Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1125 E. 2018/1190 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1125 Esas
KARAR NO : 2018/1190
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/12/2018
KARAR TARİHİ: 05/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; işçi …tarafından …Bakanlığı aleyhine Manise …İş Mahkemesinde açılan …esas sayılı işçi alacağı davasında mahkemece verilen 12/09/2014 tarih … Karar sayılı kararın İzmir … İcra Müdürlüğünün… sayılı ilamlı icra takibine konu edilmesi nedeni ile söz konusu işçi alacağının ferileri ile birlikte davacı idare tarafından 08/05/2015 tarihli ödeme emri ile icra dosyasına yatırıldığını, davacı idare ile yüklenici firmalar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmelerinde ve sözleşmelerin eki olan şartnamelerde iş ve işçilik haklarından doğan alacaklarda yüklenici firmaların sorumlu olduğu hükmünün yer aldığını, davalılardan …Şti hakkında İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında iflas kararı verildiğini, davalılarndan …A. Ş hakkında Samsun … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas… karar sayılı dosyasından iflas kararı verildiğini, davalılardan …Şti hakkında İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas… karar sayılı dosyasından iflas kararı verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı idare tarafından dava dışı 3. Kişiye ödnen işçi alacağı ve fer’ileri toplamı 15.079,92 TL nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosya, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı ilamı verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararı sonucunda Mahkememize gönderilmiştir.
Dava; davalı müflis şirket bünyesinde çalışan işçi …’in işçilik alacaklarının tahsili için açmış olduğu davada Manisa … İş Mahkemesinin…Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne dair verilen karar sonucu İzmir … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından 08/05/2015 tarihinde yapılan 15.079,92 TL ödemenin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile 01/04/2013 tarihinde davalı şirketin iflasına karar verildiği, kararın bozulması sonucu yine aynı mahkemenin … Esas sayılı dosyasında 20/11/2014 tarihli kararı ile davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı işçi …’in işçilik alacaklarının tahsili için açmış olduğu dava sonucunda Manisa … İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ve 12/09/2014 tarihli ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği, davacı tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına 08/05/2015 tarihinde 15.079,92 TL ödeme yapıldığı belirlenmiştir.
Alacak, iflastan sonra doğmuş ve masa borcu da değilse, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğindedir. İflas tarihinden sonra doğan böyle bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da, inceleme, şikayet yolu ile icra mahkemesince değil, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada, davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır. Öte yandan, İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalar olup, Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, bunlar için iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. İİK’da masa borçları ve iflastan sonra doğan genel nitelikli alacak için İİK’nın 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Dosyamız kapsamında ise dava konusu olan alacağın iflas alacağı ve masa borcu değil, iflas tarihinden sonra doğan genel nitelikli alacak olduğu, davacının tacir olmadığı, davanın nispi ticari dava olmadığı belirlendiğinden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması gerekçesiyle Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-HMK 114/1c ve 115/2 maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halende dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK’nın 20. maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
(e-imza)
Hakim
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR