Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/370 E. 2023/5 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/710 Esas
KARAR NO:2023/9

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/08/2018
KARAR TARİHİ:05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar 1-… ve 2-… vekili tarafından sunulan İhtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde; 2 numaralı müvekkilinin cam ve cam ürünleri imalat ve satışı yapan 1 numaralı müvekkilin ortağı, aynı zamanda temsil ve ilzam yetkilisi olduğunu, firmanın 01.12.2016 tarihinde müvekkili … tarafından kurulduğunu, 03.07.2018 tarihinde alacaklısı davalı olan borçluları ise … ve … … A.Ş. olan …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından müvekkillerinin iş yerine haciz işlemi için gelindiğini, müvekkili …’in söz konusu icra dosyasına konu borç ile, dosyanın tarafları ile ilgisinin olmadığını, dosyadan 2. borçlu görünen … … A.Ş’nin eski ortağı olduğunu ve bu şirketteki hissesini de 2011 yılında Yusuf …’e devrettiğini, o tarihten itibaren bu şahıslarla ve firmayla hiçbir ilişkisinin olmadığını belirttiğini ve haciz tutanağına da geçirttiğini, kendi firmasının yeni bir firma olduğunu vergi kaydının ayrı, diğer şahıslardan farklı bir tüzel kişilik olduğunu, kendisinin 8 yıldır ayrı iş yaptığını belirttiğini, kira sözleşmesini, vergi levhası ve ticaret sicil gazetelerini ibraz ettiğini , iş yerinde bulunan tüm demirbaş ve makinelere dair fatura ve diğer evrakları icra dosyasına ibraz ettiğini ancak istihkak iddialı olarak haciz işleminin icra edildiğini, …. İcra Müdürlüğü’ne 09.07.2018 tarihinde dilekçe verilerek istihkak iddiasının yenilenerek karar verilmek üzere dosyanın İcra Hukuk Hakimliğine gönderilmesini talep ettiklerini, istihkak iddiası konusunda henüz karar verilmeden yasaya ve usule aykırı olarak 30.07.2018 tarihinde tekrar müvekkillerinin adresine gelinerek haciz ve muhafaza tehdidinde bulunulduğunu, müvekkilinin iradesinin fesada uğratılarak aynı tarihli protokol başlıklı bir belge imzalatıldığını ve bu protokol içeriğine göre de iki adet kambiyo evrakı düzenletilerek kendisinden alındığını, bu protokol gereği alınan bonoların 06.08.2018 vadeli 5.500 TL ve 06.09.2018 vadeli 5.500 TL meblağlı olduğunu, bu bonoların müvekkilinin iradesi fesada uğratılarak alındığından ve protokolü imzalayan vekilin söz konusu protokolü düzenlemeye yetkisinin olmadığını bu nedenle hem protokolün hem de senetlerin geçersiz olduğunu, müvekkilinin 8 yıl önce ortaklıktan ayrıldığını, o tarihten beri irtibatının olmadığını, borçlu şirketin anonim şirket olduğunu ve ortaklarının şahsi malvarlığına dahi gidilemezken 8 yıl önceki eski ortağı olduğu şirketin borcundan sorumlu tutulamayacağını bu sebeplerle öncelikle senetlerin icraya konulmasını engellemek ve icraya konulması halinde de icrayı durduracak şekilde ihtiyati tedbir talep ettiklerini, yapılacak yargılama sonucunda hem protokol hem de iki adet toplam 11.000 TL miktarlı bonodan dolayı borcun bulunmadığının tespitine, ödeme halinde ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte geri alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … …. Tic. Ltd Şti’nin söz konusu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, taraflarınca başlatılan …. İcra Dairesi … E. Sayılı icra takibinde dosyada borçlu olmadığını, davacıların borçlu olmadığının tespitini talep ettiği kambiyo senetlerinde bu davacının herhangi bir imzasının bulunmadığını, davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle … …. Tic. Yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Davacı … yönünden, davacının borçlu ile ilgisi olmadığını iddia ettiği borçlusu … … A.Ş. olan …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 03.07.2018 tarihinde hacze gidildiğinde haciz mahallinde bulunan borçluya ait evraklar, akrabalık bağı neticesinde organik bağ ve …’in söz konusu şirketin ticaret sicil kayıtlarında kayıtlı eski ortağı olarak gözükmesi neticesinde söz konusu haciz mahallinde borçlu şirketin faaliyetini yürüttüğü yer ve devamı niteliğinde olduğu tespit edildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından gerçekleştirilen hacizde davacı tarafından öne sürülen istihkak iddiası ispatlanamadığından …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla İİK 97. Madde gereğince takibin devamına karar verildiği , bu karara karşı davacı tarafından süresi içerisinde istihkak davası açılmadığını, takibin devamı kararı neticesinde 23.07.2018 tarihinde aynı haciz mahalline tekrar gidildiğini ve davacı tarafından borcu ödeyeceğine dair beyanda bulunulması üzerine muhafaza işlemlerine son verildiğini, bunun üzerine davacı 30.07.2018 tarihinde (hacizden 7 gün sonra) borcun ödenmesi için protokol imzalanarak dava konusu senetler keşide edildiği, bu senetlerin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla …. İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, davacının iradesinin fesada uğradığı iddiasının haksız ve kötü niyetli olduğu, kanundan doğan hakkın kullanıldığı, söz konusu hacizden 7 gün sonra imzalanan bir sözleşmenin baskı altında imzalandığından söz edilemeyeceğini, söz konusu protokolde müvekkillerini temsilen yetkili stajyer avukat tarafından atılan imzanın geçerli olduğu , ayrıca borç altına girenin davacı olduğundan davacının imzasının yeterli olacağı, alacaklının kabulünün açık veya örtülü olabileceğini icra dosyasına ibraz edilen protokolde avukat sıfatıyla kendi imzasının da bulunduğunu, imzanın geçerliliğini koruduğunu, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasındaki borçla alakasının olmadığı iddiasının bu davanın konusu olmadığını, süresi içerisinde İcra Hukuk Mahkemesinde görülecek istihkak davasının konusu olduğu, ihtiyati tedbir talebinin de HMK 390/3 maddesine göre “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” kuralı uyarınca gerekli ispat yükümlülüğünü yerine getirmeden soyut ve mesnetsiz olarak bu davayı açtığından tedbir talebinin reddi gerektiğini, bu sebeplerle; Davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle … …. Tic. Ltd. yönünden usulden reddine karar verilmesini, davanın esastan reddini ve tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dosya kapsamı ile, dava konusu talebin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacıların davalılara borcu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası istenilmiş ve bono aslı mahkememize gönderilmiştir. Davalı … tarafından … Cam…A.Ş ve … aleyhine başlatılan takip dosyası incelenmiştir.
Mahkemece resen belirlenen bilirkişiye dosya tevdi edilmiş bilirkişi raporunda “Davacı tarafından paylaşılan 2018 tarihli Mizanda Davalı … ile ticari ilişkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Kanuni defterlerine göre Davacının Davalıya Borcu bulunmamaktadır.Davacı …’in diğer davacı …’nin ortağı ve temsilcisi olduğundan TTK mucibince tacir sayıldığı, tüzel kişi davacının protokol ve bonoların tanziminden önceki tarihte İİK 97-99 mucibince …. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.07.2018 tarihli kararından sonra yasal süre içinde istihkak davası açmadığı ve İİK 263. madde gereğince teminat göstermediği, protokol ve iki adet bononun haciz ve muhafaza işlemlerinden bir hafta sonra tanzim edildiği de nazara alınarak, bu evrakın baskı ve zorla imzalatılıp imzalatılmadığını yani tüm delilllerin takdir münakaşa edilmesi ve manevi cebir bulunup bulunmadığı hususunun buna göre değerlendirilmesi gerektiği,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Dosya kapsamı icra dosyası, alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu gözetilerek Davacıların, protokolü ve iki adet kambiyo senedi imzalamalarının TBK 38/2 çerçevesinde kalıp kalmadığının yukarıda özeti sunulan doktrin ve yargıtay içtihadı çerçevesinde münakaşa, takdir ve değerlendirilmiş … … Limited Şirketi yönünden aktif husumetin bulunmadığı, diğer davacı … yönünden davanın sübut bulumadığı, davacı beyan ve iddialarının yerinde olmadığı dolayısıyla davanın ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVACI … … LİMİTED ŞİRKETİ YÖNÜ İLE DAVACININ DAVASININ AKTİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE
2-DAVACI … YÖNÜ İLE DAVACININ DAVASININ SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE ,
3-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Alınması gerekli harç 179,90 TL olup, peşin alınan 187,86 TL den mahsubu ile eksik alınan 7,96 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı yana verilmesine,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 05/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza