Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/941 E. 2019/118 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/934 Esas
KARAR NO : 2019/100
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 24/10/2017
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine … nolu kırmızı kasko-kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan …’ya ait … plakalı araç, 23/11/2015 tarihinde davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı sıfatıyla sorumlu olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında hasara uğradığını, kazaya karışan araç sürücülerinin kendi aralarında düzenlemiş oldukları trafik kazası tespit tutanağına göre müvekkili şirkete kasko sigortalı bulunan araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … plakalı araç sürücüsünün asli %100 kusurlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketi dava konusu olay nedeniyle sigortalısına 22.995,00 TL sigorta tazminatı ödediğini, müvekkili şirket tarafından ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için davaya konu olayda kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın trafik sigortacısı sıfatıyla sorumlu olan davalı sigorta şirketine rücu başvurusunda bulunulduğu, ancak davalı sigorta şirketi Tramer Komisyonu tarafından takdir edilen kusur mütalaasına istinaden %62,5 kusur oranı üzerinden müvekkili şirkete ödemede bulunduğunu, bunun dışında herhangi bir ödemede bulunmadığını, dava konusu olay nedeniyle ödenen tazminatın zarar sorumlusu olan davalıdan tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 41192075 sayılı ve 12/09/2015-2016 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğu, kaza tarihi itibariyle maddi hasarlarda araç başına azami 29.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, yapılan incelemede davacının başvurusu üzerine hasar dosyasının açıldığı, yapılan incelemede poliçe teminatından davacı sigortalısına 5/8 kusura tekabül eden 14.372,00 TL’nin ödendiğini, yine aynı poliçeden aynı kaza ile ilgili olarak davacının sigortalısına aracın değer kaybı için İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 5.800,00 TL asıl üzerinden ferileri ile ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 9.344,85 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava; davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araç ile davalı sigorta şirketine zmm sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle, davacı şirket tarafından sigortalısına yapılan ödemenin, davalı şirket sigortalısı araç sürüsünün kusurlu olduğu iddiası ile davalı sigorta şirketinden tahsili için başlatılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava konusu ihtilaf ise; her iki şirkete sigortalı araç sürücülerinin kusur oranları, araçta meydana gelen hasar bedeli, davacının yaptığı ödemenin rücu imkanın olup olmadığı, rücu imkanı varsa miktarı ile yapılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyet raporunda özetle; davaya konu kazada, davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü …’in % 75 oranında, davacı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’nın % 25 oranında kusurlu olduğu, davacı şirkete sigortalı aracın onarım giderlerinin toplam 22,994,53 TL olup, davalı sigorta şirketinin ise % 75 kusur oranına göre 17.245,89 TL’den sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından daha önce 14.372,00 TL ödemiş olması sebebiyle bakiye hasar bedelinin 2.773,89 TL olduğu, bu bedelin temerrüt tarihi olan 22/06/2016 tarihinden takip tarihine kadar faizinin ise 102,59 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat sunmuştur.
6102 sayılı TTK 1472 maddesine göre sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer ve sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Belirtilen kanun hükmü gereği davacının sigortalısına yapmış olduğu ödeme uyarınca, sigortalısının haklarına halef olduğu belirlenmiştir.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; kazanın 23/11/2015 günü davalı şirkete zmm sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’in … Sokağı takip ederek 401 Sokak kavşağına geldiğinde, davacı sigorta şirketine kasko sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nın ise 401 Sokağı takiben kavşağa girdiği sırada meydana geldiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere KTK 57.maddesi uyarınca eş değerde yolların oluşturduğu kontrolsuz kavşaklarda kavşağa soldan gelen sürücülerin sağdan gelen sürücülere öncelikli geçiş hakkı vermelerinin zorunlu olduğu, yine bir kavşağa yaklaşan sürücülerin kavşaktaki şartlara uyacak şekilde dikkatli bulunmak ve araçlarını ilk geçiş hakkı olan araçların geçmesine izin vermek üzere durabileceği hızda sürmek zorunda oldukları, dava konusu kazada ise davalı şirkete zmm sigortalı araç sürücüsünün kavşağa yaklaşırken hızını yeteri kadar azaltmayarak, kavşak girişinde sağdan gelen, hızına göre yakın mesafede bulunan davacı şirkete sigortalı araç sürücüsüne öncelikli geçiş hakkı vermeyerek, kavşaklarda geçiş önceliğine aykırı davranışı nedeniyle %75 oranında ve asli kusurlu olduğu, davcı şirkete sigortalı araç sürücüsünün ise KTK 52/a maddesi gereğince kavşaklara yaklaşırken hızını azaltması ve kavşaklardan dikkatli ve kontrollü geçiş yapması gerekirken, kontrolsuz kavşağa kısmen hızlı, dikkatsiz ve tedbirsiz giriş yapması nedeniyle %25 oranında ve tali kusurlu olduğu, davacı şirkete sigortalı araçta hasarın onarım bedelinin 22,994,53 TL olduğu, davalı sigorta şirketine zmm sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olması sebebiyle 17.245,89 TL’den sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından daha önce 14.372,00 TL ödemiş olması sebebiyle bakiye hasar bedelinin 2.873,89 TL (bilirkişi raporunda bakiye bedelin 2.773,89 TL olduğu belirtilmiş ise de hesaplama hatası yapıldığı tespit edilmiştir) olduğu, davalı tarafından kısmi ödemenin 22/06/2016 tarihinde yapılmış olması sebebiyle temerrüt tarihinin de 22/06/2016 tarihi olduğu, bu tarihten takip tarihi olan 18/11/2016 tarihine kadar 150 gün için yasal faizin ise 106,29 TL (2.873,89 TLx0,09/365×150) olduğu hesap edilmekle, takibin 2.873,89 TL asıl alacak ve 106,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.980,18 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, kusur ve alacak miktarının yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edildiği bu nedenle alacağın likit olmadığı belirlenmiş olmakla tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 2.873,89 TL asıl alacak, 106,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.980,18 TL üzerinden devamına, asıl alacak 2.873,89 TL ‘nin takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Tazminat isteminin koşullar oluşmadığından reddine,
4-Alınması gereken 203,57 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 112,87 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 90,70 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 36,00-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 2.518,00-TL olmak üzere toplam 2.554,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 815,00-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 112,87-TL’nin toplamı olan 927,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imza
Hakim
e-imza
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR