Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/979 E. 2018/756 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/907 Esas
KARAR NO : 2018/771
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı…’a 112.000,00 TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesi imzalandığını davalının bu sözleşmede kefil olduğunu, kredi ödemelerinin yapılmaması üzerine davalıya ihtarname gönderilmiş hesap kat edilerek 127.757,07 TL olan borcunun ödenmesi ihtar edilerek borcun muaccel hale getirildiğini, alacağın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile fazlaya dair talep hakkımız saklı kalmak kaydı ile icra takibi yaptıklarını davalının bu takibe haksız olarak itiraz edip durdurduğunu alacağın tahsili için huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptaline takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu kredi sözleşmesinde kefil olduğu iddası ile açılan takibe itiraz sonucu huzurdaki davanın açıldığını ancak müvekkilinin kefalet sözleşmesinin geçerli olması için eşinin rızasının alınmış olmasının gerektiğini, bu sözleşmede bu durumun olmadığını, dolayısıyla sözleşmenin hükmü olmadığını, krediyi çekenin malları üzerine ipotek konulduğunu dolayısıyla ipotekli taşınmaz satılmadan ve alacağına kavuşma imkanı kalmadan icra takibine başlamanın kötü niyet göstergesi olduğnuu, dosyadaki faiz miktarlarınında fahiş olduğunu bu sebeple davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, yapılna yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME;
Görülmekte olan dava; kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz hakkında itirazın iptali davasıdır
Davalı tarafın kredi çerçeve sözleşmesi uyarınca ödemelerini zamanında yapamadığı, bu nedenle sözleşmenini fesh olunduğu, Uyuşmazlığın özü davalı tarafın sözleşmenin feshinden sonra yaptığı ödemeler neticesinde, bakiye borcunun bulunu bulunmadığıdır.
Mahkememizce resen belirlenen bilirkişiye dosya tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda özetle” Davalı … in sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ite imzaladığı ve eşi … tarafından eş rızası bulunduğuna dair beyanının ve imzasının dosyada mevcut olduğu; Ancak imzalanan çerçeve kredi sözleşmesinin tarihinin 08.04.2016 ; Eş muvafakat tarihinin 08.04.2016 olmakla bitlikte Davalı … el yazısı ile düzenlenen kefalet sözleşmesinin düzenlenme tarihinin 03.03.2016 olması sebebi ile konunun sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu; …Noterliğinin 02.112016 tarih…yevmiye no’lu ihtarnamesinin keşide edilerek borçlu ve kefillere gönderildiği .ihtarnamenin taraflarca teslim alındığı ve ihtarname içeriğinde verilen 1 günlük süre akabinde ödeme olmadığı, söz konusu borcun teslime dayalı taşınır rehni veya alacak rehni ile ilgili olmaması sebebi İle TBK 584 e göre ipotekli taşınmaz paraya çevrilmeden müteselsil kefil hakkında icra takibi yapıldığı; Kat tarihi İtibari ile davacı banka alacağı 127,757,07 TL olarak belirlendiği, davalı borçlunun sözleşmede kefalet limiti 112.000 TL olması nedeni ile temerrüt tarihi İtibari ile İin sorumluluğu kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçları ile sınırlı olduğundan temerrüt tarihi itibari ile kefalet tutarı olan 112.000 TL den sorumlu olduğu; detayları ve hesaplaması yukarıda belirtildiği üzere davacı bankanın davalı borçludan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 178,296 TL alacağı olduğu , ancak talebe bağlılık ilkesi doğrultusunda 177.590,40 TL talep edilebileceği;” şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin davalı yönünden 112.000,00 TL asıl alacak, 62,048 TL işlemiş faiz, 3.102,40 TL faizin gider vergisi ve 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 177.590,40 TL üzerinden kaldığı yerden devamına,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinin istenebileceğine,
2-Asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 12,131,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.714,32 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 10.416,88 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.752,32 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 117,50 TL ve bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 12.157,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır