Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1059 E. 2023/333 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1059 Esas
KARAR NO:2023/333

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :15/11/2018
KARAR TARİHİ:17/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 02.05.2016 tarihinde imzalanan “… PROJESİ Mekanik Tesisat İşleri Yapım Sözleşmesi” ile müvekkili şirketin, Davalı şirketin konut, otel, otopark vs. katlarından oluşan “… PROJESİ”nin mekanik tesisat işlerini, (ana yapı inşaatı ve mal tedariki işverene ait olmak üzere) altişveren olarak üstlendiğini, sözleşmede belirlenen işlerin muhammen bedeli 5.250.000,00 TL + KDV, proje ve işin bitiş tarihinin ise 30.04.2017 tarihi olarak kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin sözleşme ile belirlenen görevi; … Projesinin mekanik tesisat işlerinin (ana malzeme alımı ve … sistemi İşverene ait olmak üzere) malzeme, işçilik ve montajını yapmak, tamamladığı mekanik sistemleri tam ve işler halde davalı işverene teslimini sağlamak olduğunu, müvekkilinin projenin kaba, ince vb. tüm inşaatından sorumlu olan ana müteahhidi değil, davalı tarafından sağlanan malzeme ve yapılan/yaptırılan ana yapı üzerinde mekanik tesisatın uygulayıcı taşeronu olduğunu, davalı işverenin görevinin ise; müvekkilinin mekanik işlerini yapacağı kat ve bölümlerin ana yapı ve kaba inşaatlarını mekanik işlerin yapılabileceği şekilde sözleşme ile belirlenen sürede tamamlamak, ana mekanik ekipmanları (ısıtma kazanları, pompalar, vitrifiye, Krome elemanlar, fanlar, klima santralleri, otomasyon sistemleri vs) temin ederek müvekkilin işini yapabilmesi için teslim etmek olduğunu, sözleşmede projenin bitiş tarihi 30.04.2017 olarak belirlenmiş olmasına rağmen, davalı işverenin yapması gereken imalatları ve alması gereken malzemeleri tam ve zamanında almadığı/yapmadığı için proje programın çok gerisinde kalmış ve proje işverenin temerrüdü nedeniyle 1 yılın üzerinde bir gecikme ile tamamlanabildiğini, müvekkili şirketin gerek sözleşme süresi içerisinde gerek sözleşme süresi dolduktan sonraki dönemde defalarca sözlü ve mail ortamında yazılı olarak malzemelerin temin edilmesini, inşaatın mekanik imalatların yapılacağı hale getirilmesini, eksik malzemelerin tamamlanmasını ve imalat alanlarının kendisine teslimini talep ettiğini, müvekkilinin daha sonraki süreçte davalının şantiye koordinasyonunu tam olarak sağlayamaması ve müvekkilimin çalışması için gereken alan hazırlama, alan teslimi ve malzeme temini yükümlülüklerini yerine getirememesi ve temerrüt halinin devam etmesi üzerine; kendi yapacağı işlerin yapımına engel olan eksiklikleri ve bu eksiklikler nedeniyle bekleyen işlerini 30.10.2017 tarihinde yaptığı tespitle tek tek belirleyerek rapor olarak belgelemiş ve bu tespiti davalıya mail olarak gönderdiğini, davalının yapması gereken imalatları süresinde yapamaması, müvekkiline alan teslimlerini gerçekleştirememesi ve malzeme temininde gecikmesi nedeniyle, müvekkilinin uğradığı zararların tazminini ve davalının yapılmasını istediği ilave işlerin sözleşme süresinin dolması ve geçen süre nedeniyle fiyatların artması nedeniyle sözleşme fiyatları ile yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, fiyatların güncellenmesini ve zararlarının karşılanmasını talep ettiğini, müvekkilinin haklı talepleri üzerine, davalının temerrüdünü giderecek çözüm geliştirmek yerine, gecikmenin müvekkilinden kaynaklandığını iddia eden haksız bir ihtarname keşide ettiğini, davalının haksız ve kötüniyetli ihtarnamesine cevaben taraflarınca … 15. Noterliği’nin 14.12.2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, davalının haksız ihtarnamesi üzerine müvekkili şirketin gecikmeden sorumlu olmadığının ispatı, gecikmeden doğan ve doğacak zararlarının tazmini ve diğer alacaklarımızın tahsili bakımından açacakları davalara delil olması, davalının ihtarnamesindeki ithamlarının yanlış olduğu ve davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinin tespiti bakımından davalı tarafından malzeme temini yapılıp yapılmadığı, alanların imalata hazır edilip edilmediği, imalat alanlarının teslim edilip edilmediği ve inşaatın hali hazırdaki durumunun tespiti için tarafımızca … 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası nezdinde delil tespiti davası ikame edildiğini, taraflarınca yaptırılan delil tespitinden sonra davalı taraf bilirkişi raporu ve tespitten memnun kalmamış olacak ki, davalı da …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunduğunu, bu tespitte davalı şirketin … Projesine ilişkin mekanik işlerin yüklenici müvekkili tarafından öngörülen sürede yetiştirilemediğini iddia etmiş, eksik imalatların tespitini talep ettiğini, ancak davalının kendisinin yaptırdığı bu tespitte de müvekkilinin haklılığının açıkça ispatlandığını, huzurdaki davaya konu 02.05.2016 tarihli alt işveren sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen, eser sözleşmesi olduğunu, söz konusu eser sözleşmesinin başlangıç ve bitiş tarihleri belirlenmiş, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmiş ancak davalı yapması gereken karşı edimlerini süresinde yerine getirmemiş, işin uzamasına ve müvekkilinin nezdinde ek gider ve maddi zararlara yol açtığını belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde, “Davalıya ait inşaatın imalat evrelerinde gecikmeler olduğu, davalının dış cephe, alçıpan ve diğer imalatçılarla sorunlar yaşadığı, bir kısımı ile davalık olduğu, tespitler yapıldığı, davalar açıldığı ve bu yüzden inşaatın geciktiği herkesin bildiği bir durum ve gerçekliktir” ifadesinin somut olmayan ifadelere dayanamakta, haksızlıklarına gerekçe gibi sunulduğunu, oysa, gecikmenin olması, bu gecikmenin müvekkilinden kaynaklandığını göstermeyeceği gibi, imalatçılarla sorunlar yaşanmasının da müvekkilinin haksızlığına delalet etmeyeceğini, tam aksine, tespit yaptırılmış olması, davalık olunması müvekkilinin bir çok konuda zararını önleme çabalarının bir sonucu olduğunu, dava dilekçesinde davacının tüm edimlerini zamanında yerine getirdiği, 13 aylık gecikmenin sebebinin müvekkili şirket olduğu iddialarının da tamamen gerçek dışı ve hayali olduğunu, tarafların ikisinin de tacir olduğunu, çok detaylı hazırlanmış, öncesinde tartışılmış, değerlendirilmiş, üzerinde değişiklikler yapıldıktan ve mutabık kalındıktan sonra imzalanmış bir sözleşmenin cezai şart açısından geçersizliğini iddia etmenin basiretli bir tacirden beklenemeyeceğinin açıkça ortada olduğunu, davacı tarafın sözleşmeden ve yasadan gelen edimlerini tam ve zamanında yerine getirmemesi sebebiyle temerrüde düştüğünü, taraflar arasında 18 adet hak ediş tutanağı düzenlendiğini, bunların 17 tanesinin karşılıklı olarak onaylandığı ve ödemelerin yapıldığını, müvekkili tarafından değerlendirmeye alınmayan veya talep edilenlerin kısmen karşılandığı ve kabul edilerek ödeme yapılan miktarlar müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında açıkça gösterildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesi kapsamında davalının ifa ve ödeme yükümlülüğünü tam ve zamanında yerine getirip getirmediği, bu sebepten kaynaklanan davacının tazmin edilmeyi gerektirir zararı olup olmadığı, sözleşme kapsamında ödenmemiş ve talep edilebilecek bakiye alacağın olup olmadığı hususlarında anlaşamadıkları görüldü.
Mahkememizin 27/11/2019 tarihli ara kararı uyarınca tarafların iddia ve itirazları, taraflar arasındaki sözleşme, yapılan ödemeler, yerine getirilen ve getirilmeyen edimler, sunulan deliller değerlendirilerek, davalı veya diğer taşeronların yapması gereken imalat ve altyapıyı hazırlayıp hazırlamadıkları, davacının uygulamasını yapacağı malzemelerin davalı tarafından satın alınıp şantiyeye getirilip getirilmediği, imalat yapılacak alanların davacıya teslim edilip edilmediği, bu hususlarda gecikme olup olmadığı, gecikmeden davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı, gecikme var ise davacıdan buna rağmen üzerine düşen edimi yerine getirmesinin gerekip gerekmediğinin de irdelenerek, davacı tarafça dava dilekçesinde talep olunan alacak kalemlerini ayrı ayrı değerlendirilerek, talep olunan kalemlerin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde ve bilirkişilerce gerekli görülmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle;
A, Teknik Bakımdan
Davacı, İşin uzaması nedeniyle 1.751.178,95 TL ilave ödeme talep etmiştir.
Ayrıca 17. Hakediş sonuna kadar yapılan 232.444,42 TL’lik kesintinin iadesini talep etmiştir.
Davalı, ek ödeme talebinin 319.510,56 TL’lik bölümünü ödemeyi kabal etmiştir.
17. Hakediş sonuna kadar yapılan kesintilerin 15.000,60 TL’lik bölümünü geri iade etmeyi kabul etmiştir.
Fakat, son kesin 18.hakedişte 144.731,30 TL’lik ilave kesinti yapmıştır.
Tarafımca yapılan değerlendirme raporda ayrıntılı olarak açıklanmış ve aşağıda özetlenmiştir:
Toplam ek ödeme tutarı 673.470,84 TL’dir.
17.Hakediş sonuna kadar olan kesintilerden 15.000,00 TL’sinin geri iadesi kabul görmüştür.
18.Kesin hakedişteki kesintinin de daha önceki kesintiler oranında olması gerektiği kararına varılmıştır.
18.Kesin hakediş masraf kesinti tutanı: 23.024,90 TL’dir.
Davacının net 1.203.920,61 TL alacağı görülüyor. Bu meblağın, yasal faizlerin ilavesi ile ödenmesinin uygun olacağı kanaatindeyim.
B. Sözleşme Bakımından,
Sözleşme açısından yapılan inceleme başlığı altında yer verdiğimiz ilkeler ışığında, somut olaydaki uyuşmazlığın sözleşme ve TBK açısından değerlendirilmesinde, inceleme yapan sayın heyet üyemize ek olarak inşaat mühendisliği ve mimarlık bakış açısıyla yapılacak teknik değerlendirmelerin eklenmesi, dosyada var olan tespit raporlarının incelenmesi, gecikmenin kaynağının saha teslimi ve malzeme teslimi açısından değerlendirilmesi, iş sahibi tarafından tedarik edilecek malzemelerin belirlenmesi, var ise gecikmenin süresinin belirlenmesi, tüm bu hususlar aydınlatıldıktan sonra öncelikle var ise bakiye iş bedelinin belirlenmesi (ek işlerle birlikte), hak edişlerle karşılaştırılarak var ise ödenmeyen kısmın tespiti, ardından yüklenicinin aynen ifa ve gecikmne tağmılratı istediği göz önünde bulundurularak bu talebin ileri sürülmesinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise aynen ifa kapsamındaki bakiye iş bedelinin tespiti ardından olumlu zarar kalemi kapsamına giren tazminat taleplerinin hesaplanması gerekmektedir. Tüm bu hususlar bir arada değerlendirilmeden tazminat kalemlerinin hesaplanmasına katılmadığım için bu bakımdan raporıda ayrık görüşe sahibim.
C. Mali Açıdan,
Tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre;
Davacı tarafın 15.11.2018 dava tarihi itibarı ile davalı taraftan 264.669,47 TL alacaklı olduğu,
Davalı tarafın 15.11.2018 dava tarihi itibariyle davacı tarafa 320 hesapta 11.926,00 TL, 326 hesapta 271.151,30 TL olmak üzere toplam 283.077,80 TL borçlu olduğu görülmüştür. Sözleşme açısından tespit edilen, yüklenicinin aynen ifa ve gecikme tazminatı istediği göz önünde bulundurularak bu talebin ileri sürülmesinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise aynen ifa kapsamındaki bakiye iş bedelinin tespiti ardından olumlu zarar kalemi kapsamına giren tazminat talebi hesaplanmasında yer alacak dayanak belgelerin taraf ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması gerektiği için işbu raporda ayrık görüşe sahibim. Şeklinde hesap ve değerlendirmeler yapmışlardır.
Mahkememizin 13/10/2020 tarihli celse ara kararı uyarınca Dosyaya mimar bilirkişi olarak Süleyman Nuroğlu, İnşaat bilirkişisi Hasan Engin’in eklenerek dosyanın bu bilirkişilere tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle;
A. Teknik Bakımdan
Yukarıda yapılan inceleme ve hesaplamalara göre;
İşin uzamasından davalının sorumlu olduğu,
İşin uzaması nedeni ile davacının ilave birtakım masraflara katlanmak zorunda kaldığı, bu masrafların rapor içinde değerlendirildiği,
18 numaralı kesin hakediş sonucunda davacının, davalıdan KDV dahil 1.195.984,40 TL alacaklı olduğu,
17 numaralı hakkedişten davalının 283.077,30 TL borçlu olduğu, sonuçta davacının toplam alacağının 1.479.061,70 TL alacaklı olduğu,
B. Borçlar Hukukundan Kaynaklanan Nitelikli Hesaplamalar Bakımından,
Uyuşmazlığın, taralar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca yüklenicinin edimlerini ifada gecikmesinin temerrüde neden olup olmadığı noktasında toplandığı,
Taraflar arasında, 02.05.2016 tarihli Götürü Bedel Anahtar Teslimi şeklinde kararlaştırılmış bir eser sözleşmesi bulunduğu, işin bitiş tarihinin 30.04.2017 olarak kabul edildiği, yüklenicinin edimi açısından belirli vade söz konusu olduğu, vade tarihinde işin tamamlanamadığının sabit olduğu, işin 30.05.2018 tarihinde 13 ay sonra tamamlanabildiği,
Yalnız gecikmenin varlığının temerrüde neden olmadığı, gecikmenin temerrüdün şartlarından biri olduğu, yüklenicinin eseri teslim borcunda temerrüde düşmesinden söz edebilmek için gecikmenin objektif olarak borca aykırılık oluşturması eş deyişle kendi hakimiyet alanındaki olgulara dayanmaması gerektiği, eserin teslimindeki gecikmeye iş sahibi veya ifa yardımcıları sebep olmuşsa veya gecikme iş sahibinin faaliyet alanında meydana gelen bir beklenmeyen halden kaynaklanıyorsa, gecikme iş sahibinin risk alanına dâhil olduğu, iş sahibinin risk alanına dâhil olan durumlardan kaynaklanan gecikmelerin, haklı gecikmeler olarak kabul edildiği, gecikmenin haklı sebebe dayandığı hallerde objektif olarak borca aykırı davranış koşulunun gerçekleşmediği, iş sahibinin önce ifa ile yükümlendiği edimleri yerine getirilene kadar teslim vadesinin uzadığı ve yüklenici temerrüdünün koşullarının oluşmadığı,
Somut olayda da teknik bakımdan yapılan incelemede, gecikmenin davacıdan kaynaklanmadığının belirlendiği, davacı yüklenicinin, dava dilekçesinde, temerrüde dayalı haklarından aynen ifa ve olumlu zarar niteliğindeki gecikme zararlarının tazminini talep ettiği, bu kapsamda teknik ve mali incelemede yapılan tespitler ile aynen ifa niteliğindeki yapılmış işlerin bedeli olan hak edişler ve gecikmeye bağlı zararın hesaplandığı;
C.Mali Açıdan,
Tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre,
Davacı tarafın 15.11.2018 dava tarihi itibarı ile davalı taraftan 264.669,47 TL alacaklı olduğu,
Davalı tarafın 15.11.2018 dava tarihi itibariyle davacı tarafa 320 hesapta 11.926,00 TL, 326 hesapta 271.151,30 TL olmak üzere toplam 283.077,30 TL borçlu olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 11/02/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca Davacı ve davalı vekillerinin yazılı ve duruşma zaptına yansıyan itirazları değerlendirilerek ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişi heyetine günsüz olarak tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle;
Gerek davacı ve gerekse davalı vekillerinin itiraz dilekçeleri yönünden, heyetimize yeni katılan Makine Mühendisliği konusunda uzman heyet üyesiyle birlikte yeniden yapılan incelemede, kök raporun sonuç bölümünde yapılan değerlendirmelerin ve hesaplamaların dosya içeriğiyle ve piyasa genel uygulamalarıyla tamamen uyumlu olduğu, herhangi bir hesap hatasının olmadığı, tüm hesaplamaların doğru ve gerçek olduğu, her bir harcama kaleminin tek tek gösterildiği ve sonuçta icmal yapıldığı, bu nedenle yeniden bir hesaplama yapılmasını gerektirecek bir eksiklik veya maddi hatanın olmadığı, değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 24/03/2022 tarihli celse ara kararı uyarınca Dosyanın taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmek ve ek rapor tanzimi için aynı bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 2. Ek raporunda itirazlar değerlendirilmiş olup, raporda özetle;
Gecikme ile ilgili olarak özellikle Kök raporda tarafımızdan ayrıntılı inceleme yapılmıştır.
İş bitirilip teslim edildiğinden bu tarihten sonra nakit teminat kesintisine gerek bulunmamaktadır.
Ancak işin davalıdan kaynaklı nedenlerle 13 ay uzaması halinde hala sabit fiyatlardan söz edilmesi kanımızca uygun değildir.” şeklinde ifadelere yer verilmiştir.
Mahkememizin 24/11/2022 tarihli celsesinde davacı vekilinin “biz davamızı 2.200.873,70 TL olarak arttırdık ve bu miktar üzerinden harcı yatırdık heyete tevdi edilsin” şeklindeki beyanı üzerine aynı celsede dosyanın heyete tevdine karar verilmiştir.
Nihai olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre, taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre davacı tarafın yükümlülüğü … Projesinin mekanik tesisat işlerinin (ana malzeme alımı ve … sistemi İşverene ait olmak üzere) malzeme, işçilik ve montajını yapmak, tamamladığı mekanik sistemleri tam ve işler halde davalı işverene teslimini sağlamak olduğu, bunun karşılığında da davalı tarafın sözleşme gereği ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiği, sahada aynı anda çeşitli alt işverenlerin birlikte hizmet verdiği, alt işverenler arasında koordinasyonu sağlayarak minimum zaman kaybı ile işi devam ettirmenin işveren olan davalının sorumluluğu olduğu, alt işverenlerin iş sürecinde birbirlerini beklemek zorunda kaldıkları durumlar yaşandığı, bu durumda da birbirlerinin işlerine zarar verdikleri, malzeme tedarikinde ve şantiyeyi su basması, yaşanan hırsızlık olaylarının da işin uzamasında etkili olduğu, bu tespitlere göre davaya konu işte yaşanan gecikmenin davacıdan kaynaklanmadığı, başta davalı olmak üzere diğer taşeronların da gecikmede önemli payı olduğu, teknik bilirkişi hesabına göre davacının talep hesaplarında 9,2 aylık gecikme süresi üzerinden hesaplama yapılması gerektiği anlaşılmış ve davacı tarafın talepleri hakkında bilirkişi raporunda bu konuda hesaplamalar yapılmış bu kalemlerden cari hesap bakiye alacağı, Sözleşme Kapsamı İmalat ve Sözleşme dışı ilave işleri, Şantiye yönetim ve çalışan giderleri, Malzeme tedarik giderleri, Zeyilname-2 ilave işleri, Hırsızlık , su vb zararları, Merkez ofis giderleri, ve Mutabakatsız saha kesintileri ile tespit giderlerinin davalıdan talep edilebileceğine dair mahkememizde oluşan kanaate göre karar verilmiş olup, her bir talep kalemi yönünden ayrı ayrı aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır.
Cari hesap bakiye alacağı için, bilirkişi kök ve ek raporunda mali inceleme kısmında davalının cari hesap muhasebe kayıtlarında toplam 283.077,30 TL davacının alacağı görülmekte olduğu tespit edilmiş olduğundan 283.077,30 TL cari hesap alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Sözleşme Kapsamı İmalat ve Sözleşme dışı ilave işler için, kök raporda sözleşme dışı ilave işleri kaleminin 815.757,37TL olduğu belirlenmiş olup, 18 nolu kesin hesap hakedişinde kesin hesap açısından sözleşme kapsamı imalat tutarını 5.181.505,75-TL olarak kabul etmişlerdir. Bir önceki hakediş olan 17.hakedişte ise sözleşme kapsamı imalat tutarı; 4.947.886,35 TL olarak hesaplandığından ( 18.hakediş rakamı olan 5.181.505,75-TL ‘den 17.hakediş tutarı olan 4.947.886,35-TL düşüldüğünde) davalıdan sözleşme kapsamı imalat tutarı olarak davalının da kabul ettiği 233.619,40 TL alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır. 17 nolu hakedişte ilave imalat tutarı 475.139,83 TL olup, bu hakedişin faturası kesildiğinden 18 nolu kesin hesapta kabul edilen 815.757,37 TL ilave imalat tutarından 475.139,83 TL ilave imalat tutarı düşüldüğünde (815.757,37 TL – 475.139,83 TL) 340.617,54 TL’nin sözleşme dışı ilave işler bedeli olarak talep edilebileceği anlaşılmış ve sözleşme kapsamı ödemesi yapılmamış imalat tutarı ve sözleşme dışı ilave işler olarak 233.619,40 TL + 340.617,54 TL olmak üzere toplam 574.236,94 TL’nin bu iki kalem için talep edilebilecek miktar olduğu tespiti ile, bu miktarın ve KDV’sinin (574.236,94 TL + 103.362,64 TL KDV = 677.599,58 TL) davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Şantiye yönetim ve çalışan giderleri için, bilirkişi kök raporunda işin uzaması sebebiyle fazladan oluşan şantiye yönetim ve çalışan giderlerine ilişkin yapmış olduğu hesaplamada tüm giderlerin 402.745,36-TL olduğu hesaplanmış ve 402.745,36 TL üzerinden de tahmini %50 indirim uygulanmış ise de, hem sözleşme gereği bu personelin başka işlerde kullanılması mümkün olmadığından, hem de böyle bir durumun olup olmadığı belli olmadığından yapılan bu tahmini indirim mahkememizce yerinde görülmemiştir. Bunun yanında bilirkişiler tarafından hesaplanan SGK-personel birimlerine ilişkin kesintiler, işin uzaması sebebiyle fazladan oluşan şantiye yönetim ve çalışan giderleri kalemi ile ilgili olduğundan ve hesaplanan 78.156,82 TL kesintiyi davacı taraf talep artırım dilekçesinde işin uzaması sebebiyle fazladan oluşan şantiye yönetim ve çalışan giderleri kaleminden yaptığından 402.745,36 TL İşin uzaması sebebiyle fazladan oluşan şantiye yönetim ve çalışan giderleri bedeli üzerinden 78.156,82 TL SGK kesintisi yapılarak 324.588,54 TL ve KDV’si (324.588,54 TL + 58.425,93 TL KDV = 383.014,47 TL) üzerinden bu kalem açısından karar vermek gerekmiştir.
Malzeme tedarik giderleri için, bilirkişi ikinci ek raporunda da belirlendiği üzere davacının bu talebini davalı haklı bularak bu kalemden fiyat farkı olarak 98.872,56-TL ödemeyi kabul etmiş olduğu anlaşıldığından bu kalem açısından 98.872,56 TL ve KDV’si (98.872,56TL + 17.797,06 TL KDV= 116.669,62 TL) üzerinden karar verilmiştir.
Zeyilname-2 ilave işler için, bu kapsamda kayıt edilen 12 adet ilave iş kalemi; sözleşmenin belirlenen bitiş tarihinden sonra ortaya çıktığından davacı tarafından bu bedellerin sözleşme birim fiyatları ile değil, güncel fiyatlarla yapılması davalıdan talep edilmiş ve bilirkişi ikinci ek raporunda da bu giderlerden sadece işçilik oranı olan %37 üzerinden alacak kaydedilebileceği, bunun da enflasyon artış oranı olan %17,76 üzerinden hesaplanarak 19.949 TL olabileceği hesap edilmiş ve yapılan bu hesap ve değerlendirmeler mahkememizce de uygun bulunmuş ve KDV’si ile (19.949,00 TL + 3.590,82 TL KDV = 23.539,82 TL) tahsiline karar verilmiştir.
Hırsızlık , su vb zararlar için, sözleşme gereği hırsızlık ve ihmal sonucu yaşanan su baskını gibi güvenlik ve hizmet kusurlarından işveren sorumlu olacağından, bilirkişi raporlarında bu hususa ilişkin talep edilebilecek miktar 56.771,00 TL olarak belirlenmiş ve bu rakam KDV’si ile birlikte dikkate alınarak (56.771,00 TL + 10.218,78 TL KDV = 66.989,78 TL) karar verilmiştir.
Merkez ofis giderleri için, bilirkişi raporundaki hesaplamada merkez ofis gideri zararları olarak 191.750,00 TL hesaplanmış ve bu gedirliren de davalıdan talep edilebileceği kanaati ile, bu miktar yönünden de KDV de dahil olmak üzere (191.750,00 TL + 34.515,00 TL KDV = 226.265,00 TL) hüküm kurulmuştur.
Mutabakatsız saha kesintileri için, davalı taraf sözleşmeye dayanarak davacı şirketin hakedişlerinden Kamp, Sağlık, Temizlik/Tadilat, Makine kullanımı, Malzeme ve hasar, diğer adları altında 17 nolu hakediş itibariyle toplam 232.444,42 TL kesinti yapmış olduğundan ve bilirkişi kök ve ikinci ek raporunda; bu kaleme ilişkin kesinti bedelinin 23.024,90 TL olabileceği belirlendiğinden bu miktarında KDV’si ile birlikte (23.024,90 TL + 4.144,48 TL KDV = 27.169,38 TL) davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 15 HD 2013/1483 esas 2014/1398 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde kabul edilen sözleşmelerde, iş bedeline KDV ekleneceğine dair düzenleme bulunması halinde, belirlenen iş bedelinin KDV’si de iş bedeline eklenmelidir. Yüklenicinin iş bedeline istinaden fatura düzenlemesi, KDV bedeline hak kazanması için ön koşul niteliğinde olmayıp, bu konu vergi mevzuatını ilgilendiren bir sorundur. Yüklenicinin sözleşme ile belirlenen KDV bedeline hak kazanması, iş bedeline hak kazanmasına bağlıdır. Buna göre somut olayda, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri nazara alındığında, yüklenicinin iş bedelinin, sözleşmede gösterilen birim fiyatlara KDV eklenerek belirleneceği açık olup, yukarıda KDVsi ile birlikte tahsiline karar verilen alacak kalemlerinde bu gerekçe ile KDV’ler de eklenmiştir.
Tespit Harç ve giderleri için, … 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan başvuru üzerine bu dosyada yapılan 1.721,80 TL masrafın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Finansman kaynakları gideri için talep eedilen 252.795,03 TL ve Fazladan finans yükü için talep edilen 142.031,01 TL olmak üzere toplam 394.826,04 TL’lik talebin reddine karar verilmiştir. Zira öncelikle sözleşme TL üzerindendir, bunun yanında her ne kadar davacı banka döviz ekstreleri sunmuş ve bilirkişi tarafından buna göre bir takım hesaplamalar yapılmış ise de, bozdurulan dövizlerin ne için bozdurulduğunun belli olmadığı, gerçekten iddia edildiği gibi finansman ihtiyacı ve yükü için kullanılıp kullanılmadığının ispata muhtaç olduğu kanaati ile, bu kalemler yönünden talep edilen miktarların reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf, davacının işçisinin ikame ettiği … 29. İs Mahkemesı 01/07/2020 tarih …. Sayılı dosya kapsamında, … 3.İcra Dairesi … E. Sayılı dosyaya; davacının ödeme yapmaması nedeniyle 22/11/2022 tarihinde cebri icra ile ödenen 23.985 TL tutarındaki bedel için takas mahsuba ilişkin talepte bulunmuş ise de, bu alacağın müştereken ve müteselsilen ödenmesine karar verilmiş olması, bu alacaktan sadece davacının sorumlu olduğuna dair kesinleşmiş bir mahkeme kararının olmaması da gözetilerek koşulları oluşmayan takas mahsup talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüile,
Cari hesap bakiye alacağı için 283.077,30 TL , Sözleşme Kapsamı İmalat ve Sözleşme dışı ilave işler için (574.236,94 TL + 103.362,64 TL KDV) 677.599,58 TL, Şantiye yönetim ve çalışan giderleri için (324.588,54 TL + 58.425,93 TL KDV) 383.014,47 TL, Malzeme tedarik giderleri için (98.872,56TL + 17.797,06 TL KDV) 116.669,62 TL, Zeyilname-2 ilave işler için (19.949,00 TL + 3.590,82 TL KDV) 23.539,82 TL, Hırsızlık , su vb zararlar için (56.771,00 TL + 10.218,78 TL KDV) 66.989,78 TL, Merkez ofis giderleri için (191.750,00 TL + 34.515,00 TL KDV) 226.265,00 TL, Mutabakatsız saha kesintileri için (23.024,90 TL + 4.144,48 TL KDV) 27.169,38 TL, Tespit Harç ve giderleri için 1.721,80 TL olmak üzere toplam 1.806.046,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Finansman kaynakları gideri için talep eedilen 252.795,03 TL ve Fazladan finans yükü için talep edilen 142.031,01 TL olmak üzere toplam 394.826,04 TL’lik talebin reddine,
3-Davalı tarafın takas mahsuba ilişkin talebinin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 123.371,05 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 1.724,83 TL ile tamamlama harcı 35.865,00 TL’nin mahsubu ile kalan 85.781,22 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 200,00 TL, bilirkişi ücreti 4.000,00 TL olmak üzere toplam 4.200,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 82,06) 3.446,52 TL yargılama gideri ve peşin harç 1.724,83 TL ile tamamlama harcı 35.865,00 TL olmak üzere toplam 41.036,35 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından posta tebligat ücretinde kullanılan toplam 169,50 TL yargılama giderinden davanın ret oranına göre (% 17,94) 30,40 TL nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 189.302,34 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 58.275,65 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne oy birliği ile karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/04/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza