Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/310 E. 2019/965 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/310 Esas
KARAR NO : 2019/965

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunu bu ticari ilişki kapsamında oluşan 20.081,96 TL borcun kabul edildiğini, borcun geri kalan 3.121,05 TL kısmına itirazda bulunduklarını, bu sebeple alacağın tahsili amacı ile açılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosyasına itiraz edip durdurduklarını, davalının yaptığı itirazın kötü niyetli olduğunu, alacağı sürüncemede bırakmayı amaçladığını, alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili aleyhine açtığı davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin davacı yana olan borcundan daha fazlasının talep edildiğini, bu sebeple açılan takibede fazla olan kısım üzerinden itiraz ettiklerini, müvekkilinin davacı yana 3.121,05 TL borcunun bulunmadığını, müvekkilinin muhabese kayıklarının inçelenmesi halinde kendilerinin haklı olduğunun anlaşılacağını, dolayısıyla davanın reddine karar verilmesini davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 23.203,01 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Davacı taraf, davalı tarafından 27.03.2017 takıp tarihinde sonra davacı adına düzenlenen 28.03.2017 tarihli … numaralı 517,43 TL. iade faturası ve 31.03.2017 tarihli … numaralı 30,49 TL. Tik toplamı 547,92 TL. olan 2 adet satış faturasını ticari defterlerine işlememiştir. Davalı tarafın davacı taraf adına düzenlemiş olduğu faturalar e-arşiv faturası olup elektronik ortamda davacı tarafa mail ortamında gönderilmiştir. Davalı tarafın davacı taraf adına düzenlemiş olduğu faturalar tarafıma ibraz edilmiştir. Davacı alacağından davalı taraf ait fatura tutan düşüldüğünde davacı alacağı, Davacı alacağı 20.629,85 TL. – 547,92 TL. davalı faturası = 20.081,93 TL. Davalı taraf İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile 20.081,96 TL. borcu kabul etmiş ve davacı tarafa ödemiştir. Davacı tarafın 27.03.2017 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 20.629,85.TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın itiraz süresi içinde 28.03.2017 ve 31.03.2017 tarihinde davacı adına kesmiş olduğu fatura ile, davacı taraf alacağının 20.081,93 TL’ye düşmüş olduğu, Davalı tarafın itiraz etmemiş olduğu 20,081,06 TL. düşüldükten sonra, davacı tarafın davalı taraftan alacağının olmadığı, Tarafların %20 tazminat talebinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde rapor sunmuştur.
Taraflarca verilen itiraz ve beyan dilekçeleri de değerlendirilerek bu doğrultuda ek rapor hazırlamak üzere dosya bilirkişilere verilmiş ek raporda “Davacı taraf itirazlarının kök raporumuzda değişiklik yapılmasını gerektirmediği, Davacı tarafın 27.03.2018 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 20.629,85.TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın takipten sonra ödeme emri tebliğinden önce (itiraz süresi içinde) 28.03.2017 ve 31.03.2017 tarihinde davacı adına kesmiş olduğu fatura ile, davacı taraf alacağının 20.081,93TL’ye düşmüş olduğu, Davalı tarafin itiraz etmemiş olduğu 20.081,06TL düşüldükten sonra, davacı tarafın alacağının olmadığı, Tarafların %20 tazminat talebinin Sayın Mahkeme’nın takdirinde olduğu,” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, tarafların defter incelemeleri neticesinde davalının davacıya borçlu olmadığının tespit edildiği, zira yapılan incelemede de görüldüğü üzere; davacı tarafın 27.03.2018 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 20.629,85.TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın takipten sonra ödeme emri tebliğinden önce (itiraz süresi içinde) mahkememizce de geçerli kabul edilen ve davacı tarafça itiraz edilmeyen 28.03.2017 ve 31.03.2017 tarihinde davacı adına kesmiş olduğu iki adet fatura ile, davacı taraf alacağının 20.081,93TL’ye düşmüş olduğu, Davalı tarafin itiraz etmemiş olduğu 20.081,06TL düşüldükten sonra, davacı tarafın alacağının kalmadığı görülmüş olup, dolayısıyla inkar tazminatına hükmedilemeyeceğine kanaat getirilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Koşullar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin yerinde görülmediğinden reddine,
3-Alınması gerekli harç 44,40 TL olup, peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile, eksik kalan 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye aktarılmasına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸