Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/215 E. 2019/764 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/215 Esas
KARAR NO : 2019/764

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/03/2018
KARAR TARİHİ: 18/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili sunduğu dilekçesi ile davacının, davalının bayisi olarak güvenlik sistemleri ve kamera sistemleri alım, satım ve kurulumunu yaptığı, davalının … firmasının Türkiye ayağı olarak faaliyet gösterdiğini, mülkiyetin tümüyle … sahipliğinde olduğunu, ortakların ve yönetim kurulunun aynı olduğu ve davalının … şirketinin Türkiye temsilcisi ve yetkilisi olduğunu belirterek … tarafından üretilen ve kendisine satılan… özellikli kameraları sattıktan sonra kurulum yapıldığı yerde sistemin çalışmadığı, … özelliğinin haiz olmadığını, bunun üzerine şikayet ve iadeler aldıklarını, şirketin kamera üretiminden vazgeçtiği cihetiyle ayıpların üstesinden gelemediklerini, aynı pozisyonda olan…Şti.’nin yaptırmış olduğu Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit ile onvif özelliğinin uluslararası bir geçerlilik olduğu, kitapçık ve internet sitesinde bu özelliklerin olduğu bildirilmiş olmasına rağmen yapılan incelemede bu özellikleri taşımadığı, görüntülerde donma, görüntü gelmeme gibi hataların yaşandığı, bunun üzerine davalı hakkında tespit yaptıran firmaca icra takibi yapıldığı ancak takibe davalı tarafça itiraz edildiği, kendilerinin de icra takibi yapmaları halinde aynı akıbete uğrayacaklarını düşündüklerinden onvif özelliği bulunmamasına rağmen varmış gibi satılan gerekli yazılımsal ve donanımsal desteğin verilmemesi nedeniyle ayıplı hale gelen kameralardan dolayı uğranılan zararların telafisi için şimdilik belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 320.000,00 TL’nin dava tarihi ile birlikte yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili sunduğu dilekçesinde, davacı ile aralarında bayilik ilişkisi dahil ticari ilişki yaratacak sözleşme veya fiili uygulama temelinde doğrudan veya dolaylı bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davaya konu edilen ürünlerin ithalatçısı, garanti sorumluluğu ve yedek parça yükümlülüğünün olmadığını, şirketlerinin kamera üretmediğini, dolayısıyla üretmediği bir sektörden çıkmasının da söz konusu olmadığını, davacının var olduğunu iddia ettiği ticari ilişkinin tarafı olmadığını, üreticisinin dava dışı 3.kişi ökonumunda olan … olduğunu ve davacının ürünleri …’dan değil, dava dışı …Şti’nden aldığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, bu nedenle öncelikle husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, belirsiz alacak dava şartlarının bulunmadığını, bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın reddini, davacının iddiasını destekler herhangi bir delilinin bulunmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, bir an için ayıp var ise bile ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı tarafça dosyaya sunulan Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının yapılan incelemesinde tespit davası olduğu, tespit isteyenin …Şti, karşı tarafın … A.Ş olduğu, tespit talep edenin dosyamız davacısı ile ilgisinin olmadığı görülmüştür.
Davacının dayandığı faturaları dosyaya sunması üzerine mahkememizce ticaret bakanlığına yazı yazılmış ve verilen cevapta gönderilen faturaların yurt içi faturası olduğu ve bu faturalarla Türkiye’deki distribütörü veya üreticisi olup olmadığının tespit edilemeyeceğini bildirmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan faturaların tümünde başlıkta …Şti’ne ilişkin olduğu ve faturaların davacı adına bu firma tarafından düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacıya yapılan ihtar üzerine davalı ile arasındaki ilişkinin ne tür bir ilişki olduğuna dair açıklaması üzerine davacı tarafça sunulan 05.12.2018 tarihli dilekçesi ile davalının … firmasının Türkiye temsilcisi olduğunu belirtmiş olmasına rağmen bu iddiasını kanıtlar delil sunamadığı, ürünlerin davalı taraftan ithal edildiğinin belirtilmiş olmasına rağmen bu yönde bir delil sunamadığı, yine garantör olduğuna dair iddiasını destekler delil sunamadığı, … Türkiye ile … firmasının bir bağlantı kurulmasını gerektirecek sunulan belgelerden ortaklık ve yöneticilerinin farklı olduğu görülmüştür.
Açılan dava bayisi olduğu iddia edilen davalıya karşı açılmış ayıplı ürün tedarikinden kaynaklı belirsiz alacak davasıdır.
Davacı tarafın dilekçesi, davalı tarafın cevap dilekçesi, davacı tarafça dosyaya sunulan faturalar, Ticaret Bakanlığı’na yazılan yazıya verilen cevap ve tüm dosya kapsamınca davacının davasının davalı sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı açtığı davasında, davalı ile arasında bayilik ilişkisi olduğunu bildirmiş olmasına rağmen buna dair bir sözleşme sunamadığı, keza davalının ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin ithalatcısı veya üreticisi olduğuna dair de herhangi bir delil sunamadığı gibi davacının dava dışı…’nın Türkiye temsilcisi olduğuna ilişkin de herhangi bir delil sunamamış, … Turkiye ile…’nın aynı şirket olduğuna ilişkin sunulan belgelerde yapılan incelemede ise hem ortaklık hem yöneticilerin farklı olduğu, iki ayrı tüzel kişilik olduğu, … A.Ş’nin Türkiye’de kurulu bir tüzel kişi, …’nın ise …’de kurulu bir tüzel kişi olduğu, aralarında herhangi bir temsilcilik veya distribütörlük ilişkisininm kurulamadığı, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri davalıdan satın almış olduğunu bildirmiş olmasına rağmen, sunmuş olduğu faturalardan açıkça görüldüğü üzere dava dışı …Şti’nden satın aldığı sabit olup, dava dışı …Şti ile dosyamız davalı arasında garantör veya ithalatcısı şeklinde herhangi bir delil de sunamadığından bu davalıya karşı dava açması için, davalının pasif sıfatının bulunmadığı, buna göre de davacının davasının, davalı sıfat yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM
1-Davacının davasının davalı sıfat yokluğu nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL dava red harcının peşin yatırılan 5.464,80 TL’den mahsubu ile hazineye irad kaydedilmesine, bakiye 5420,40 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 maddesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza