Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/984 E. 2020/126 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/984 Esas
KARAR NO : 2020/126

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; şirketin sahibi ve yetkilisi olduğunu, şirketin faal olduğu dönemde davalı banka ile çalıştıklarını, maddi ihtiyaçları olduğu sırada davalı bankadan kredi kullanarak, kredi kartından nakit çekerek ihtiyaçlarını karşıladığını, davalı bankadan kullandığı 12’ye yakın kredisini birleştirmek ve yapılandırmasını yapmak üzere işlemlerini başlattığını, davalı banka tarafından kullandırılan kredilerin yapılandırılması sırasında kullanmış olduğu kredilere uygulanması gereken 0,80 iken ve anlaşmaları da bu yönde olmasına rağmen davalı banka kullanmış olduğu tüm kredilere 2,20 oranında faiz uyguladığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hem tüketici kredisi, hem de ticari kredi kullandığının anlaşıldığını, iş bu sebeple davanın tüketici kredileri yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği vakıaları açık ve somut bir şekilde ortaya koymadığını, üzerine düşen somutlaştırma yükünü yerine getirmediğini, müvekkili banka tarafından yapılandırma işlemi dolayısıyla uygulanan faiz oranının hukuka uygun olduğunu, davacının taleplerinin reddinin gerektiğini, müvekkili banka tarafından davacıya kullandırılan ticari krediler sebebiyle alınan masrafların hukuka uygun olduğunu, müvekkili bankanın aykırı bir işlemi bulunmadığını, müvekkili bankanın verdiği hizmetlerin karşılığında müşterilerinden tahsil olunacak masrafların niteliklerini ve sınırlarını serbestçe belirleme yetkisi bulunduğunu, davacı şirketin afaki iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, davacı şirketin kullandığı krediler nedeniyle faiz oranının sözleşme ve yasaya uygun olmadığı ve fahiş olduğu iddiası ile fazladan tahsil edilen faiz bedellerinin ve krediler nedeniyle alınan dosya masraflarının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından sunulan kayıtlara konu krediler ile davacı şirketin kullanmış olduğu tüm kredilere ilişkin kayıtlar davalı bankadan celp edilmiştir. Kayıtların yapılan incelemesinde; davacı şirket adına açılan davada, davaya konu edilen …, …, …, … numaralı kredilerin, davacı şirket yetkilisi … ve …’ın kullandığı bireysel krediler olduğu, davacı şirket adına kullanılmadığı belirlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında ve davalı banka kayıtları incelenerek rapor düzenlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; davacı… Şti’nin kullandığı kredilere ilişkin ödeme planlarında % 2,20 faiz oranı üzerinden yeniden yapılandırılan kredi kullanımının tespit edilemediği, davacı şirketin farklı tarihlerde kullandığı krediler nedeniyle kredi kullandırım komisyonu ile kredi tahsis ve değerlendirme ücreti olarak toplam 3.500,00 TL tahsil edildiği, …, …,…, …3 numaralı kredilerin gerçek kişilerin kullandığı tüketici kredileri ve kredi kartları olduğu yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur.
Dosya kapsamı değerlendirilmiş olup; davaya konu edilen…,…,…,… numaralı kredilerin, davacı şirket yetkilisi … ve …’ın kullandığı bireysel krediler olduğu, davacı şirket adına kullanılmadığı tespit edildiğinden, bu krediler yönünden davacı şirketin dava açma ehliyeti olmaması sebebiyle aktif husumet yokluğundan red kararı verilmiştir.
Davacının iddialarından biri davacı şirket adına kullandırılan krediler için 2.20 oranında faiz uygulanarak fazladan faiz bedeli tahsil edildiği olup, bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmede davacı şirketin 26/05/2014 tarihinde kullandığı, … kredi numaralı, 26.000,00 TL bedelli 18 ay vadeli kredinin faiz oranının 1,50 olduğu, 05/02/2014 tarihinde kullandığı, … kredi numaralı, 19.350,00 TL bedelli 12 ay vadeli kredinin faiz oranının 1,50 olduğu,18/10/2012 tarihinde kullandığı, … kredi numaralı, 7.500,00 TL bedelli 12 ay vadeli kredinin faiz oranının 1,29 olduğu, 05/07/2013 tarihinde kullandığı, … kredi numaralı, 20.000,00 TL bedelli 12 ay vadeli kredinin faiz oranının 0,99 olduğu, 07/05/2012 tarihinde kullandığı, … kredi numaralı, 40.000,00 TL bedelli 12 ay vadeli kredinin faiz oranının 1,29 olduğu, kredilerin davacının talebi üzerine yeniden yapılandırıldığı tespit edilmiş, yani davacının iddia ettiği şekilde 2,20 oranında faiz uygulanmadığı bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile tespit edilmiştir.
Davacının diğer talebi ise tahsil edilen dosya masrafına ilişkin olup, TTK 20.madde (eTTK 22) tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteyebileceği düzenlenmiştir. İmzalanan sözleşmenin 6.maddesinde davalı bankanın açtığı kredilere ilişkin olarak her nevi komisyon hesap işletim ücreti ve masrafı tahsile yetkili olduğu belirtilmiş olup, bu kapsamda davacıdan tahsil edilen bedellerin bankacılık teamülleri, ticari hayatın işleyişi ve piyasa uygulamalarına uygun olduğu, fahiş olmadığı kanaatine varıldığından bu yöndeki talebinin de reddine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükmüne göre hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi hükmüne göre ise kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir hükümleri yer almaktadır. Somut olayda davacı tarafından manevi tazminat talep edilmiş ise de manevi tazminat istemesini haklı gösterir nasıl ve ne şekilde bir manevi zarara uğradığı kanıtlanmadığından yerinde görülmeyen manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davacının …, …, …,… numaralı krediler yönünden davasının aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davacının …, …,…, …,… numaralı krediler yönünden davalı banka tarafından fazladan faiz uygulanarak fazladan tahsilat yapıldığı iddiası nedeniyle faiz bedellerinin ödenmesi yönündeki talebinin ve yine aynı krediler yönünden kredi tahsis masrafları yönünden talebinin REDDİNE,
3-Davacının …, …, …, …, … numaralı krediler yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin yatan 1.024,65 TL’den düşümü ile 970,25 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR