Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/319 E. 2019/353 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/319 Esas
KARAR NO: 2019/353

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/04/2018
KARAR TARİHİ: 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile asansörlerin test ve muayene işlemlerini yaptığını , işi yaptıranın fatura karşılığında belirlenen tutarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu çerçevede davalının asansörlerinin periyodik muayenesinin de yapıldığını, bu işin bedeli olarak davalıya 4.902,90 TL 15/12/2016 tarihinde davalıya bildirildiğini, davalının tutarı ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini davalının takibe ve borca itiraz ederek durdurduğunu, bunun üzerine müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını yasal süre içinde açmadığını, davanın esasına girilmeden usulden reddine karar verilmesini, müvekkilinin davacıya olan borcunu ödememesinin nedeninin ekonomik kriz olduğunu, ödemek için ellerinden geleni yaptıklarını, birçok dosyadan borçlu olduğunu bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 4.999,90 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında davacının yürüttüğü test ve muayene işlemleri dolayısıyla bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Davacı kayıtlarında yapılan incelemede, davacı ile davalı arasında … markasının kullanımı konusunda 5,5,2008 tarihinde sözleşme imzalandığı, bu sözleşme ile davacının davalı firmaya standarda uygun üretilecek … (…. MARKALI) ürünler ve ambalajları üzerinde … markasını kullanma hakkını tanıdığı görülmektedir. Bu bağlamda davalının … markasını kullanmasından dolayı taraflar arasında çalışan cari hesapta yapılan incelemede dava konusu olan 15.12.2016 tarihli ve 4.902,00 TL’lik faturanın takibe konulduğu belirlenmiştir. Davacı kayıtlarına göre davacının takip ve dava konusu faturadan dolayı 4.902,90 TL alacaklı olduğu, zaten davalı vekilinin de dosyaya verdiği beyanda bu faturayı kabul ettiği, ancak faturanın vadesinin dolmadığı iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu faturanın takip tarihi itibarıyla vadesinin gelip gelmediği konusunun irdelenmesi gerekmektedir. PTT gönderi takip belgesine göre dava konusu faturanın, ödemenin 30 gün içinde yapılması, aksi hâlde yasal işleme başlanacağını belirten bir yazı ile birlikte davalıya gönderildiği, tebligat zarfının davalı tarafından (E… M,.,) 21.12.2016 tarihinde teslim alındığı görülmektedir. Mahkemece bu gönderi ile davalının temerrüde düştüğünün kabulü halinde davalının temerrüt tarihinin 21.1.2017 olarak kabulü uygun olacaktır. Yapılan incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda, delillerin takdiri ve yapılacak yargılama sonucunda hüküm tesis etme yetkisinin mahkemeye ait olduğundan hareketle; davalı vekilinin de kabulünde olduğu üzere davacının davalıdan 4,902,90 TL fatura alacaklısı olduğu, mahkemece davalının PTT gönderisine göre 21.1.2017 tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü hâlinde davacının davalıdan 54,40 TL faiz ve 9,79 TL faizin KDV’si alacaklı olduğu, bu durumda takibin toplam 4.967,09 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Takdirlerinize arz ederim.” şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği, faturanın tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin raporda belirlenen miktar üzerinden devamı ile itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.902,90 TL asıl alacak, 54,40 TL işlemiş faiz ve 9,79 TL işlemiş faizin KDV si olmak üzere 4.967,09 TL üzerinden aynı koşullar ile kaldığı yerden devamına,
2-Belirlenen toplam alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazla talebin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 339,30 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 60,24 TL harcın mahsubu ile kalan 399,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 140,00 TL, bilirkişi ücreti 450,00 TL olmak üzere toplam 590,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 99,52) 587,16 TL yargılama gideri ve 60,24 TL peşin harç olmak üzere toplam 647,40 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 23,81 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi

Katip …

Hakim …
¸