Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1202 E. 2021/611 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1202 Esas
KARAR NO:2021/611

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin akaryakıt alanınında Türkiye’nin … Büyük akarkayıt şirketi olduğunu, bu kapsamda Türkiye’de akaryakıt ve madeni yağlar , pazarlama ve bu ürünlerin üretim işleri ile iştigal eden geniş bir esine sahip bir şirket olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirketin sunmuş olduğu hizmetlerden bir tanesinin de yakıtmatik sistemi olduğunu, müvekkil şirketin daha kaliteli ve hızlı hizmet sağlanması amacıyla bir elektronik ünite vasıtası ile müşterinin sisteme dahil olan aracına is yine sistemi dahil olan istasyonlardan nakit veya kart ile herhangi bir ödeme yapılmaksızın akaryakıt ikmali sırasında alınan doluma ait bilgileri elektronik ortamda müşterilerine sunabilecek bir filo yönetim sistemi hizmeti verdiğini,müvekkil şirket ile davalı şirket arasında yakıtmatik sözleşmesi akdedildiğini, akdedildiğini, davalının davacı şirketten akaryakıt satın aldığını, taraflar arası cari hesap ilişkisinin işbu yakıtmatik sözleşmesi kapsamında davalı tarafından alınan akaryakıt neticesinde meydana geldiğini, davalı şirketin bu sözleşme kapsamında almış olduğu akaryakıtın bedelini müvekkile ödemediğini, işbu borcun ödenmesini sağlamak için müvekkil şirket tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini, fakat herhangi bir sonuç alınamadığını, tüm bu girişimlerin sonuçsuz k alması nedeniyle davalı aleyhine 21.11.2017 tarihinde …. İcra sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından işbu İtiraz edildiğim ve davaya konu takibin durduğunu,davalı şirket ile müvekkil şirket arasında akdedilen yakıtmatik sözleşmesinin 16. Maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle davalı tarafından İcra takibine yapılan yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun davaya konu takibe karşı yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalının alacağın %20 sinden aşağı olamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin dava dilekçesini kabul etmediklerini, davalıya usulüne uygun ihtarname gönderilmediğini, davacı yanca belirtilen … 41. Noterliğinin 14,09.2017 tarih ve … davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ancak taraflarınca … 6. Noterliğinin 25.09,2017 tarih ve … yevmiye no.lu cevabi ihtarname ile itirazların sunulduğunu, usulüne uygun olmayan ihtarnameye usulüne uygun itiraz edildiğini, davacı yanca muacceliyet kazanan bir alacak bulunmadığını ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini, davacının belirttiği gibi davalılara borçlu olduğunu gösteren bir belge ve usulüne uygun olarak gönderilmiş herhangi bir ihtarname bulunmadığını, dava konusu takibe ilişkin ödeme emrinin davalıya usulsüz tebliğ edildiğini ve davalının takibi haricen öğrendiğini, ayrıca herhangi bir hesap kat ihtarnamesi bulunmadığını, borcun kesinleşmediğini ve temerrüdün gerçekleşmediğini, herhangi bir belgeye dayandırılmayan ödeme emrinde gösterin şekliyle kesinleşmiş ve ödeme emrinde belirtilen miktarda herhangi bir borçları bulunmadığını, tüm bu nedenlerden haksız açılan davanın reddine, ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 7.117,98 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasında akdedildiği bildirilen yakıtmatik sözleşmeleri kapsamında düzenlenen cezai şart bedeli faturalarının tahsili nedeniyle, başlatılan icra takip dosyasına davalının itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının sözleşme gereğince davalıdan ile alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ile alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı tarafça, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğinden, öncelikle değerlendirilerek, İİK 50.madde atfıyla HMK 17.madde ve taraflar arasındaki sözleşmenin 16.maddesi uyarınca itirazın reddine karar verilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtların …’da bulunması nedeniyle öncelikle … 2.Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak incelemenin yapılmasının istenilmiştir. Düzenlenen raporda; Mahkemenin talimatı uyarınca davalı şirketin ticari kayıtlarını incelemek için davalı vekili ile görüşme sağladıktan sonra şirket yetkilisi olduğunu söyleyen kişi tarafından arandığı, yapılan görüşmede kendisinin 7.000,00 TL’lik borç için defterinde inceleme yaptırmayacağı, alacağı varsa icra kanalı ile alsın sözlerini söyleyerek telefon görüşmesini sonlandırdığı, sonrasında defahatle yapılan görüşmeler neticesinde davalı tarafa ulaşılamadığından incelemenin yapılmadığının bildirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davacıya ait ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası ve davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının tetkiki sonucunda, taraflar arasında ticari ilişkinin kurulduğu, davacının incelemeye konu edilen 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2015 yılında 27.247,87-TL, 2016 yılında 27.182,80-TL, 2017 yılında 25.042,06-TL tutarında fatura ile ürün satışı yapıldığı, davacının kayıtlarına göre 5.977,91-TL ana para alacağı dışında, 631,93-TL faiz alacağı olduğu, takip talebinde 508,14-TL takip öncesi vade farkı alacağı istenildiği, gerek 631,93 TL ve gerekse 308,14 TL faizin süre ve ödenmeyen fatura ilintisine göre nasıl hesaplandığı bilinemediğinden faiz sorgulamasının taraflarınca bir bütün olarak hesaplanması gerektiğini, hesaplamada sözleşmenin 7. Maddesindeki kriterler esas alındığını, Faturalar üzerinde “İşbu faturh bedelinin gösterilen vadelerinde ödenmemesi halinde vade gününden itibaren aylık % 3,50 gecikme faizi uygulanacaktır.” şerhi yer aldığını, davacının cari hesap ekstresinde toplamı 6.317,91 TL olan 4 adet faturanın davalı tarafından ödenmediğinı, ancak cari hesap alacağı 5.977,91 TL olduğu, davacı kayıtlarında 340,00 TL tutarın hangi fatura ve neye isabet ettiği anlaşılamadığından ilk ödenmeyen fatura olan 1.440,60 TL yapılan hesaplamada 1.100,60 TL tutarı olacağını, davacının davalıdan ana para alacağının icra takip tarihi itibari ile 5.977,91 TL ve toplam faiz alacağı 1.090,16 TL olup, toplam ana para + faiz alacağının 7.068,07 TL olduğunu, davacının davalıdan ana para alacağının dava tarihi itibari ile 5.977,91 TL ve toplam faiz alacağı 3.876,03 TL olup, toplam ana para + faiz alacağının 9.853,94 TL olduğu, davaya konu edilen sözleşmenin “15, Delil Sözleşmesi; Taraflar arasında işbu sözleşme nedeniyle doğabilecek her türlü ihtilaf total’in defter ve kayıtları münhasır delil kabul edilerek çözülecektir işbu hüküm delil sözleşmesi niteliğindedir” şeklinde olduğu görüş ve kanaati bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora karşı itirazları neticesinde mahkememizce ek rapor alınmasına kanaat getirilmiş ve dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi olunmuştur.
Bilirkişi ek raporunda özetle; dava dosyası ve davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının tetkiki sonucunda her türlü kararın mahkemeye ait olduğu bildirilerek, tarafların itirazlarının incelendiğini, kök rapora ait herhangi bir değişikliğin yapılamayacağının tespit edildiğini, davacı tarafından davalı şirkete 2015 yılından itibaren düzenlene tüm fatura suretlerinin kök raporda yerinde inceleme ile temin edilerek rapor eki olarak sunulduğunu, faturaların davalıya teslimine dair bir tespit fatura üzerinde yapılamadığını, ancak takibe konu olan 4 fatura alacağından en azından 10/05/2017 tarih ve 1.440,60 TL tutarlı fatura sonrası cari hesap ekstresine göre bu tutardan kısmi ödeme yapıldığı ve fatura bakiye alacağının 1.100,60 TL olduğunun kabul edildiğinden en azından bu faturanın davalı tarafından bilindiğinin ispatlandığını, davacının itirazında 12.06.2017-21.11.2017 tarih aralığındaki gün sayısının 162 değil 163 gün olduğu belirttiğini, 21.11.2017 tarihi hesap dışı bırakıldığında gün sayısı 162 hesaba dahil edildiğinde ise 163 gün yaptığını, icra takibinin başlatıldığı 21.11.2017 günü, gün henüz tamamlanmadığı ve hesaba dahil edilmediği, 162 gün değiştirilmediğinden hesaplama kök raporda olduğu gibi 205,16 TL faize denk geldiğini, benzer şekilde 1.989,36 TL ve 2.137,10 TL fatura alacağının gün sayıları da 162 gün olduğundan faiz tutarlarının değiştirilmediğini, 750,85 TL fatura alacağı için davacı vekili 10.07.2017-21.11.2017 tarih aralığı için kabul edilen 134 günü yani 21.11.2017 gününün dahil edilmediği 134 günün doğru olduğunu belirttiğini, oysa davacı vekilinin aynı kriter ile 162 günün 163 olması gerektiğini iddia ile kendi içinde çelişki yarattığını, 134 gün kabul edilmekle birlikte bu sefer faizin hesap edildiği gibi 115,77 TL değil, 117,38 TL olması gerektiğini, kontrol edildiğinde 115,77 TL tutarın doğru olduğu, takip öncesi faiz olan 631,93 TL +508,14 TL=1.140,07 TL tutar ile kök raporda hesaplanan 1.090,16 TL faiz arasında (1.140,07 TL -1.090,16 TL=49,91 TL basit bir hata olduğunu belirtmekle beraber rapora itiraz dilekçesinde sunduğu rakamlara göre 21,25 TL farkın tespitinden söz ettiği, davacı vekili 49,91 TL farkı açıklayamamış ve yukarıda kabul edilmediği gerekçelendirilen 21,25 TL olduğunu söyleyerek de kendi içinde çelişki yarattığını, kök rapora belirtildiği üzere taleplerine rağmen sunulmayan, toplam 631,93 TL tutarlı 4 adet vade farkı faturanın sunulduğu, Davacının davalıdan ana para alacağı icra takip tarihi itibari ile 5.977,91 TL ve toplam faiz alacağı 1.090,16 TL olup, toplam 7.068,07 TL alacaklı durumda olacağı görüş ve kanaati bildirmiştir.
Dosya kapsamında, taraflar arasında Yakıtmatik Sözleşmesi kapsamında ticari ilişkinin kurulduğu, davacının sözleşmeye göre akaryakıt satışını gerçekleştirdiği ve fatura düzenlediği, davacının ticari kayıtlarına göre cari hesap alacağı kapsamında faturalardan kaynaklı olarak 5.977,91 TL alacaklı olduğu, davacının icra takibinde, takip öncesi vade farkı alacağı talebinde de bulunduğu, vade farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında vade farkı isteneceğine ilişkin bir sözleşme veya ticari teamülün mevcut olması gerektiği, yakıtmatik sözleşmesi 7.maddesine göre aylık %3,50 gecikme faizi uygulanacağının kabul edildiğinden, ilgili maddeye göre ödenmediği tespit edilen faturalara gecikme faizi işletilebileceği, buna göre davacının toplam gecikme faizi alacağının 1.090,16 TL olacağı, davalının ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmaması nedeniyle bunları ibrazdan kaçınmış sayılmanın sonuçlarına katlanması gerektiği, ödeme yaptığına dair makbuz, dekont ve kayıt sunmadığından, davacının davalıdan toplam 7.068,07 TL alacaklı olduğuna anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve davacının takip öncesi ihtarı ile davalıyı temerrüte düşürdüğü, alacağın likit olduğu dikkate alınarak kabul edilen alacak miktarının %20′ sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki, 5.977,91 TL asıl alacak, 1.090,16 TL vade farkı alacağı olmak üzere toplam 7.068,07 TL’ye ilişkin davalı itirazlarının iptali ile takibin 5.977,91 TL asıl alacak için takip şartları ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 1.413,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 482,81 TL karar harcından peşin alınan 121,56 TL’nin mahsubu ile geri kalan 361,25 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 41,00 ilk masraf ile yargılama aşamasında yapılan posta, tebligat ve bilirkişi ücreti 3.999,25 TL olmak üzere toplam 4.040,25 yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.011,92 TL ve 121,56 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.133,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği. 49,91 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır