Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/42 E. 2021/452 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/42 Esas
KARAR NO:2021/452

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/01/2018
KARAR TARİHİ:05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından kurulan davaya konu … … kodlu, 2.000.000,00-TL nominal tutarında ve … … kodlu, 400.000,00-TL nominal tutarında fonların davalı tarafından ihraç edildiğini fakat davalının bu fonlara ilişkin kupon ödemelerinden ve ana para ödemelerinden kaynaklanan borçlarını yerine getirmediğini, yine davalı tarafça … Asliye Hukuk Mahkemesinden iflasın ertelenmesinin talep edildiğini, bu kapsamda her ne kadar icra takiplerinin durması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de sonrasında tedbirin kaldırıldığını, bu kapsamda müvekkilinin davalıdan alacaklarının tahsili için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …’nin müvekkili şirkete kayyım olarak atandığını, kanun ve yasa gereği …’nin yönettiği şirketlere karşı imtiyazlı alacaklılar dahil üçüncü kişiler tarafından haciz, muhafaza ve satış talebinde bulunulamayacağını, ayrıca davaya konu alacağın davacı tarafından ispatının gerektiğini, müvekkili şirketin halen faal bir şirket olduğunu ve borcun ödenmemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde görülmekte olan dava; davacı şirket tarafından yönetilmekte olan özel sektör borçlanma araçları fonuna dahil edilen davalı şirket tahvilleri için davalı tarafından kupon ve ana para ödemelerinin yapılmadığı iddiasıyla, bu alacakların tahsili için davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında “Davacının takip konusu alacağının, BIST nezdinde yatırımcılara arz edilen … ve … … kodlu tahvillerden kaynaklandığı, Sözkonusu alacağın varlığının dosyaya sunulan … A.Ş. raporlarından ve taraflar arasındaki sözleşmelerden anlaşıldığı, davalı tarafından “…- 400.000 TL tutarındaki tahvilde 11/02/2016 tarihine kadar olan kuponların hepsi ödenmiştir. Diğer kuponların bizim hesaplamalarımıza göre 69.857,64 TL olan tutarın vadesi henüz gelmediğinden böyle bir ödemede yapılmamıştır. … …-…-2.000.000 TL tutarındaki tahvilde tarihte vadesi gelmeyen kupon ödemesi tutarı 77.120,68 TL ‘dir” denilmiş olduğu halde bu iddiaya ilişkin herhangi bir ödeme dekontu sunulmadığı, dolayısıyla davacının takip konusu alacağının varlığının kabul edilmesi gerektiği, ödeme tarihleri açıkça belirlendiğinden ve belirlenen bu tarihlerde ödemeler gerçekleşmediğinden davalının temerrüdünün TBK. m. 117 hükmü uyarınca oluştuğu, takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafından TCMB avans faiz oranlarının talep edildiği, bu oran taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan oranın altında kaldığından, davalının faize ilişkin itirazının da yerinde olmadığı, icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da gerçekleştiği” yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizce raporda yapılan değerlendirmede, birtakım eksiklikler tespit edilmiş olup; Bilirkişi ek raporunda faiz hesabı dava tarihi olan 15/01/2018 tarihine göre yapılmış olup, dava itirazın iptali davası olduğundan, takip talebindeki faiz miktarlarının doğru olup olmadığının belirlenmesi gerekmekte olup, icra takip tarihine göre faiz hesaplaması yapılması gerektiğinden, ek raporda belirtilen miktarlara göre ayrı ayrı takip tarihi olan 05/01/2017 tarihine göre hesaplama yapılması, ve bilirkişi ek raporunda … nolu işleme ilişkin 13.457,97 TL lik 8. Kupon ödemesinin temerüt başlangıç tarihinin 20/02/2017 ve 400.000,00 TL lik anapara ödemesinin temerrüt başlangıç tarihinin 20/02/2017 olarak belirlendiği görülmüş olup, (takip tarihinin 05/01/2017 olduğu ve bu tarihin baz alınması gerektiği ve ek raporda bu iki ödemeye ilişkin temerüt başlangıç tarihlerinin takip tarihinden sonrası olduğu da gözetilerek), belirtilen takip itibari ile henüz ödeme tarihi gelmemiş olan bu iki ödemeye ilişkin takip tarihi itibari ile temerrüt oluştuğuna dair, sektörel uygulama/bir sözleşme maddesi/ muacceliyet koşulu vs durum olup olmadığının belirlenmesi hususunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince sunulan son ek raporda ise özetle “İhraççı (davalı) …. ve Tic. A.Ş.’nin, ihraç etmiş olduğu … ve … tanımlı tahvillere ilişkin, kupon ve anapara ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, davacı … … A.Ş.’nin, davalı şirketten 2.365.126,29 TL toplam alacağı olduğu kanaatine varılmıştır. Tahviller, alacaklının parasal bir hakkını içeren ve yalnızca özel bir usule uygun olarak ihraç edilebilen kıymetli evraklardır. Takip tarihi itibarıyla, yatırımcıları, ihraççıların kredi veya temerrüt riskine karşı koruyabilecek hukuki bir çerçeve bulunmamaktadır. 2012 yılı sonrasında ivmelenmeye başlayan özel sektör tahvil ihraçlarında, SPK izniyle Haziran 2017’ye kadar gerçekleşen 1.100 ihraçtan yalnızca 11 ihraçta, kupon ya da anapara vade gününde ödenmemiştir. Gününde ödenmeyen özel sektör borçlanma aracı ihraçlarının 2’si; 1 gün ve 23 gün gecikmeli olarak ödenirken, 5 özel sektör borçlanma aracında tamamen ya da kısmen yeniden yapılandırmaya gidilmiştir. Ödeme ya da yapılandırma yapılmayan ihraç sayısı 4’tür. Takip tarihi olan 05/01/2017 tarihi itibarıyla, … tanımlı tahvilin 8. Kupon ve Anapara ödemelerinin vadesinin henüz gelmemiş olması, henüz ödeme tarihi gelmemiş olan bu iki ödemeye ilişkin takip tarihi itibari ile temerrüt oluştuğuna dair, sektörel uygulama, bir sözleşme maddesi ya da muacceliyet koşulu bulunmaması nedenleriyle bu ödemelere ilişkin bedeller hesaplamaya dahil edilmemiştir.” yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmede; davaya konu … … kodlu, 2.000.000,00-TL nominal tutarında ve … … kodlu, 400.000,00-TL nominal tutarında fonların davalı tarafından ihraç edildiği, fakat davalının bu fonlara ilişkin kupon ödemelerinden ve ana para ödemelerinden kaynaklanan borçlarını davacıya ödemediği, bu hususun bilirkişi raporu ile de belirlendiği, 02/04/2021 tarihinde mahkememizin yönergeleri doğrultusunda sunulan ek raporda ; dava itirazın iptali davası olduğundan, takip talebindeki faiz miktarlarının doğru olup olmadığının belirlenmesi gerekmekte olup, icra takip tarihine göre faiz hesaplaması detaylı olarak yapılmış olup, daha önceki …’ın 24/01/2020 tarihli raporunda belirtilen miktarlara göre ayrı ayrı takip tarihi olan 05/01/2017 tarihine göre hesaplama yapılmış ve 24/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda … nolu işleme ilişkin 13.457,97 TL lik 8. Kupon ödemesinin ve 400.000,00 TL lik anapara ödemesine ilişkin olarak, (takip tarihinin 05/01/2017 olduğu ve bu tarihin baz alınması gerektiği ve ek raporda bu iki ödemeye ilişkin temerüt başlangıç tarihlerinin takip tarihinden sonrası olduğu da gözetilerek), belirtilen takip itibari ile henüz ödeme tarihi gelmemiş olan bu iki ödemeye ilişkin takip tarihi itibari ile temerrüt oluştuğuna dair, sektörel uygulama/bir sözleşme maddesi/ muacceliyet koşulu vs durum olup olmadığına dair de değerlendirme yapılmış olup, bu yönde bir uygulamanın olmadığı belirlenmiş olmakla, 02/04/2021 tarihli ek raporda belirlenen miktarlara göre; … tanımlı tahvilin 4, 5, 6 ve 7. Kupon bedeli asıl alacağı olarak 55.491,10 TL ve bu kuponlar için işlemiş faiz olarak 3.007,72 TL olmak üzere toplam 58.498,82 TL üzerinden, … tanımlı tahvilin 7 ve 8. Kupon bedeli ile ana para asıl alacağı olarak 2.150.497,16 TL ve bu kuponlar ile anapara için işlemiş faiz olarak 156.130,31 TL olmak üzere toplam 2.306.627,47 TL üzerinden olmak üzere toplam 2.365.126,29 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya dair 343.259,71 TL lik talebin reddine karar verilmiştir.
G.D: Gerekçesi ekli kararda yazılacağı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin
a- … tanımlı tahvilin 4, 5, 6 ve 7. Kupon bedeli asıl alacağı olarak 55.491,10 TL ve bu kuponlar için işlemiş faiz olarak 3.007,72 TL olmak üzere toplam 58.498,82 TL üzerinden,
… tanımlı tahvilin 7 ve 8. Kupon bedeli ile ana para asıl alacağı olarak 2.150.497,16 TL ve bu kuponlar ile anapara için işlemiş faiz olarak 156.130,31 TL olmak üzere toplam 2.306.627,47 TL üzerinden,
olmak üzere toplam 2.365.126,29 TL üzerinden takipteki aynı koşullar ile kaldığı yerden devamına,
2-Belirlenen 2.365.126,29 TL alacak miktarının % 20 si olan 473.025,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya dair 343.259,71 TL lik talebin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 161.561,77 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 32.710,54 TL harcın mahsubu ile kalan 128.851,23 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 329,70 TL, bilirkişi ücreti 1.900,00 TL olmak üzere toplam 2.229,70 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 87,32) 1.946,97 TL yargılama gideri ve 32.710,54 TL peşin harç olmak üzere toplam 34.657,51 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 106.397,27 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 32.478,18 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/07/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)