Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1177 E. 2022/730 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2018/1177 Esas
KARAR NO:2022/730

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:10/06/2016

BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … E.SAYILI DOSYASI
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/01/2020
KARAR TARİHİ:06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 31/058/2015 tarihinde sürücü dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki araç ile kusurlu olarak yaptığı kazada müvekkilinin araçta yolcu olarak bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat üzerinden sorumluluğunun bulunduğunu,davacının hastane raporu ile sabit olan %18 vücut fonksiyon kaybına uğradığını, davacının işgücü kaybının hesaplanarak bakıcı gideri ile birlikte davalıdan tahsili ile yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazada Trafik Polislerince tutulan kaza tespit tutunağında davacının %100 kusurlu olduğunu, bu nedenle davacının davaya konu tazminat talebinin haksız olduğunu ,hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin sigorta poliçesi teminatı dışında kalacağını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilerek yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAH…. E.SAYILI DOSYASI
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; 31.08.2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın sebep olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, kalıcı sakatlık ve geçici işgöremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin tahsili amacıyla İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1177 Esas sayılı dosyasından dava başlatıldığını ve yargılamanın devam ettiğini, dava dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca 03.11.2017 tarihinde 164.640,6 TL olarak ıslah edildiğini, Yerel Mahkeme tarafından davanız kabul edilmiş ve bu karar Istanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2018/863 E. 2018/1388 K. sayılı kararıyla kaldırılmış ve yeniden yargılama yapılmak üzere Yerel Mahkemeye gönderildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda tespit edilen zarar 192.740,85 TL olduğunu, bu meblağ, daha once ıslah dilekçelerinde belirtilen taleplerinden daha yüksek olduğu için, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair Yargıtay İBK kararı gereğince işbu ek davayı açma zorunluluğu doğduğunu beyan ederek mahkememiz dosyasının İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1177 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 28.100,25 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davayı kabul anlamına gelmemek üzere, Dava konusu kazaya karışan araçlardan … plaka sayılı araç, müvekkili sigorta şirketi nezdinde 31.12.2014/31.12.2015 tarihlerini kapsayan … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Davaya konu trafik kazasının 31.08.2015 tarihinde meydana geldiğini ancak huzurdaki alacak davasının ise 27/01/2020 tarihinde açıldığını, huzurdaki davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, bu nedenle zamanaşımı itirazları doğrultusunda da davanın reddi karar verilmesi gerektiğini, Davaya konu edilen kaza nedeniyle Trafik Polislerince tutulan resmi “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” incelendiğinde davacının meydana gelen kazada, müvekkil şirkete sigortalı aracın sürücüsü olduğu ve kazanın %100 davacının kusurlu hareketi nedeniyle meydana geldiği tespit edildiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın, A.6.b Maddesine göre; Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri sigorta poliçesi teminatı dışında bırakıldığını, Söz konusu kazada %100 kusurlu olduğu tespit edilen davacının davaya konu tazminat talebinin bu nedenle reddi gerektiğini, Nitekim bu yasal düzenleme nedeni ile talebinin reddedileceğini bilen davacı ve kaza sırasında sigortalı araçta yolcu olarak bulunan, …, taleplerini yasal hale getirebilmek için davacının kaza sırasında sürücü değil yolcu olduğu gibi bir gerçek dışı bir beyanda bulunarak işbu davayı lehine sonuçlandırma amacını güttüklerini, Bu nedenle davacı ve arkadaşının kötü niyetli olduklarını, ancak ortada resmi ve yazılı bir tutanak mevcutken bu tutanağın aksini de yine resmi ve ciddi bir delille ispatlamak yükünün davacıda olduğunu, Bununla birlikte davayı kabul anlamına gelmemek üzere, biran için davacının sürücü olduğu kabul edilecek olursa davacının kaza sırasında araçta hatır yolcusu olduğu kabul edilerek talep ettiği tazminat bedelinden “Hatır taşıması indirimi” yapılması gerektiğini, Öte yandan davacı vekili, müvekkillerinin kalıcı sakatlık ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin tahsili amacıyla İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1177 E. Sayılı dosyasından açtıkları davada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini 164.640,60 TL’ye ıslah ettiklerini, yerel mahkemece davanın kabul edildiğini; ancak Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından işbu kararın kaldırıldığını, yerel mahkemece yeniden yapılan yargılama esnasında alınan bilirkişi raporu ile zararın 192.740,85-TL olarak hesaplandığını, konu dosyada yeniden ıslah yapılmasının mümkün olmadığından huzurdaki davanın ikame edildiğini belirtildiğini, ancak, davacı tarafından birleştirilmesinin talep edildiği İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1177 E. Sayılı dosyasından alınan 23.12.2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğumuz itiraz dilekçemizde açıkça ve ayrıntısıyla belirtmiş olduğumuz üzere; söz konusu raporda aktif dönemdeki sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin 6 ay fazla hesaplama yapılmış olup bu çerçevede aktif döneme ilişkin tespit edilen tazminat miktarı fahiş olduğunu, Bu kapsamda konu dosyada söz konusu hatanın düzeltilmesi için dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesi talep edilmiş olup bu nedenle huzurdaki davaya konu taleplerin kabulü mümkün olmadığını, ayrıca olay haksız fiilden kaynaklanmakta olup, davacının ticari avans faizi talebi de usul, yasa ve içtihatlara aykırı olup davacının yasal faiz oranını aşan her türlü talebinin reddi gerektiğini belirterek, müvekkili hakkında haksız, yersiz, usul, yasa ve içtihatlara aykırı açılmış davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME:
Asıl davada; Dava trafik kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik-maluliyet tazminatı davası olup, davacının tedavi olduğu hastanenin tedavi kayıtları, soruşturma/ceza dosyası, sigorta şirketindeki hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Birleşen davada dava; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkin olduğu görüldü.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 esas- 2015/4895 karar sayılı ilamına göre” Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir.
Davacı asil … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesine Adli Tıp Ana Bilim Dalına sevk olunmuş, Kurumun 24/04/2017 tarihli raporuna göre; % 26,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Dosya mahkememizce resen belirlenen bilrkişi heyetine tevdi edilerek rapor hazırlanması talep edilmiş bilirkişiler raporunda ” Kusur Yönüyle: Davalıya sigortalı … plaka numaralı taşıtın dava dışı sürücüsü …’ın, ASLİ derecede, TAM ve %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu bulunduğu, Dava dışı sürücü …’ın, KUSURSUZ olduğu, Dava dışı sürücü …’ın, KUSURSUZ bulunduğu. Tazminat Hesabı Yönüyle: Hesaplanan maddi tazminat tutarının 1.400,76 TL si geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 164.640,60 TL olduğu, Temerrüt tarihinin 20.01.2016 tarihi olması ve hesaplamanın avans faizi üzerinden yapılması gerektiği, Hesaplanan maddi tazminat tutarının poliçe teminat üst limiti olan 268.000,00 TL’yi aşmadığı, Bakıcı giderlerine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, sağlık raporlarında bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı görüldüğünden, bakıcı gideri hesaplaması yapılmadığı” şeklinde raporunu sunmuştur.
Netice olarak, bilirkişi raporundaki açıklamalar mahkememizce de yerinde görülmüş, dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağındaki olayın oluş şekli ve kusur durumuna ilişkin açıklamalar mahkememizce de uygun bulunmuş, mevzuat ve uygulamaya uygun hükme esas alınmaya elverişli rapor sunan bilirkişinin yaptığı hesaplamalar, sosyal ekonomik durum araştırması için ilgili kolluk birimine ve kaza dolayısıyla ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin ilgili SGK Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ve poliçe limitleri, davacı vekilinin ıslah dilekçesi de dikkate alınarak maddi tazminat ve bakım gideri talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi’nin 21/11/2018 tarihli, 2018/863 Esas, 2018/1388 Karar sayılı ilamı ile ” 1-Yargılama sırasında davalı sigorta şirketi trafik kazası tespit tutanağına göre, sigortalı aracı kullanan kişinin davacı olması ve kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunması nedeniyle taleplerinin teminat dışı olduğunu savunmuştur. Dosya arasında bulunan ve … Cumhuriyet Savcılığınca yapılan … nolu soruşturma evraklarına göre, araç sürücüsünün kaza tespit tutanağında yolcu olduğu belirtilen … olduğuna dair birtakım belirlemeler olduğu anlaşılmakta ise de, … Cumhuriyet Savcılığınca yapılan bu soruşturmanın sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı, iddianame düzenlenip düzenlenmediği, görülmekte olan davanın konusunu oluşturan kazanın, ceza yargılamasına tabi tutulup tutulmadığı, diğer bir anlatımla araç sürücüsünün gerçekte kim olduğu konusunda hukuk mahkemelerini bağlar nitelikte bir belirleme yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda, resmi belge niteliğinde olan ve sürücünün davacı olduğunu belirleyen 21/08/2015 günlü kaza tespit tutanağındaki belirlemelerin aksinin mevcut duruma göre; davacı tarafından kanıtlandığı düşünülemeyeceğinden; mahkemece, davalının bu yöndeki itirazları gözetilerek, iddiasını kanıtlaması bakımından imkan ve mehil verilmesi, usulüne uygun şekilde araştırma yapılması, davacının kaza sırasında yolcu mu? Yoksa sürücü mü? olduğu konusunun duraksama oluşmayacak şekilde tespit edilmesine çalışılması ve ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
2-Davalı sigorta şirketi, davacının araç sürücüsü değil de yolcu olduğu kabul edilse dahi, kusurun yeniden belirlenmesi isteğinde bulunmuş ve mahkemenin kusura ilişkin olarak hükmüne dayanak aldığı 06/10/2017 günlü rapora itiraz ederek olay sırasında davacının emniyet kemeri takıp takmadığının, dolayısıyla müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ve bu konunun bilirkişi raporunda tartışılmadığını, dolayısıyla raporun bu yönüyle yetersiz olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, bu konu üzerinde de durulmamış, davacının olayda müterafik kusurlu olup olmadığı araştırılıp, değerlendirilmemiştir.
3-Görülmekte olan davanın konusunu oluşturan kaza, 31/08/2015 tarihinde meydana gelmiş ise de, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçenin başlangıç tarihi 31/12/2014’tür. Karayolları Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde değiştiğinden, zarar hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde değişen genel şartlara göre değil, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihadları dikkate alınarak PMF 1931 Yaşam Tablosu, 0 teknik faiz , gelirin %10 artırılıp %10 azaltılması şeklinde yapılan uygulamanın esas alınmasıyla yapılması gerekmektedir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda; kazanın genel şartların değiştiği tarihten sonra meydana geldiği, bu durumda hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosunun baz alınması gerektiği belirtilerek hesaplama yapılmış, ancak yaşam süreleri bakımından TRH 2010 dikkate alındığı halde, hesaplamanın geri kalan kısmının ise, PMF 1931 Yaşam Tablosunun baz alındığı hesaplama yöntemi kurallarına göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece kendi içinde çelişik olan ve yetersiz bulunan hesap bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması da isabetsiz olup usulüne uygun hesap raporu temin edilmelidir.
Yukarıda bentler halinde yazılı olan ve görülmekte olan davanın esaslı unsurlarından bulunan konularda yapılan hatalar HMK.m.353/1-a/6 kapsamında davalı taraf delillerinin toplanılmaması ve değerlendirilmemesi olarak görüldüğünden ilk derece mahkemesi kararının açıklanan nedenlerle kaldırılması, kaldırma gönderme gerekçeleri gözetildiğinde davalı tarafın öteki istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığı sonucuna varılarak…..” kaldırılmıştır.
Bozma sonrası dosya yukarıdaki esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
… CBS ye müzekkere yazıldığı, … soruşturma nolu dosyası kapsamında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olduğu, müştekinin …, şüphelinin … olup, müştekinin … plakalı aracı, şüphelinin … plakalı aracı kullandığının belirtildiği, davacı ve iddialarda adı geçen …’ın içinde bulunduğu … plakalı araca ilişkin soruşturmaya yer olmadığına dair kararda herhangi bir ifadeye yer verilmediği ve takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
… CBS ye tekrar müzekkere yazılarak …( … tc kimlik nolu) ile … (… tc kimlik nolu ) hakkında 31/08/2015 tarihli trafik kazası dolayısıyla adı geçen şahısların müşteki veya şüpheli olduğu soruşturma dosyası olup olmadığının araştırılarak dosyanın uyap üzerinden gönderilmesinin istenilmiş ve dosya uyap sistemi üzerinden celp edilmiştir.
Dosya bilirkişi …’e tevdi edilerek; İstinaf kararında belirtilen hesap bilirkişisi raporundaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 2018/863 esas 2018/1388 karar nolu istinaf kararının 3.sayfasında yer alan 3 nolu kaldırma gerekçesindeki eksiklikler dikkate alınıp yeniden değerlendirme yapılarak ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 23/12/2019 tarihli raporda özetle;
Kusur Yönüyle:
Davalıya sigortah … plaka numaralı taşıtin dava dışı sürücüsü …’ın, ASLİ derecede, TAM ve l00 (yüzde yüz) oranında kusurlu bulunduğu,
– Dava dışı sürücü …’ın, KUSURSUZ. olduğu,
– Dava dışı sürücü …’ın, KUSURSUZ bulunduğu,
Tazminat Hesabı Yönüyle:
– Hesaplanan maddi tazminat tutarının toplam 192.740,85 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 268.000,00 TL’yi aşmadığı, hesaplanan tutara temerrüde düşülen 20.01.2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği,
– Bakıcı giderlerine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı sağlık raporlarında bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı görüldüğünden bakıcı gideri hesaplaması yapılmadığı,” şeklinde görüş ve kanaatini sunmuştur.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememizce Davalı vekiline itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu aktif dönemdeki sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin 6 aylık fazla hesaplamaya ilişkin itirazını açıklaması için 2 haftalık süre verildiği ve davalı vekili tarafından beyanda bulunulmuştur.
…. ATM’nin … esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirildiği görülmüştür.
Birleşen dosyada; Kaza tarihi 31/08/2015 olup, birleşen dava tarihi 27/01/2020 olmakla TCK 89, 66/1-e ve 67/4 maddeleri gereği ceza zaman aşımı 8 yıl olup, ceza zaman aşımı dolmamış olduğundan davalı vekilinin birleşen dava yönünden zamanaşımı itirazının yerinde görülmeyip reddine karar verilmiştir.
Dosyanın bilirkişi aktüer Muhammed Gerçek’e günsüz olarak yeniden tevdii ile davalı vekilinin 29/01/2020 tarihli (6 aylık fazla hesaplamaya dair itirazlarını içerir) dilekçesi değerlendirilip, ek rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.
Bilirkişi 31/03/2020 tarihli ek raporda özetle;
Davalıya sigortalı … plaka numaralı taşıtın dava dışı sürücüsü …’ın, ASLİ derecede, TAM ve % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu bulunduğu,
Dava dışı sürücü …’ın, KUSURSUZ olduğu,
Dava dışı sürücü …’ın, KUSURSUZ bulunduğu,
2- Tazminat Hesabı Yönüyle:
– Hesaplanan maddi tazminat tutarının toplam 223.410,48 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 268.000,00 TL’yi aşmadığı, hesaplanan tutara ülen 20.01.2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, Bakıcı giderlerine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, sağlık raporlarında bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı görüldüğünden, bakıcı gideri hesaplaması yapılmadığı, şeklinde ek görüş ve kanaatini sunmuştur.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuş, davacı tarafından ıslah dilekçesi sunularak Maddi tazminat alacağı olarak toplam 223.410,48 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargıtay 17 Hukuk Dairesi 2019/ 5206 esas 2020 /8874 karar sayılı ilama nazara alınarak dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek ek raporda yapılan hesaplamanın güncel Yargıtay kararı doğrultusunda ek raporla yeniden değerlendirilmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 13/04/2021 tarihli 2.ek raporunda özetle;
Kusur Yönüyle;
Davalıya sigortalı … plaka numaralı taşıtın dava dışı sürücüsü …’ın, ASLİ derecede, TAM ve %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu bulunduğu,
Dava dışı …’ın, KUSURSUZ olduğu,
Dava dışı sürücü …’ın, KUSURSUZ bulunduğu,
2- Tazminat Hesabı Yönüyle:
– Hesaplanan maddi tazminat tutarının toplam 279.803,15 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 268.000,00 TL’yi aştığından, davalı sigorta şirket sorumluluğunun 268.000,00 TL ile sınırlı olduğu, sorumlu olunan 268.000,00 TL’ye temerrüde düşülen 20.01.2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği,
Bakıcı giderlerine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, sağlık raporlarında bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı görüldüğünden, bakıcı gideri hesaplaması yapılmadığı, şeklinde görüş ve kanaatini sunmuştur.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuş olup, itirazlar dosya kapsamı itibari ile yerinde görülmemiştir.
Netice olarak, istinaf kaldırma kararı uyarınca yapılan işlemler ve değerlendirmelere göre, celbedilen CBS dosya bilgileri ve içerikleri uyarınca davacı …’nin meydana gelen kaza esnasında araçta sürücü olmadığı, yolcu olduğu kanaatine varılmış, nitekim … CBS dosyasında da bu bilgilere göre işlem yapılmış ve … sürücü olarak kabul edilip, şüpheli sıfatı ile kovuşturma yürütülmüştür., ayrıca davalı tarafın emniyet kemeri hususundaki yemin teklifi üzerine, davacı asil mahkememiz 3 nolu celsesinde yemin delili kapsamında yemin yaptırılarak dinlenilmiş ve burada da kendisinin yolcu olduğunu yine dile getirmiş ve kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce istinaf kaldırma kararı uyarınca aktüer bilirkişiden ek rapor alınmış ve bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmeye göre hesaplanan maddi tazminat tutarının toplam 223.410,48 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 268.000,00 TL’yi aşmadığı, hesaplanan tutara ülen 20.01.2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, bakıcı giderlerine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, sağlık raporlarında bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı görüldüğünden, bakıcı gideri hesaplaması yapılmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen dava ile, bilirkişi tarafından hesaplanan, 192.740,85 TL ‘ye göre, asıl davada talep artırım ile birlikte talep olunan toplam miktar dışında kalan 28.100,25 TL üzerinden ek dava açıldığı ve sonrasında alınan ek bilirkişi raporundaki hesaba göre, ek dava değerinin 58.769,89 TL olarak ıslah edildiği görülmüştür.
Sonuç olarak, istinaf kaldırma kararında belirtilen eksikliklerin mahkememizce ikmal edildiği, davacının araçta sürücü olmayıp yolcu olduğuna dair kanaatin oluştuğu, bilirkişiden aktüer incelemeye yönelik ek rapor alındığı ve alınan raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşıldığından, asıl ve birleşen dosyalardaki talep artırım ıslah miktarları da gözetilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Bakıcı giderlerine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, sağlık raporlarında bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı görüldüğünden, bakıcı gideri talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden;
a-Davanın kısmen kabulü ile, 1.400,76 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 163.239,84 TL kalıcı malüliyet tazminatı olmak üzere toplam 164.640,60 TL tazminatın 20/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-50,00 TL bakıcı gideri talebinin reddine,
2-Birleşen …. ATM’nin … esas sayılı dosya yönünden;
Davanın kabulü ile, 28.100,25 TL’sinin 20/01/2016 tarihinden itibaren, 30.669,64 TL’sinin ıslah tarihi olan 20/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olmak üzere toplam 58.769,89 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl dava yönünden;
a-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 11.246,59 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 29,20 TL, ıslah harcı 562,33 TL harcın mahsubu ile kalan 10.655,06 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
b-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 461,05 TL, bilirkişi ücreti 900,00 TL olmak üzere toplam 1.361,05 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 99,96) 1.360,50 TL yargılama gideri ve peşin harç 29,20 TL, ıslah harcı 562,33 TL olmak üzere toplam 1.952,03 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 19.590,86 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
d-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
4-Birleşen dava yönünden;
a-Alınması gerekli 4.014,57 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 95,98 TL ve ıslah harcı 104,76 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.813,83 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
c-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 158,18 TL toplam harca ilişkin yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.440,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,

Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/07/2022

Katip …
E-imza

Başkan …
E-imza