Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/430 E. 2021/594 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/430 Esas
KARAR NO :2021/594

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:30/12/2015
KARAR TARİHİ:18/10/2021

KARAR TARİHİ:18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Dava konusu 22/05/2003 tarihinde … Cad. No: 34 … / … adresindeki … İş Merkezi’nin zemin ve bodrum katlarında bulunan ve … tarafından işletilen … adlı işyerinde meydana gelen patlama sonucunda binada ağır hasarın meydana geldiğini, çok sayıda kişinin vefat ettiğini ve yine birden fazla kişinin yaralandığını, Ekspertiz raporunda olay tarihi itibari ile davalının faaliyet gösterdiği işyerinde davalının ihmali ve dikkatsizliği ile meydana gelen gaz kaçacağı sonucu şiddetli, bir infilak olduğu, olay yerinde teknik bilirkişiler tarafından tetkikatın yapıldığını ve binada çökme tehlikesi olduğu için binanın mühürlenmesine karar verildiği, …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile görülen ceza yargılaması süresince alınan 11/06/2003 tarihli bilirkişi raporunda patlamanın kullanıcı hatası ile meydana geldiğini, Büfeye verilen çalışma ruhsatının LPG tüpü kullanılmaması kaydıyla verilmiş olduğunu, dolayısı ile Büfe işleteni …’ün tam kusurlu oludğunun tespitinin yapıldığını, Müvekkili sigorta şirketinin 5684 sayılı kanunun 17. Maddesi gereğince Hazine Müsteşarlığı nezdinde teminatlar tesis etmiş olması ve sigorta şirketi borcunun kamu teminatı altında bulunması nedeni ile teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 228.212,97 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte yargılama ve avukatlık ücretleri ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini istemiş olduğu anlaşılmıştır.
CEVAP : Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili adına yapılan suçlamaların hiçbirini kabul etmediklerini, müvekkilinin kusurlu olduğuna dair öne sürülen bilirkişi raporu ve ekspertiz raporlarının henüz neticelendirilmediklerini, dava konusu borcun zaman aşımına uğradığını, davacı tarafın iddialarının herhangi bir resmi belge veya kesin delil dayanağı olmadığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar ve 20/10/2017 tarihli birleştirme kararında; dava dosyası ile işbu mahkememiz dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu kanaati ile HMK 166. maddesi uyarınca her iki dosyanın birleştirilmesine, davanın mahkememizin… esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilerek ilgili dosya mahkememiz dosyası içerisine alınmış olduğu anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaları celbedilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların iddia ve taleplerini bilirkişi marifetiyle raporlamak amacıyla Aktüeryal Tazminat Hesaplama Uzmanı bilirkişi …, Sigorta Hukukçusu … ve Tazminat Hesaplama uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenilen 20/12/2017 tarihli kök raporu dosya içerisine alınmış, Bilirkişi raporunun iki seçenek şeklinde düzenlendiği,
Bilirkişi heyetince düzenlenen raporun birinci seçeneğinde; …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya borcuna ilişkin olarak davalının % 40 oranında kusurlu olduğu, davacı … ‘nin toplam 455.572,17 TL tutarında rücu alacağının davalıdan tahsili gerektiği,
İkinci seneçenekte ise; meydana gelen hasardan dolayı davalının %75 oranında kusurlu olduğu, doğan zararın ise 525.572,17 TL tutarında rücu alacağı şeklinde olduğu tespiti yapılmıştır.
Somut olayda, davacı … şirketinin tacir olduğu, sigortalısı dava dışı … A.Ş’ye halefiyet ilkesi gereği sigortalısına yaptığı ödemeyi rücuen davacıdan talep ettiği, dava dışı sigortalının da tacir olduğu, tazminata sebep haksız fiil niteliğindeki patlamanın da davalının ticari işletmesi “…” de meydana geldiği ve zararın davalının ticari faaliyetinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davanın davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı … A.Ş için …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında dava dışı Salih ve Serdar ‘ın davalıya ait … deki tüp patlaması ve neticesinde çıkan yangın sebebi ile doğan zararlarından kaynaklı yaptığı ödemenin davalıdan rücuen tahsili talebinden ibaret olduğu, davacının sigortalısına üçüncü kişilerin zararı kapsamında yaptığı ödemenin “ticari yangın poliçesi” teminatına dayanılarak yapıldığı;
Somut olayda gerek davacı ve büfe işleteni davalının ticari faaliyetlerinden kaynaklı alacak ve borç ilişkisi bulunduğu, gerekçe davacının halef olduğu dava dışı sigortalısının tacir sıfatında bulunduğu anlaşılmakla;
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiş, 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Yasa gereğince açıkça bu tür işlerde Ticaret Mahkemesi yetkili kılındığından görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiş, yukarıdaki esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyanın miktar itibariyle heyete tevdi edildiği görülmüştür.
Öncelikle mahkememizce birleşen dava dosyasındaki dava dilekçesinin diğer davalıya tebliği ile bu dava dosyası yönünden dilekçeler teati tamamlanmış, …. İcra Müd. dosyası celp edilmiş ve davacıdan, davaya konu poliçenin okunaklı bir sureti veya aslını dosyaya sunmak üzere 1 aylık süre verilmiştir.
Dosya kusur bilirkişisine tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Tarafların İddia ve itirazları, sigorta poliçesi, sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı değerlendirilip, dosya içerisinde bulunan diğer mahkeme dosyalarında alınmış olan kusura ilişkin raporlar da irdelenmek suretiyle 22.05.2003 tarihinde, … Cad. No:34 … – … adresindeki … İş Merkezi’nin zemin ve bodrum katlarında bulunan ve … tarafından işletilen … adlı işyerinde meydana gelen patlamanın sebeplerinin incelenerek patlama olayındaki kusur durumunun (birden fazla etken var ise % lik oran belirtilerek) belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler 22/03/2021 tarihli raporda özetle;
Dosya içerisinde bulunan tüm belgelerin, tarafların iddia ve savunmalar ve alınan bilirkişi raporuna yapılan itirazların incelenmesi neticesinde ulaşılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde
1- 22.05.2003 günü saat 10.30 sıralarında, “… Caddesi No:34’te mevcut binanın içerisinde ve alt katında bulunan “…” unvanlı işyerine ait müşteri salonunun alt katında; imalatta kullanılan ocakların olduğu, bu ocaklarda LPG kullanıldığı, LPG tüplerinin bodrum kat dâhilinde bulunduğu, tüpler veya ocaklardan herhangi birisinin bağlantı ekipmanlarından sızan LPG gazının ortama yayılarak hava ile karışımla alt patlama ve üst patlama limitinin arasında kalarak patlayıcı ortam oluşturduğu, mevcut ateş kaynaklarından herhangi birisinin devreye girmesiyle parlama ve patlamanın meydana geldiği,
2-. Sıvılaştırılmış — Petrol Gazları (LPG) — Dağıtım — Şirketleri — ile — Yetkili — Bayilerin ve Tüketicilerin Uymaları Gereken Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ, Tüketicilerin Can ve Mal Emniyeti İçin Uymaları Gerekli Hususlar Madde f (Hortumun dedantöre ve yakıcı cihaza bağlantıları kelepçe ile yapılmalı, eskiyen, çatlayan yumuşayan, sertleşen veya imal tarihinden itibaren 3 yıl sonra kullanılan hortumlar yenisi ile değiştirilmelidir.) hükmüne aykırı hareket ederek tedbirsiz davranışı ve ihmali nedeni ile olayın meydana gelmesinde davalı …’ün %75 (Yüzde Yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu,
3- LPG Dağıtım Şirketleri ile Yetkili Bayilerin ve Tüketicilerin Uymaları Gereken Usul ve Esaslara İlişkin Mülga Tebliği Madde 11 ve 14 hükümlerine aykırı hareket eden Lpg dağıtım şirketi ve bayinin olayın meydana gelmesinde % 25 (Yüzde Yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce bu kez Dosyanın görevsizlik kararını veren mahkemeye rapor sunan bilirkişiler …, … ve …’a tevdii ile, tarafların 20/12/2017 tarihli aktüer raporuna karşı sundukları itiraz ve beyanlar, mahkememizce alınan 22/03/2021 tarihli kusur raporu da gözetilerek asıl dosya ve birleşen … AHM dosyası yönünden inceleme yapılarak ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları 07/07/2021 tarihli ek raporlarında özetle;
a)Davacının davalıdan talep edilebilir alacağının * 842.433,35 TL olduğu,
b)Faiz başlangıçlarının aşağıdaki gibi olduğu;
150.000,00 TL’sı için 28.06.2013 ödeme tarihi,
27.227,96 TL’sı için 31.07.2014 ödeme tarihi,
665.205,39 TL’sı için 23.10.2015 ödeme tarihi,
c)Sayın Mahkemece aksi kanaate varılarak davacının birleşen dava bakımından €(EUR) cinsinden talep hakkının bulunduğunun kabulü halinde ise; birleşen davadaki talep yukarıda belirlenen alacağın bir miktar üstünde olduğundan taleple bağlı kalınarak;
150.000,00 TL.nın için 28.06.2013 ödeme tarihinden,
27.227,96 TL.nın için 31.07.2014 ödeme tarihinden,
203.047,95 €(EUR)’un 23.10.2015 ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilinin gerektiği hususlarında ek görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Nihai olarak mahkememizce yapılan değerlendirmede 1- 22.05.2003 günü saat 10.30 sıralarında, “… Caddesi No:34’te mevcut binanın içerisinde ve alt katında bulunan *…” unvanlı işyerine ait müşteri salonunun alt katında; imalatta kullanılan ocakların olduğu, bu ocaklarda LPG kullanıldığı, LPG tüplerinin bodrum kat dâhilinde bulunduğu, tüpler veya ocaklardan herhangi birisinin bağlantı ekipmanlarından sızan LPG gazının ortama yayılarak hava ile karışımla alt patlama ve üst patlama limitinin arasında kalarak patlayıcı ortam oluşturduğu, mevcut ateş kaynaklarından herhangi birisinin devreye girmesiyle parlama ve patlamanın meydana geldiği, aynı konu ile ilgili başka mahkemelerde kusura ilişkin alınan raporlar da değerlendirilmek üzere mahkememizce 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alındığı, hükme esas alınmaya elverişli görülen kusur raporuna göre Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Dağıtım Şirketleri ile Yetkili Bayilerin ve Tüketicilerin Uymaları Gereken Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ, Tüketicilerin Can ve Mal Emniyeti İçin Uymaları Gerekli Hususlar Madde f (Hortumun dedantöre ve yakıcı cihaza bağlantıları kelepçe ile yapılmalı, eskiyen, çatlayan yumuşayan, sertleşen veya imal tarihinden itibaren 3 yıl sonra kullanılan hortumlar yenisi ile değiştirilmelidir.) hükmüne aykırı hareket ederek tedbirsiz davranışı ve ihmali nedeni ile olayın meydana gelmesinde davalı …’ün %75 (Yüzde Yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, LPG Dağıtım Şirketleri ile Yetkili Bayilerin ve Tüketicilerin Uymaları Gereken Usul ve Esaslara İlişkin Mülga Tebliği Madde 11 ve 14 hükümlerine aykırı hareket eden Lpg dağıtım şirketi ve bayinin olayın meydana gelmesinde % 25 (Yüzde Yirmibeş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yapılan bu kusur değerlendirilmesi sonucunda dosyaya daha önce rapor sunan aktüer bilirkişilere verilmiş ve aktüer raporu mahkememizce yerinde görülmüştür.
Davacı tarafın asıl davadaki talebine konu olan ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile açılan davada düzenlenen 08.03.2013 tarihli teknik bilirkişi kurulu raporunda patlamada zarar gören 11 bağımsız bölüm malikinin toplam maddi zararının 622.444,27 TL olarak tespit edildiği, zarar gören 11 kişinin vekili ile sigortalı … A.Ş. arasında düzenlenen 21.05.2013 tarihli Sulh ve İbra Sözleşmesinde, zarar görenlere ödenecek olan toplam 200.000,00 TL karşılığında maddi ve manevi tazminat hak ve alacaklarının kalmayacağı ve ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile ilgili başkaca herhangi bir hak ve alacakları kalmayacağından bu dosyayı takipsiz bırakarak açılmamış sayılmasına karar verilmesinin sağlanacağı hususunda anlaştıkları ve Sulh ve İbra Sözleşmesinde kararlaştırıldığı gibi davanın takip edilmeyerek açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu sözleşme doğrultusunda ödenen 200.000,00 TL’nin davacı … tarafından sigortalısı … A.Ş.nin banka hesabına 28.06.2013 tarihinde EFT yoluyla ödendiği tespit edilmiş olup, 200.000,00 TL’lik ödemenin davalı …’ün sorumlu bulunduğu zararları da kapsadığı kabul edilerek, yapılan ödemenin davalı …’ün kusur oranına isabet eden (200.000,00 x9675 kusur)- 150.000,00 TL.lık bölümü için rücu edilebileceği kabul edilmiştir.
Asıl davada talebe konu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile … A.Ş. tarafından patlamada zarar gören … A.Ş.ye yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkin olarak açılan dava sonucunda anılan mahkemenin 08.05.2014 gün, … E. ve … K. Sayılı kararının kesinleştiği, kesinleşen karara dayanılarak …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi sonucunda davacı …. tarafından 31.07.2014 tarihinde icra dosyasına banka havalesi yoluyla 27.727,95 TL ödendiği tespit edilmiş olup, Mahkemece davalının %75 kusur oranı üzerinden hüküm kurulduğundan ve davacı davalının sorumlu olduğu tutarı ödemiş olduğundan ödemenin tamamı rücu edilebilir alacak olarak kabul edilmiştir.
Birleşen dosyada talebe konu olan diğer kalem olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda Yargıtay’ca onanarak kesinleşen 18.12.2013 gün, … E. ve 2013/288 K. Sayılı kararda hüküm altına alınan tazminatların….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına sigortalı … A.Ş. tarafından ödendiği beyan edilmiş ise de, dosya ve ekleri arasında…. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına ya da anılan dosyaya sigortalı tarafından yapılan ödemenin miktarına ilişkin banka dekontuna rastlanamamış olup, Hasar Dosyasında mevcut belgelerden (Harici Dosya Ödemesine (Tahsil Tediye) bilgisayar sistemi çıktısı ve ayrıca Mahsup Fişinden), davacı …. Tarafından sigortalısı … A.Ş.nin banka hesabına … numaralı hasar dosyası ve…açıklamalarını içeren 886.940,52 TL tutarındaki ödemenin 23.10.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmış olmakla, davacı vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinde de kabul ve beyan edildiği üzere 886.940,52 TL.lık tutarın belirlenmesinde her hangi bir kusur indirimi yapılmamış ve %100 kusur oranı üzerinden ödeme yapıldığı ve davacının anılan davada taraf olmadığı dikkate alındığında, söz konusu dosyada alınan kusur raporunun davacı bakımından bağlayıcılığı olmayacağından, bu durumda anılan tutarın %75 kusur karşılığı rücu edilebilir alacak olarak kabul edileceği, buna göre davacının anılan dava kapsamında rücuan talep edilebilir alacağı TL ve ödeme tarihinde Merkez Bankası tarafından açıklana döviz alış kuruna göre EUR olarak 886.940,52TL x7596 – 665.205,39TL / 3,1837 = 208.940,98 EUR olacağı anlaşılmıştır. Birleştirilen davada rücu edilebilir alacağın ödeme tarihindeki karşılığı 208.940,08 € olup, dava dilekçesinde talep edilen tutarı 203.047,95 € olduğundan bu miktar esas alınarak hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
A-Asıl dava yönünden;
1-Davanın kısmen kabulü ile toplam 177.227,96 TL’nin (150.000,00 TL’sine 28/06/2013 tarihinden, 27.227,96 TL’sine 31/07/2014 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin 50.985,01 TL’lik talebin reddine,
3-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 12.106,44 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 3.897,31 TL harcın mahsubu ile kalan 8.209,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
4-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 339,10 TL, bilirkişi ücreti 8.250,00 TL olmak üzere toplam 8.589,10 TL yargılama gideri esas alınarak (asıl dava ile birleşen davanın değerleri gözetilerek yapılan oranlamaya göre asıl davaya denk gelen) 1.777,08 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 77,65) 1.373,90 TL yargılama gideri ve 3.897,31 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.277,21 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 20.786,66 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 7.428,05 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
B-Birleşen … AHM’nin … esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın kabulü ile, 203.047,95 Euro’nun 23/10/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 59.745,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 14.936,48 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 44.809,42 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 14.972,48 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan ve yukarıda yapılan belirlemeye göre toplam 8.589,10 TL yargılama gideri esas alınarak (asıl dava ile birleşen davanın değerleri gözetilerek yapılan oranlamaya göre birleşen davaya denk gelen) 6.812,02 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 60.781,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
C-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/10/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza