Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/265 E. 2018/1304 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/265 Esas
KARAR NO : 2018/1304
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/03/2018
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında hesap açılış ve kredi sözleşmeleri imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin …kredisi ile taksitli ticari kredi kullandığını ve kredi borçlarının düzenli olarak ödendiğini, davalı tarafça Borçlar Kanununa aykırı olarak müvekkiline kredi kartı verildiğini ve ayrıca kredili mevduat hesabı açtıklarını, müvekkilinin kendine tahsis edilen krediyi kullandığını düşünerek harcamalar yaptığını fakat harcamaların kredili mevduattan yapıldığını, oluşan borcun hiçbir şekilde müvekkiline bildirilmediğini ve davalı tarafça kötü niyetli olarak borcun birikmesinin beklenildiğini, müvekkili tarafından bu borcun farkedildikten sonra bankaya gidip sorması üzerine kredili mevduat hesabından haberdar olduğunu, müvekkili tarafından banka şubesinden defalarca kredili mevduat ve kredi kartı açılmasına ilişkin talimatının olup olmadığının sorulduğunu, ayrıca imzalı sözleşme suretlerinin de istenildiğini fakat kendisine cevap verilmediğini, noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, ekstrelerin gönderildiği bilgisinin verildiğini fakat yapılan araştırmada güncel olmayan eksi bir adrese gönderildiğini, yeni adresin müvekkili tarafından bildirilmesine rağmen gönderim yapılmadığını, müvekkilinin ısrarları ile borcun 25.600,00-TL olduğunun öğrenildiğini belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin dava konusu miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça borçların ödendiğini, borç ödendikten sonra borçlu olunmadığınını tespiti talebinde hukuki yarar bulunmadığını, menfi tespit davası açıldıktan sonra ödeme yapılması durumunda davanın istirdat davasına dönüşeceğini fakat davaya konu olayda borcun dava açılmadan önce ödendiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, her ne kadar ekstrelerin güncel adrese gönderilmediğinden bahsedilmiş ise de davacı tarafça güncel adresin bildirilmediğini, davacının iki sene kadar mevduat hesabından haberinin olmamasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri kapsamında, davacının talep ve haberi olmaksızın açıldığı iddia edilen kredili mevduat hesabı nedeniyle davacının borçlu olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ile ilgili kayıtlar celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyetince tanzim edilen raporda özetle; davacının dava tarihi itibariyle davalı bankaya 24.450,83 TL borçlu olduğu belirlenmiştir.
Davacı ile davalı banka arasında 29/02/2016 genel kredi sözleşmesi, ticari kart sözleşmesi, temel bankacılık hizmet sözleşmesi ve eki sözleşmeler akdedildiğini, kredi sözleşmeleri kapsamında açılan “Kredili Mevduat” hesabından 11/07/2016 tarihinden itibaren davacı tarafça kredi kullanımı yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından sözleşmenin bilgi ve onayı olmaksızın imzalatıldığı, sözleşmenin müzakere edilmediği iddia edilmiş ise de, davacının sözleşmedeki imzaya bir itirazının olmayıp aksine imzayı kabul ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan Ticari Kart Sözleşmesinin 3. İşletme Kart bölüm başlıklı 3.1 Kart Ürünleri maddesinin (a) bendinde; “Müşteri ve/veya Müşteri Personeli işletme Kartı ticari bir kredi kartı gibi kullanarak üye işyerlerinde mal ve hizmet alımı yapabilirler ve bu karta tahsis edilen genel veya üye işyeri bazındaki kart limiti dahilinde hazır hesaptan nakit kredi ve/veya taksitli kredi ve/veya sektörel kredi ve bankanın zaman içinde uygun gördüğü ve teknik altyapısı ile kullandırdığı diğer kobi nakdi ve gayri nakdi kredilerini kullanabilirler. İşletme kart ile sunulan ürünler, Müşteri’nin ticari faaliyetlerinin finansmanını sağlamaya yöneliktir.” Aynı maddenin (b) bendinde “İşletme kartı ile yapılacak mal ve hizmet alımından doğan borçlar ile taksitli kredi ve hazır hesap kullanımlarından doğacak tüm borçlar ve bunlara bağlı olarak tahakkuk edecek masraf, komisyon, vergi, harç ve bunlarla sırlı olmamak üzere bilcümle borçlar, kart hesabına veya karta bağlı diğer ilgili banka hesaplarına borç kaydedilir. Müşteri, kart hesabına veya karta bağlı diğer ilgili banka hesaplarına kaydedilen bu borç kayıtlarının doğrudan kendisine kullandırılan kredi niteliğinde olduğunu, müşteri personeli tarafından yapılacak her türlü harcama yahut kredi kullanımlarının kendi adına yapılmış sayıldığım kabul eder.”, 3.4 Geri Ödeme maddesinin (b) bendinde “Müşteri ödenmeyen borç kalemlerinin ayrıca bir yazılı talimatı olmaksızın kredili mevduat hesabı niteliğindeki hazır hesaptan otomatik olarak kredi kullandırılması suretiyle ödenmesi hususunda süresiz olarak bankayı yetkili kıldığını ve dolayısıyla işbu sözleşme anılan işlemlerin yapılabilmesine yönelik süresiz bir talimat verdiğini kabul eder.” hükümlerine yer verildiği görülmüştür. Davacı tarafından yine güncel adres bilgisinin defalarca bankaya iletilmiş olmasına rağmen hesap ekstrelerinin güncel olmayan adresine gönderildiğini iddia etmiş ise de, taraflar arasında imzalanan Temel Bankacılık Sözleşmesinin Müşterinin İşbirliği Yükümlülüğü başlıklı 1.2 maddesinin (c) bendinde; “Müşteri, bankaya vermiş olduğu bilgilerde zaman içinde meydana gelebilecek telefon, adres, unvan, nevi değişikliği, medeni durum, yasaklılık, kısıtlama, yetki/yetkili değişikliği, vekaletten azil gibi değişiklikler ile (başvuru) formlarında yer alan bilgiler ve bunlarla sınırlı olmaksızın her türlü değişiklikleri gerçekleşmesini izleyen 15 (on beş) gün içinde bankaya yazılı olarak bildirmeli ve değişikliğe ilişkin bankaca talep edilecek usulüne uygun düzenlenmiş belgeleri sunmalıdır.” Tebligatlar ve Bildirimler başlıklı 1.4 maddesinin (a) bendinde “Bankanın yapacağı her türlü bildirim, müşterinin bankaya bildirmiş olduğu veya bankanın bildiği adrese yapılır”, yine taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin İhtar ve İhbarlar başlıklı 10.02 maddesinde; “Aksi ilgili ek sözleşmede belirtilmediği sürece, işbu sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi amacıyla yapılacak olan bütün ihbarlar, talepler ve diğer yazışmalar için tarafların işbu sözleşmenin sonunda yazılı adresleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 21.maddei ve 148/a maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla kanuni ikametgahları kabul edilir ve bu adreslere yapılan tebligatlar taraflara yapılmış sayılır. Kredi alan ileride kanuni ikametgahını değiştirmesi halinde bu yeni adresinin 5 (beş) iş günü içinde noter kanalıyla bankaya yazılı olarak bildirir. Aksi halde işbu sözleşme sonunda veya ilgili kredi için akdedilen ekte yazan adreslerine yapılacak tebligatlar geçerlidir…” Ticari Kart Sözleşmesinin Hesap Özeti başlıklı 2.10 maddesinin (d) bendinde “Müşteri, ticari kart için yollanan hesap özetine, hesap kesim tarihinden itibaren 10 (on) gün içinde itiraz edilmediği veya son ödeme tarihine kadar kart hamiline ulaşmayan hesap özeti aynı süre içerisinde yazılı olarak bankadan talep edilmediği yahut talep üzerine gönderilen hesap özetine yine 10 (on) gün içinde itiraz etmediği takdirde, hesap özeti içeriğinin kabul edilmiş sayılacağını kabul eder. İçeriği kabul edilen hesap özeti, İcra İflas Kanunda belirtilen itirazın kesin olarak kaldırılması için aranan belgelerden biri olarak kabul edilir. Müşterinin hesap özetine itiraz etmesi, son ödeme tarihine kadar yapılması gereken ödemeyi durdurmaz”, aynı maddenin (e) bendinde; “Müşteri, hesap özetinde, ticari kart ile yapılan aynı cins işlemlerin tek bir başlık altında toplanabileceğini, hesap kesim tarihi öncesinde gerçekleşen bir işlemin, herhangi bir nedenle o döneme ait hesap özetinde belirtilmemiş olması halinde bu işlemin kart hesabına sonradan borç kaydedilebileceğini ve bir sonraki dönem hesap özetinde gösterebileceğini kabul eder” hükümlerine yer verildiği belirlenmiştir. Davacı tarafından adres değişikliğinin bankaya bildirildiğine dair bir delil sunulmadığı, iddialarını somutlaştıramadığı belirlenmiştir. Uygulanan faiz yönünden iddialar değerlendirildiğinde ise 01/03/2006 tarih ve 26095 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanununun 26. maddesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranlan 3 ayda bir açıklar şeklinde düzenlenmiş olup bu düzenlemeye göre, kredi kartına uygulanacak sözleşme faizi, Merkez Bankası tarafından belirlenecek oranların üzerinde olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin Faiz başlıklı 2.05 maddesinde “Aksi açık olarak belirtilmediği sürece, işbu sözleşme çerçevesinde kredi alana kullandırılan krediler 1 yıl-360 gün hesabıyla, kredi alanın fiilen kredilendirildiği günler üzerinden hesap edilecek şekilde faizlendirilir. Faiz belirlenirken gün hesabında, ilgili kredinin kredi alanın hesabına geçtiği gün ve ödeme günleri nazarı dikkate alınır. Her bir cari hesap şeklinde işleyen kredi için uygulanacak kredi faiz oranı söz konusu kredinin fiilen kullanıldığı tarihte banka tarafından fiilen uygulanan cari kredi faiz oranıdır. Her bir vadeli kredi için uygulanacak faizi oranı ise esas olarak ilgili kredi için akdedilen ek sözleşmede belirlenir, ilgili ek sözleşme ile herhangi bir faiz oranı tespit edilmediği takdirde, söz konusu vadeli kredinin faizi, fiilen kullanıldığı tarihte banka tarafından vadeli kredilere uygulanan en yüksek cari kredi faiz oranı olacaktır. Bu sözleşme tahtında tahsis edilen kredilere ve hesaplara, ilgili mevzuata uygun olarak bileşik faiz yürütülür, …diğer masraflarla birlikte nakden tahsil edilir ya da bankanın uygun görmesi halinde kredi alanın hesabına borç kaydedilir…”, Ticari Kart Sözleşmesinin Hazır Hesap Faizi başlıklı 2.15 maddesinde: “Ticari kart kullanarak banka ATM’lerinden çekilen nakit kredilere, işlem tarihinden itibaren bankanın belirleyeceği oranda faiz uygulanır hükmüne yer verildiği, uygulanan faizin yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafından hesabın bilgisi, onayı ve talebi olmaksızın açıldığı iddiasının, davacı tarafından kredili mevduat hesabından nakit çekme işlemlerinin yapılması, faturaların ödenmesi yani hesabın aktif bir şekilde kullanılmış olması sebebiyle yerinde olmadığı, davacının imzalamak suretiyle sözleşme hükümlerini kabul ettiği, kredi ödemelerini zamanında yapmamış olması sebebiyle, kredi taksitlerinin sözleşme gereğince kredili mevduat hesabından tahsil edildiği, uygulanan faizin sözleşme ve yasa hükümlerine uygun olduğu ve davacının dava tarihi itibariyle davalı bankaya 24,450,83 TL borçlu olduğu bilirkişilerce yapılan hesaplama ve inceleme neticesinde tespit edildiğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 437,19-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 401,29-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 107,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
(e-imza)
Hakim
(e-imza)