Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1130 E. 2022/747 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1130 Esas
KARAR NO:2022/747

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/12/2018
KARAR TARİHİ:18/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket ile davalı şirketlerin ortağı olduğu …&… Adi Ortaklığı arasında “… … … Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşım İşi Evvel İstanbul Projesi Betonarme Kaba Yapı Sözleşmesi” başlıklı sözleşme akdedildiğini, Taşeronluk faaliyetinin gerçekleştiği şantiyede vahim bir iş kazası sonucu işçi … ‘in vefat ettiği ve anılan kazaya ilişkin müteveffa yakınları tarafından … 14. İş Mahkemesi … E, sayılı dosyası ile müvekkil şirket ve davalıların artağı olduğu adi şirket aleyhine Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Tazminat davası açıldığını, Mirasçılar ile müvekkili ve adi ortaklık arasında 23/02/2017 tarihli Sulh Protokolü imzalanmış olup buna göre; müvekkili şirket tarafından imza tarihini takiben 10 gün içerisinde 100.000,00TL, adi ortaklık tarafından 200,000,00TL ve dava dosyası kapsamında kusur raporunun kesinleşmesini takiben 10 gün içerisinde adi ortaklık ile birlikte müvekkili şirket tarafından 350.000,00TL mirasçılara ödeme yapılması karşılığında mirasçıların davalarından feragat edeceklerini, Sulh Protokolü’nün imzalanmasının ardından; müvekkili ve anılan adi ortaklık arasında, ekte Mahkemeye ibraz edilen 15/03/2017 tarihli anlaşma başlıklı sözleşmenin akdedildiği, iş kazası sonucu müteveffanın mirasçılarına yapılacak ödemelere ilişkin mutabakata varıldığını, Müvekkili tarafından 06/03/2017 tarihinde 100.000,00TL’nin mirasçılara ödendiğini, mirasçılara Sulh Protokolü uyarınca tüm ödemelerin yapıldığını, yapılan ödemeler neticesinde … 14. İş Mahkemesi … E. sayılı dosyasından müteveffa mirasçıları 03/07/2018 tarihli dilekçe ile feragat ettiğini ve dosya kapandığını, mirasçılara karşı Sulh Protokolü kapsamında tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, Ödenmesi gereken 350.000,00TL’lik meblağın müvekkili şirket hesabından karşılandığını, anlaşma metni uyarınca Sulh Protokolü kapsamında mirasçılara ödenen 350.000,00TL bedelin, 05.10.2018 tarihinde 286.000,00TL’lık kısmı İşveren Mesuliyet Sigortası kapsamında Siar Sigorta tarafından adi ortaklığa ödendiğini, Bu durumda müvekkili şirketin sorumluluğunda kalan bedelin 64,000,00TL olduğunu, Müteveffa mirasçılarının talepleri karşılanmış olup taraflar arası akdedilen sözleşmenin 5. Maddesi uyarında sigorta şirketinin mirasçılara ödenmesi kararlaştırılan bedelden eksik kalan 64.,000,00TL’nin 400.000,00TL’den düşülerek geriye kalan bakiye bedelin, Adi Ortaklık tarafından … firmasına derhal iade edilmesi gerektiğini, Müvekkili şirketin adi ortaklıktan 336,000,00TL Bakiye Alacağı mevcut olduğunu, davalıların ortağı olduğu adi şirket tarafından müvekkiline herhangi bir bedel iadesi gerçekleştirilmemiş bunun üzerine birçok kere sözlü ve mail yoluyla talepte bulunulduğunu, ancak davalılar tarafından herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, taraflarınca icra takibi başlatıldığını ve davalılar tarafından haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz edildiğini belirterek, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine davalı borçlularca yapılan itirazların iptali ile takibin devamını, Davalıların ayrı ayrı % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket ile davacı arasında yapılan “… … … Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşım İşi Evvel İstanbul Projesi Betonarme Kaba Yapı Sözleşmesi” (EK.1)kapsamında davacı taraf; “… işveren’e ait … İlçesi … Mah. 884 ada 1 parselde İŞVEREN’in taahhüdü altında inşa edilecek olan … … arsa satışı karşılığı gelir paylaşım işi evvel istanbul projesi ile ilgili iş bu sözleşme ve eklerinde belirtilen “A1-A2, B1-2-3 Blok Betonarme kaba yapı işlerinin yapılması” iş bu sözleşme ve eklerine, projelerine, yürürlükteki teknik şartname, yönetmelik ve yasal mevzuata uygun olarak gerekli kalıp malzemeleri, teçhizat, makine, ekipman,(yalnızca beton, demir malzemesi ile kule vinç işveren tarafından tedarik edilecektir.) sarf malzeme, yardımcı malzeme, şantiye içi ve dışı yatay ve düşey taşıma, nakliye, işçilik, fire v.b. işleri dahil olarak Taşeron tarafından eksiksiz ve kusursuz bir şekilde tamamlanarak kullnıma hazır vaziyette gerekli tüm testlerin ve kontrollerinin yapılmış, noksansız olarak işveren’e teslim edilmesi” işini yükümlenmiş bulunduğunu, davacının yükümlenmiş olduğu işbu edimlerin ifası sırasında, davacının çalışanı …’in iş kazası geçirdiği ve bu kaza nedeniyle de vefat ettiğini, …’in vefatının üzerine müteveffanın eşi ve çocukları tarafından maddi ve manevi tazminat istemli olarak hem davacıya hem de müvekkili şirkete başvuru yapıldığı ve işbu başvuruya istinaden de taraflar arasında yapılan sulh Protokolü çerçevesinde bir takım ödemeler yapıldığını, ) Sulh Protokolünün imzalanmasının ardından Sosyal Güvenlik Kurumu’nun müteveffa …’in ölümü nedeniyle ödemiş olduğu tutarlara ilişkin olarak hem davacı tarafa hem de müvekkili şirkete karşı …. İş Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyas ile rücuen tazminat davası açıldığını, ayrıca, davacı … şirketinin çalışanı olan …’un işçilik hak ve alacaklarına yönelik olarak hem davacı tarafa hem de müvekkili şirkete karşı …. İş Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyası ile dava açtığını, davacı şirketin sözleşmeye aykırı fiil ve hareketlerinden kaynaklı olarak müvekkili şirket aleyhine söz konusu davaların açılmış olması ve yeni davaların açılma ihtimalinin de bulunması nedeniyle müvekkili şirket, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin sair hükümleri ile birlikte 25. Maddesine istinaden; “ Kesin Teminatın iade edilebilmesi için İŞVEREN muhasebe bölümü tarafından aşağıdaki şartların tümünün sağlanmış olması aranacaktır; Taşeron’un, İŞVEREN tarafından geçici kabul yapıldıktan sonra, İŞVEREN kontrol teşkilatı tarafından verilecek temiz yazısını, vergi dairesinden vergi sorumluluğu olmadığına dair belgesini, Sosyal Sigortalar Kurumu(S.G.K.)’ndan alınacak sigorta primi borcu yoktur yazısını ve işçi ferdi kaza sigorta primleri ile işçi ücretleri ile İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku mevzuatından kaynaklanan alacaklarını ödediğini İŞVEREN’e ibraz etmesi halinde ve Taşeron firmanın işbu sözleşme kapsamında işçilerinden iş kazasına uğramış olanların bulunması durumunda iş kazasına uğramış işçi veya bu işçinin vefatı durumunda birinci derece yakınları ve yasal mirasçılarına Taşeron tarafından maddi ve manevi tazminat ödendiğine dair alınan ibraname ile sosyal sigortalar kurumundan işçiye yapılan kurum yardım ve ödemelerin Taşeron tarafından ödendiğine dair evrakların İŞVEREN’e ibraz edilmesi ve aslına uygun örneklerinin verilmesi halinde ve üçüncü şahısların uğradığı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin Taşeron aleyhinde açılmış bir dava bulunmaması halinde İŞVEREN, üçüncü şahısların uğradığı zararlar ve Taşeron firma işçisinin uğramış olduğu iş kazası nedeni ile aleyhinde açılmış bir dava bulunması durumunda yukarıda iade edileceği belirtilen kesin teminatı dava neticeleninceye kadar iade etmeyecek olup, bu dava neticesinde tazminat ödemek zorunda kalırsa, ödediği bütün tazminatları teminattan karşılar. Teminatın yeterli olmaması durumunda İŞVEREN ödediği veya ödemek zorunda kalacağı tazminatları dava neticelenmeden önce dahi Taşeron hak edişlerinden kesmeye ve dava neticeleninceye kadar teminat olarak hıfzetmeye yetkilidir. Kesintiler yetmez ise Taşeronun teminatını irad kaydeder ve bakiye alacağı kalır ise Taşerona iade edilir. Ayrıca yukarıdaki maddelere aykırı davranılması halinde İŞVEREN, Taşeronun teminatını irad kaydeder.” Müvekkili şirketin sözleşme kapsamında kendisine tanınan işbu hak ve yetkiyi kullanmak suretiyle, davacı tarafın sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle ortaya çıkma ihtimali bulunan risklere karşı kendisini teminat altına alındığını, müvekkili şirketin kendisini teminat almasında ne kadar haklı olduğu, … tarafından müvekkili şirket aleyhine açılmış bulunan ve yukarıda da bilgileri yer alan dosyadan da açık bir şekilde anlaşıldığını, … tarafından açılmış bulunan …. İş Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyasının karara çıkmasının akabinde, müvekkili şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile 62.449,98 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, İşbu tutara işlemiş olan faiz, harç ve masraflar nedeniyle icra dosyasına toplam 74.020,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, İcra dosyasına ödenen tutarın, davacının müvekkili şirket yedinde muhazafa altına alınmış bulunan teminat tutarından ödenmiş olduğunu, ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından müvekkili şirket aleyhine açılmış bulunan …. İş Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyasının yüksek miktarlı olduğu ve işbu dosya kapsamında çıkacak olan karara ilişkin müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatılması ihtimalinin de çok yüksek olduğu hususuna dikkat çekmek istediklerini, sözleşmede yer alan sair hükümlerin yanı sıra, yukarıda yer alan 25. Maddesi göz önüne alındığında davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği ve bu nedenle de müvekkili şirket bünyesinde muhafaza edilmiş bulunan tutarı istemesinin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa ödemekle yükümlü olduğu bir tutarın varlığına karar verilmesi halinde, yukarıda yer alan açıklamalardan detaylı bir şekilde anlaşılacağı üzere işbu tutarın müvekkili şirketin ödemiş olduğu ve/veya işbu dava neticeleninceye kadar ödemek zorunda kalacağı tutarlardan takas – mahsup edilmesini gerektiğini belirterek, sözleşmesel yükümlülüklerine aykırı davranan davacı tarafından açılan işbu davanın reddine yönelik karar verilmesini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirketin ödemekle yükümlü olduğu bir tutarın ortaya çıkması halinde, işbu tutarın ödediği ve/veya ödemek zorunda kalacağı tutarlardan takas-mahsup edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı ile davalı arasındaki taşeronluk sözleşmesi çerçevesinde yapılan çalışma anında davacı işçisinin ölmesi nedeniyle yapılan “Anlaşma” başlıklı sözleşmeden kaynaklı davacının davalıdan bakiye alacağı olup olmadığı, varsa miktarı, alacağın likit olup olmadığı, taraflar arasındaki “anlaşma” başlıklı sözleşmenin ilk sözleşme hükümlerince ortadan kaldırılıp kaldırılmadığı, davalının takas, mahsup def’inin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası, İş Mahkemesi dosyaları ve Siar Sigortadan ödeme ve hasar dosyasına ilişkin evraklar celp edilmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 336.000,00-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın aktüer vee İş Güvenliği Uzmanı bilirkişilere tevdi ile taraf iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamınca detaylı, gerekçeli, dayanaklı rapor hazırlamaları istenilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize 08/04/2021 tarihli sundukları raporda özetle;
A- Kusur Yönünden:
Dosya arasında, SGK rücu davasının görüldüğü dosya olduğu değerlendirilen … 20. İş Mahkemesi … Esas, … Karar dosyasının bulunmaması nedeniyle bu davada verilen karar, hükme esas alınan bilirkişi raporları, kazaya ilişkin belgeler, ifadeler vb. bulunmadığından kusur tespitinde bulunmak mümkün olmamıştır. İlgili dosya ve belgelerin temini sonrası tarafımızca kusur değerlendirmesi yapılabilecektir.
B- Aktüerya yönünden:
– İş kazası sonucu 25.07.2016 tarihinde vefat eden …’in hak sahiplerinin destekten yoksun kalma tazminatları;
DYK Tutarı
Eş …’in DYK Tutarı 224.255,39
Oğlu …’nın DYK Tutarı 33.845,92
Oğlu …’ın DYK Tutarı 13.282,74
Toplam DYK Tutarı 271.384,05 .olacağı,
– Eksik Evraklardan dolayı davalıların kusurları tespit edilemediğinden değerlendirme yapılmadığı,
– Sorumluluk, temerrüt tarihi, faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olacağı,…şeklinde görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememizce … 20. İş Mahkemesi’nin … E. Numaralı dosyası, … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyasının (özellikle davalılar tarafından yatırıldığı iddia olunan 250.597,83 TL ve bakiye karar harcı olarak da 10.801,70 TL ödemeye ilişkin belgelerin gönderilmesinin) ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyası istenilmiştir.
Dosyanın bu kez mali Bilirkişi … ve sözleşme bilirkişisi …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek; Tarafların iddia ve itirazları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, davacı ile davalı arasındaki taşeronluk sözleşmesi çerçevesinde yapılan çalışma anında davacı işçisinin ölmesi nedeniyle yapılan “Anlaşma” başlıklı sözleşmeden kaynaklı davacının davalıdan bakiye alacağı olup olmadığı, varsa miktarı, alacağın likit olup olmadığı, taraflar arasındaki “anlaşma” başlıklı sözleşmenin ilk sözleşme hükümlerince ortadan kaldırılıp kaldırılmadığı, davalının takas, mahsup def’inin yerinde olup olmadığı alacağın tahsili için yukarıda belirtilen icra takibine konu alacak talebinin haklı olup olmadığı, alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları 02/06/2022 tarihli raporda özetle;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıdan olan eser sözleşmesi karşılığı alacağının taraflar arasındaki sözleşme gereği üçüncü kişilere yönelik yükümlülükler yerine getirildikten sonra olumlu bakiye verip vermediği, olumlu bakiye verdiği tespit edilmesi halinde tahsiline yönelik talebin inçelenmesidir.
Taraflar arasında uyuşmazlık oluşturmayan husus, nihai iş bitiminde 400.000 TL alacağın davalılar nezdinde teminat olarak tutulmuş olduğudur. Belirtilen teminat miktarının iş kazası sonucu oluşan tazminata yönelik mirasçılarla yapılan ibraname ve sonrası taraflar arasındaki sözleşme ile belirlendiği görülmektedir. Ancak taraflar arasında teminata yönelik tek düzenleme bu iki metin değildir. Tarflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde de teminat alınmasına ilişkin özel düzenlemeler bulunmaktadır.
Davacı taraflar arasında iş kazası sonrası düzenlenen sözleşme ile eser sözleşmesinde yer alan teminat hükmünün ortadan kalktığını ileri sürmektedir. Ancak bu iddiaya yönelik olarak ilgili madde bir açıklama bulunmamaktadır. İş kazası sonrası sorumluluk ve bu sorumlulukların yerine getirilmesinde teminatların korunmasına ilişkin sözleşmenin münhasıran bu iş kazasına ait olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle aynı iş kazasından dolay SGK kurumunun başvurularına yönelik olmak üzere sonraki sözleşmede hüküm bulunmamakla birlikte eser sözleşmesinde SGK kurumunda borç bulurmadığına yönelik yazı alınmadığı takdirde teminatın çözülmeyeceği hükmünün yer aldığı görülmektedir. Keza davacının sadece iş kazasında vefat eden işçi mirasçılarına yönelik sorumluluğu bulunmadığı, aksine talimatı altında çalışan tüm İşçiler bakımından sorumluluğu bulunduğu, bu sorumluluğun aynı zamanda alt işveren durumunda olması sebebiyle asıl işveren durumundaki davalılar bakımından da bağlayıcı olacağı düşünüldüğünde. teminata ilişkin esaslardan böylesi bir vazgeçmenin açık bir biçimde öngörülmesi gerektiği kabul edilmelidir.
Bu sebeple taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan teminata ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Diğer bir ifadeyle taraflar arasında imzalanan 15.03.2017 tarihli anlaşma ile, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesinde öngörülen genel teminat hükümlerinin yürürlükten kaldırılmadığı belirtilmelidir.
Bu haliyle dava açıldığı tarihte davacınım 400.000 TL alacağının bulunduğu bunun 350.000 TL’sinin vefat eden işçi mirasçılarına sulh protokolü kapsamında ödendiği kabul edilmelidir.
Protokol gereğince sigorta şirketinden bu amaçla alınacak bedel, davacıya verilecektir. Bu bedelin 03.10.2018 tarihinde 286.000 TL olarak ödendiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu tarih itibariyle davacının davalı nezninde teminat olarak buluman 286.000 TL + 50.000 TL =336,000 TL alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Buna karşın dava tarihi olan 15.12.2018 tarihi itibariyle …. İş Mahkemesinde İşçi alacakları için … tarafından açılan … sayılı dosyanın derdest olduğu görülmektedir.
Diğer taraftan iş kazası ile bağlantılı bulunan SGK tarafından hak sahiplerine hağlanan gelirlerin peşin sermaye değerini ve tedavi masraflarını konu alan … 20. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasınım da bu tarihte derdest olduğu görülmektedir.
Belirilen sebeple dava açıldığı tarih itibariyle davacının eser sözleşmesinde yer alan ve örneği aşağıya alınan hükümde öngörülen şartların yerine gelmediği anlaşılmaktadır.
Bu tarihten sonra davalılar tarafindan davacının yükümlülüğünde olduğu anlaşılan bir kısım ödemelerin gerçekleştiği tespit edilmektedir.
Bu ödemeler üç kalemde incelenebilir vc yukarıda dayanakları gösterilmiştir.
* İşçi …’un Alacaklı Olduğu … sayılı icra dosyasında 74.020,00 TL
* SGK’nın alacaklı olduğu, … 3. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına 250.597,83 TL,
* SGK’nın davacı olduğu … 20. İş Mahkemesinin … Fsas ve … sayılı dosyasına bakiye karar harcı olarak 10.801,70 TL
Belirtilen rakamların toplamı 335.419.53 TL olarak ortaya çıkmaktadır. Davalı kayıtlarında 235.00 TL ve 2.526,16 TL miktarlı ve teminat çözümü açıklaması İle yer alan kalemlerin gerekçeleri belirlenememektedir.
Sonuç olarak taraflar arasındaki sözleşmenin 25. Maddesini oluşturan kesin teminat hükmü gereğince, davacının davalıdan alacağını talep etme şartlarını – oluşturan işçi alacaklarının tamamen ödenmesi iş kazası durumunda hak – sahiplerine ve SGK kurumuna – yönelik sorumlulukların tamamen yerine getirilmesi şartlarının icra takibinin yapıldığı 16.10.2018 tarihinde sağlanmadığı. davacının alacağı ancak belirtilen sorumluluklar tamamen yerine getirildikten sonra talep edebileceği, bu sorumlulukların bilinen bir kısmının davalı tarafça yerine getirilmek suretiyle davacının davalıdan olan 336.000.00 TL alacağının 335.419.53 TL miktarlı kısmının üçünü kişilere ödeme yapılmak suretiyle azaltıldığı görülmekle halen alacağın 336.000.00 TL — 335.419,53=580, 47 TL alacağının bulunabileceği. ancak Takdiri tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere bu u alacağın talep edilebilmesi için dahi. tüm işçi alacaklarımın ödendiğinin ve SGK kurumu ile ilişik kesildiğine ilişkin gereğinin yapılıp yapılmadığı belirlenmediğinden belirtilen miktarın da talep edilebilir olmadığı düşünülmektedir.
SONUÇ OLARAK;
takdiri tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere:
1. Taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının bir kısım alacağının davalılar nezninde tutulmasının kararlaştırıldığı. bu alacağın çözülmesinin işçilik alacaklarının ve primlerinin ödendiğine, iş kazası halinde gerek hak sahiplerine gerek SGK’ya yönelik sorumlulukların yerine getirildiği şartlarına bağlandığı,
2. Davacınım takip tarihi itibariyle açılan ve devam eden davalar sebebiyle bakiye alacağı talep etme imkarının bulunmadığı,
3. Davacının takip tarihi itibariyle alacağının, kendi sorumluluğunda olan bazı borçların ödenmesi sebebiyle 580,47 TL halini aldığı,
4. Ancak rapor tarihi itibariyle davacının teminatın çözülmesine yönelik şartları yerine getirdiğine dair bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı….şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişleridr.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur. İtirazlar mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; Protokol gereğince sigorta şirketinden alınacak bedelin, davacıya verilmesi gerektiği, bu bedelin 03.10.2018 tarihinde 286.000 TL olarak ödendiği, bu tarih itibariyle davacının davalı nezninde teminat olarak buluman 286.000 TL + 50.000 TL =336,000 TL alacağının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 25. Maddesini oluşturan kesin teminat hükmü gereğince, davacının davalıdan alacağını talep etme şartlarının düzenlendiği, bunların işçi alacaklarının tamamen ödenmesi iş kazası durumunda hak sahiplerine ve SGK kurumuna yönelik sorumlulukların tamamen yerine getirilmesine ilişkin olduğu, bu şartlarının icra takibinin yapıldığı 16.10.2018 tarihinde tamamlanmamış olduğu, bu sorumlulukların bir kısmının davalı tarafça yerine getirildiği ve davacının davalıdan olan 336.000.00 TL alacağının 335.419.53 TL miktarlı kısmının üçünü kişilere ödeme yapılmak suretiyle (336.000.00 TL — 335.419,53) 580, 47 TL alacak kaldığı anlaşılmış olup, belirlenen bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, (davalı tarafın takas mahsup talebi de dikkate alınıp toplam 335.419,53 TL lik ödemenin mahsubu ile) davalıların …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile, takibin 580,47 TL asıl alacak üzerinden aynı koşullar ile devamına,
2-Belirlenen toplam alacak miktarı olan 580,47 TL ‘nin % 20 si olan 116,09 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 4.058,04 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 3.977,34 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 248,40 TL, bilirkişi ücreti 4.000,00 TL olmak üzere toplam 4.248,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 0,17) 7,22 TL yargılama gideri ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 87,92 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 580,47 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 31.929,33 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/07/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
E-imza e-imza e-imza e-imza