Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/433 E. 2020/153 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/433 Esas
KARAR NO : 2020/153

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/02/2018 tarihinde sürücü …sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla müvekkiline çarpması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında yaya konumunda olan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin tedavi olduğunu, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise asli kusurlu bulunduğunu, kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını belirterek davanın kabulüne, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, kaza tarihi 10/02/2018 olduğundan, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarının iş bu davada uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava; ZMM sigortası bulunmadığı ileri sürülen aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak açılmış iş göremezlik tazminatı isteğine ilişkindir.
Haksız fiil nedeniyle bedensel zarar halinde uğranılan maddi zararlar 6098 sayılı 54.maddesinde; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 91.maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … yönetmeliğinin 9.maddesinde de trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği düzenlenmiş olup; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/1 ve 14/2-6 maddelerinde de 2918 sayılı KTK ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği açıklanmıştır. Bedensel zararlardan maksat ise geçici ve kalıcı tüm bedensel zararlara ilişkindir. Dolayısıyla yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere …nın bu yöndeki sorumluluğu konusunda herhangi bir ayrım yapılmış değildir. Kazaya konu … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası olmadığından davalı …nın sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 Esas, 2015/4895 Karar sayılı ilamına göre “Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir. Bu doğrultuda … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 16/01/2019 tarihli raporda kaza tarihi olan 10/02/2018 tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre davacının % 7,9 oranında sürekli sakat kalacak ve iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 6 ay olacak şekilde yaralandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce kusur ve aktüer hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda; davacı yayanın, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde davrandığı, bu hatalı davranışının kazanın meydana gelmesinde birinci derecede etkili bulunan davacının % 60 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nun tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve taşıtın hızının mevcut şartlara uygunluğunu sağlama zorunluluğuna aykırı şekilde hareket ettiği, trafik güvenliği bakımından hatalı bu sevk ve idaresinin, kazanın meydana gelmesinde, ikinci derecede etkili bulunan sürücü …’nun % 40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ve olay nedeniyle sürekli iş görmezlik tazminat tutarı 6.013,17 TL, geçici iş görmezlik tazminat tutarı 3.482,18 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde geçici iş görmezlik tazminat yönünden 100,00 TL, sürekli iş görmezlik tazminatı yönünden 100,00 TL talep etmiş olup, bilirkişi raporu sonrasında ıslah dilekçesi sunmuş ve rapor doğrultusunda talebini sürekli iş görmezlik yönünden 6.013,17 TL olarak artırmıştır.
Dava konusu olay 10/02/2018 günü saat 14:45 sıralarında, İzmir Karabaşlar’da, dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki sigortasız … plakalı araç ile, Karabağlar yönünden gelip, Yeşillik Caddesi’ni takiben Gaziemir istikametine doğru seyretmekte iken, bu cadde üzerindeki No:506 hizalarına geldiğinde, gidişine göre, sağ taraftan yola girerek karşıdan karşıya geçiş yapmakta olan davacı yayaya çarpması şeklinde meydana gelmiştir. Davacı yaya Tefıde Sıkmaz, motorlu taşıt yolunda karşıdan karşıya geçmek için, olay yeri yakınında yer alan yaya geçidinden yararlanmamış, bu kesim dışından üstelik taşıt yolunun geçişine müsait olup olmadığını gerektiği gibi etkin şekilde kontrol etmeksizin motorlu taşıt yoluna girip, anılan yolu takiben yaklaşmakta olan, sürücü … yönetimindeki otomobile de dikkat etmeyerek, bu taşıtın hızı ve aralarındaki mesafeyi birlikte değerlendirmeden, kendisine tehlikeli biçimde yaklaşmış olduğu anlaşılan bu taşıtın önüne emniyetsiz mesafeden çıkarak, gelişigüzel biçimde karşıdan karşıya geçmeye kalkışmakla, kendi can emniyetini tehlikeye düşürdüğü gibi, motorlu taşıtların ilk geçiş hakkı kuralını da alenen ihlal ettiği, davacı yayanın, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde davrandığı, bu hatalı davranışının kazanın meydana gelmesinde birinci derecede etkili bulunan davacının % 60 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nun, yerleşim yeri içinde bulunan, yağışlı hava ve ıslak yol yüzeyi koşullarında seyrettiği anılan yolda, bir yaya geçidi yakın civarından da geçmesi sebebiyle, kontrollü seviyede bir hızla seyretmekten başka, yola doğru gelişebilecek hatalı yaya hareketlerine karşı hazırlıklı bulunup, seyri sırasında toplu dikkat halinde ve tedbirli davranması gerekirken sürücünün bu hususlara riayet etmediği, kazanın cereyan tarzı ve yayanın yaralanma derecesinden anlaşıldığı üzere, anılan yolda, olay yeri şartlarına göre yüksek seviyede bir hızla, gerektiği ölçüde dikkatli ve tedbirli davranmaksızın seyretmesi nedeniyle, gidişine göre, sağ taraftan yola girerek, seyrettiği şeridin sağındaki diğer iki şeridi aştıktan sonra, orta refüje bitişik sol şerit üzerindeki seyir izine çıkan ve üç şeritli yol bandının önemli kısmını katetmiş bulunan davacı yayaya, etkili herhangi bir tedbir alamadan, yönetimindeki otomobilin sol ön kısmı ile çarparak, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve taşıtın hızının mevcut şartlara uygunluğunu sağlama zorunluluğuna aykırı şekilde hareket ettiği, trafik güvenliği bakımından hatalı bu sevk ve idaresinin, kazanın meydana gelmesinde, ikinci derecede etkili bulunan sürücü …’nun % 40 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 6 ay olduğu ve % 7,9 oranında sürekli sakat kalacak şekilde yaralandığı alınan rapor ile tespit edilmiştir. Davalı …nın meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının maddi zararlarından, sigortasız sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu anlaşılmakla, davalının olay nedeniyle sürekli iş görmezlik tazminat tutarı olan 6.013,17 TL, geçici iş görmezlik tazminat tutarı olan 3.482,18 TL’den sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bilirkişi tarafından davacının 75 yaşında olduğu, herhangi bir çalışmasının olmadığı, geçici iş görmezlik süresinde kazanç kaybından söz edilemeyeceği belirtilmiş ise de, davacının ev kadını olduğu, geçici iş görmezlik süresi içinde ev hizmetlerini yerine getirememesi nedeniyle zarara uğrayacağı kanaatine varılarak bilirkişi tespitinin aksine davacının geçici iş görmezlik tazminatına da hak kazandığı kanaatine varılmış ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 6.013,17-TL sürekli iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 6.113,17-TL tazminatın 08/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 417,59 TL karar ve ilam harcından 35,90 TL peşin harç ile 21,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 56,90 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 360,69 TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 77,00 TL yargılama gideri, 21,00 TL ıslah harcı ile yargılama aşamasında yapılan 2.035,00TL masraf olmak üzere toplam 2.133,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR