Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1110 E. 2022/335 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1110 Esas
KARAR NO:2022/335

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/11/2018
KARAR TARİHİ:31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketi ile davalı arasında üç adet asansörün temini ve montajına ilişkin 12/05/2014 tarihli sözleşme imzalandığını, asansörlerin kullanıma başlaması sebebiyle 04/01/2015 tarihli asansör bakım sözleşmesi de imzalandığını, asansörlerin davalı şirkete çalışır ve ayıpsız şekilde teslim edildiğini, asansör kabul tutanağınında şerhsiz olarak davalı şirket yetkilisince imzalandığını, borcunu ödemeyen davalının müvekkiline ihtar yollayarak edimini yerine getirmediğinden bahisle zarara uğradığını, 759.389,61 TL zarar gecikme ve cezai şart talep ettiğini, şirketler içi mailler ile davalının borcunun ödemesini talep ettiklerini ödenmemesi üzerine de davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında davacı tarafça müvekkili inşaatına asansör altyapısı ve temini ile montaj işlerinin yapılması üzere sözleşme imzalandığını, sözleşme imzalanması akabinde davacının tek taraflı olarak tutanak düzenleyip asansörleri teslim ettiğini iddia ettiğini, ancak asansörlerin natamam olduğunu, 04/02/2016 tarihinde asansörlerin halihazır durumu, eksiklikleri , kusurları ve arızalarının tespit edilerek taraflarca tutanağa bağlandığını, davacı yanca ediminin yerine getirilmediğini, temin edilen ürünlerde hatalar olduğunu, bu sebeple ihtar yollandığını, davacı yanın haksız olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, bu sebeple takibe itiraz ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından davlıya karşı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında üç adet asansörün temini ve montajına ilişkin 12/05/2014 tarihli sözleşme imzalandığını, asansörlerin kullanıma başlaması sebebiyle 04/01/2015 tarihli asansör bakım sözleşmesi de imzalandığını, asansörlerin davalı şirkete çalışır ve ayıpsız şekilde teslim edildiğini, asansör kabul tutanağınında şerhsiz olarak davalı şirket yetkilisince imzalandığını, böylece davalıdan sözleşme bakiye bedeli olarak 36.750,00 EURO alacaklı olduklarını, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine başlandığını belirterek yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebiyle işbu davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde taraflar arasında davacı tarafça müvekkili inşaatına asansör altyapısı ve temini ile montaj işlerinin yapılması üzere sözleşme imzalandığını, sözleşme imzalanması akabinde davacının tek taraflı olarak tutanak düzenleyip asansörleri teslim ettiğini iddia ettiğini, ancak asansörlerin tamamlanmadığını, 04/02/2016 tarihinde asansörlerin halihazır durumu, eksiklikleri , kusurları ve arızalarının tespit edilerek taraflarca tutanağa bağlandığını, davacı yanca ediminin yerine getirilmediğini, temin edilen ürünlerde hatalar olduğunu, bu sebeple ihtar yollandığını, davacı yanın haksız olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, bu sebeple takibe itiraz ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra İflas Kanunu (İİK) m.67’de düzenlenen itirazın iptali davası, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde ve genel hükümler çerçevesinde alacağın varlığının ispatı gereken bir davadır. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir.
İtirazın iptali davasında davacı alacaklı, takip konusu alacağın varlığını ispat etmek zorundadır.
Somut dosyanın tetkikinde; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde; alacaklının davacı şirket, borçlunun ise davalı şirket olduğu, asıl alacak miktarının 36.750,00 EURO, faiz talebinin 806,00 EURO olduğu, davalı borçlunun 06/11/2018 tarihinde süresine olacak şekilde borca itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için mali müşavir, makine mühendisi, elektrik mühendisi ve sözleşme uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 18/06/2020 tarihli kök raporda özetle somut olayda teknik incelemede yer alan tespitler doğrultusunda tutanaklarda yer alan ayıpların açık ayıp olmakla geçici kabul sırasında var oldukları kabul edildiğinde, davalının hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin tutanağı imzalamasını Sayın Mahkemenin TBK m. 477 uyarınca eserin kabul edildiği şeklinde benimsemesi halinde yüklenici davacının ayıplardan sorumluluğu söz konusu olmayacağı, gizli ayıp olarak değerlendirilmesi halinde ayıpların yüklenici tarafından giderildiği, davalının ihtarnamede İleri sürdüğü ayıpların giderilmesinin gecikmesinden kaynaklanan taleplerini, cevap dilekçesinde saklı tuttuğu için bu konuda bir değerlendirmeye yer verilmediği, davalının geçici kabul sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmemesinin gerçek iradesini yansıtmadığı sonucuna varılırsa bu halde TBK m. 470 anlamında bir teslim söz konusu olamayacağı için ifada gecikme üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği, teknik incelemede gecikmenin hangi taraftan kaynaklandığına ilişkin bir tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Taraflarca bilirkişi raporuna yapılan itiraz ve beyan dilekçeleri sonrasında bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler 16/08/2021 tarihli ek raporunda somut olayda hukuki sorun gereği gibi ifa cdilmemeye ilişkin olduğu için kök raporda teknik incelemeye bağlı değerlendirme yapıldığı, ek rapora yapılan ilirazların da teknik bakımdan değerlendirmeye csas alındığı, gecikme iddiası açısından yapılan değerlendirmede teknik incelemede yapılan tespitlerin belirleyici olacağı ve ek raporda teknik incelemede yüklenici ve işverenin işin zamanında bitirilememesi konusunda müştereken sorumlu olduğu sonucuna varıldığı, şu halde kök raporun bu bakımdan revize edilmesi gerektiği, geçici kabulden sonraki döneme ilişkin olarak yapılan teknik incelemede ise işveren tarafın yangın asansörü için yapması gereken işleri 8 Ay geciktirdiği, yüklenicinin ise işveren işlerini tamamlamasına rağmen 6 ay sonra onay aldığı tespit edildiği, teknik incelemeler ve değerlendirmeler bölümlerindeki bilgiler ışığında yüklenici ve işveren işin zamanında bilitilememesi konusunda müştereken sorumlu oldukları şeklinde ek rapor düzenlemiştir.
Dosyaya sunulan taraflar arasındaki sözleşme sureti, malın teslimine dair altı imzalı geçici kabul tutanağı, tanık anlatımları ve bilirkişi kök ve ek raporu dikkate alındığında taraflar arasında bir ticari ilişki olduğu, davacının asansör bakım sözleşmesine dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, basiretli tacir olan davalının herhangi bir ihtirazi kayıt sunmaksızın geçici kabul tutanağını imzalamak suretiyle davacının ayıplardan sorumu olmayacağını kabul etmiş sayıldığı, her ne kadar taraf tanık anlatımlarında geçici kabulden sonra bazı teknik arızalar çıktığı belirtilmiş ise de davalının geçici kabul tutanağını imzalamayarak davacının sözleşme ile yüklendiği borcunu yerine getirdiği, ek bilirkişi raporunda tarafların işin gecikmesinde müştereken kusurlu olduğu tespitleri bulunsa da davacının üzerine düşen edimi yerine getirdikten ve bu edim basiretli tacir olan davalı tarafından kabul edildiği değerlendirildiğinde ek rapordaki bu değerlendirmeye itibar edilmemiş ve böylece dosyanın mevcut haliyle davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, davacı tarafın davalıdan 36.750,00 EURO karşılığı 241.080,00 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Yukarıda yapılan açıklamalar, dosya arasında yer alan bilirkişi raporları, taraflar arasındaki sözleşme sureti, geçici kabul tutanağı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davanın kabulü ile davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 36.750,00 EURO karşılığı 241.080,00 TL’nin %20’si olan 48.216,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE
1- …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın reddi ile takibin devamına,
2-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki asıl alacak olan 36.750,00 EURO karşılığı 241.080,00 TL’nin %20’si olan 48.216,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yatırdığı 2.506,96 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcının ve 5,20 TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eksik 44,90 TL başvurma harcı ile eksik 12.658,96 TL peşin harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL tebligat ve posta gideri, 2.800,00 TL bilirkişi ücret olmak üzere toplam 3.000,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İtirazın iptali karar dolayısıyla davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 25.325,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
10-Karar kesinleştiğinde …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.22/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza