Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1077 E. 2023/724 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1077 Esas
KARAR NO:2023/724

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:21/11/2018
KARAR TARİHİ:28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili, yaşı küçük …’ in; sürücü…’ in idaresindeki … plaka sayılı araçta yolcu olarak seyahat etmekte iken 01.09.2016 tarihinde … … ilçesinde meydana gelen trafik kazasında yaralanarak malul kalmış olduğu, Davalı … Sigorta A.Ş. nin kazalı … plakalı aracı … sayılı poliçe ile ZMSS/Trafik Sigortası teminatı altına alınmış olduğundan, araçta yolcu olarak bulunan ve dolayısı ile kusursuz olan müvekkili …’ in maluliyet zararlarından sorumlu olduğu;Kaza tarihinde 13 yaşında olan …’ ın vücudunda birçok kemik kırılması meydana gelmiş olduğundan uzun süre istirahat etmek zorunda kaldığı, kolunu kullanamadığı, sakat kalarak kalıcı maluliyete uğradığı yine bu güne kadar durumunda bir iyileşme olmadığı, kaza tarihinden beri … Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde tedavisinin devam etmekte olduğu, algılama ve unutma problemi yaşadığı, bakıma muhtaç kaldığından kendisine bakıcı tutulduğu, bakıcı giderlerinden davalı sigortacının sorumlu olduğu, kazada yolcu olan ve kusuru bulunmayan müvekkilinin davalı sigortacıdan tazminat talep etme hakkı olduğu. davalı sigorta şirketine tazminat yükümlülüğünü yerine getirmesi için 25.10.2018 tarihinde e tebligat ile ihbarname gönderildiği e ihbarın davalı tarafından 30.10.2018 tarihinde okunmasına rağmen kendilerine herhangi bir cevap verilmemiş, herhangi bir ödemenin yapılmamış olduğu belirtilerek; Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; Müvekkili …’in kazadan doğan sürekli-geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleri için şimdilik 15 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalı sigortacıdan tahsil edilmesine karar verilmesi yüce mahkemeden arz ve talep edilmiş;
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin zaman aşımına uğramış olduğu, KTK nun 97. ve 99. maddeleri gereği gereğince dava yoluna gitmeden önce ZMSS Genel Şartlarında belirtilen gerekli belgelerle birlikte sigortacıya başvuruda bulunma şartının yerine getirilmemiş olduğu; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte Sürücü…’ in malik olduğu kazalı … plaka sayılı otomobilin davalı sigortacının 20.01.2016-2017 vadeli … sayılı poliçesi ile ZMSS/Trafik sigortası teminatı altına alınmış olduğu, bedeni zararlarda teminat limitinin 330.000 TL olduğu, manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğu sigortacının sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğu; Kaza ile ilgili sigortalı sürücüye kusur atfeden Trafik Kazası Tespit Tutanağının eksik inceleme ile tanzim edilmiş olduğu, kazazedelerin anlatımlarında geçen, dava dışı bir aracın ani fren yapmasının kusur durumunu etkileyecek olduğu, davacı çocuk …’ in sigortalı araçta yolcu olup kaza öncesinde emniyet kemeri takıp takmadığının tespit edilmesinin gerektiği, davacı yolcunun kazayı etkileyen bir kusuru bulunmasa da emniyet kemeri takmamasının zararlı sonuca etkisi ile kusur oluşturacağı ve BK. 52. maddesi gereğince tazminattan indirim gerektirdiği; Kazanın oluşumunda Karayolları Genel Müdürlüğünün kusurunun bulunup bulunmadığı, araçta meydana gelen teknik bir arızanın kazaya sebebiyet verip vermediğinin araştırılmasının gerektiği, davacı çocuğun maluliyetinin oluşup oluşmadığının ATK 3 ihtisas dairesince tespit edilmesinin gerektiği, davalı sigortacının geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığı, bakıcı giderlerinin SGK nın sorumluluğunda olarak teminat dışında olduğu, davacının maluliyet raporunun alınmasından sonra bakıma muhtaç kalmış olduğunun kabulünde de bu tazminatın kalıcı iş göremezlik tazminatı ile birlikte tek bir limit üzerinden değerlendirilmesinin gerektiği, tazminat hesaplanmasına karar verilmesi halinde tazminatın yetkili aktüer bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiği, davacıya kaza nedeni ile SGK tarafından varsa yapılmış ödemelerin hesaplanacak tazminattan mahsubunun gerektiği, kazada birden fazla zarar gören varsa teminatın paylaştırılmasının gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminata hükmedilirse faizin dava tarihinden işleyecek yasal faiz olarak işletilmesinin gerektiği belirtilerek; davanın reddine karar verilmesi yüce mahkemeden arz ve talep olunmuştur.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER;
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle olşan iş göremezlik bakıcı ve tedavi giderine ilişkin tazminat davasıdır.
Dosya, dosya içine sunulan deliler, dışarıdan toplanan bilgi ve belgeler , tarafların beyanları hep birlikte incelenerek rapor hazırlanması için dosya bilirkişiye verilmiş raporunda “Davacı-Sigortalı Sürücü; …’ in: Asli ve Tam Kusurlu Olarak %100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU; Davacıların Beyanlarında Geçen Dava Dışı Meçhul Araç Sürücünün: Atfı kabil bir KUSURUNUN BULUNMADIĞI; Olayın Trafik kazası olduğu; Davacılardan-Sigortalı sürücü…’ in kendi kusurunu kaldıran veya azaltan Kaçınılmazlık faktörü-Mücbir Sebep-Yol Kusuru veya 3. Kişinin ağır kusurunun bulunmadığı; Davalı Sigortacı vekili tarafından araçta teknik bir arızanın olup olmadığının tespiti talebi ile ilgili; Araçta teknik bir arızanın bulunduğuna dair bir emare bulunmadığı; bununla birlikte varsa bile teknik arıza araç dışı harici bir mücbir sebep olmadığından KTK nun md.86 “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükümleri doğrultusunda dava konusu bakımından işletenin dolayısı ile işletenin sorumluluğunu üstlenen sigortacının sorumluluğu üzerinde etkili olmayacağı; Müterafik kusur hususunda; sigortalı sürücünün kendi oğlu olan davacı iş göremez küçük …’ in emniyet kemeri takıp takmadığının trafik kazası tespit tutanağında belirsiz olarak işaretlenmiş olduğu; küçük davacının Hyundaı i30 otomobilin arka koltuğunda dava dışı 1 yetişkin ve 13 yaş grubu 3 çocuk olarak (4 kişi) seyahat ettikleri bu haliyle arka koltukta emniyet kemeri kullanmış olamayacakları, karaciğer yaralanmasının araç içi ikinci çarpma ile meydana gelmiş olmasından dolayı emniyet kemeri kullanmamasının dava konusu zararlı sonuç üzerinde etkili olabileceği anlaşılmakta olup; küçük davacının 13 yaşında olarak zorunlu olduğu halde emniyet kemeri kullanmayarak KTK nun 78. maddesini ihlali kazanın teknik nedenleri arasında olmayıp dava konusu bakımından neticeleri üzerinde etkili olduğundan müterafik kusur olarak takdirinin diğer her hususta olduğu gibi yüce mahkemenin takdirinde olduğu; kanaatine varılmıştır. İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 07.02.2022 tarihli raporda …’in kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 1,5 ay olduğu tespit edildiği, bakıcı ihtiyacına ilişkin bir tespit bulunmadığı anlaşılmıştır. … Sigorta AŞ tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası düzenlenen … plakalı araç sürücüsünün %100 kusur oranı ve 1,5 ay geçici iş göremezlik süresi dikkate alınarak … için geçici iş göremezlik tazminatının 1.766,19 TL olduğu sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri tazminatı bulunmadığı” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekili 23/02/2023 tarihli dilekçesi ile bedel arttırım dilekçesi sunmuştur.
Davalı vekili bedel arttırım dilekçesine itiraz ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dosyanın 9 nolu celsenin 2 nolu ara kararı uyarınca bilirkişi heyetine verildiği, raporun dosyaya sunulduğu, taraflara tebliğ edildiği, akabinde 10.celsenin 1 nolu ara kararında ek rapor alınması için ara karar kurulduğu ve ek ücret taktir edildiği ve davacı vekiline bilirkişi ücretinin yatırması için 2 haftalık süre verildiği, ancak bilirkişi ek ücretinin yatırılmadığı, akabinde davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi sunduğu ve davalı vekiline tebliğ edildiği, akabinde 11.celsenin 2 nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline ek rapor alınmasına karar verilerek bilirkişi ek ücreti olarak 1.500,00 TL’yi 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememiz veznesine yatırılması için ara karar kurulduğu, UYAP sisteminden gider avansı kontrol edilerek davacı vekilinin gider avansını yatırmadığı ayrıca alınan bilirkişi raporları değerlendirildiğinde her ne kadar geçici işg göremezlik tazminatı yönünden bedel arttırım dilekçesi verilerek davalı yana tebliğ edilmiş ise de davacı …’in kaza tarihi itibariyle 13 yaşında olduğu ve davacı yanca dosyaya her hangi bir şekilde …’in kaza tarihinde resmi olarak bir iş yerinde çalıştığına dair bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı bu durumunda ispat edilemediği anlaşılmakla toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu gözetilerek davanın sübut bulunmadığından reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç 269,85 TL olup, peşin alınan 35,90 TL den mahsubu ile eksik alınan alınmış olan 233,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.766,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/09/2023

Katip …

Hakim …