Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1072 E. 2020/326 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1072 Esas
KARAR NO:2020/326

DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/11/2018
KARAR TARİHİ:17/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Müvekkilinin … bayisi olan … Otomotiv…Ltd.Şti’nden … …. marka 2 adet 0 km aracı satın ve teslim aldığını, bu araçlara ilişkin Özel Tüketim Vergisinin 31.07.2018 tarihinde … Vergi Dairesi’nde yatırıldığını, satın ve teslim alınan araçların tescili için …. Noterliği’ne başvurulduğunu, ancak araçların kaydında … Bankası … Ticari Şubesi rehninin bulunduğunu, bu nedenle sistemin araçların tesciline izin vermediğini, … Otomotiv…Ltd.Şti ile davalı … … Ticari Şubesi arasında distribütörlerden satın alınacak 0 km binek ve ticari araç alımlarını finanse etmek üzere kredi sözleşmesi imzalandığını, bu nedenle araçlar üzerinde rehin konulmuş olabileceğinin … Otomotiv…Ltd.Şti tarafından bildirildiğini, ancak … Otomotiv…Ltd.Şti’nin dava konusu araçları distribütör ……A.Ş’nden değil de ……Ltd.Şti’nden satın aldıklarını, bu nedenle araçların kaydına davalı banka tarafından rehin konulamayacağının da anlaşıldığını, araçlar üzerindeki haksız rehinden dolayı ….Noterliği’nin 24.10.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile rehinlerin kaldırılması ve mahrum kalnın aylık 11.800,00 TL kiranın da kendisine ödenmesini davalıdan talep ettiklerini, ihtarnamenin tebliğine rağmen davalı tarafından rehinlerin kaldırılmadığını ve kira bedellerinin de müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkilinin personel taşımacılığı yaptığını ve kazanç kaybının oluştuğunu, açıklanan nedenlerle; davalı tarafından araçlara konulan rehinlerin kaldırılmasına, 94.496,00 TL kazanç kaybının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının söz konusu araçları, müvekkili bankanın alacaklı olduğu dava dışı … Otomotiv…Ltd.Şti’nden fatura karşılığı satın aldığını, davanın … Otomotiv…Ltd.Şti’ne karşı açılması gerektiğini, bu nedenle esasa girilmeden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili bankanın … Ticari Şubesi’nce kredi sözleşmelerine istinaden …’un müşterek borçlu müteselsil kefaletiyle … Otomotiv…Ltd.Şti lehine krediler tesis edilip kullandırıldığını, kredilerin ödenmemesi üzerine …. Noterliğinden hesap kat ihtarnamesinin hesap özeti ile birlikte keşide edildiğini, şirket ve kefili hakkında 14.09.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, müvekkili banka tarafından dava dışı borçlu … Otomotiv…Ltd.Şti.lehine ticari nitelikli bayinin 0 km araç alımlarının finanse edilmesini sağlamak amacıyla garantili bayi TL Spot krediler kullandırıldığını, kredi borçlarının ödenmemiş olduğunu ve alacağın muaccel hale geldiğini, dava dışı … Otomotiv…Ltd.Şti tarafından söz konusu kredi borçlarının ödenmemesinden dolayı hesapların kat edildiğini, müvekkili bankanın alacağı ve rehin hakkının devam ettiğini, müvekkili bankanın kesinleşmiş alacağı ve devam eden rehin hakkına istinaden herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava; davacı şirket tarafından dava dışı şirkete ödemesi yapılan araçlar üzerinde davalı bankaya ait rehin şerhi olması nedeniyle, tescil işlemi yapılamaması ve araçların kullanılamaması nedeniyle rehinlerin kaldırılması ve uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
… C.Başsavcılığı’ nın … Sor. No lu dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede davacı …’ ın müşteki sıfatıyla dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak şikayette bulunduğu, dosyada şüpheli sıfatıyla …, …, …’ un yer aldığı, şüphelilerin araçların satışını yapan dava dışı şirketin sahibi ve çalışanları olduğu, şikayete ilişkin olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, iddia ve savunmalar, taraf kayıtları, dosyaya celp edilen kredi sözleşmeleri, araçların satışına ilişkin faturalar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı …’ ın, … bayisi olan … …. Şti.’ den 31/07/2018 tarih … nolu fatura ile … model … marka “0” km ve 31/07/2018 tarih … nolu fatura ile … model … marka “0” km 2 adet araçları satım ve teslim aldığı, araçların tescili için ….Noterliğine başvurulduğunda, araçlar üzerinde davalı … Bankasının rehinin bulunduğu, bu nedenle tescile izin verilmediği, dava dışı satıcı … …. Şti.’ ne başvurulduğunu, firmanın davalı banka ile aralarında distribütörden satın alacakları “0” km araç alımlarını finanse etmek üzere kredi sözleşmesi olduğunu, araçlara rehin konulmuş olabileceğinin söylendiğini, satışa konu araçların distribütör … A.Ş’ den değil, … …. Ltd. Şti.’ den satın aldıklarını, bu neden araçlara rehin konulamayacağını öğrendiklerini, dava dışı … Otomotiv şirketinin 31/07/2018 tarih ve … nolu fatura ile satılan aracın, 31/07/2018 tarih … numaralı fatura ile 31/07/2018 tarih … nolu fatura ile satılan diğer aracın ise … numaralı fatura ile … şirketinden satın aldığı, dava dışı … şirketi ile davalı banka arasında ticari nitelikli “0” km araçların alımı finanse etmek üzere 2 ayrı “…” kullanıldığı, bu kredilere istinaden … şirketi tarafından kesilen 26/07/2018 tarihli e-fatura kapsamında, 26/07/2018 tarihinde 85.100-TL bedelli ve … şirketi tarafından kesilen 31/07/2018 tarihli e-fatura kapsamında 31/07/2018 tarihinde 76.000-TL bedelli kredi kullandırıldığı, fatura bedellerinin şirket hesabına gönderildiği, araçlara da kredi borcu kapatılıncaya kadar rehin tesis edildiği, Ana distribütör olan … A.Ş.’ ne yazılan müzekkereye verilen cevapta, dava konusu araçlara ilişkin olarak faturaların … …. Ltd. Şti. adına düzenlendiği, … Otomotiv şirketi adına düzenlenen bir fatura bulunmadığının bildirildiği, dava dışı … …. Ltd. Şti.’ ne yazılan müzekkereye cevaben dava konusu araçlara ilişkin 2 adet faturanın 26/07/2018 tarihinde … şirketi adına fatura edildiğinin tespit edildiği, davalı tarafça sunulan e-faturalar incelendiğinde dava konusu araçlara ilişkin olarak faturaların … A.Ş. Tarafından keşide edildiği, muhattabın ise … Otomotiv şirketi olduğunun tespit edildiği, davalı banka ile … şirketi arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 4.1 maddesine göre distribitörden alınan araçlar için kredi tesis edileceğinin belirtildiği, rehnin dayandığı alacağın başka bir hukuki ilişkiden kaynaklanması halinde ferilik ilkesi gereği doğmamış olduğunun kabulü gerekeceği, rehinlerin kaldırılmasının gerektiği, davacının uğradığı kazanç kaybının ise 47.772,52-TL olarak hesaplandığı hususunda görüş ve tespitler belirtilmiştir.
Mahkememizce, bilirkişi raporunda yer alan maddi olgular dışında yapılan değerlendirmelere iştirak edilmemesine karar verilmiştir. Somut davada; Davalı banka ile dava dışı … Otomotiv şirketi arasında 2 ayrı “…” kullanılmış, kredilerin kullanımı esnasında, … şirketi tarafından … A.Ş. Tarafından keşide edilen, muhattabın ise … Otomotiv şirketi olduğu e-faturalar ibraz edilmiştir. Söz konusu e-faturaların, gerçeği yansıtmadığı ise mahkememizce gerek … şirketi gerekse … şirketin yazılan müzekkere cevaplarından anlaşılmaktadır. Dava konusu, araçların ilk faturası ve satışı … tarafından … şirketine yapılmıştır. Söz konusu durumda, “…”nin özel şartları nedeniyle, dava dışı … şirketinin kredi kullanmak amacıyla sahte fatura ibraz etmiş olabileceği düşünülmektedir. TBK’ nun genel ilkelerinden olan sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereğince, yalnızca kişiler ancak kendi iradeleri ile akdettikleri sözleşmeden doğan borçları ifaya zorlanabilecek veya bu sözleşmeden doğan hakları talep etme yetkisine sahip olabileceklerdir. Her ne kadar, dava dışı … şirketince yanıltıcı mahiyette fatura ibraz edilmiş olsa da, davalı banka tarafından kredi tahsis işlemi yapılmış ve fatura bedelleri ödenmiş, kullandırılan kredilere istinaden de araçlara rehin şerhi tesis edilmiştir. Davacı yan, Davalı banka ile dava dışı … şirketi arasında imzalanan kredi sözleşmelerinin borçlusu, kefili veya tarafı değildir. Dolayısıyla, dava konusu araçlar üzerindeki rehinler geçersiz şekilde kurulmuş olması veya davalı bankanın özen yükümlülüğünü ihlal ederek faturalar üzerinde gerekli incelemeyi yapmaksızın kredi kullandırarak rehin kurmuş olması halinde dahi, rehinlerin geçersiz olduğu ve kaldırılması gerektiğine ilişkin talebi ileri sürebilecek olan dava dışı … şirketi olup, davacının tarafı olmadığı bir sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunması mümkün değildir. Diğer yandan, taşınır eşya olan motorlu araçlar, taşıdıkları önem ve risk sebebiyle hukuk düzeni tarafından diğer taşınır eşyaların bağlı olduğu mülkiyeti devir rejiminden farklı olarak daha sıkı şekil şartlarına tabi tutulmaktadırlar, KTK 19/1.maddesine göre “Araç sahipleri araçlarını yönetmelikle belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorundadır” düzenlemesi ve 20/d maddesinde ise “…Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.” düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu hükümler araçların mülkiyetinin sağlanması için geçerliklik şartını oluşturmaktadır. Geçerlilik şartına uyulmaksızın mülkiyetin devri batıl olacaktır. Dava dışı … şirketi ile davacı arasında noterden yapılmış geçerli bir satış ve tescil işlemi olmadığı, davacı tarafça, araçlara ilişkin ÖTV’ nin yatırılmasının da, davacıyı araçların maliki kılmadığı göz önüne alındığında, mülkiyet hakkına sahip olmadığı araçlara ilişkin rehnin geçersizliğini veya kazanç kaybı taleblerinin davalı bankaya karşı ileri sürmesi olanaklı değildir. Davacı taraf, varsa yapmış olduğu ödemeleri, masrafları ve kazanç kaybını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ancak dava dışı satıcı firmadan talep edebilecektir. Yukarıda izah edilen hususlar ve kanun maddeleri uyarınca, davacının davalıdan talepte bulunamayacağı kanaatine varılarak, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 4.364,95 TL’den düşümü ile geri kalan 4.310,55 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 26.341,72 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/06/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza