Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/925 E. 2022/501 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2017/925 Esas
KARAR NO:2022/501

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:20/10/2017
KARAR TARİHİ:26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı …, … marka 2012 model … plaka sayılı aracı ile davalı …’a ait … plaka sayılı aracı ile gerçekleşen kaza neticesinde kusurlu davacının müvekkile ait araçta yüklü bir hasara neden olduğu, müvekkile ait aracın davalı tarafından tamir ettirildiği, ancak müvekkile ait lüks araçta kaza nedeni ile oluşan tramer kaydı ve parça değişiklikleri nedeni ile aracında değer kaybı oluştuğu, araçta meydana gelen hasarın ödenmesi sigorta şirketinden talep edildiği, talebin 11.300,00 TL kısmı ödendiği, geri kalan kısım ise haksız olarak reddedildiği, davalı taraf ve davalının aracının trafik sigorta şirketi aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, her iki davalının mesnetten yoksun ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, izah edilen nedenlerle…. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araç müvekkil şirket … Sigorta tarafından 25.03.2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, … plakalı aracın 12.12.2016 tarihinde meydana gelen kazaya karıştığının ispat edilmesini gerektiği, kaza yeri olduğu iddia edilen yerlerin ve yakınlarının MOBESE kayıtlarının incelenmesini, davaya konu kaza sonucu davacı yanın kasko sigortacısına müvekkil şirket tarafından 24.03.2017 tarihinde toplam hasar bedeli olan 95.901 TL ve yine davacı yana dava konusu talep nedeniyle 27.03.2017 tarihinde 11.300,61 TL ödeme yapıldığı, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın ekleri kısmında belirtilen değer kaybı talepleri teminat dışında bırakıldığı, müvekkil Şirketin Sorumluluğu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğu, davacı, müvekkile tebliği gereken delillerini tebliğ etmediği, arz ve izah edilen nedenlerle konu talebin teminat kapsamında olmaması nedeniyle, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmamasını, aksi halde celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasını, Kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait araç ile müvekkile ait aracın karıştığı bir kaza sonucu oluştuğu iddia edilen değer kaybının tahsilini, kazada kusur değerlendirilmesi yapılarak kazada hangi tarafın ne kadar kusurlu olduğunun belirlenmesini, kusur değerlendirmesi sonrası aracın kaza öncesi değeri ile kaza sonrasında piyasa rayiç değerlerinin karşılaştırılması gerektiği, kazaya ilişkin bilgilere ulaşılamadığından ve davacı tarafından da kazaya ilişkin herhangi bir evrak gönderilmediğinden ayrıca iddia edilen alacağın hem kusur hem de miktar yönünden incelemeye tabi bir alacak olması sebebiyle…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine itiraz edildiği, arz ve izah edilen nedenlerle davanın öncelikle zamanaşımı ve husumet yönünden, talebin reddi halinde hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, haksız yere ve kötüniyetle dava ikame ederek müvekkilin zararına sebep olan davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere hesaplanacak tazminatın davacıdan alınarak davalı müvekkile verilmesine, dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar sebebiyle değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, 10.12.2016 günü saat 12.00 sıralarında davalı sürücü … yönetimindeki diğer davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli … plaka sayılı aracı ile E-B0 karayolunu takiben … istikametinden İstanbul istikametine doğru seyrederken, … güney park alanı mevkiinde, sol şeritte aynı yönde seyretmekte olan … yönetimindeki … plaka sayılı araca çarpmasından sonra savrularak davacı … yönetimindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucunda aracında hasar ve hasara bağlı değer kaybı meydana geldiği, değer kaybı zararının davalı sigorta şirketi tarafından kısmen karşılandığından bahisle değer kaybı tazminatı istemi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İddia ve savunmalar ile toplanan deliller kapsamında tarafların meydana gelen trafik kazasında kusur durum ve oranları ile davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti hususunda Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 25/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Davalı sürücü … olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ün olayda kusursuz olduğu, Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen formüle göre hesaplama yapılması halinde değer kaybının 11,468.-TL olduğu, Yargıtay kararları doğrulusunda yapılan değerlendirme ile araçtaki değer kaybının 19,000.-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin takip dosyasında itirazının olmadığı, bu husus bir dava şartı olup, öncelik ile….İM’den … Esas nolu dosyası ile ilgili UYAP kayıtlarında Davalı …’nun itirazının olup olmadığı, var ise itiraz tarihini de belirtir şekilde itirazın bir öneğinin celbinin sağlanması gerektiği, davalı …’nun takip dosyasına itirazının olmaması halinde, davanın … yönünden dava şartı yokluğundan reddinin gerekeceği, Davalı …’nun … plakalı araç için tanzim ettiği … nolu Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi 25.03.2016/2017 tarihleri arasında geçerli olup 01.12.2016 kaza günü itibarı ile Artan Mali Sorumluluk Sigortası başlığı ile 250.000.TL tek limit ile teminat verdiği, Davalı …, 27.03.2017 gün 11.300.TI, bedelli ödemesinin Davacının dava konusu talebi için yapıldığını iddia etse de, bu ödemenin yapıldığı …’ın sıfatının Heyetimizce belirlenemediği ve anlaşılamadığı, ancak davacı dava dilekçesinde değer kaybı için 11.300,00 TL ödeme yapıldığını beyan ettiğinden, davalı …’nun 27.03.2017 gün 11.300,00 TL bedelli ödemesinin dava konusu olan … plakalı aracın değer kaybı ödemesi için yapıldığı sonucung varıldığı, buna göre davalıların….İM … Esas nolu dosyasına yaptıkları itirazların kısmen yerinde olduğu ve….İM ….Esas nolu dosyasında; Davalıların 61,054,00.TL asıl alacak kaleminin 7.700,00 TL’lik kısmına yaptıkları itirazlarını 2.582,56.TL işlemiş faiz kaleminde ise, davalı …’nun itirazının 134,80 TL, davalı …’ın itirazının ise 355,04 TL na isabet eden kısmının, iptali ile, takibin takipteki şartlar ile kaldığı yerden devamının yerinde olacağı,” yönünde görüşte bulunulmuştur.
Bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketinin takibe itirazının bulunup bulunmadığının tespitinin yapılamadığı bildirilmiş olmakla takip dosyasının fiziki olarak incelenmesi neticesinde; davalı … Sigorta Şirketi tarafından 09/06/2017 tarihli dilekçe ile takibe itiraz edildiği anlaşılmakla işbu itirazın iptali davasının açılmasının söz konusu davalı yönünden de yasal koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Söz konusu bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmesi sebebiyle itirazların değerlendirilerek ek rapor tanzimi için Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 24/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğumuz inceleme sonucunda, yukarıda detaylı olarak arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda heyetin, davalı sürücü … olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü … olayda kusursuz olduğu, Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen formüle göre hesaplama yapılması halinde değer kaybının 11.468.-TL olduğu, ancak Yargıtay kararları doğrulusunda yapılan değerlendirme ile araçtaki değer kaybının 19.600,00-TL olduğu, bu sonuç bulunurken aracın değer kaybına neden olacak tüm parametrelerinin dikkate alınmış olduğu, kök raporda belirtilen diğer görüşlerinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen bilirkişi ek raporuna itirazlar kapsamında mahkememiz 17/09/2019 tarihli celse 1 nolu ara karar ile;” Dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve itirazları, hasar dosyası, mahkememizce alınan kök ve ek rapor, bu raporlara yönelik itirazlar ayrı ayrı değerlendirilerek ayrıca araca ilişkin hasarlı ve hasarsız halini gösterir emsal belgeler de tespit edilerek ve rapora eklenerek trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta varsa değer kaybının tespiti ile tarafların kusur oranı raporu düzenlenmesinin istenilmesine,” şeklinde karar verildiği, karar gereğince dosyanın yeni heyete tevdi edildiği sunulan 04/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” 1 no’lu davalı …’ın TAM KUSURLU (100% ORANINDA) olduğu, davacı …’ün konu olayda ATI KABİL KUSURU olmadığı, dava konusu aracın hasar tarihindeki piyasa şartlarındaki değer kaybının 64.750,00 TL olarak hesaplandığı,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamında alınan raporlar arasında çelişki bulunduğundan mahkememiz 30/06/2020 tarihli celse 1 nolu ara karar ile dosyanın celse arası isimleri belirlenecek yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları değerlendirilerek kazaya konu aracın tespit edilemiyor ise emsalleri belirlenerek araçta meydana gelen değer kaybı yönünden rapor düzenlenmesinin istenilmesine, dair karar verildiği, karar gereğince sunulan 30/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davaya esas aracın kaza sonucunda meydana gelen hasar nedeniyle uğradığı değer kaybının ZMS Genel Şartları Ekindeki formüle göre 13.092,00 TL, yargıtay içtihatlarına göre tarafımızdan yapılan değerlendirmeye göre 40.000,00 TL olduğu” yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Söz konusu rapora taraf vekillerince itiraz edilmiş olup, raporun gerçek zararın tespitine yönelik hangi kriterlerden yararlanıldığı bakımından açıklama içermemesi sebebiyle mahkememiz 20/10/2020 tarihli celsesi 1 nolu ara karar ile “Davacı ve davalı taraf vekillerinin beyan ve itirazları değerlendirilmek suretiyle ayrıca gerçek zararın tespitine yönelik bulunan sonuca nasıl ulaşıldığına dair ayrıntılı ve gerekçeli değerlendirme ve hesaplamanın, aracın daha evvel kazasının bulunup bulunmadığı yönünde bilirkişi tarafından celbi talep edilen bilgilerin Mahkememizce celbi halinde bilirkişiye ulaştırılmasına, tanzimi suretiyle rapor sunulması hususunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmesine,” dair karar verildiği karar gereğince bilirkişi heyeti tarafından sunulan 31/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Davaya esas aracın kaza sonucunda meydana gelen hasar nedeniyle uğradığı değer kaybının kök raporda maddi hata sonucunda 40.000,00 TL olarak belirtildiği Anayasa Mahkemesi Kararına (Yargıtay uygulamaları ile yerleşmiş olan “nispi metod” değerlendirmesine) göre 52.000,00 TL olduğu” ortak görüş ve kanaatinde bulunulmuştur.
Bu kapsamda; yukarıda ayrıntılarına yer verilen tüm bilirkişi raporlarında da tarafların kusur durumlarının aynı oranda olduğunun tespit edildiği, kusur tespiti yönünden tüm bilirkişi raporlarının dosya kapsamına göre denetime elverişli olduğu, 31/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ise hesaplamada esas alınan emsaller ve gerçek zarar hesap yönteminin kullanılması ile sonuca ulaşılması yönünden denetime elverişli bulunmuş olup, rapor ile 52.000,00 TL olarak tespit edilen değer kaybı zararından, davacı tarafın dava dilekçesinde de bildirdiği üzere davalı sigorta şirketi tarafından davacıya değer kaybı için yapılan 11.300,00 TL’lik kısmi ödemenin tenzilinin gerektiği anlaşılmakla; davacının 52.000,00 TL-11.300,00 TL = 40.700,00 TL bakiye değer kaybı alacağı bulunduğu ve yapılan takibin 40.700,00 TL’lik asıl alacak miktarı yönünden yerinde olması sebebiyle davanın kısmen kabulü ile; davalılar tarafından…. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 40.700,00-TL asıl alacak yönünden devamına, davalılardan sigorta şirketinin temerrüdünün kısmi ödeme tarihinde, diğer davalı sürücünün temerrüdünün ise kaza tarihinde gerçekleştiği gözetilerek işlemiş faiz yönünden takibin yerinde olmadığı anlaşılmakla, asıl alacak miktarına davalı sigorta şirketi yönünden kısmi ödeme tarihi olan 27/03/2017 tarihinden itibaren yasal faiz, davalı … yönünden kaza tarihi olan 01/12/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, tarafların kusur durum ve oranları ile değer kaybı zararının miktarı yargılamayı gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı ve davalı borçluların itiraz anında itirazlarında bu bakımdan haklı oldukları gözetilerek şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalılar tarafından…. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 40.700,00-TL asıl alacak yönünden devamına, bu miktara davalı sigorta şirketi yönünden kısmi ödeme tarihi olan 27/03/2017 tarihinden itibaren yasal faiz, davalı … yönünden kaza tarihi olan 01/12/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 2.780,21-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 768,58-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.011,63-TL eksik harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 31,40-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 6.087,50-TL olmak üzere toplam 6.118,90-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3.913,46-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 768,58-TL’nin toplamı olan 4.682,04-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.091,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraflar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır