Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/119 E. 2021/163 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/119 Esas
KARAR NO:2021/163

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/02/2018
KARAR TARİHİ:02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında danışmanlık hizmeti kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki neticesinde 32.450,00 TL bakiye alacaklarının olduğunu, buna ilişkin faturanın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı yanın borca ve takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek durdurduğunu, bunun üzerine huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 32.450,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde oîup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davalı yanın ticari defterlerini ibraz etmemesi hakkında takdirin Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı yandan takip tarihi itibarı ile KAYDİ olarak 32.450,00 TL alacaklı göründüğü, Davalı yanın kendisine düzenlenen faturaların tebellüğüne ve hizmetin teslimine itirazının olmadığı, mutabakat mektubunda 32.450,00 TL borcunun bulunduğunu kabul ettiği, dolayısı ile dava konusu hizmetin alınmış olabileceği kanaatine varılmakla davacının davalı yandan KAYDİ olarak 32.450,00 TL alacaklı olduğu, ancak bu konudaki yorum ve takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacı yanın, davalı yanı takiple temerrüde düşürdüğü, bu nedenle faiz yönünden inceleme yapılmadığı, Davacının talep ettiği icra İnkar tazminatı hakkında takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,” şeklinde rapor sunmuştur.
Davacının bildirdiği tanıklara tebligat çıkartılarak dava konusuna ilişkin bilgi ve görgüleri hakkında ifadeleri alınmış Tanık … ifadesinde ” davacı şirkette medya ilişkileri direktörü olarak çalışmaktayım, Şubat 2015 yılından beri aynı firmada çalışıyorum, davalı firmanın halkla ilişkiler hizmetlerini yürütüyorduk, şubat 2016 tarihinden itibaren davalı şirkete benim bulunduğum birim hizmet vermemeye başladı, davacı taraf ile ilişkisi bu tarihten itibaren son buldu, 2015 yılında haziranda bodrum 2015 ekimde … mağazalarının açılışları oldu, bu açılışlara ben bizzat çalıştım …’nin de katılmasını sağlayan ekibin içinde bende vardım, yani haber çalışmaları repörtajlarının gerçekleşmesini sağlayan ekibin içindeydim, 15Aralık günü bir yılbaşı daveti gerçekleştirdik, bu davete de gazetecilerin katılarak haber yapılmasını sağladık, şubat 2016 da özel etkinlik olarak bir hizmetimiz olmadı ancak medya çalışmalarımız devam etti, Davacı vekilinin istemi üzerine soruldu; sadece … ile sadece etkinlik günlerinde görüştüm, bunun dışında … ve pazarlama ekibi ile irtibattaydım dedi. Hizmete ilişkin davacı vekilinin daha önceden hizmete ilişkin itirazları olmadı ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Diğer tanık … ifadesinde ” ben davacı şirkette müşteri ilişkileri müdürü olarak çalışmaktayım, müşteri müdürü hizmet verilen firmaların iletişim koordinasyonunu yapar, müşteriler ile birebir ilişkileri biz yürütürüz, ben şirkette 2012 yılından beri çalışmaktayım, 2012-2015 yılının Nisan ayına kadar …’e hizmet verdim, 2015 nisan ayından sonra ben doğum iznine çıktım ancak şirketteki çalışanlar ile irtibatım kopmadığından davalı şirketin bizim şirket ile olan ilişkilerini biliyorum, daha doğrusu iş ilişkilerinin devam ettiğini biliyorum dedi. Mutabakat mektubunu yollayan departman farklıdır ben o departmanda değilim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Diğer tanık … ifadesinde “2015 yılı eylül ayına kadar davacı şirkette medya ilişkileri direktörü olarak çalışmaktaydım, ben 2011 ila 2015 yılları arasında çalıştım, Çalıştığım sürede … ve … ile çalıştım ağırlıklı olarak … ile çalıştım, en son davalı ile hangi iş için çalıştığımızı hatırlamıyorum üzerinden uzun zaman geçti, biz çalışmalarımızı mail üzerinden bilgilendirme olarak devam ediyorduk, onay almadığımız işlemleri yapmıyorduk, onay ve bilgilendirme işlemleri çoğunluk ile mail ile oluyordu telefon ile de bilgilendirme ve onay işlemi yaptığımız oluyordu, bu markalarla toplantı yaptığımızda da işin nasıl ve ne şekilde yapılacağını planlıyorduk” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalı tarafından … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
2-Alacak miktarı olan 32.450,00 TL’nin %20 si oranında 6.490,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.216,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 433,02 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.783,63 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 433,02 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 761,10 TL olmak üzere toplam 1.194,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğunda AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.867,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/02/2021

Katip …

Hakim …