Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/98 E. 2019/402 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/98 Esas
KARAR NO: 2019/402

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 31/01/2017
KARAR TARİHİ: 30/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı tarafın 24/11/2005 tarihinde imzalamış olduğu LPG ile çalışan karayolu taşıtları için ikmal istasyonu bayiliği sözleşmesi ile … adresinde bulunan istasyonda müvekkilin bayiliğini yapmakta olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme süresinin ilk gaz alım tarihinden başlamak üzere 5 yıl olduğunu ve normal olarak 25/11/2010 tarihinde sözleşmenin sona ereceğini, davalının …Noterliği’nden gönderdiği ihtarname ile kiralama sözleşmesinin sona erdiğini, buna bağlı alt sözleşmenin de sona erdiğinin beyan edildiğini ve sözleşmeyi feshettiklerinin bildirildiğini, davalı bayilik sözleşmesinin fesih gerekçesinin haksız ve kötü niyetli olduğu ve şirketin zarara uğradığını açıklayarak fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL kar kaybı, 15.000,00 TL cezai şart olmak üzere 30.000,00 TL nin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin müvekkil şirket tarafından haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini bu itibarla cezai şart ve kar mahrumiyeti taleplerinin yerinde olmadığını, bayilik sözleşmesinin, davacının davasının dayanağı olan 32.madde incelendiğinde …’ın sözleşmeye aykırı davranış sebebi ile sözleşmeyi feshetmesi halinde demek sureti ile sözleşmenin … tarafından feshedilmesi durumunda kar mahrumiyetinin talep edilebileceğinin hükme bağlandığını, bu bakımdan sözleşme müvekkil tarafından feshedilmiş olduğundan kar mahrumiyetinin talep edilemeyeceği, bununla birlikte yine sözleşmenin 33.maddesinde bayinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeni ile sözleşmenin feshine sebep vermesi halinde cezai şart talep edilebileceğinin yer aldığını, bayilik sözleşmesine aykırı bir durumun bulunmadığını, müvekkilin temerrüte düşürülmediğini, bu bakımdan faiz talep edilmesinin uygun olmadığını, ayrıca cezai şartın esasen müspet zararı karşıladığında kar mahrumiyeti ile birlikte talep edilmesinin de hukuken mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava konusu taraflar arasında imzalanan LPG ile çalışan karayolu taşıtları için ikmal istasyonu bayiliği sözleşmesi gereğince davalının erken fesih nedeni ile davacının zarara uğrayıp uğramayacağı ve kar kaybı tazminatı ile cezai şart tazminatı alıp alamayacağına yönelik tazminat davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki sözleşmenin erken feshi nedeni ile oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, cezai şart tazminatı alıp alamayacağı uğradığı zararın miktarının ne kadar olduğu noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas … karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada; Tarafların ileri sürmüş olduğu deliller toplanmış dosyaya celp edilerek değerlendirilmiştir. Bunun yanında Aydın Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan tespit sonucu düzenlenen dosya da mahkememize ibraz edilmiştir. Buna göre tespit günü itibari ile şirketin faal olduğu ancak LPG satışının olmadığı, … A.Ş.ye ait LPG satış pompasının ve elektrik kumanda panosunun demonte olarak depolandığı, sahada bir adet sökülü bir adette yeni LPG akaryakıt tankının bulunduğu tescilli … A.Ş.ye ait logo ve reklamının olmadığı tespit edilmiştir. Tarafların ileri sürmüş olduğu deliller ve dosyaya celp edilen tespit dosyası çerçevesinde davacı kayıtları incelenmek sureti ile kar kaybı ve cezai şart yönünden değerlendirme yapılmak üzere bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve bilirkişi … 27/02/2012 günlü raporunu mahkememize ibraz etmiştir. Alınan raporda, taraflar arasında akdedilen LPG bayiliği sözleşmesinin 32.maddesi ile 33.maddesinde yer alan mahrum kalınan kar ve cezai şart hükümlerinin bayinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle …’ın sözleşmeyi feshetmesi haline taalluk ettiği, oysa dava konusu olayda sözleşmeyi fesheden tarafın davalı bayi olduğu, bu nedenle … A.Ş.nin kar mahrumiyeti ve cezai şart talebinin söz konusu sözleşme hükümlerine dayandırılmasının mümkün olmadığı, bunun yanında akdedilen sözleşme 5 yıl süreli olup bu sürede kabul edildiğine göre sona erme tarihinden önce alt kiracılık faaliyetinin sona erdirilmesi halinde sözleşmenin süresinden önce feshedilebileceği yönünde bir itirazi kaydın mevcut olmadığı, bayiden kaynaklanan sözleşmenin süresinden önce feshedilmiş olması durumunda davacı …nin kalan süreye ilişkin olarak kar mahrumiyeti talebinde bulunabileceği vurgulanmıştır. Davalı yan rapora karşı itirazda bulunarak davanın reddine istemiş, davacı yan da yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını istemiş ise de alınan rapor bilimsel verileri içerdiği içerik ve sonucu itibari ile mahkememizce yerinde görüldüğünden itirazlar değerlendirilmemiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 32 ve 33.maddesinde yer alan cezai şart hükümlerinin bayinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle … A.Ş.nin sözleşmeyi feshetmesi haline taalluk ettiği, sözleşmenin davacı tarafından feshedilmediği, oysa anılan madde hükmüne göre cezai şartın ancak … A.Ş. tarafından feshedilmesi halinde mümkün olacağı gözetilerek cezai şartı isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bunun yanında sözleşmenin 32 ve 33.maddesinde mahrum kalınan kar da değerlendirilmiş ise de akdedilen sözleşmenin 5 yıl süreli olup bayinin bu 5 yıllık süreyi şartsız olarak kabul ettiği ve sözleşmenin sona ermesinden evvel feshin gerçekleştiği anlaşıldığından kalan süre için kar mahrumiyeti istenebileceği mümkün görülmekle bu yönden hesaplanan kar mahrumiyetinin raporda da detaylı bir şekilde açıklandığına göre 65.728,16 TL olduğu, davacının talebinin de 15.000,00 TL olması karşısında bu miktar kar kaybı alacağının karşı yanı temerrüte düşüren herhangi bir ihtarname söz konusu olmadığından dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen bu karar temyiz üzerine inceleme için Yargıtay’a gönderilmiş olup, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 2012/12282 esas 2012/18772 karar sayılı ilamı ile “Taraflar arasındaki sözleşmenin 33. maddesinde bayiinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde 32. maddede yer alan yükümlülükten (mahrum kalınan kar karşılığı tazminat) ayrı olarak cezai şart da talep edilebileceği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu durumda Mahkemece davalının sözleşmeyi fesihte haksız olup olmadığı üzerinde durulup tartışılarak haksız fesih halinde kar mahrumiyetinden ayrı olarak cezai şart da istenebileceği gözetilmeksizin sözleşme hükümlerinin yorumlanmasında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozularak mahkemeye gönderilmiştir.
Bozma üzerine yargılama yapılan İstanbul Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas… karar sayılı dosyasında önceki kararda direnmeye dair hüküm kurulmuştur.
Direnme kararı üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca incelenmiş, HGK’nın … esas … karar sayılı ilamı ile “Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır” denilerek direnme kararı bozulmuştur
Bozma sonrasında dosya mahkememizin işbu esasına kaydedilmiş olmakla Yargıtay 19 HD ve HGK bozma ilamları kapsamında feshin haklı olup olmadığı değerlendirilmiş, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği EPDK kayıtları ve ticaret sicil kayıtları ve davalı tarafın ihtarnamesi incelenmiş olmakla, davalı şirket ortakları ile Aydın… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tespit dosyasında yapılan keşifte faaliyet gösteren …Şti ortak ve yetkililerinin aynı kişiler olduğu, davaclı tarafından 5 yıllık süre öncesinde yapılan feshin haklı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya mahkemece resen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında talep edilebilecek cezai şart miktannın 165 601,58 TL olarak hesaplandığı, Cezai şartın davalı şirketin mahvına neden olacağı yönünde bir kanaate vanlmamakla birlikte, hesaplanan 165.601,58 TL tutanndaki cezai şartın, şirketin mali durumunda yol açacağı sıkıntı ve tahribat göz önünde tutularak uygun görülecek bir indirimin Sayın Mahkemenin takdirlerine ait olduğu, Davacı yanın şimdilik cezai şart talebinin 15.000,00 TL olduğu, Yönündeki kanaatimi Sayın Mahkemenin takdirlerine saygılanmla arzederim” şeklinde görüş belirterek rapor sunmuştur.
Taraflarca yapılan itirazlar neticesinde dosya itirazlarında değerlendirilerek ek rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi ek raporunda ” Davalı vekilinin … kayıtlarına ilişkin açıklamaları: Davalı vekili 28 02.2018 tarihti dilekçesinde özetle; … tarafından gönderilen müzekkere cevabında sözleşmenin fesih tarihi itibariyle LPG’nin perakende satış fiyatı 1.014,38 TL olarak belirtildiği halde, bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamada 2,98 TL alındığını, …’ın 22.04.2011 tarihli müzekkere cevabında 11.06.2010 tarihinde LPG’nin perakende sattş fiyatının I.014,38- TL olarak görüldüğünü, hesaplamada dikkate alının 1,97 TL Lt perakende satış fiyatının ise davacı tarafından sunulan ve 07/06/2010 tarihi itibariyle geçerli fiyat olduğunu, sözleşme 11.06.2010 tarihinde feshedildiğinden ve müzekkere cevabında da 1106.2010 tarihindeki fiyat bildirildiğinden hesaplamanın da 1.014,38 TL’den yapılması gerektiğini, bilirkişinin tarafından hesaplanan cezai şart miktannın fahiş olduğunu ileri dürmüştür Davacı vekilinin sunduáu 21/06/2018 tarihli dilekçe : Davacı vekili 21/06/2018 tarihli dilekçesinde özetle; …’tn 22.04.2011 tarihli müzekkere cevabında bildirdiği 1014,38 TL bedelin LPG’nin perakende satış fiyatı değil, KDV’siz ve ÖTV’siz toptan satış fiyatı okluğunu, sözleşmenin 33. maddesinde, “…LPG alımının en yüksek olduğu aydaki LPG miktarının fesih tarihindeki perakende satış fiyatı ile çarpımı sonucu bulunacak bedeli cezai şart olarak Bayi, îpragaz ‘a ödemeyi kabul ve taahhüt eder ” hükmüne yer verildiğini» 33. maddeye göre cezai şart hesaplanabilmesi için fesih tarihindeki perakende satış fiyatının dava dilekçelerinin 8 no.lu ekinde sunduklan EPDK’nın Web sitesinden aldıkları 1,97 TL/Lt’nin KDV’siz tutan olduğunu belirtmiştir. Taraf vekillerinin bevanlannın deâerlendîrilmesi : Öncelikle belirtmek gerekir kî, …’ın 22.04.2011 tarihli müzekkere cevabında bildirdiği 1.014,38 TL/Ton bedel, LPG’nin perakende satış fiyatı olmayıp, KDV’siz ve ÖTV’siz toptan satış fiyatıdır, müzekkere cevap yazısında da esasen bu husus “…toptan LPG (Tüplü, Sanayi, Isınma) satış fiyattan” ifadesi ile teyit edilmiştir. Fesih tarihindeki perakende satış fiyatı ise EPDK’nın Web sitesinde yayınlanan 1,97 TL/Lt’nin KDV’siz tutandır. 02.02.2018 tarihli ek raporun 5 numaralı bendinde yapılan hesaplama, taraflar arasındaki sözleşmenin 33.maddesine ve fesih tarihindeki perakende satış fiyatına göre yapılmış olup, hesaplanan 165.601,58 TL cezai şart tutannda herhangi bir değişiklik söz konusu olmamıştır. Davalı vekilinin cezai şartın belirlenmesine dair … kayıtlarına ilişkin açıklanıatan ve davacı vekilinin 21/06/2018 tarihli dilekçesi üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmelerde; 02,02.2018 tarihli ek raporda hesaplanan cezai şartın, taraflar arasındaki sözleşmenin 33.maddesine ve fesih tarihindeki perakende satış fiyatına göre hesaplanmış olması nedeniyle cezai şart tutannda herhangi bir değişikliğin söz konusu olmayacağı,” ifadelerine yer verilmek suretiyle ek raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında LPG sözleşmesine dair ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı tarafından yapılan feshin haksız olduğuna kanaat getirildiği, bu bağlamda, bozma ilamlarında da belirtildiği üzere feshin haksız olması halinde davacı tarafın sözleşme gereği cezai şart ve kar mahrumiyeti tazminatı talep edebileceği, bilirkişi raporu ile hesaplanan miktarların davacı tarafın dava dilekçesindeki taleplerin üstünde olduğu, ıslah yapılmadığı da dikkate alınarak, dava dilekçesindeki toplam 30.000,00 TL lik cezai şart ve kar mahrumiyetine ilişkin talepler üzerinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın dava dilekçesindeki talep miktarları ve ıslah yapılmamış olması da dikkate alınarak kabulü ile, 15.000,00 TL kar mahrumiyeti ve 15.000,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 30.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.049,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 445,50 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.603,80 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 465,40 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 109,00 TL ve bilirkişi ücreti 600,00 TL, davacı tarafından yaptırılan tespit gideri olarak 8,00 TL başvuru, 28,15 TL nisbi harç, 185,00 TL keşif gideri 2 tebligat gideri 10,00 TL olmak üzere toplam 1.405,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸