Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1203 E. 2020/139 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1128 Esas
KARAR NO : 2020/293

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili sunduğu dilekçesinde: Davalı …Şti, …Şti ve dava dışı …Şti ile müvekkili arasında 22.10.2015 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve bu kredilere 22.10.2015 tarihinde davalı …’ın 4.000.000,00 TL bedelle müteselsil kefil olduğunu, kredi kullandırıldığını, ancak sözleşmeye uyulmaması nedeniyle gerekli ihtaratların yapıldığı, buna rağmen ödeme yapılmaması üzerine icra takibi yapıldığını, icra takibine davalıların haksız olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğundan bahisle itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalılar tarafından mahkemenin yetkisine itiraz ile yetkili mahkemenin Gebze mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak da kat edilmiş bir borcun olmadığını, bu nedenle faiz istenemeyeceğini, takibin hatalı olduğunu, borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı delil olarak Genel Kredi Sözleşmesi, icra takip dosyası, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin, ihtarname deliline dayanmış, davalı taraf aynı şekilde icra dosyası, taraf ticari defterleri, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif ve her türlü delile dayanmıştır.
Dava konusunun teknik bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dava dosyası bankacı bilirkişim …’a tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi … tarafından yapılan incelemede davalılara usulüne uygun hesap kat edilerek tebliğ yapıldığı ve davalıların 12.10.2018 tarihinde temerrüte düşmüş oldukları, davacı bankanın kat tarihi olan 05.10.2018 itibariyle 126.571,82 Euro alacağının olduğu, 12.10.2018 tarihine kadar %0,48 akdi kâr payı, temerrüt tarihinden sonra aynı kâr payı oranında talepte bulunduğundan 18.10.2018 tarihine kadar ve davacı taraf BSMV talep etmediğinden 126.637,07 Euro alacağı bulunduğu ve merkez bankası döviz satış kuru 6,5797 baz alındığında davacının davalıdan 833.233,92 TL alacaklı olduğu, fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmadığı, davalı …’ın kefalet miktarının 4.000.000,00 TL olmak üzere borç miktarını kapsadığını belirtmiştir.
Alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ üzerine davacı tarafça sunulan itiraz dilekçesi ile rapora itiraz edildiği, bilirkişi tarafından 17.10.2018 tarihinde açıklanan kur değeri üzerinden hesaplama yaptığı, oysa takip HAZIRLANIRKEN 16.10.2018 tarihli kur dikkate alındığında talep edilen miktarın doğru olacağı, farklılığın bundan dolayı olduğu ve bu hususun mahkemece dikkate alınarak değerlendirme yapılması ve karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf ise herhangi bir itiraz sunmamıştır.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafın mahkememiz yetkisi üzerine yapılan incelemede taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 26 ve kefalet sözleşmesinin 15.maddesi ile 6102 sayılı yasanın gerçek kişi müteselsil kefil yönünden 7.maddesi de dikkate alınarak İİK 50 ve HMK 17 maddesi uyarınca yetki itirazı yerinde görülmediğinden davalıların yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesi, icra takip dosyası, genel kredi sözleşmesi, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamınca davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafça dosyamız davalılarından …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı sözleşmeler üzerine diğer davalılara kullandırılan kredinin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle davacı tarafça hesabın kat edildiği ve davalılar aleyhine dikkate alınması gereken takip olan icra harç takip giderinin yatırıldığı 19.10.2018 tarihinde açılmış olan icra takibi ile alacağını tahsil etmek istemesine rağmen davalıların borca itirazı üzerine icra takibinin durduğu ve davacı tarafça icra takibinde talep edilen 848.666,00 TL’lik asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile inkar tazminatı talep ettiği görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda davacının davalı tarafa döviz cinsi üzerinden kredi kullandırdığı, bu krediden kaynaklı olarak 126.615,12 Euro kat tarihi itibariyle alacaklı olduğu ve kat tarihi ile takip tarihi arasındaki süre için 21,95 Euro’luk faiz işlediği toplamda 126.637,07 Euro davacının davalılardan alacaklı olduğu doğru bir şekilde tespit edilmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından gerekçesi gösterilmeden 17.10.2018 tarihli TCMB Euro satış kuru olan 6,5797 baz alınmak suretiyle 833.233,92 TL davacının davalılardan alacaklı olduğunu tespit etmiş ise de bilirkişinin bu kısımdaki tespitine iştirak edilmemiştir. Ancak işin dört işlem gerektirmesi nedeniyle de yeniden ek rapor alınmasına da gerek duyulmamış ve sabit olan veriler üzerinden mahkememizce gerekli hesaplamalar yapılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar döviz kurunun esas alınması gereken tarihin 16.10.2018 tarihi olması gerektiğini belirtmiş ise de davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir. Zira takibin dosyada mevcut harç tahsil makbuzuna göre 19.10.2018 tarihi olduğu ve harç tahsil makbuzunda saat bulunmadığından buna göre de bir önceki tarih olan TCMB 18.20.2018 tarihli 15:30 saati itibariyle gösterge niteliğindeki Euro döviz kurunun esas alınması gerektiğine kanaat getirilmiş ve internet sitesi üzerinden TCMB sitesine girildiğinde belirtilen tarih itibariyle 6,4015 değerinin baz alınması gerektiği anlaşılmakla 6,4015×126.637,07 Euro= 810.667,20 TL üzerinden davacının takip açması gerekirken daha fazla miktarda davalılardan talepte bulunduğu, bu nedenle fazlaya ilişkin kısımda talebinin yerinde olmadığına ve davalıların 810.667,20 TL’lik kısma ilişkin itirazlarının iptali ile davacının bu kısma ilişkin talebinin kabulüne ve takibin aynı şartlarla kabul edilen kısım yönünden devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının alacağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olup, genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarı uyarınca davalıların borçlarını bilebileceklerine kanaat getirildiğinden kabul edilen kısma ilişkin itirazlarında haksız çıkmaları ve davacı tarafça da talepte bulunulmuş olması nedeniyle haksız çıkılan kısım yönünden alacağın likit olduğu kabul edilerek davacı lehine kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranı üzerinden hesaplanan 162.133,44 TL’lik inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, reddedilen kısım yönünden ise davalılar tarafından açıkça davacının kötü niyeti ispatlanamamış olduğundan dolayı lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi yönündeki talepleri şartları oluşmadığından yerinde görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki 810.667,20 TL’ye ilişkin itirazın iptali ile bu kısım yönünden takibin aynı şartlarla devamına,
Fazlaya istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 162.133,44 TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 55.376,68 TL karar harcından peşin alınan 14.493,10 TL’nin mahsubu ile geri kalan 40.883,58 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 11.406,87.-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 10.896,13.-TL nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 57.583,36 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 5.699,82 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan
E-imza
Üye
E-imza
Üye
E-imza
Katip
E-imza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
55.376,68 TL İ.H 10.290,87 TL İlk masraf
14.493,10 TL P.H / 1.000,00 TL Bilirkişi ücreti
40.883,58 TL Bakiye harç 116,00 TL Tebligat gideri/
11.406,87 TL