Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/388 E. 2019/113 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/388 Esas
KARAR NO : 2019/113
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/05/2018
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde davalının müvekkiline olan borcunu ödemediğini bu sebeple davalı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının müvekkilinden aldığı mallara ilişkin faturaların bulunduğunu, her iki yanın ticari defterlerinin incelenmesi halinde alacağın ispatlanacağını, bu sebeple yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5.790,22 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Davacı şirketin davalı şirkete temizlik malzemeleri , gıda maddeleri satış faturaları ve irsaliyeli faturaları düzenlediği, davalı tarafından işbu faturalar ve irsaliydi faturalar karşılığında davacı tarafa kısmi olarak…’ a ait kredi kartı ile ödemede bulunulduğu, davalı tarafın davaeı tarafa 5.750,28 TL borç bakiyesi kaldığı, faturalar ve irsaliye faturaların birçoğunda teslim alan kısmında teslim alanın imzası bulunduğu görülmüş olup, işbu açıklamalar ışığında taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekili davaya konu icra takibinde davalı aleyhine 5.750,28 TL Asıl Alacak ve 39,94 TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 5.790,22 TL alacak için icra takibi başlatmıştır. Davacı vekilinin davaya konu icra takibinde davalı şirketten 39,94 TL işlemiş faiz talep edebilmesi için; TBK MADDE 117- “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişle, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihle borçlu temerrüde dürmüş olur. Ancak sebepsiz zenginlemenin iy¡niyetii olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” Hükmü uyarınca davalı tarafa asıl alacak ile ilgili usulüne uygun ihtarname düzenlemiş olması gerektiğinden, dava dosyasında işbu hususta düzenlenmiş ihtarname bulunmadığından, davaya konu icra takibinde davacı tarafın davalı taraftan 39,94TL işlemiş Faiz talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Davalı tarafın yapılan ticari defter incelemesinde ticari defter ve belgelerini ibraz, etmediğini, Davacı şirketin ticari defler ve belgelerini incelemem neticesinde; davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 5.750,28 TL asıl alacak bakiyesi bulunduğu sonuç ve kanaatine vardığı” şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında asıl alacak yönünden haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın asıl alacak miktarı üzerinden iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.750,28 TL asıl alacak üzerinden devamına,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Belirlenen alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazla talebin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 392,80 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 98,89 TL harcın mahsubu ile kalan 293,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 97,00 TL, bilirkişi ücreti 550,00 TL olmak üzere toplam 647,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 99,31) 642,53 TL yargılama gideri ve 98,89 TL peşin harç olmak üzere toplam 741,42 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸