Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1163 E. 2020/22 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1163 Esas
KARAR NO:2020/22

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/12/2018
KARAR TARİHİ:15/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili, …’in, diğer müvekkili …. Ltd. Şti.’ nin müdürü olarak, geçmişte bu şirketi temsilen iş ve işlemler yaptığını, aynı zamanda müvekkil …’in bu şirketin eski ortaklarından olduğunu, müvekkili eşi …’in ise şirketin en büyük hissedarı olduğunu, dava dışı … ( … )’in 2009 yılı Ağustos ayında müvekkil …’ in yanına gelerek, davalıya olan yüksek miktardaki borcundan ve bu sebeple yaşadığı sıkıntılardan bahsettiğini, dava dışı … ( … ) …’in müvekkili …’ e ekonomik olarak zor durumda olduğunu, işlerinin çok kötü olması nedeniyle borçlarını ödeyemediğini, davalının yetkilisi olduğu şirkete 90.000,00 TL borçlu olduğunu ve ödeyemediğini, davalının kendisini sürekli arayarak alacağını tahsil etmeye çalıştığını; müvekkilinin piyasasının açık olduğunu bu nedenle kendisine, birlikte iş yaparak yardımcı olabileceğini, böylece kazandığı parayla borçlarını ödeyebileceğini söylediğini, müvekkilinin yetkilisi olduğu diğer müvekkil şirkete zaman zaman malzeme satın aldığı davalıyı arayarak, dava dışı …’ nın artık kendisi ile çalışmaya başladığını ve borçlarını ödeyene kadar da kendisi ile çalışmaya devam edeceğini, hazırlık yaptığı büyük bir promosyon işi için ihtiyaç duyduğu bir takım ara malzemeleri, şüpheli …’ nin yetkilisi olduğu … Sanayi Ltd. Şti’ den almak istediğini, bu amaçla, … ile kendisine, müvekkilin yetkilisi olduğu ve şüpheli …’ nin özellikle istemesi üzerine, şüpheli …’ in ve müvekkil …’ in cirosunun da bulunduğu, müvekkili …’ in yetkilisi olduğu, diğer müvekkil şirkete ait 100.000,00 TL bedelli 10.10.2009 keşide tarihli … A. Ş. … Şubesi’ ne ait … numaralı hesap adına müvekkil şirket yetkilisi diğer müvekkil … tarafından bankadan alınmış çek koçanının … çek numaralı çek yaprağını göndereceğini söylediğini, davalı …’ nin müvekkilinin yetkilisi olduğu diğer müvekkil şirketin ihtiyaç duyduğu ara malzemelerin ihtiyaç duyduğu miktarı kadarının elinde bulunduğunu eğer isterse gönderebileceğini belirtmesi üzerine, davalının bu sözüne güvenen müvekkilinin söz konusu çek yaprağını, … ( … ) … ile davalı …’ ye gönderdiğini, müvekkiline gönderileceği taahhüt edilen malzemelerin, taahhüt edilen sürenin dolmasına rağmen davalı tarafından gönderilmediğini, davalı tarafın müvekkiline, istediği malzemeleri kesinlikle vermeyeceğini, dava dışı … tarafından getirilen müvekkili şirkete ait huzurdaki davaya dayanak çeki …’ nın borcunun teminatı olarak elinde tutmaya karar verdiğini, keşide tarihi olan 10.10.2009 tarihine kadar dava dışı …’ nın kendisine olan borcunu ödememesi halinde müvekkilin söz konusu çekini icraya koyarak, …’ dan olan alacağını müvekkil …’ ten ve yetkilisi olduğu diğer müvekkil şirketten tahsil etmeye çalışacağını belirttiğini, çekin günü geldiğinde …’in, söz konusu çek bedelini temin ederek müvekkile teslim edemediğini ve müvekkilinin de gününde söz konusu çekin bedelini hesabında bulunduramadığı için, davalı tarafından müvekkili şirketin çekinin karşılıksız olduğu tespiti yaptırıldığını ve kısa bir süre sonra da müvekkili hakkında… … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili hakkında başlatılan söz konusu icra takibinden sonra, ekonomik imkanlarının bozulması nedeniyle dosya borcunu uzun süre ödeyememesi üzerine, müvekkiline ait oturduğu daireye alacaklı vekilinin talebi üzerine haciz konulduğunu ve yine alacaklı vekilinin talebi üzerine söz konusu daire, 17.08.2010 tarihinde 50.000,00 TL bedelle alacağa mahsuben davalı tarafından satın alındığını, açıklanan nedenlerle; yapılacak yargılama sonucunda müvekkillerinin davalıya herhangi bir borçlarının bulunmadığının tespitine, işbu tespit doğrultusunda müvekkiller hakkında davalı tarafından açılmış olan …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takibinin iptaline ve söz konusu icra dosyasından haczedilip yapılan satış işlemlerinin devamında davalı adına alacağa mahsuben ihale edilmesi nedeniyle tapuda davalı adına kayıtlı gayrimenkulün, davalı adına olan kaydının iptaliyle müvekkili adına tesciline ve davalı tarafın müvekkillerinden herhangi bir alacağının bulunmadığını bilmesine rağmen, yukarıda belirttiğimiz şekilde müvekkilin rızası dışında eline geçen söz konusu çeke dayalı olarak kötü niyetle huzurdaki davaya konu icra takibini açtığından, davalının takip talebinde yer alan toplam miktar % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davacılar tarafından açılmış olan huzurdaki davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacıların iddialarının tamamının mesnetsiz olduğunu, dava dilekçesinde dava dışı … ile davacı arasındaki ilişkiden ve …’in davacıyı mağdur etmesinden bahsedildiğini ve manevi tazminata konu olabilecek iddiaların ileri sürüldüğünü, oysaki huzurdaki davanın taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle verilmiş olan kambiyo senedine ilişkin ticari bir dava olduğunu, müvekkilinin davacılarla ticari ilişkisinin olduğunu ve davaya konu çekin de bu ticari ilişki neticesinde verildiğini, müvekkilinin ticari ilişki neticesinde doğan alacak sebebiyle verilen davaya konu çeki bankadan tahsil edemeyince alacağını tahsil amacıyla icra takibi başlattığını, alacağın tahsili amacıyla yapılan yasal icra prosedürleri neticesinde davacı …’e ait taşınmazın ihaleye çıkarıldığını, ihaleye kimsenin katılmaması sebebiyle alacağa mahsuben müvekkili tarafından alındığını ve ihale bedelinin davacının icra dosyasındaki borç miktarından mahsup edildiğini, davacının gerek icra takibine gerekse de yapılan ihaleye ilişkin her hangi bir itiraz ve davasının mevcut olmadığını, davacı taleplerinin zaman aşımına uğradığını, ihale yoluyla alınan taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil talebinin Asliye Hukuk Mahkemesinin alanına girmekte olup, iş bölümü itirazlarının olduğunu, açıklanan nedenlerle; Haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacılar aleyhine icra dosyasının toplam borcunun %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm belgeler incelenmiştir.
Dava, davacıların keşidecisi ve cirantası olduğu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasıdır.
Dava ve icra takibine konu edilen çek incelendiğinde; … … Şubesine ait … nolu, 10/10/2009 keşide tarihli, 100.000,00-TL bedelli çekin, keşidecisinin davacı …. Şti. Olduğu, hamiline yazılı olduğu, ilk cirantasının …, ikinci cirantasının diğer davacı … olduğu, çekin son cirantasının davalı … Denetçi olduğu ve davalı tarafından ibraz edildiği, karşılıksız işlemi gördüğü anlaşılmıştır.
…C.Başsavcılığının … Sor. No dosyası celp edilmiş, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır. ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası celp edilmiştir. İcra dosyasında; davalının alacaklı olarak davalılar ve dava dışı … hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibe dayanak olarak ise … … Şubesine ait … nolu, 10/10/2009 keşide tarihli, 100.000,00-TL bedelli çekin gösterildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davacılar ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin açılış kayıtlarının bulunduğu, kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, davalının yetkilisi bulunduğu …. Şti. arasında 2009 cari hesap açılış bakiyesinin 420,08-TL olduğu, tek hesap hareketinin 22/05/2009 tarihli 41,30_TL tutarlı fatura olduğu, davacının kayıtlarında davalıya verildiği iddia olunan çekin işlenmemiş olduğu, 2009 yılında davacının davalıdan 100.000,00-TL bir alış yapmadığı görüşü belirtilmiştir.
Çek, düzenleyen tarafından çekle işleyen hesabın bulunduğu bankaya (muhataba) hitaben yazılan, üzerinde yazılı belli tutardaki paranın, lehtara yada çeki ondan usulünce devralan hamile, kayıtsız şartsız ödenmesi konusunda bir havaleyi ihtiva eden, kıymetli evrak niteliğine sahip senettir. Çek, poliçe ve bonodan farklı olarak sadece bir ödeme aracıdır. TTK 780/1-b maddesi uyarınca, çekin kayıtsız şartsız borç ihtiva etmesi gerekmekte, böylelikle mücerettlik ortaya çıkmaktadır. Mücerretlik durumu nedeniyle, temel ilişkiden bağımsız ve temel ilişkide ki sakatlık ve hükümsüzlük kambiyo hükümü etkilemeyecektir. TBK 133/2 maddesi gereğince mevcut bir borç için kambiyo senedi düzenlenmesi kural olarak ifa uğruna yapıldığı kabul edilmektedir. Kambiyo senedinin düzenlenmesi ile temel borç ilişkisinden bağımsız yeni bir alacak hakkı oluşur.
TTK’nun 790. maddesinde; ”(1) Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut dava, davacılar tarafından çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, davaya konu çekin davalıdan alınacak mallara karşılık olarak verildiğini, ancak davalı tarafından malların teslim edilmediğini, dava dışı …’ in borcuna istinaden tutulduğunu, bu sebeple çekin bedelsiz kaldığını ileri sürmüştür. Davalı ise, davaya konu çekin ticari ilişki kapsamında doğan alacak nedeniyle alındığını savunmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Çek, Türk Borçlar Kanunu’nun 555. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale gibi hukuksal niteliği ödeme vasıtası olduğuna göre bu yasal karinenin tersini ileri süren yani çekin başka bir amaçla verildiğini ileri süren, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. TBK.’nın 207. maddesinin ikinci fıkrasında da asıl olanın peşin satış olduğu düzenlenmiştir. Buna göre davacının malları teslim aldığının kabulü gerekir. Çekin bedeli kadar malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı ve sahibi lehine delil kabiliyetinin bulunmadığı, mal alımı için verildiği iddia olunan çekin kayıtlarında bulunmadığı ve çek üzerindeki imzalar inkar edilmediğine ve yukarıda anılan kanun maddeleri uyarınca davacıların davasının ispat edemediğine kanaat getirilerek, davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatının ise şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 1.821,00 TL’den düşümü ile geri kalan 1.766,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 14.079,99 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza