Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/955 E. 2019/1027 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/324 Esas
KARAR NO: 2019/957

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/04/2017
KARAR TARİHİ: 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin abone su sayaçlarının okunması ve faturalandırılması işinde çalışan ve en son işveren davalı tarafından iş akdi feshedilen … tarafından, işçilik alacaklarının tahsili için İstanbul … İş Mahkemesinin… esasına kayden dava ikame edildiğini, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, temyiz incelemesi sonucunda onama ilamı ile kararın kesinleştiğini, müvekkili ve davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi yapıldığını, ancak davalı tarafça icra takibi konusu borcu ödememesi sebebiyle müvekkili tarafından icra takibi konusu tüm bedellerin ödendiğini belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı tarafından davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırılan işçilere ödenen işçilik alacaklarından, sözleşme hükümleri kapsamında davalı şirketin sorumlu olduğu iddiası ile ödenen bedellerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilince hizmet alım sözleşmesi, idari ve teknik şartnameler sunulmuştur.
Üsküdar …İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacısının …, davalısının … olduğu, davanın işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde 12.268,70 kıdem tazminatı, 2.482,42 TL ihbar tazminatı ve 666,66 TL yıllık izin alacağının tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı dosyasının yapılan incelemesinde; davacısının …, davalısının … Genel Müdürlüğü olduğu, Üsküdar … İş Mahkemesinin… Esas, 2009/1009 Karar sayılı dosyasında alt işverene açılan dava sonucu davanın kabulüne karar verildiği belirtilerek bu bedellerden asıl işveren sıfatı ile …’nin de sorumlu olduğu iddiası ile dava açıldığı ve yapılan yargılama neticesinde Üsküdar … İş Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı dosyasında tahsiline karar verilen net 12.268,70 kıdem tazminatı, net 2.482,42 TL ihbar tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla … Genel Müdürlüğünden tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2014/6556 Esas, 2015/14574 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklının …, borçlunun … Genel Müdürlüğü olduğu, İstanbul … İş Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı ilamı gereği başlatılan icra takibi nedeniyle, … Genel Müdürlüğü tarafından 25/06/2015 tarihinde 5.680,39 TL ve 26/06/2015 tarihinde 22.997,89 TL olmak üzere toplam 28.678,28 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkşi 21/07/2019 tarihli raporunda, sözleşme ve şartnameler kapsamında, işçilik alacakları nedeniyle sadece alt işverenin sorumlu olduğuna dair bir düzenleme mevcut olmadığından davacının ödediği bedelin yarısı olan 14.339,14 TL’yi davalıdan tahsilini talep edebileceği yönünde görüş sunmuştur.
Taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında çalıştırılan işçiler yönünden davacının asıl işveren, davalının ise alt işveren olduğu anlaşılmıştır. Hizmet alım sözleşmesi kapsamında, davalı tarafından son işveren olarak çalıştırılan ve iş akdi feshedilen dava dışı işçi … tarafından işçilik alacaklarının tahsili istemiyle Üsküdar… İş Mahkemesinde davalı … aleyhine dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Üsküdar … İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ile 12.268,70 kıdem tazminatı, 2.482,42 TL ihbar tazminatı ve 666,66 TL yıllık izin alacağının tahsiline karar verildiği, ardından dava dışı işçi … tarafından Üsküdar… İş Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı kararı ile davalı şirketten tahsiline karar verilen işçilik alacakları yönünden asıl işveren sıfatıyla … Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğu iddiası ile Üsküdar … İş Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı kararı ile hükmedilen kıdem ve ihbar tazminatı bedellerin … Genel Müdürlüğünden tahsili istemiyle dava açıldığı, İstanbul … İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ile net 12.268,70 kıdem tazminatı, net 2.482,42 TL ihbar tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla … Genel Müdürlüğünden alınarak dosya davacısı …’a verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2014/6556 Esas, 2015/14574 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Kesinleşen karar gereği dosyamız davacısı … Genel Müdürlüğü tarafından, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası kapsamında dava dışı işçiye hükmedilen kıdem ve ihbar tazminatı, işlemiş faiz, takip giderleri toplamı olan 28.678,28 TL ödeme yapılmış, işbu dava ise ödenen bedellerden davalının sorumlu olduğu iddiası ile davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır.
Dava konusu olayda davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle yani dava dışı işçiye karşı müseselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl işveren ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 167.maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksini kararlaştırabilecekleri belirtilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu da, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı ihbar tazminatı alacağından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin dikkate alınması gerekmekte olup, imzalanan sözleşme hükümleri incelendiğinde, ödenecek işçilik alacakları yönünden davalının sorumlu olduğuna dair bir hükmün mevcut olmadığı belirlenmiştir. Davacı tarafça her ne kadar, ödenen işçilik alacaklarından tamamen davalının sorumlu olduğu iddia edilerek işbu dava açılmış ise de; imzalanan sözleşme kapsamında bu yönde bir hükmün bulunmadığı, bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146) maddesi gereğince tarafların ödenen bedelden eşit oranda sorumlu oldukları, bu durumda davacı tarafından ödenen 28.678,28 TL’nin yarısı olan 14.339,14 TL’nin ödeme tarihleri olan 25/06/2015 ve 26/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 14.339,14 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 979,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan 730,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 365,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR