Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/179 E. 2018/1172 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/179 Esas
KARAR NO : 2018/1172
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/02/2018
KARAR TARİHİ: 29/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin her türlü işyerleri ve binalara temizlik hizmeti verdiğini, davalıya da bina temizlik işleri ile bir adet çay dağıtım elamanı hizmeti verdiklerini davalının bu hizmet karşılığı kesilen faturaları ödediğini ancak son 4 faturayı ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosya numarası ile bahse konu 4 ödenmeyen fatura borcunun tahsiline giriştiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak bu takibe itiraz edip durdurduğunu, ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile de bu hususun anlaşılacağını, bu sebeple yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, 21.838,88 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini, bu alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalı üzerine bırakılmasına, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 21.838,88 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince düzenlenen fatura borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi raporunda ” Dava dosyası içerisinde bulunan dilekçeler, taraflara ait deliller, Sayın Mahkemenin ara karan gereği incelemesi yapılan dava konusu ticari defterler, kayıtlar ve belgeler ile dava dosyası ekinde bulunan İst….İcra Md. dosyası üzerinde yapılan incelemeler aşağıdadır. Taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolan alacağının tahsili için davacı şirketin başlattığı icra takibinin davalı tarafın itirazı sonucu takibin durduğu, davanın konusunun davacı tarafından açılan itirazın iptali davası olduğu. Yukarıda da belirtildiği üzere Sayın Mahkemenin 28/06/2018 tarihli ara kararında, davacının dava konusu alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığının tespiti için tarafların ilgili ticari defter ve kayıtlarını Mahkemenin duruşma salonunda 25/07/2018 tarih saat 13,30 da bilirkişi incelemesi yapılması istenildiği, İncelemenin yapılacağı tarihte sadece davacı şirket vekilinin hazır bulunduğu, ilgili ticari defterleri ve kayıtları ibraz ettiği, bununla ilgili inceleme neticelerinin aşağıda belirtildiği. Davalı şirket vekilinin Mahkeme duruşma salonunda yapılan ticari defter ve kayıtları ile incelemeye katılmadığı gibi dava dosyasına da herhangi bir belge sunmadığının görüldüğü. davacı şirket noter tasdiklerinin ilgili kanunlara uygun olarak noter açılış kapanış tasdik tarihlerinin yasalara uygun ve zamanında yaptırıldığının görüldüğü, adı geçen ticari defterlerin kayıtlarının VUK ve muhasebe standartlarına göre tutulduğu, ilgili kayıtların bir birleriyle örtüştüğü, üzerlerinde kazıntı silinti bulunmadığı bu nedenle Sayın Mahkemece de uygun bulunduğu takdirde sahibi lehine delil hakkına haiz olduğu kanaatine varıldığı. Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişki bulunduğunun anlaşıldığı, yapılan inceleme neticesinde davacı şirketin hizmetleri karşılığında fatura tanzim ettiği, 19/06/2017 tarihine kadar davalının ödemeleri yaptığının görüldüğü, bu tarihten sonra davacı şirketin, davalı şirketten 13,563,40 TL alacaklı olarak bulunduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun anlaşıldığı, arada bir sözleşme olduğu beyan edilmesine rağmen dava dosyasında ve icra dosyasında böyle bir sözleşmeye rastlanamadığı, davacı şirketin davalı şirketle ilgili cari hesap incelemesi aşağıdadır. Davacı şirket ticari defter kayıtlarının incelemesi sonucu yukarıda da görüldüğü üzere 19/06/2017 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 13.563,40 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin düzenlediği hizmet faturalarının, VUK ve TTK da belirtilen fatura olma özelliğine haiz olduğu, adı geçen faturaların içeriklerinin ve miktarlarının düzgün olduğu, faturaların açık fatura olarak düzenlendiği (piyasada ödenmeyen fatura olarak kabul edilen ) faturaların davalı tarafa teslim edildiğine dair bir belge sunulamadığı, davalı şirketin cari hesap ve ekte sunulan … Bankası hesap ekstresi dökümlerinden fatura tutarları kadar ödeme yapıldığı, faturaların yevmiye kayıtları ve vergi dairesine verilen BS formlarında da bilgilerin bulunduğu, faturaların davacı şirket kayıtlarında bulunduğu kanaatine varıldığı, davalı tarafın dava dosyasında ve icra dosyasındaki itiraz dilekçesinde de faturaların teslimi, fatura tutarları ve içerikleri hakkında herhangi bir itirazlarının bulunmadığı, ve Sayın Mahkemenin ticari defterlerin incelenmesi için verdiği ara karara uymayışının da dikkate alınması sonucu davalının Sayın Mahkemece de uygun bulunduğu takdirde borcu kabul ettiği anlamına geleceği kanaatine ulaşıldığı.Davacı şirket davalı şirkete düzenlediği faturaların bir kısmının ödenmemesi üzerine bunların tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine 27/07/2017 tarihinde İlamsız takiplere dayalı;21.838.88 TL Asıl alacak 651,67 TL işlemiş faiz 22.490,55 TL toplam Alacak üzerinden TBK 100 md. göre, takip tarihinden İtibaren işleyecek yıllık %9,75 avans faizi ile tahsili için icra takibi başlattığı, davalı tarafın İtirazı üzerine takibin durduğu. Davacı şirket ticari defter kayıtları, banka ekstreleri ve davacı şirketin davalı şirket ile ilgili cari hesap ekstresi, faturalar bunlara karşılık davalı şirket havalelerinin incelenmesi ve karşılaştırılması sonucu davacı şirketin 19/06/2017 tarihi itibariyle davalı şirketten 13.563,40 TL asıl alacaklı bulunduğu, tarafların ticari bir ilişkide bulunduğunun görüldüğü halde aralarında akdedilmiş bir sözleşmeye rastlanmadığı, dava konusu faturalarda faizle ilgili bir not bulunmadığı, davacı tarafın borcun ödenmesine dair davalı tarafa keşide ettiği bir ihtarnamenin bulunmadığı davalının temerrüde düşürülmediği, bu nedenle istenen faizin yersiz olduğu kanaatine varıldığı, davacı şirketin davalı şirketten yapılan hesaplamalar sonucu,13.563,40 TL asıl alacaklı olarak bulunduğu, aradaki ticari ilişkiden dolayı, davacı şirketin borç tamamen ödeninceye kadar takip tarihi itibariyle asıl alacak üzerinden%9,75 ve değişen oranlarda avans faizi isteyebileceği görüş ve kanaatine varıldığı. davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 13.563,40 TL asıl alacaklı olduğu, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak üzerinden, borç tamamen ödeninceye kadar %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi isteyebileceği, tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemenin uhdesinde kaldığı” raporunda belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde takip talebindeki alacak miktarının bir kısmı kadar borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında kısmen haksız olduğu, davacı vekilinin beyanları da dikkate alınarak duruşmalara katılmayan davalının faturalara karşı herhangi bir itirazına rastlanmaması hususu da birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunun hesaplamasının yerinde olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile rapordaki belirlenen miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile kısmen haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 13.563,40 TL asıl alacak üzerinden devamına,
-Belirlenen asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Asıl alacak miktarının %20’si olan 2.712,68 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazla talebin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 926,51 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 260,51 TL harcın mahsubu ile kalan 666,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 71,00 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 671,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 62,10) 416,69 TL yargılama gideri ve 260,51 TL peşin harç olmak üzere toplam 677,20 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi
Katip …
Hakim …
¸