Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/442 E. 2022/3 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/442 Esas
KARAR NO :2022/3

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/05/2018
KARAR TARİHİ:05/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıın 24/04/2017 tarihli taahhütnamenin 2. ve 3. maddelerinde yer aldığı şekilde … ait markaları … isimli web sitesinde yönlendirici kod, anahtar sözcük ve benzerlerinin internet ortamı da dahil olacak şekilde her türlü kullanımına son vereceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, verilen taahhüde karşın davalının taahhütname kapsamındaki yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, davalının belirtilen süre içerisinde ödemeyi gerçekleştirmemesi ve müvekkili tarafından gönderilen ihtarnameye cevap vermemesi üzerine taahhütnamenin cezai şart başlıklı 4. maddesi uyarınca söz konusu tutarın icra takibine konu edildiğini, başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 50.212,50TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; davalı münkir olup, taraflar arasında imzalanan “Taahhütname” kapsamında, davalı tarafça ilgili maddelerine aykırı davranması nedeniyle davacı tarafından talep edilen cezai şarttan, davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı, alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Uyuşmazlığın özel teknik uzmanlıkta gerektirdiği anlaşıldığından, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 18/06/2021 tarihli raporunda özetle;
Yapılan teknik inceleme neticesinde, davalı …’in taraflar arasında 24.04.2017
tarihinde imzalanan taahhütnamede yer alan
… Bilişim, … İnternet Hizmetleri A.Ş.’nin tek başına hak sahibi olduğu ve
sınırlayıcı olmayan bir şekilde sayılan “çiçekcepeti” kök sözcüğü taşıyan markalar ve ticaret
unvanı üzerindeki Fikrî ve Sınaî Mülkiyet Hukuku mevzuatından ve Türk Ticaret
Kanunu’ndan kaynaklanan haklarının varlığını ve geçerliliğini tanıdığı, hiçbir zaman bu haklara tecavüz teşkil edebilecek bir faaliyette bulunmayacağı, … Bilişim, …’ne ait “…”, “…”, “….com” ve bu
markaların ayırt edilemeyecek derecede benzerleri olan “…”, “… …”,
“….com” ibareleri ile “…” ve “… …” markalarını ve bu sayılanlarla
sınırlı olmamak üzere …’ne ait tüm markaları başta … isimli
web sitesi olmak üzere kendi lehine tesis edilen/edilecek tüm sitelerde yönlendirici kod,
anahtar sözcük ve benzerlerinin internet ortamı da dahil olacak şekilde her türlü kullanımına son vereceğini, bu markaları başta … Adwords olmak üzere bu şekilde faaliyetlerin
mevcut olduğu tüm platformlarda (… Direct vs) anahtar sözcük olarak reklam verilmesi yoluyla kullanmayacağı ve hiçbir şekilde tanıtım ve/veya reklam amaçlı kullanmayacağı, ticaret mevkiine sunmayacağı, Yukarıdaki maddede yer aldığı şekilde … Bilişim, başta … isimli
web sitesi olmak üzere; kendi lehine tesis edilen tüm sitelerde “…, …,
…, … …, …, … …, ….com, … com,
… com, …, www … com, …, … … com, ….com, …, … …” sözcüklerini, … ’te yer alan
kampanyalarına sıralı negatif olarak ekleyeceğini, gayrı kabili rücu kabul, beyan ve taahhüt
ettiği, Yapılan inceleme ve değerlendirmelerden de görüleceği üzere davalı … 24.04.2017 tarihinde imzalanan taahhütnamede kabul ettiği hususlara aykırı hareket ettiği, bu sebeple,
sözkonusu taahhütnamede cezai şart olarak kabul ettiği 50.000,00 TL’lık yükümlülüğünü ifa
etmesi gerekeceği, imzaladığı taahhütnamede kabul ettiği hususlara aykırı davranan davalı
… Bilişimin, bu aykırı davranışları sebebiyle yükümlendiği 50.000,00
TL tutarındaki cezai şartı ödemesinin gerektiği,
Davacı tarafın faiz talebi olmadığı için faiz hesabı yapılmamıştır, talep
edilen %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatın mahkemenin takdirinde olduğu hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Gerçekten de sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır.

İfa ile birlikte istenebilen ceza koşulu (Kumulativkonventionalstrafe, Clausa Pénale cumulative) türü BK 179/II’de hükme bağlanmıştır. “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir”. Bu durumda alacaklı ifanın belirli yerde ya da zamanda yapılmaması halinde ifa ile birlikte cezai koşulunu da talep eder. Ona bu hususta seçim hakkı tanınmamıştır.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, taraflar arasında 24/04/2017 tarihli “Taahhütname” başlıklı bir bir belge akdedildiği hususunda çekişme yer almamaktadır. Uyuşmazlık, davalının taahhütname ile üstlendiği “yapmama edimlerine” uygun hareket edip etmediği, edimleri aykırılığı nedeniyle cezai şarttan davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Taahhütname ile davalı tarafça “Hüküm ve Şartlar” başlığı altında, davacıya ait olan “…” kök sözcüğü taşıyan marka ve ticaret ünvanları üzerindeki TTK ve Fıkri Ve Sınai Mülkiyet hakkının varlığını ve geçerliliğini tanıdığı, bu haklara tecavüz edecek şekilde faaliyette bulunmamayı taahhüt ettiği, yine taahhütnamenin 2. Ve 3. Maddelerinde davacıya ait markaları kendi web sitesi ve lehine tesis edilen ve edilecek tüm sitelerde her türlü kullanımına son vereceği ve kullanamayacağını taahhüt etmektedir. Taahhütnamenin, 4.maddesinde ise yükümlülüklerinin ihlal edilmesi halinde 50.000,00-TL bedelli cezai şart ödeneceği kararlaştırılmıştır. Taahhütname tarihi sonrasında davalı tarafça yükümlülüklere aykırı olacak şekilde davacıya ait marka ibarelerinin kullanıldığının, gerek İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyası gerekse mahkememizce yapılan teknik inceleme neticesinde tespit edilmesi karşısında, davalının sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı davrandığı, bu durumda davacının cezai şart talebinin yerinde olduğu, davalından taahhütname ile kararlaştırılan 50.000,00-TL’ yi talep edebileceği ne kanaat edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafça, 17/05/2018 tarihinde, firmanın işletme ve tüm ticari faaliyetlerinin dava dışı … Yazılım Hiz. Ltd. Şti.’ ne devredildiğine ilişkin itirazı ve dosyaya sunulan Marka Devir Sözleşmesi, Web Yazılım Ve Tasarım Düzenleme Sözleşmesi incelenmiş, Davalı tarafın münkir olduğu, süresinden sonra delil sunamayacağı, sunulan sözleşmelerin de dikkate alınması mümkün olsa dahi, davalının taahhütname ile kararlaştırılan sorumluluğunu ortadan kaldırıcı hükümler barındırmadığı anlaşıldığından, davalının itirazlarına itibar edilmemiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜ K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasındaki 50.000,00 TL cezai şart alacağına ilişkin itirazlarının iptali ile, takibin 50.000,00 TL alacak yönünden takip şartlarıyla devamına,
2-Dava değeri 50.000,00 TL üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 10.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 2.561,62 TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 894,98 TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.555,00 TL masraf olmak üzere toplam 3.449,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili, davalı vekili ile ihbar olunan şirket yetkilisinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/01/2022

Katip … Hakim …
E-imza E-imza