Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/940 E. 2020/227 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/940 Esas
KARAR NO : 2020/227

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafça …Noterliğinin 05/05/2016 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi ile asıl borçlu olan…’ün borcundan dolayı müvekkili …’den müteselsil kefil sıfatı ile 482.186,25 TL’nin ödenmesini aksi halde yasal yollara başvurulacağını belirttikten sonra söz konusu tutarın ödenmesi bakımından icra takipleri ile müvekkilini tehdit ettiklerini, müvekkilinib, davalı tarafa kefillikten kaynaklanan böyle bir borcunun bulunmadığını, davalı bankadan, kefaletle ilgili ve asıl borçlunun hangi ilişkilerden kaynaklı olarak ne kadar borcunun olduğu konusunda bilgi ve belgeler talep edilmesine rağmen davalı tarafça bu bilgilerin verilmediğini, … sözleşme seri numaralı 27/01/2016 tarihli ve 218.750,00 TL tutarlı kefillere ilişin Genel Kredi sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunduğunu, ancak bu sözleşmede “kefalet önceki borçları kapsıyor mu (evet/ hayır)” bölümünde, evet yazıldığını, ancak bu yazının müvekkili eli ürünü olmayıp, davalı banka tarafından doldurulduğunu, davalı banka tarafından, müvekkilinin aynı ilişkiden dolayı daha önce imzalamış olduğu kefalet sözleşmeleri incelendiğinde, bu sütunun hep hayır olarak bizzat müvekkili tarafından doldurulduğunu, ayrıca … sözleşme seri numaralı 27/01/2016 tarihli ve 218.750,00 TL tutarlı kefillere ilişin Genel Kredi sözleşmesinde, müvekkili eşinin rızasının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; müvekkilinin, davalı bankaya borçlu bulunmadığının menfi tespit yolu ile tespitine, dava harç ve masraflar ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili banka borçlusu … ve müteselsil kefili …’in 12/05/2016 tarihinde aynı konu ve aynı sebeple İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olan … esas sayılı dosyasının tarafı olduğunu, bu nedenlerle davanın usulden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak; müvekkili banka tarafından … lehine 05/02/2015, 13/04/2015, 27/01/2016 tarihli ve diğer sözleşmeler uyarınca ticari krediler tesis edilerek kullandırıldığını, diğer davalı … tarafından iş bu sözleşmelerin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, davacının tüm iddialarının haksız ve hukuk dışı olduğunu, davacıların sürekli aynı gerekçelerle yeni davalar açarak müvekkili bankanın alacağına ulaşmasının gecikmesine sebebiyet verdiklerini, açıklanan nedenlerle; davanın öncelikle yetkisizlik, derdestlik ve menfi tespit davasının kısmi olarak açılmaması gerekçeleriyle usulden reddine, söz konusu itirazların kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava; davalı banka ile dava dışı … arasında imzalanan ve davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmeleri kapsamında, 27/01/2016 tarih,… sözleşme numaralı kredi sözleşmesine ilişkin 218.750,00 TL limitli kefaletinin önceki borçları kapsamadığı, eş rızası bulunmadığı iddiası ile davacının bu kefalet nedeniyle 482.186,25 TL borçlu olmadığına ilişkin Menfi Tespit davasıdır.
Davacı tarafından 27/01/2016 tarih, … sözleşme numaralı kredi sözleşmesinde, davacının 218.750,00 TL limitli kefaletinin “kefalet önceki borçları kapsıyor mu (evet/ hayır)” kısmında yazılan “evet” ibaresinin davacı tarafından yazılmadığı iddia edildiğinden, Mahkememizce öncelikle bu hususa ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup 20/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacının mukayeseye esas imzaları ile aralarında genel biçimlendirme ve imza yolu yönünden mevcut olan benzerlikler, karşılaştırmalı incelemelerde esas alınan kriterlerin tümü itibariyle desteklendiğinden inceleme konusu, Garanti Bankası A.Ş. ile … arasında düzenlenmiş;
-05/02/2015 tarih, … sözleşme no. ve 95.000/Doksanbeşbin TL kefalet tutarlı,
-13/04/2015 tarih, … sözleşme no. ve 125.000/Yüzyirmibeşbin TL kefalet tutarlı,
-27/01/2016 tarih, … sözleşme no. ve 218.750/İkiyüzonsekizbinyediyüzelli TL kefalet tutarlı,
GKS’lerin kefil imza sayfalarında … adına atfen atılmış olan imzaların davacı …’in eli ürünü oldukları sonucuna varıldığı,
– İnceleme konusu 27/01/2016 tarih, … müşteri ve … sözleşme no.lu, 218.750/ İkiyüzonsekizbinyediyüzelli TL kefalet tutarlı GKS’de “Kefalet önceki borçları kapsıyor mu (Evet/Hayır)” bölümündeki “EVET” yazısının büyük harflerle, mukayelerin ise sadece baş harfleri büyük devamının ise küçük harflerle yazılmış olmalarının karşılaştırmalı analizleri olumsuz etkilemiş olmakla birlikte mevcut kriterler itibariyle aralarında belirgin farklılığa istinaden … sözleşme no.lu GKS’de “Kefalet önceki borçları kapsıyor mu (Evet/Hayır)” bölümündeki “EVET” yazısının kuvvetle muhtemel davacı …’in eli ürünü olmadığı kanaatine ulaşıldığı” hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Grafalog bilirkişinin raporun sonuç kısmında “Evet” yazısının küçük harfle yazıldığı nedenle analizleri olumsuz etkilediğini belirtmiş olması sebebiyle …’in tekrar imza örnekleri alınarak, bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi 04/10/2019 tarihli ek raporunda özetle;
“… Bankası A.Ş.ile … arasında düzenlenen 27/01/2016 tarih, …sözleşme nolu ve 218.750,00 TL kefalet tutarlı GKS’de “Kefalet önceki borçları kapsıyor mu (Evet/Hayır)” bölümündeki EVET sözcüğünün …’in eli ürünü olmadığı” hususlarında ek görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dava dosyası, davacının dava açmasına sebep teşkil eden noter ihtarnamesindeki hesaplar yönünden inceleme yapılarak, bu hesapların dayanakları, sözleşmeler incelenerek ve özellikle alınan grafalog raporu da dikkate alınarak davacının davalıya borcunun olup olmadığı varsa hangi sözleşmeye dayalı olarak dava tarihi itibariyle hangi kalemde ne kadar borcunun olduğunun tespitinin yapılması için bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi 20/12/2019 tarihli raporunda özetle;
“Davalı banka ile dava dışı kredi lehtarı …-… Elektronik şahıs firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmeyi davacı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, anılan sözleşmeye istinaden davalı banka tarafından kredi lehtarı adına kredi hesapları açıldığı ve bu hesaplar üzerinden nakit ve gayrinakdi kredilerin kullandırıldığı, işbu kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davalı bankanın davacı/kefil aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaatinin edinildiği,
-Kefalet Limiti ve Davacı Kefilin Sorumluluğu: Davacı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 438.750.00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 451.216,18 TL’sının kefalet limitlerinden daha yüksek seviyede olması nedeniyle, davacı kefilin hesaplanan borcun kefalet limitinin 438.750,00 TL ve bunun temerrüdünün sonuçlarıyla sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceği
-Davalı bankanın Dava tarihi itibariyle hesaplanan alacakları;
a)Nakdi krediler bakımından
1-Business Kredi Kartı yönünden borç…….: 96.363,42
3- BCH ve Taksitli krediler yönünden borç….: 470.097,36
3-Kredili mevduat hesabı yönünden borç….: 47.393.84
Nakdi kredilerden dolayı toplam borç tutarı.: 613.854,62 TL’dır.
B)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Bakımından
Davacı kefilin gavrinakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesinden sözlesmesel olarak sorumlu tutulamayacağı değerlendirilmektedir. Çünkü, sözleşmenin kefaleti düzenleyen maddesi altında gayrinakdi çek taahhüt bedeli kredisine ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, davacı/kefilin dava tarihi itibariyle nakdi kredilerden dolayı toplam 613.854,62 TL davalı bankaya borçlu olduğu, hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dava, müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan genel kredi sözleşmesi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu… arasında akdedilen 05/02/2015 tarih, … sözleşme numaralı ve 75.000,00 TL limitli kredi sözleşmesini davacının 95.000,00 TL kefalet limiti ile imzaladığı, davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu… arasında akdedilen 13/04/2015 tarih, …sözleşme numaralı ve 100.000,00 TL limitli kredi sözleşmesini davacının 125.000,00 TL kefalet limiti ile imzaladığı, davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu… arasında akdedilen 27/01/2016 tarih, … sözleşme numaralı ve 175.000,00 TL limitli kredi sözleşmesini davacının 218.750,00 TL kefalet limiti ile imzaladığı anlaşılmıştır. TBK 583.maddesine göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Ayrıca kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi gerekmektedir. Yine TBK 584.maddesine göre eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir ve bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Davacının imzaladığı tüm kefaletlerde TBK 583.maddesi uyarınca şekil şartlarının mevcut olduğu ve TBK 584.maddesinde belirtilen eş rızasına ilişkin beyanların da bulunduğu tespit edilmekle kefaletlerin geçerli olduğu belirlenmiştir.
Kredi sözleşmelerine konu borcun ödenmemesi sebebiyle, davalı banka tarafından hesap kat edilerek Malatya 4. Noterliğinin 05/05/2016 tarih ve 6497 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile;
… numaralı kredi kartı nedeniyle 64.903,62 TL,
… numaralı kredi kartı nedeniyle 144,82 TL,
… numaralı kredi kartı nedeniyle 290,02 TL,
… numaralı kredili mevduat hesabı nedeniyle 40.949,86 TL,
…numaralı kredili mevduat hesabı nedeniyle 5.819,81 TL,
… numaralı borçlu cari hesap alacağı nedeniyle 2,500,48 TL,
… numaralı borçlu cari hesap alacağı nedeniyle 66.072,31 TL,
… taksitli kredi nedeniyle 275.995,31 TL,
Olmak üzere toplam 456.676,25 TL nakit alacağın ödenmesi ve 19 adet çek yaprağı için gayrinakdi çek taahhüt bedeli 19 X 1.290,00 = 24.510,00 TL’nin depo edilmesi talep edilmiş, bilirkişi incelemesi neticesinde ise davalı bankanın ihtarnameye konu ettiği tüm alacak kalemlerinin 27/01/2016 tarih, … sözleşme numaralı kredi sözleşmesinden önce kullandırılmış olan kredilere ilişkin olduğu tespit edilmiştir. 27/01/2016 tarih, … sözleşme numaralı kredi sözleşmesinde davacının 218.750,00 TL limitli kefaleti bulunmakta olup, sözleşmede “Kefalet önceki borçları kapsıyor mu (Evet/Hayır)” kısmında EVET sözcüğünün davacının eli ürünü olmadığı bilirkişi incelemesi ile belirlendiğinden, TBK 589.maddesinde yer alan “…Sözleşmede açıkça kararlaştırılmamışsa kefil, borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumludur…” hükmü gereğince davacının bu kredi sözleşmesi kapsamında kefaletinin sadece 27/01/2016 tarih, … sözleşmesindeki borçlar yönünden geçerli olduğu kanaatine varılmıştır. Bu durumda davacının 05/02/2015 tarih, … sözleşme numaralı, 75.000,00 TL limitli kredi sözleşmesinden 95.000,00 TL kefaleti ve 13/04/2015 tarih, … sözleşme numaralı, 100.000,00 TL limitli kredi sözleşmesinden 125.000,00 TL kefaleti olmak üzere toplam kefalet limiti olan 220.000,00 TL ile sorumlu olduğu, davacının dava konusu borçtan bu miktar ile sınırlı olarak sorumlu ve borçlu olduğu, 482.186,25 TL – 220.000,00 TL = 262.186,25 TL yönünden ise borçlu olmadığı kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM /
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının 262.186,25 TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 17.909,94 TL karar harcından peşin alınan 8.236,40 TL’nin mahsubu ile geri kalan 9.673,54 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 9.777,20 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 5.316,30 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 26.803,04 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 23.850,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
17.909,94 TL İ.H 67,40 TL İlk masraf
8.236,40 TL P.H / 1.300,00 TL Bilirkişi ücreti
9.673,54 TL Bakiye harç 204,80 TL Tebligat gideri
8.205,00 TL T. harcı /
9.777,20 TL