Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/118 E. 2019/818 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/118 Esas
KARAR NO : 2019/818

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, müvekkilinin vergi denetimine alınması neticesinde yapılan incelemeler sonucunda, müvekkili firma adına davalının kestiği 132.003,20 TL bedelli ve 102.778,75 TL bedelli iki adet fatura kestiğini, bu faturaların KDV leri hesaplanmadığı içinde müvekkiline 42.260,76 TL vergi cezası kesildiğini, yukarıda bahsi geçen faturalar nedeni ile müvekkilinin uğradığı zararın rücuen tazmini için davalı yan aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, kesilen bu cezanın davalı yanın kusuru nedeniyle cezanın kesilerek müvekkilinin zarar uğradığını, davalının başlatılan icra takibine itiraz ederek durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetle yapıldığını, itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki nedeniyle imzalanan dava konusu sözleşme kapsamında müvekkilinin davacı yana tüm borcunu ödediğini, yapılan ödemelere nedeniyle kesilen faturalardan oluşan cezanın müvekkilini bağlamayacağını, müvekkilinin bu durumun oluşmasında kusurununu bulunmadığını, müvekkilinin davacı yana bir borcunun bulunmadığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 69.030,93 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki 17/05/2005 tarihli ray montaj işleri ne ilişkin sözleşme dolayısıyla davacı şirketin vergi denetimine alınması neticesinde davacı firmanın davalı adına düzenlediği faturalarda KDV hesaplanmadığı dolayısıyla kesilen vergi cezasının davacı tarafça ödenmesi sebebiyle ödenen bu vergi cezalarının faizi ile birlikte davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf adı geçen faturaların davalı tarafın KDV istisnası olduğu için KDVsiz olarak kesildiğini, ancak davalı tarafın KDV muafiyet belgesinin kaldırıldığının davalı tarafından kendilerine bildirilmediğini, bu hususta yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, kendilerince ödenen KDV lerden davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için dosya talimat yolu ile Ankara Sincan ATM’ye gönderilmiş yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda bilirkişi “davalı şirketin istisna belgesini haksız olarak kullanması nedeniyle» davacı şirketin söz konusu istisna belgesine istinaden KDV hesaplamadan gerçekleştirdiği mal ve/veya hizmet satışlarına ilişkin olarak hesaplanacak ve ilgili dönem beyanlarına dahil edilmek suretiyle tespit edilecek olan KDV’nin, eksik hesaplanmasına sebebiyet vermiştir. Davacı şirket adına Vergi/Ceza İhbarnameleri (42.260,76 TL tutarında) düzenlenmiştir. Davacı şirket bahse konu için yapılandırma talep etmiş» yapılandırma sonucu, davacı firmanın KDV borcu 29.459,40 TL olarak hesaplanmış, KDV’sinî 2011 ve 2012 yılında 6 taksitte ödemiştir. (29.459,40 TL)Davacı şirket bahse konu vergilerin (29.459,40 TL) ödemesini davalı şirketin hesabı ile ilişkilendirmeksizin 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zar arlar-Kanunen Kabul edilmeyen Giderler Hesabına kaydetmiş olmakla birlikte, yapılan ödemenin davalı şirketle alakalı olduğu açık olup, davacı şirketin davalı şirketten (29.459,40 TL) TL alacağı olduğu tespit edilmiştir.Buna göre, Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği alacak tutarı 29.459,40 TL’dır. V- SONUÇ Dava dosyası üzerinde yapılan inceleme ve ayrıntıları yukarıda yer alan gerekçeler ışığında; Davacı … Şti.’nin İstanbul … tcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 18.10.2018 tarihi itibariyle davalı… A.Ş.’den 29.459,40 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır” şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosya mahkemece reesen belirlenen emekli vergi dairesi müdürü bağımsız denetçi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişiler raporunda “Davalı tarafından paylaşılan ve Davacıya ait bilirkişi incelemesinde ki paylaşımına istinaden ‘Tarafların birbirlerine düzenlediği Fatura ve ödemeler” HER İKİ Tarafında Kanuni Defterlerinde YER ALMAKTA olduğu, Davacı Tarafın düzenlediği ve dava konusu edilen iki adet Fatura üzerinde “KDV istisna belgesi No= B.07.4.DEF.4.34.00.35. Verg-2 48226 ve 09.09.2005 tarih “olarak NOT düşüldüğü, faturaların KDV’siz düzenlendiği. Davacı tarafa ait Mali idarece düzenlenen “Vergi inceleme Raporunda” belirtilen bu iki faturadan kaynaklı KDV hesaplamadığından KDV beyannamesi düzeltmelerinden sonra 29.459,40 TL lutannda VERGİ FARKI çıkartılığı ve Davacının 2011 ve 2012 yıllarında toplam altı taksitte Mali idareye ödeme yaptığı, Davacı, Bu belge iptalinden kaynaklı Mali idareye Vergi Cezası ödemelerine ilişkin, ödemelerin yapıldığı 2011 ve 2012 yıllarında Bu cezalan Mali kayıtlarında KKEG yazarak üzerinden Vergi Cezası haricinde İlave 5.891.88 TL ek vergi ödemek zorunda kaldığı. Mahkemenin uygun germesi ve davacı tarafın talebi doğrultusunda bu tutarında Davalının 22.9.2005 tarihli T.C. Gelir İdaresi başkanlığı Galata Vergi Dairesi Müdürlüğü 50152 sayılı yazısı ile KDV istisnasının iptalini bildiği ve yazıda özellikle “iteı (b) de belirtilen vazr hükmünden hiçbir şekilde yararlanılmama ” şeklinde Davalının Uvüi Vervi Dairesi tarafından bilgilendirildiği, Davacı tarafından Ödenen 23,567,52 TL TL Verginin Davalının Davacı tarafa ödemesi gerektiğine, Tespit, hesap, görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunmuşlar, raporun devamında bilirkişilerden … ayrık görüşünde ” dava konusu olan … ve …nolu iki adet fatura için hesaplanacak KDV’nin 42.260,75 TL olduğu, davalı tarafın ilgili vergi dairesince bu doğrultuda bilgilendirildiği, ancak davalı tarafın bu konuda davacı tarafı bilgilendirmediği, en önemli konunun vergi incelemesi sırasında, davalının Eylül ayındaki devir KDV’si rapordaki rakamdan çok daha büyük olsa ve inceleme sonrasında raporda halen devir KDV’si olması durumunda, ödenecek KDV sıfır olması durumunda, davacının düzeltmelerden kaynaklı azalan KDV’si, davalı tarafça davacının KDV düzeltmelerinden kaynaklı 42.260,75 TL hesaplanan FARK KDV ödemeyecekmiydi. KDV düzeltmesinin vergi incelemesi sonrasında gerçekleşmiş olduğundan, vergi incelemesinden sonra ödenen KDV’nin gider yazılamayacağı, KKEG gider olması gerekeceğinden, dönemsellik ilkesi gereği 2005 yılına ait bir ödeme 2011 yılında yapıldığı için gider yazılamayıp, Kanunen Kabul Edilmeyen Gider yazılması gerektiğinden, davalı tarafından 2011-2012 yıllarında raporla hesaplanan KDV’nin ödemesi mali idareye yapıldığından gider yazılamayacağı, davacının devir KDV’si başka ticari faaliyetlerinden doğan hakkı olduğundan işlemin esası gereği, davalıya ait ürün teslimlerinden kaynaklı işleminden dolayı hesaplanan 42.260,75 TL KDV için bu bedelin davacıya ödenmesi gerektiği” şeklinde beyan ve görüşte bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı şirketin istisna belgesini haksız olarak kullanması nedeniyle» davacı şirketin söz konusu istisna belgesine istinaden KDV hesaplamadan gerçekleştirdiği mal ve/veya hizmet satışlarına ilişkin olarak hesaplanacak ve ilgili dönem beyanlarına dahil edilmek suretiyle tespit edilecek olan KDV’nin, eksik hesaplanmasına sebebiyet verdiği, dava konusu olan … ve… nolu iki adet fatura için hesaplanacak KDV’nin 42.260,75 TL olduğu, davalı tarafın ilgili vergi dairesince bu doğrultuda bilgilendirildiği, ancak davalı tarafın bu konuda davacı tarafı bilgilendirmediği, dönemsellik ilkesi gereği 2005 yılına ait bir ödeme 2011 yılında yapıldığı için gider yazılamayıp, Kanunen Kabul Edilmeyen Gider yazılması gerektiğinden, davalı tarafından 2011-2012 yıllarında raporla hesaplanan KDV’nin ödemesi mali idareye yapıldığından gider yazılamayacağı, davacının devir KDV’si başka ticari faaliyetlerinden doğan hakkı olduğundan işlemin esası gereği, davalıya ait ürün teslimlerinden kaynaklı işleminden dolayı hesaplanan 42.260,75 TL KDV için bu bedelin davacıya ödenmesi gerektiği kanaatine varılarak, bilirkişi Hüdai Bal’ın ayrık görüşünün mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,(Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına)
2-Asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.715,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 833,73 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.881,77 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 874,83 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 211,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.750,00 TL olmak üzere toplam 2.836,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.943,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸ ¸