Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/261 E. 2020/356 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/482 Esas
KARAR NO:2020/396

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :23/05/2017
KARAR TARİHİ:17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının emekli hakim olduğunu ve avukatlık yaptığını, emekli maaşını … Bankası … Şubesi’nden aldığını, davacının internet şifresinin başka kişilerce ele geçirildiğini, davacının bilgisi dışında hesabından 18.000,00 TL paranın çekildiğini, bankaya yatan paraların sigorta kapsamında olduğunu, söz konusu paranın kendisine iade edilmediğini, açıklanan nedenlerle; davacının rızası dışında banka hesabının haksız şekilde internet şifresi oluşturularak maaş hesabından bankayı vasıta kılarak dolandırmak suretiyle alınan 18.000,00 TL meblağın … Bankası Mevduat Sigorta kapsamında olduğundan davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından tüm kart ve şifre bilgilerinin 3. kişilerce kendisi tarafından paylaşıldığını, davacının hesabındaki paranın başka hesaplara aktarılmasında müvekkili bankanın hiçbir kusurunun olmadığını, davacının gerek eğitimi, gerekse sosyal statüsü göz önünde bulundurulduğunda üzerine düşen dikkat ve yükümlülükleri yerine getirmediğini, oluşan müşteri zararının müvekkili banka tarafından karşılanmasını gerektiren bir durumun mevcut olmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davacının davalı banka nezdindeki hesabından bilgisi ve rızası dışında yapılan işlemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Her ne kadar, mahkememizce dosyanın 21/10/2020 tarihine duruşması bırakılmış ise de 6100 sayılı HMK 114.maddesinde dava şartlarının düzenlenmiş; 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak sayılmıştır. Görev husususun kamu düzenine ilişkindir. HMK 115.maddesinde, mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen araştırılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde, dava konusunun Mahkememizin görev alanına girmediği belirlenmiştir.
Dava tarihi olan 29/06/2020 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde de görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir. Tüketici konumundaki davacı tarafından açılan davada, Kanunda “bankacılık ve benzeri sözleşmeler” olarak ifade edilen ve tahdidi olarak sayılmayan bir hukuki işlemine dayanıldığından, Mahkememiz önüne gelen durumda, Davacı, hesabından tanımadığı kişilere ve hesaplara bilgisi olmadan gönderilmesi nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep etmekte olup, davacının tacir sıfatı bulunmadığı ve tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesi görevli olması karşısında, görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dosya üzerinde inceleme ile, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.17/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza