Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/218 E. 2020/137 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/218 Esas
KARAR NO : 2020/137

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili aleyhine açtığı İstanbul … İcra müdürlğünün … esas sayılı dosyasından ödeme emrinin bila tebliğ edildiğini ancak müvekkilinin e devlet üzerinden dosyadan haberdar olduğunu, müvekkilinin dava dışı …’in yetkilisi olduğu eğtim sektoründeki şirkette teminat nitelikli senet imzalayarak 20/07/2015 tarihinden itibaren öğretmenlik yaptığını, müvekkilinin işyerindeki çeşitli sorunlar nedeniyle … ile tartışması üzerine bu kişinin müvekkilini telefondan tehdit ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin Bakırköy… İş mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile çalıştığı kuruma ve …’e dava açarak işyerindeki haklarını talep ettiğini, bu kişinin diğer çalışanlara bu durumun örnek olmaması için teminat niteliğinde verilen senedi icra takibine koyduğunu, müvekkilinin ne şahısa ne şirketine borcunun olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesini, davalı aleyhine tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin bonçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …’den olan alacağına karşılık dava konusu senedi bu kişiden aldığını, senette davacının keşideci olduğunu, senedi icra takibine koyduğunu, davacının kötü niyetle ve haksız olarak icra takibinin durudurulması ve alacağın engellenmesi amacıyla davayı açtığını, davacının lehtar ile arasındaki bağı bilemeyeceklerini takibin keşideci ve lehtara açıldığını, davacının müvekkiline karşı menfi tespit davası açmasının mümkün olmayacağını, davanın davalısı …değil müvekkilinin olmasına bir anlamda veremediklerini, davanın reddini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerie bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME:
Dosya kapsamı ile, dava konusu talebin davacının davalıya dava konusu bonodan dolayı borcu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenilmiş mahkememize gönderilmiştir.
İcra dosyasının incelenmesinde, alacaklının davalı…, borçluların davacı … ve dava dışı … olduğu, takip sebebinin 15/04/2017 tanzim, 01/06/2017 vadeli 10.000,00 TL bedelli bono olduğu, bononun incelenmesinde keşidecisinin davacı …, lehdarının dava dışı…ğ olduğu görülmüştür.
Davacı taraf dava dışı …’in yetkilisi olduğu eğtim sektoründeki şirkette teminat nitelikli senet imzalayarak 20/07/2015 tarihinden itibaren öğretmenlik yaptığını, müvekkilinin işyerindeki çeşitli sorunlar nedeniyle … ile tartışması üzerine bu kişinin müvekkilini telefondan tehdit ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin Bakırköy … İş mahkemesinin… esas sayılı dosyası ile çalıştığı kuruma ve …’e dava açarak işyerindeki haklarını talep ettiğini, bu kişinin diğer çalışanlara bu durumun örnek olmaması için teminat niteliğinde verilen senedi icra takibine koyduğunu, müvekkilinin ne şahısa ne şirketine borcunun olmadığını iddia etmiştir.
Davalının savunması, davalının dava dışı…ğ’den olan alacağına karşılık, keşidecisi …, lehtarı/cirantası…ğ olan davaya konu bonoyu…ğ’den aldığı,…ğ’den olan alacağını tahsil edemeyince doğal olarak hem keşideci … hem de ciranta…ğ aleyhine icra takibi başlattığı yönündedir
Davaya konu bono kamu güvenini haiz olup, ciro edilip 3. Kişilere verildiği zaman keşideci ile lehtar arasındaki iç ilişkiden bağımsız bir hal almış olmakla bu iki taraf arasında ileri sürülebilecek sebeplerden soyut olduğu için davacı tarafın icra takibindeki diğer borçlu ile aralarındaki münasebetleri ileri sürmesi ve keşideci ile lehdar arasındaki ilişkinin tarafı olmayan davalıya karşı menfi tespit talebinde bulunması mahkememizce yerinde görülmemiştir. Ayrıca davacı taraf senedin teminat senedi olduğunu iddia etmiş olup, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibare senet üzerinde yer almamakta ve buna ilişkin yazılı bir sözleşme de ortaya konulamamaktadır.
Netice olarak takibe konu senedin 6102 sayılı TTK’nun aradığı şartları taşıyan, usulüne uygun düzenlenmiş kambiyo senedi olduğu, davacı tarafça her ne kadar senedin dava dışı…ğ’e teminat amaçlı olarak verildiği iddia edilmiş ise de, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması nedeniyle bu senetlerdeki iddia edilen ikili ilişkinin tarafı olmayan davalı alacağının aksinin aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle kanıtlanması gerektiği, davacı tarafça bu yönde herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşılmış olup, davacı davasını ispatlayamadığından, bono dolayısıyla doğrudan ikili ilişki içerisinde bulunulmayan davalıya karşı açılan menfi tespit talepli davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın tanıklarının ise davacı ile dava dışı…ğ ile olan ikili ilişkisine ilişkin olup, bu ikili ilişkideki hususların yukarıda açıklanan gerekçelerle dosyamız için önemli olmadığı, mahkememizce dinlenilmelerinin dosyaya bir katkısının olmayacağı anlaşılarak tanıklar dinlenilmemiştir.
Davalı taraf tazminat talebinde bulunmuş ise de, davacının kötü niyetli olduğu kesin olarak tespit ve ispat edilemediğinden tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin koşullar oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli harç 54,40 TL olup, peşin alınan 180,31 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 125,91 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸