Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/251 E. 2022/252 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/251 Esas
KARAR NO:2022/252

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/03/2018
KARAR TARİHİ:23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında kurumsal tip abonelik sözleşmesi ile davalıya 20 adet hatlar kullandırıldığını, davalının ödemelerini tam ve zamanında yapmadığını, davalının kullanmış olduğu hatlara ilişkin olarak gönderilen 23/01/2017 son ödeme tarihli 9.896,50 TL, 22/02/2017 son ödeme tarihli 3.693,97 TL tutarlı faturaları ödememesi üzerine genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, ancak bu kez davalı tarafından takip konusu alacağa karşı kötü niyetli olarak ve takibi durdurmak maksadıyla yasal süresinde itirazda bulunulduğunu ve takibi durdurduğunu, söz konusu itirazların haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 14.578,04-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında imzalanan “Abonelik Sözleşmesi” kapsamında, davacı tarafından düzenlenen fatura bedellerinden davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı, alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Düzenlenen raporda özetle; Davalı şirket tarafından davacı ile olan sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edildiğinde herhangi bir ihtilaf olmadığı, bu fesih sonucunda davacı şirket tarafından yaklaşık 12.000,00 TL’ye yakın cayma bedeli de eklenerek iş bu davaya konu; 31.12.2016 tarih, 01/12/2016-31.12.2016 dönemine ait, … no.lu “… Tarifesi” kapsamında kesilen 9.896,50 TL ve 31.01.2017 tarih, 01/01/2017-31.01.2017 dönemine ait, … no.lu “… Tarifesi” kapsamında kesilen 3.697,97 TL olmak üzere 13.590,47 TL faturalardan kaynaklı alacaklı olduğu, Davalının defterleri, dosyada yer alan bilgi ve belgeler doğrultusunda, davacı yanca davalıya kesildiği iddia olunan 2 adet fatura ve 13.590,47 TL (KDV Dahil) alacağın varlığının davalının usulüne uygun tutulmuş olan ticari defterlerinde kayıtlara alındığı, netice itibariyle davalının davaya konu faturaları muhasebe hesaplarına kaydettiği, Davacı taraf 25.04,2017 tarihli icra takibinde 13.590,47 TL asıl alacağına (faturaalacağı) 987,57 TL işlemiş akdi faiz (yıllık 24) talep ettiği, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 5.6. maddesine göre, fatura üzerindeki faiz oranı üzerinden ve günlük faiz hesaplanması gerektiği, Dava konusu edilen; 31.12.2016 tarih … no.lu 9.896,50 TL ve 31.01.2017 tarih 20170691247719 no.lu 3.693,97 TL fatura üzerinde “Gecikme faiz oranı 24 Nisan 2015 itibariyle aylık % 1,40 öncesi 2,52’dir. Gecikme faizi günlük olarak yansıtılır” ibaresinin bulunduğu, buna göre davacının 13.59047 TL asıl alacağına 25.04.2017 takip tarihine kadar 524,48 TL işlemiş faiz tahakkuk ettiği, Buna göre, 25.04.2017 takip tarihi itibariyle akdi faizi oranı %16,80 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen asıl 13.590,47 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren 9016,80 oranda akdi faiz yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarına itiraz nedeniyle, Mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı şirket tarafından davacı ile olan sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edildiğinde herhangi bir ihtilaf olmadığı, bu fesih sonucunda davacı şirket tarafından yaklaşık 12.000,00 TL’ye yakın cayma bedeli de eklenerek iş bu davaya konu; 31.12.2016 tarih, 01/12/2016-31.12.2016 dönemine ait, … no.lu “Avantajlı Menü … Tarifesi” kapsamında kesilen 9.896,50 TL ve 31.01.2017 tarih, 01/01/2017-
31.01.2017 dönemine ait, 20170691247719 no.lu “… Tarifesi” kapsamında kesilen 3.697,97 TL olmak üzere 13.590,47 TL faturalardan kaynaklı alacaklı olduğu, 02.01.2019 tarihli kök raporda değerlendirmelere atıfta bulunarak sadece yapılan mali inceleme ile; Davalının defterleri, dosyada yer alan bilgi ve belgeler doğrultusunda, davacı yanca davalıya kesildiği iddia olunan 2 adet fatura ve 13.590,47 TL (KDV Dahil) alacağın varlığının davalının usulüne uygun tutulmuş olan ticari defterlerinde de aynen kaydedildiği, netice itibariyle davalının davaya konu faturaları muhasebe hesaplarına kaydettiği, Sayın Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde aşağıda faiz konusu terditli olarak irdelenmekle birlikte takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olduğu belirtilerek; 1. Kök rapordaki faiz hususundaki görüş muhafaza edilmekle birlikte; Davacı taraf 25.04.2017 tarihli icra takibinde 13.590,47 TL asıl alacağına (fatura alacağı) 987,57 TL işlemiş akdi faiz (yıllık %24) talep ettiği, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 5.6. maddesine göre, fatura üzerindeki faiz oranı üzerinden ve günlük faiz hesaplanması gerektiği, Dava konusu edilen; 31.12.2016 tarih … no.lu 9.896,50 TL ve 31.01.2017
tarih … no.lu 3.693,97 TL fatura üzerinde “Gecikme faiz oranı 24 Nisan 2015 itibariyle aylık % 1,40 öncesi 2,52’dir. Gecikme faizi günlük olarak yansıtılır” ibaresinin bulunduğu, buna göre davacının 13.590,47 TL asıl alacağına 25.04.2017 takip tarihine kadar 524,48 TL işlemiş faiz tahakkuk ettiği hesaplanmakla birlikte davacının işlemiş faiz talebinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, Buna göre, 25.04.2017 takip tarihi itibariyle akdi faizi oranı %16,80 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen asıl 13.590,47 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %16,80 oranda akdi faiz yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği,
2. Davacı vekilinin faiz hususundaki beyanların Sayın Mahkeme tarafından kabulü halinde ise; Davacı taraf 25.04.2017 tarihli icra takibinde 13.590,47 TL asıl alacağına (fatura alacağı) 987,57 TL işlemiş akdi faiz (yıllık %24) talep etmiştir, Buna göre davacının 13.590,47 TL asıl alacağına 25.04.2017 takip tarihine kadar 749,26 TL işlemiş faiz tahakkuk ettiği hesaplanmakla birlikte davacının işlemiş faiz talebi Mahkeme’ye ait olduğu, Buna göre, 25.04.2017 takip tarihi itibariyle akdi faizi oranı %24,00 olarak Sayın Mahkeme’ce kabul edildiğinde; davacının belirlenen asıl 13.590,47 TL asıl alacağına takip
tarihinden itibaren %24,00 oranda akdi faiz yürütülebileceği hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya kapsamında; taraflar arasında abonelik sözleşmesinin varlığı ve davalı tarafından tek taraflı olarak fesh edildiği hususunda çekişme bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sözleşme feshi sonrasında düzenlediği fatura bedellerinden davalının sorumlu olmadığı noktasındadır. Mahkememizce yapılan inceleme neticesinde, davacının düzenlediği faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, itiraz edilmemiş olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve 25/01/2013 tarihli Taahütname 13.maddesi uyarınca, sözleşmenin feshi halinde her bir hat için yararlandığı indirim tutarlarının toplamının son dönem faturasına cezai tutar olarak yansıtılacağını davalı şirketin kabul ettiği, buna göre davacını faturalar nedeniyle davalıdan 2 adet fatura bedeli için 13.590,47 TL alacaklı olduğu, söz konusu bedel için davacının fatura üzerinde belirttiği faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebileceği, davacının davalıdan 13.590,47 TL asıl alacak, 524,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.114,95 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf münkir olup, her ne kadar verilen hizmetin ayıplı olduğu ileri sürmüş, HTS kayıtlarının celbini istemiş ise de, hangi tarihlerde hizmet alamadığını ispata ilişkin kayıt sunamamış, HTS kayıtlarının ise arayan, aranan numara, arama zamanı, arama yeri, arama süresi, yer ve zaman gibi incelemeler gibi sinyal bilgilerini içermesi, söz konusu bilgilerin ise davacı şirketin verdiği hizmetin kalitesini ölçülmesi için gereken verilere sahip olmaması nedeniyle celp edilmemiş, davalı tarafça ayıp olgusu ispat edilemediğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiği anlaşılmakla asıl alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜ K Ü M :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki 13.590,47 TL asıl alacak, 524,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.114,95 TL’ye ilişkin davalı itirazlarının iptali ile, takibin 13.590,47 TL yönünden takip şartları ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden taktiren %20 oranında hesaplanan 2.822,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 964,19 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 248,96 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 715,23 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 41,20 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 868,40 TL olmak üzere toplam 909,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 808,70 TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 248,96 TL’nin toplamı olan 1.057,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretini davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 463,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2022

Katip … Hakim …
e-imza e-imza