Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1154 E. 2018/1290 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ESAS NO : 2018/1154 Esas
KARAR NO : 2018/1290
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 11/12/2018
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; şirketin pay defterinin muhasebe sorumlusu tarafından 05/12/2018 tarafından evrakları yerleştirirken kaybettiğini, tüm aramalara rağmen bulunamadığını belirterek zayi olan pay defterinin yenisinin noterlik makamınca tasdik edilerek kullanılabilmesi için zayi belgesine ihtiyaç duyduklarını belirterek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava TTK.nın 82/7 maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
Davacı taraf dilekçesinde özetle; şirketin … adresine taşındığını, 05/12/2018 tarihinde şirket evraklarını yerleştirdikleri sırada şirket pay defterinin evraklar arasında olmadığını tespit ettiklerini, tüm aramalara rağmen bulunmadığını, defterin açılan koliler ve paket kağıtları ile birlikte sehven çöp toplayıcılarına verildiğini tahmin ettiklerini belirterek pay defterinin zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmişlerdir. Dilekçe ekinde yer alan savcılık ifade tutanağında şirket yetkilisi 2018 yılı kasım ayı başlarında Davutpaşa adresinden Şişli adresine taşındıklarını taşınma sırasında pay defterinin olmadığını fark ettiklerini belirtmiştir. Davacı şirkete ilişki sicil kayıtlarının yapılan incelemesinde işyeri naklinin 07/11/2018 tarihinde tescil edildiği, şirket yetkilisinin beyanında da taşınmanın 2018 yılı kasım ayında gerçekleştiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
TTK 64/2 maddesine göre tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
TTK 82/1 maddesinde ise her tacirin;
a) Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini,
b) Alınan ticari mektupları,
c) Gönderilen ticari mektupların suretlerini,
d) 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri,
sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
TTK 82/7 maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
TTK 82.maddesi uyarınca zayi belgesi düzenlenebilmesi için davacının defter tutmakla veya saklamak ile yükümlü olması, zayi olan belgelerin kullanılmış defter ve belgeler olması, defter ve belgelerin yangın su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucu zayi olması, usulüne uygun tutulmuş olması, başvurunun 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmış olması gerekir. Dosya kapsamına sunulan kayıtlar incelendiğinde; zayi olduğu iddia edilen ticari defterin TTK nın 82/7 maddesinde belirtildiği şekilde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlıktan ziyaa uğramadığı, davacının açık olarak taşınma sırasında pay defterinin bulunamadığını, kolilerle birlikte çöp toplayıcılarına verilmiş olma ihtimali olduğunu belirttiği, defterlerin ne zaman kaybolduğunun net olmadığı, işyerinin 2018 yılı kasım ayı başında taşınmış olmasına rağmen iş bu davanın 11/12/2018 tarihinde açıldığı, davanın süresinde olup olmadığının tespit edilmediği, süresinde olduğu düşünülse dahi tacirin defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gerekeceği, dava konusu olayda ise ilgili kanun maddesinde sayılan hallerin bulunmadığı (Emsal nitelikte Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı, … Esas … Karar sayılı, 2011/533 Esas 2012/7049 Karar sayılı ilamları), talep edenin defterlerin ne şekilde zayi olduğunu dahi kesin olarak bildiremediği, bu haliyle basiretli bir tacir gibi davrandığının kabul edilemeyeceği kanaatine varıldığından ve dava hasımsız olup, 6100 sayılı HMK 320 maddesinde yer alan basit yargılama usulüne tabi olduğundan, HMK 320/1 maddesinde “Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü gereğince yapılan inceleme neticesinde, beyanlar ve talep açık olup celbi gereken bir belge ve davacının bizzat dinlenmesini gerektirir bir husus bulunmadığından, usul ekonomisi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR