Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/212 E. 2018/915 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/212 Esas
KARAR NO : 2018/915
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/05/2016
KARAR TARİHİ: 10/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili bankanın Türkiye genelinde hizmet veren bir banka olduğunu, davalılardan … A.Ş’nin,… gazetesinin ve gazetenin internet sitesinin imtiyaz sahibi,…’in gazete yazarı, …’ın ise 5817 sayılı basın kanunun tüzel kişiliğin sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğu,… gazetesinde ve gazetenin internet sitesinde Genel Müdür … hakkında asılsız, gerçek dışı, hakaret ve iftira içeren, kişilik haklarının ihlal eden haberler yayınlandığını, haberde müvekkili bankanın gayrı hukuki ve gayrı ahlaki oluşumlar içinde yer aldığı hususunun iddia edildiğini, müvekkili bankanın hiç bir lobi faaliyetinde yer almadığını, …’in katılmadığı bir kahvaltı toplantıya katılmış gibi gerçeğe aykırı haber yapıldığını, hukuka aykırı ve kişilik haklarını hedef alan gerçek dışı iddialar içeren yayın nedeniyle güven kuruluşu olan bankanın kişilik haklarının zedelendiğini, bankanın itibarının zarar gördüğünü, bu sebeplerle müvekkil bankanın tüzel kişiliğine yapılan saldırı nedeniyle oluşan zararın kısmen telafisi için iş bu tazminat davasını açtıklarını, 15.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini kararın aynı gazetede ve ulusal ve yerel tirajı en yüksek üç gazetede yayınlanmasını, tedbir talebinin kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanca müvekkil şirket dışında müvekkil davalı…hakkında da dava açıldığını, eser sahibi ya da yayımcı olmayan müvekkil davalı …’ın, işbu manevi tazminat davasında hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu köşe yazısında gerçeğe aykırılık, hakaret ve iftira içeren söylemlerin bulunmadığını, dava konusu köşe yazısının haber değeri olan bir haber olduğunu, haberde davacı yana hakaret değil eleştiri olduğunu, haber verme hakkının sınırlarının belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan gerçeklik somut gerçeklik olmayıp, yayının yapıldığı anda ki olayın beliriş biçimine uygunluk olarak anlaşıldığını, dava konusu köşe yazısı, dava dilekçesinde beyan olunanın aksine belgeye dayalı olarak ‘‘iddia ediliyor’’ ifadesiyle verildiğini, doğrudan ya da dolaylı olarak davacılara bir suçlama yöneltilmediğini, kişilik haklarına saldırı amacı olmadığı gibi hukuka aykırılık olmadığını, 100.000,00-TL. tazminat talebi çok fahiş olduğunu sebepsiz zenginleşmeye yönelik ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu sebeplerle öncelikle davalı…hakkındaki husumet itirazın kabulüne, diğer müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddine, masraf ve vekalet ücretin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
Dosyanın mahkememize İstanbul İstanbul….Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı, 09/05/2017 tarihli verilen red kararının İstinaf edilmesi sonucu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin…-… K.sayılı, 22/12/2017 tarihli ilamı ile “HMK.1. Maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Asliye Hukuk Mahkemesince davacının davasının görev dava şartı nedeniyle usulden reddine ve talep halinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yargılama sürdürülerek esastan karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla tarafların sair itirazları incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nun 353/1-a-3 Maddesi uyarınca kaldırılarak davacıların davasının görevsizlik nedeniyle usulden reddine, süresinde ve talep halinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ” hükmü ile bozularak mahkememize tevzi edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davalılara ait gazete ve internet sitesinde davacının kişilik haklarına yönelik ağır ve hukuka aykırı saldırı iddiası nedeniyle manevi tazminat talebidir.
Davacı iddiası, davalı taraf savunması, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler uyarınca davalılardan…’in yazarı olduğu, diğer davalı tüzel kişinin bu yazıyı yayınlayan ve diğer gerçek kişi …’ın ise 5817 Sayılı Basın Kanunun 13.maddesi uyarınca tüzel kişi ….A.Ş.nin sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğu nedenle sorumlulukları bulunduğu bahisle açılan manevi tazminat talebi ve verilecek kararın aynı gazetede, ulusal ve tirajı yüksek 3 gazetede yayınlaması talebi yerinde görülmemiş reddine karar verilmiştir.
Davaya konu haberin/yazının, yazarın takip ettiği Ağır Ceza Mahkemesindeki davacının genel müdürü olan …’in yargılanması üzerine, daha önce… kararına konu olan ve ordanda idari yargı ve Danıştay kararlarına konu olan davacı bankanın da adının geçtiği karar içeriğinden hareketle haber verme, eleştirme hakkını kullanma ve toplumu bu konuda harekete geçirme kastı ile basın kanunun verdiği ve Anayasal bir hak olan gazetecilik refleksi ile yazılmış bir yazı olduğuna kanaat getirilmiştir. Yazıda geçen faiz lobisi ibarelerinin davacı yönünden hakaret, kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı, keza “faiz” ibaresinin davacının banka olması nedeniyle iştigal alanı ile ilgili bir konu olmasından dolayı bir hakaret içeriğide taşımadığı gibi, “lobi” kelimesinin TDK.daki (1-isim, mimarlık bir yapının kapısına içeri girildiğinde görülen ilk boşluk, dalan, 2-Mimarlık otel, tiyatro ve bu gibi yerlerde girişe yakın geniş yer, 3-Bazı ortak çıkarları olan grupların temsilcilerinden oluşan topluluk) tanımı dikkate alındığında tek başına veya “faiz lobisi” kelimelerinin birlikte kullanılmasının da kişilik hakkına, itibarına zarar verici nitelikte bir anlam içermediği, yazının tamamı incelendiğinde basın ve haber verme hürriyeti kapsamında eleştri sınırlarında kalan haber niteliği taşıyan ve davacı yönünden manevi tazminat talebini haklı kılacak zararlandırıcı bir etksinin olmadığına kanaat getirilmiştir. Bahsi geçen yazıda /haberde sadece …bank isminin geçmesinin ise bir kasıtla değil, haberin/yazının yazılmasına sebep teşkil eden Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamanın davacının genel müdürü ile ilgili olması, genel müdürünün yargılama konusunun banka ile de ilgili olmasından dolayı yer aldığı, özel bir kasıtla sadece davacıya yer verip, diğer bankalara yer verilmemesininde bu yönde zararlandırıcı bir kastın bulunmadığına kanaat getirildiğinden davacının talebi yerinde görülmemiştir. Aksi halin Anayasa ile güvence altına alınmış olan basın hürriyetinin kısıtlanması olur ki, bu kabul edilebilir bir durum olamaz. Bu nedenle basın hürriyeti, basın kanunu ile Anayasal bir hak olarak korunduğundan ve yazının tamamında davacının itibarını zedeleyecek bir kasıt görülmediğinden toplumun bilgilendirilmesi, harekete geçilmesi, eleştirme hakkı sınırlarında kalan yazıdan dolayı, yazının veriliş sebebi de dikkate alındığında güncellik, gerçeğe aykırı olmama halleri de bulunduğundan davacının davasının kabul şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, aşagıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçede açıkladığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL ilam harcının peşin alınan 1.707,75.-TL’den düşümü ile geri kalan 1.671,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.180,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
Başkan