Bankasının kurucu ortaklarınından olduğu iddiası ile kök murisin pay sahipliğinin tespitini ve kendisine düşen kar payının ödenmesini talep etmiştir. Davacı tarafından, kök muris …’ün mirasçısı olması sebebiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. TMK.nun 701. maddesine göre; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir”. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış durumdadır ve terekenin tamamını kapsar. Aynı kanunun 702. maddesinde de topluluk devam ettiği sürece tasarrufa yönelik işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufa ilişkin bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birinin yada bir kaçının kendi payını ileri sürerek dava açması mümkün değildir. Eş anlatımla, bir veya birkaç mirasçının elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tek başlarına tasarrufta bulunma yetkileri bulunmamaktadır. Yargılama aşamasında davacıya, kök muris …’ün tüm mirasçılarının davaya katılması, muvafakatlarının alınması, yada terekeye temsilci tayin edilmesi için süre verilmiş ise de verilen süre ve kesin süre içerisinde gerekli işlemlerin yapılmadığı, davacının dosyaya ibraz ettiği Bala Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kök muris …’e ait veraset ilamına göre bir çok mirasçısının bulunduğu, davaya devam açısından tüm bu şahısların davaya dahil edilmelerinin gerektiği, şahısların kimlik bilgilerinin mevcut olmaması, şahısların tespitinin mümkün olmaması ayrıca açık kimlik ve adres bilgilerinin davacı tarafça ibraz edilmemiş olması sebebiyle Mahkememizce resen adlarına davetiye de çıkarılamadığı, yine terekeye temsilci tayini için de davacıya süre verilmiş olmasına rağmen davacı tarafından terekeye temsilci tayini için dava açılmamış olduğu tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde davacı tarafça gerekli işlemlerin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Dosyamıza konu davada mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olması sebebiyle bir mirasçı tarafından açılan bu davaya devam açısından diğer tüm mirasçılardan vekaletname sunulması, bizzat diğer tüm mirasçılar tarafından davanın takip edilmesi, muvafakat verilmesi ya da terekeye temsilci tayin edilmesi zorunluluğu bulunmakta olup bu koşulun davanın görülebilirlik şartını oluşturduğu, ancak verilen süre ve kesin süreye rağmen davanın devamı açısından şartın yerine getirilmediği anlaşılmakla, ayrıca yukarıda belirtildiği gibi dava konusunun elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması ve elbirliği mülkiyetinde dava açmak tasarrufa ilişkin bir işlem olduğundan, mirasçılardan birinin yada bir kaçının kendi payını ileri sürerek dava açmasının mümkün olmaması sebebiyle de dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-Davanın miras bırakan …’ün terekesi el birliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup tüm mirasçıların katılımı sağlanamadığından ve terekeye temsilci atanmadığından usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 27,70-TL harcın mahsubu ile eksik 16,70-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR