Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/331 E. 2023/600 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/331 Esas
KARAR NO:2023/600

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/04/2018
KARAR TARİHİ :11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı taraf vekili dilekçesinde; Müvekkilinin 11.04.2011 günü sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta AŞ’ye ZMMS poliçesi olan … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu esnada … plakalı araçla çift taraflı trafik kazasında yaralandığını, zararın tazmini için davalı sigorta şirketi tarafından 27.03.2018 tarihinde tebellüğ edilen 26.03.2018 tarihli talep dilekçesinin karşılıksız kaldığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 200 TL maddi tazminatın (işgücü kaybı) olay tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle davlıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde sigortalı … plakalı araçta yolcu iken 11.04.2011 tarihli kazada yaralandığını belirten davacıya uğramış olduğu zararların karşılığı olarak 04.01.2013 tarihinde 8.783,77 TL maddi tazminat ödendiğini, ayrıca davacıya SGK tarafından 13.12.2012 tarihinde 2.686,77 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğini, zararın kalmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde poliçe teminat üst limiti olan 200.00,00 TL ile sınırlı olduğunu, haksız davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, yaşanılan kaza nedeniyle Maluliyet tazminatı alacağına ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Meydana gelen kazadaki kusur, maluliyet oranı, tespit şekli, davalının varsa sorumlu olduğu miktar, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa bakiye ödeme miktarının kalıp kalmadığı, faiz türü ve tarihine ilişkin olduğu, noktalarında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiş, Mahkememizin 10/10/2018 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın adli tıp kumuna sevki ile , davacının SGK yönetmeliğine uygun maluliyet oranının ve kusura ilişkin rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Kusura ilişkin düzenlenen Adli Tıp Raporunda özetle;
Tüm dosya kapsamı, tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı ve dilekçeler incelendiğini, mevcut verilere göre ;
A)-Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşaktan geçişini; istikametine göre sağ tarafından kavşağa gelmekte olan davacı sürücü idaresindeki otobüsün hızını ve konumunu dikkate alarak yapması gerekirken bu hususa riayet etmediği, ilk geçiş hakkını bu otobüse vermeden kontrolsüzce kavşağa girmesi neticesi meydana gelen olayda asli kusurlu olduğunu,
B)-Sürücü … sevk ve idaresindeki otobüs ile kavşak alanına yaklaşması nedeniyle hızını her an tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürüp müteyakkız bir şekilde seyretmesi ve yine istikametine göre sol tarafından gelmekte olan diğer sürücü idaresindeki otomobile karşı zamanında ekin fren tedbiri alması gerekirken bu hususlara riayet etmemesi neticesi meydana gelen olayda tali kusurlu olduğunu, neticeten dava konusu kazada
A)-Sürücü …’in, %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu,
B)-Sürücü …’in, %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Maluliyete ilişkin düzenlenen Adli Tıp Raporunda Özetle;
1- Mevcut belgelere göre Ramazan oğlu 20.08.1987 doğumlu …’ın 11.04.2011 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunduğunu,
Gr 1 XII (22İa….10)A%14,
E cetveline göre: % 11.2 (yüzdeonbirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını,
2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin dosyası 12/02/2020 tarihli celsede başvuruya bırakılmış olup davacı vekilince 12/03/2020 tarihli dilekçe ile yenilenmekle davanın kaldığı yerden devamına karar verilmiştir.
Mahkememiz ara kararları doğrultusunda dosyanın alınan Adli Tıp Raporları da değerlendirilerek aktüer hesaplaması yapılmak üzere bilirkişiye tevdine karar verildiği, bilirkişinin raporunu sunduğu, bilirkişi raporunda özetle; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkemece celp edilen bilgi ve belgeler, alınan adli tıp raporları ve dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde davacının 11.04.2011 tarihli kazalarından dolayı uğradığını iddia ettiği zararların tahsili talebine ilişkin olarak; Davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı nispetinde;
1- Davalı … Sigorta AŞ tarafından Yapılan Ödemeye İlişkin Olarak: Davalı … Sigorta AŞ tarafından davacı adına 04.01.2013 tarihinde 8.050,51 TL ödeme yapıldığını, ödeme tarihi itibariyle davacı adına hesaplanan tazminat tutarının 47.601,64 TL olduğunu, yapılan ödemelerin güncellenmiş halinin mahsubu sonrası bakiye tazminatın 37.206,67 TL olduğunu, söz konusu tutarın fahiş olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkemede olduğunu,
2- Rapor Yazım Tarihine Göre Yapılan Hesaplama: Davacı adına hesaplanan maddi tazminatın %100 kusur oranına göre toplam 499.390,45 TL olduğu, davalı sigorta şirketi kusuruna denk gelen kısmın 374.542,84 TL olduğunu, yapılan ödemelerin güncellenmiş halinin mahsubu sonrası bakiye tazminatın 356.473,07 TL olduğunu, Poliçe teminat üst limitinin 200.000,00 TL olduğu, yapılan 8.050,51 TL’nin mahsubu sonrası poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak bakiye sorumluluğun 191.949,49 TL olduğunu, söz konusu tutara kısmi ödemenin yapıldığı 04.01.2013 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itirazlar sunulmuştur.
Davacı vekilince 27/03/2023 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesi ile müvekkil lehine, davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı 200,00-TL fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile temerrüt tarihi itibari ile maddi tazminat talebinde bulunulduğunu, dosyaya sunulan 10.03.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre müvekkilinin sürekli iş göremezliğe uğraması sebebiyle karşılanması gereken zararı 356.473,07 TL olarak hesaplandığını, ancak bakiye poliçe limitinin 191.949,49 TL olarak tespit edildiğini, 10.03.2023 tarihli rapor doğrultusunda dava değerini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 191.749,49 TL artırarak, 191.949,49-TL’ye çıkartıklarını fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. Zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uygulanır. ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMSS’de rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir. ZMSS ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMSS ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı teminat altına alındığından, sigortalısına ZMSS teminatı sunan davacı sigorta şirketi poliçede gösterilen limitler dahilinde kalmak kaydıyla meydana gelen hasardan sorumlu olacaktır. ZMSS’de motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle 3. kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, 3. kişinin maruz kaldığı gerçek ve somut zarar miktarı tazmin etmelidir. ZMSS’ye ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir. Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak karşılaması gerekir.
Somut olayda; davacının 11.04.2011 günü sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta AŞ’ye ZMMS poliçesi olan … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu esnada … plakalı araçla çift taraflı trafik kazasında yaralandığını, zararın tazmini için davalı sigorta şirketi tarafından 27.03.2018 tarihinde tebellüğ edilen 26.03.2018 tarihli talep dilekçesinin karşılıksız kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 200 TL maddi tazminatın (işgücü kaybı) olay tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 25.07.2022 tarih ve 10377 sayılı raporunda, …’ın 11.04.2011 tarihli kazasından dolayı 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre meslekte kazanma gücü kaybının %11.2, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, 08.07.2019 tarihli ATK Kusur Raporunda, 11.04.2011 tarihli kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in %75, sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta AŞ’ye 23.10.2010-2011 tarihleri arasında ZMMS poliçesinin olup, ölüm ve yaralanma olaylarında kişi başı poliçe teminat üst limitinin 200.000,00 TL olduğu, rapor yazım tarihine göre yapılan hesaplamada, davacı adına hesaplanan maddi tazminatın %100 kusur oranına göre toplam 499.390,45 TL olduğu, davalı sigorta şirketi kusuruna denk gelen kısmın 374.542,84 TL olduğu, yapılan ödemelerin güncellenmiş halinin mahsubu sonrası bakiye tazminatın 356.473,07 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden sorumluluk genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Davalı sigorta şirketi tarafından hatır taşıması indiriminde bulunulması gerektiği yönünde itirazda bulunulmuş ise de araçta olan kişinin sigortalı araçta hatır için taşındığına ilişkin savunmasını ispat yükü altında olan davalı sigorta şirketinin bu hususu ispatlayamadığı dikkate alınarak hatır taşıması indirimi uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizinin uygunlanması talep edilmiş ise de zarara neden olan araca ait ruhsat üzerinde kullanım amacının “yük nakli hususi” olduğu belirtildiğinden aracın kullanım amacı hususi olup ticari araç değildir. Bu nedenle, yasal faize hükmedilmesine karar verilmiştir.
Davalı tarafından davacıya 04/01/2013 tarihinde … Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna göre %6 oranındaki maluliyetine istinaden 8.783,77 TL ödeme yapıldığı ve davalı tarafın ibra edildiği beyan edilmişse de de dosya içerisinde ibraname bulunmadığı gibi yargılama esnasında da sunulmadığı, ibranın üzerinden 2 yıl geçtiği yönündeki itirazı yerinde olmadığı gibi yaralamalı trafik kazası söz konusu olup uzamış 8 yıl olan ceza zamanaşımı uygulanacağından olay tarihinden itibaren dava tarihine kadar 8 yıl olan ceza zamanaşımı süresi dolmamış olduğu anlaşılmakla, davalı tarafından yapılan ödemenin makbuz niteliğinde olduğu kabul edilmiş, yapılan ödeme güncellenmeksizin poliçe teminat tutarından mahsup edilerek ve hatır taşıması indirimi yapılmayarak 191.949,49 TL’nin kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 191.949,49 TL maddi tazminatının (sürekli ve geçici iş göremezlik) 04/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 13.112,06-TL karar ve ilam harcından 35,90 TL peşin harç ve 655,00 TL tamamlama harcının toplamı olan 690,90 TL’den mahsubu ile geriye kalan 12.421,16 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 77,00 TL ilk masraf ile yargılama aşamasında yapılan 2.846,12-TL masraf (tebligat, posta, bilirkişi masrafı) ile 655,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.501,12 -TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı tarafça yapılmış masrafın üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 29.792,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır