Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/916 E. 2021/367 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/916 Esas
KARAR NO:2021/367

DAVA:Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:18/10/2017
KARAR TARİHİ:07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya çeşitli tarihlerde düzenlenen sözleşmeler gereğince nakliye, depolama ve çeşitli hizmetler verildiğini, sözleşmelerin davalı tarafın haksız ve eylemli olarak muhalefet etmesi nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, sözleşmelerden kaynaklı olarak tazminat taleplerinin bulunduğunu belirterek davanın kabulüne, muhakeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 4 adet taşıma ve 1 adet depolama sözleşmesinin bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan yurt için bobin taşıma sözleşmesi ve yurt için iplik taşıma sözleşmesinin süre sonunda sona erdiğinden ve yazılı olarak yenilenmediğinden bu sözleşmeler ile ilgili istemde bulunulmasının hukuksal olarak mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan depolama ve lojistik hizmet sözleşmesinin davalı tarafından sözleşmede öngörülen fesih ihbar süresine uyularak sona erdirildiğini, taraflar arasındaki kara nakliye sözleşmesinin davacı tarafından TBK 126 madde uyarınca tek taraflı olarak feshedildiğini, fesheden tarafın tazminat talebinin geçersiz olduğunu, davacının münhasır sözleşme olduğunu iddia ettiği yurt içi bobin, yurt içi iplik ve kara nakliye sözleşmelerinin gerçekte çerçeve sözleşme niteliğinde olduğunu, münhasırlık taşımadığından davalının serbest rekabet koşullarında başka taşıma firmalarından hizmet almasına engel olmadığını, sözleşmeler kapsamında davalıya verilen teminat mektubunun karşılıklı mutabakat sağlanıp iade edildiğinden davacının teminat mektubunun hükümsüzlüğü iadesi ve tedbir talebinin konusu kalmadığından reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava taraflar arasındaki taşıma ve depolama konulu sözleşmelerin davacı tarafından haklı olarak feshedildiği iddiasıyla davacı tarafından açılan alacak ve tazminat talepli davadır, aynı zamanda sözleşmeler gereği verilen teminat mektuplarının da hükümsüz olduğunun tespiti talep edilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; Mali Yönden Yapılan İncelemede ; kar kaybı talebinin kabul edilmesi halinde; … Bobin Sözleşmesi için; 34.085,33 TL X 8 ay= 272.682,64 TL X % 4,72 =12.870,62 TL … İplik Taşıma Sözleşmesi için; 34.375,20 TL X 8 ay= 275.001,60 TL X % 4,72 = 12.980,08 TL, … Depolama Lojistik Sözleşmesi için; 110.483,70 TL X 11 ay- 1.215.320,70 TL X % 4,72 -57.363J 3 TL, Yurt İçi Nakliye Sözleşmesi için; 354.999,01 TLX21 ay- 7.454,979,21 TL x % 4,72 = 35l.875,02 TL olmak üzere 4 sözleşmeden doğan kar payının; 12.870,62 TL +12.980,08 TL +57.363,13 TL +351,875,02 TL = 435,088,85 TL olacağı, personel tazminat taleplerinin kabul edilmesi halinde; … için 10.885,23 TL, … için 727,26 TL, Serkan Hançerlioğlu için 9.286,06 TL tazminat ödemelerinin, davacı iddiasına göre sözleşmelerin feshi gerekçesi ile iş akdi sonlanmalarına dair ödenen tutarlar olduğu, davaya konu edilen diğer tazminat taleplerinin yukarıda açıklanan gerekçeler ile tespit edilebilir yanı olmadığı,
Sözleşmeler Acısından İnceleme.
Depolama ve Lojistik Sözleşmesi Açısından Yapılan Değerlendirmeler: Depolama ve Lojistik Sözleşmesi konusundaki uyuşmazlığın özünün sözleşmede (m. 12) yer alan fesih hakkına ilişkin hükmün yorumlanması vc bu doğrultuda davalıya hiçbir neden göstermeksizin fesih hakkı verip vermediğinin beliflenmesinden ibaret olduğu, sözleşmedeki sona ernıc düzeninin ikili bir ayrıma tabi tutulduğu, bunlardan ilkinin belirli süre otıccsinde bildirmek koşuluyla (haklı) bir nedene dayanma zorunluluğu olmaksızın fesih; ikincisi ısc her iki tarafça haklı bir nedene dayanarak fesih (bu ihtimalde esasen haksız feshin sonuçlarının düzenlenmesi şeklinde ifade edilmiştir) hakkı olduğu; ilkinin yalnızca …’ya; ikincisinin ise her iki tarafa tanındığı, davalının süre sonunu beklemeden kendisine sözleşme m. 12/11I hükmünde tanınan süreli fesih hakkını, 14.4.2017 tarihli ihtarname ile kullandığı, bu bildirim sözleşmenin süresinden önce 17.7.2017 tarihi itibariyle ihtarnamenin muhataba ulaşması ile sona erdirildiği, davalının fesih ihbarının, davacının sözleşmeden doğan edimlerinin ifası için taşınmaz ve araç kiralarını bir yıllık olarak uzatılmasının hemen akabinde gerçekleştirildiğini; bu nedenle davacının zor durumda kaldığını beyan ettiği, bu beyanın Sayın Mahkeme tarafından dinlenebilir olduğuna hüknıedilmcsi halinde, davalının anılan şartlarda kendisine sözleşme ile tanınan fesih hakkının MK m. 2 Dürüstlük Kuralına uygun kullanılıp kullanılmadığı eş deyişle kendilerine sözleşmede tanınan hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı hususu Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Sayın Mahkemenin davalının fesih hakkını kötüye kullanmadığı sonucuna varması halinde MK. m 2/1’dc yer alan yaptırımın uygulanmayacağı, fesih hakkı hüküm ve sonuç doğurmakla 17.7.2017 tarihinden itibaren sözleşmenin sona ereceği, bu tür sona ermenin, sözleşmede tanınan bir hakka dayanması sebebiyle davacının tazminat ve ceza koşulu talebinin reddi gerekeceği; Buna karşılık Sayın Mahkemenin, fesih hakkının kötüye kullanıldığı sonucuna varması halinde fesih hakkının kötüye kullanılması nedeniyle uğradığı kar yoksunluğunu ve fiili zararlarını (personele ödenen ihbar vc kıdem tazminatı) talep edilebilecek iken haksız feshin yaptırımı olarak düzenlenmiş ceza koşulunun talep edilemeyeceğinin düşünüldüğü; ancak sözleşmenin dili ve kullanılan ifadeler ile metin bir bütün olarak değerlendirildiğinde hakkın kötüye kullanılması kavramının da haksız fesih içinde değerlendirildiği sonucuna varılırsa bu halde cezai şartın talep edilmesinin dc mümkün olduğu; Bununla birlikte dosya kapsamında sözleşmenin sona ermesine ilişkin yazışmaların bulunduğu; … tarafından 17,8.2017 tarihinde … (ve bazı çalınanlara) yollanan elektronik postada; cep depolarının 17.7.2017 tarihinde kapatıldığı, stokların fazlası ile davalı fabrikasına yollandığı, teminat mektubunun iadesinin istendiği; buna karşılık … tarafından K…’ya yollanan elektronik postada teminat mektubunun verilmesine neden olan Yurt İçi Kara Nakliye çerçeve sözleşmesi geçerliğini koruduğunu için iade edilmeyeceğinin bildirildiği; Şu halde …’nın bir taraftan sözleşmeyi sona erdirme beyanında bulunduğu diğer taraftan sona eren sözleşmeye dayalı teminat mektuplarını iade etmediği. Bu hususun MK m. 2 Dürüstlük Kuralı bağlamında takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Yurtiçi Bobin Taşıma Sözleşmesi Açısından Yapılan Değerlendirmeler: Bu sözleşme ile ilgili olarak ilk uyuşmazlığın sözleşmenin süresinin uzayıp uzamadığına ilişkin olduğu, sözleşmenin 9.2.2015 tarihinde kurulduğu 31.12.2ü 16 tarihine kadar yürülükte olacağının kararlaştırıldığı (m. 12), dosya kapsamıda yer alan davacı delilleri arasında dayanak yapılan elektronik postalarda yer alan ifadeler doğrultusunda, davalının, bobin taşıma sözleşmesinin uzatılmadığı ve sözleşmenin sona ermesinden sonra yaptırılan taşımaların yeni taşıma sözleşmesi kapsamında olduğu yönüdeki beyanının yerinde olduğu sonucuna ulaşılmadığı, bobin taşıma sözleşmesinin (m. 12’deki koşullara uygun olarak) bir yıl süre ile uzatıldığının anlaşıldığı, bu süreci yöneten … süreci yönettiği, enflasyon farkına müdahale ettiği ve talebi doğrultusunda yeniden düzenleme yapıldığı açıkça anlaşılmakla TBK m. 40/11 uyannea doğrudan temsilci olduğu, Sayın Mahkemenin dc yerinde görmesi halinde, bobin taşıma sözleşmesinin uzatıldığı ve Bobin Taşıma Sözleşmesinin, “Sözleşmenin FeshF başlıklı m. 13 hükmü uyarınca, davalının sözleşmenin 3î.12.2016 tarihinde sona erdiği yolundaki beyanının, nedensiz ve ihtarsız fesih olarak değerlendirileceği» bu tür fesih için sözleşmenin m. 13 hükmünde aranan koşullar gerçekleşmediği için feshin haksız olarak niteleneceği, bu halde davacının kar yoksunluğu talebinin koşullarının oluştuğu sonucuna varılacağı,
Yurtiçi İplik Taşıma Sözleşmesi ve Yurtiçi Kara Nakliye Sözleşmeleri açısından yapılan değelendirmeler: Taraflar arasındaki Yurtiçi İplik Taşıma Sözleşmesinin, 9.2.2015 tarihinde kurulduğu, M. 12.2016 tarihinde kadar yürürlükte kalacağının kararlaştırıldığı, 1.8.2015 tarihinde. Yurtiçi İplik Taşıma Sözleşmesinin m. 2-6 hükümlerinde değişiklik yapıldığı, Anılan ek protokodc sözleşmenin süresinin değiştirildiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, Davacının iplik taşıma sözleşmesinin 1 yıl süre uzatıldığını beyan ettiği, anılan sözleşmeye ilişkin yazışmaların sunulduğu eklerde (16-17) yer alan elektronik postalar tarafımızdan incelenmiş ve bu yazışmalarda enflasyon artışı başlıklı mesajlarda, bobin taşıma ve yurt içi iplik taşıma sözleşmelerinden bahsedildiği sonucuna ulaşıldığı, yazışmalar doğrultusunda (ayrıntılı olarak rapor metninde açıklandığı üzere) bubin taşıma közleşmesi ve iplik taşıma sözleşmelerinin bir yıl süre ile uzatıldığı sonucuna ulaşıldığı, Sayın Mahkemenin de kabul etmesi halinde, yurtiçi iptik taşıma sözleşmesinin bir yıl uzatıldığı, yurtiçi kara nakliye sözleşmesinin ise iki yıl süreli olduğu, yurt içi iplik taşıma sözleşmesinin 31.12.2016 tarihinde sona ermediği ve davalının bu tarihte sona erdiği yolundaki ifadesini içeren İhtarnamesinin hukuki sonuç doğurmadığı ve anılan sözleşmenin m. 12/(1 uyarınca, davalının sözleşmenin 31.12.2016 tarihinde sona erdiği yolundaki beyanının, nedensiz ve ihtarsız feshii olarak değerlendirileceği, İhtarsız fesih İçin sözleşmenin m. 13 hükmünde aranan koşullar gerçekleşmediği için feshin haksız olarak niteleneceği, bu halde davacının kar yoksunluğu talebinin koşullarının oluştuğu sonucuna varılacağı, aynı şekilde yurt içi kara nakliye sözleşmesi açısından da Sayın Mahkemenin de kabul etmesi halinde henüz süre sona ermeksizin davacıya iş verilmeyip haşka firmalarla anlaşılması halinde de davacı açısından buna dayalı olarak zararının tazmini gerektiği sonucuna ulaşıldığı” şeklinde rapor sunmuşlardır.
Tarafların itiraz ve beyanları sonrası yapılan değerlendirmede bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda : Mali Yönden Yapılan İncelemede; Taraf itirazları irdelendiğinde kar kaybı lalebinin kabul edilmesi halinde: … Bobin Sözleşmesi için; 34.085,33 TL X 8 ay= 272.682,64 TL X % 4,72 = 12.870,62 TL, … İplik Taşıma Sözleşmesi için; 34.375,20 TLX 8 ay= 275.001,60 TL X % 4,72 = 12.980,08 TL, … Depolama Lojistik Sözleşmesi için; 110.483,70TLX 11 ay= 1.215,320,70TLX % 4,72 =57.363,13 TL, Yurt İçi Nakliye Sözleşmesi için;354.999,01 TLX 21 ay = 7.454,979,21 TL x % 4,72 = 351.875,02 TL olmak üzere 4 sözleşmeden doğan kar payının;12,870,62 TL +12,980,08 TL +57.363,13 TL +35I.875,02 TL = 435.088,85 TL olacağı, personel tazminat taleplerinin kabul edilmesi halinde: … için 10.885,23 TL … için 727,26 TL, … için 9.286,06 TL tazminat ödemelerinin, davacı iddiasına göre sözleşmelerin feshi gerekçesi ile iş akdi sonlanmalarmda dair ödenen tutarlar olduğu. davaya konu edilen diğer tazminat taleplerinin yukarıda ve kök raporda açıklanan gerekçeler ile tespit edilebilir yanı olmadığı, kök raporda yapılan hesaplamaların davacı vekilinin itirazları irdelendiğinde sektöıcl bilirkişinin de kök rapor görücünü korumuş olduğundan bir değişiklik yapılamayacağı, Sonucuna varılmaktadır.
Sözleşmeler Bakımından Yapılan Değerlendirmede,
-Davalı çalışanı …’ın temsil yetkisinin var olup olmadığı acısından yapılan değerlendirmelere yönelik itirazların değerlendirilmesi (alternatifli sonuçlar aşağıda sıralanmıştır). Mahkemenin yukarıda tespit edilen hususlar doğrultusunda, yapılan yazışmaların davalının ticari temsilcisi tarafından yürütüldüğü, …’ın temsil yetkisinin var olduğu, anılan davalı çalışanı tarafından yazılan elektronik postadan, “…konuştuğumuz üzere bobin sözleşmesi 31 Aralıkta sona erdi, yeni ihaleye çıkmaktansa aynı fiyatlarla sizinle devam edelim demiştik” ifadesi ile sözleşmenin 1 yıl süre ile uzatıldığı ve bu elektronik postanın sözleşmede yer alan yazılılık şartının gerçekleştirdiği sonucuna varması halinde bobin taşıma sözleşmesinin süresinin uzatıldığı ve “Sözleşmenin Feshi başlıklı m. 13 hükmü uyarınca, davalının sözleşmenin 31.12,2016 tarihinde sona erdiği yolundaki beyanının, nedensiz ve ihtarsız fesih olarak değerlendirileceği, bu halde davacının kar yoksunluğu talebinin koşullarının oluşacağı; aynı şekilde Yurtiçi İplik Taşıma Sözleşmesinin bir yıl uzatıldığı, yurt içi iplik taşıma sözleşmesinin 31,12.2016 tarihinde sona ermediği ve davalının sözleşmenin 31.12.2016 tarihinde sona erdiği yolundaki beyanının, nedensiz ve ihtarsız fesih olarak değerlendirileceği, davacının kar yoksunluğu talebinin koşullarının oluştuğu sonucuna varılacağı, Ancak Sayın Mahkemenin yukarıda yer alan tespitler doğrultusunda, yazışmaların yürütüldüğü …’ın temsil yetkisini haiz olmadığı, sözleşmelerin uzatılması bakımından yetkisiz olduğu, yazışmaların elektronik posta ile yapılmasının sözleşmelerin uzatılması için aranan yazılılık şartını gerçekleşlirmedığı kanaatine varması haliude ise sözleşmelerin sürelerinin uzatılmadığı, dolayısıyla sürenin soııa ermesi ile sözleşmenin de kendiliğinden sona erdiği ve kar kaybı talebinin koşullarının oluşmadığı sonucuna varılacağı,
– Kök Raporda Sözleşmelere Yorum Yolu ile münhasırlık Tanındığı Yönündeki İtirazın Değerlendirilmesi (alternatifli sonuçlar aşağıda sıralanmıştır). Taraflar arasındaki sözleşmelerin müııhasırlığı ile ilgili tartışma ile ilgili olarak, somut olayda belirli bir süre taşıma işinin yapılmasının kararlaştırıldığı çerçeve sözleşmeler bulunduğu. Yurt İçi Kara Nakliye Sözleşmesinde, l yıl süreyle çerçeve nitelikli taşıma sözleşme yapıldığı, bu süre içinde sözleşmenin konusunda düzenlendiği m. 111 hükmünce, davalının ihtiyacı olduğunda nakliye işi yapılacağı vc müstakil taşıma sözleşmeleri kurulacağı, Sözleşmenin IV. Yüklenicinin Görev ve Sorumlulukları başlıklı hükmünün 3. Maddesinde, yüklenicinin (m. 2’de belirtilen) saatlerde mücbir sebep dışında araç tedariki sağlamayacağı durumlarda işlerinin kendisinin araç tedariki sağlayabileceğinin açıkça hüküm altına alındığı, Sayın Mahkeme, anılan hüküm doğrultusunda işverenin hiçbir sebep ileri sürmeksizin ve mücbir sebep de olmaksızın üçüncü kişilerden de araç tedarik edebileceği sonucuna varırsa bu halde davalının üçüncü kişilerden araç tedarikinin borca aykırılık oluşturmayacağı; aksi kanaate varması halinde İse yüklenicinin araç tedariki sağlıyor olmasına rağmen davacıya iş verilmeyip başka firmalarla anlaşılmasının sözleşmeye aykırılık sayılacağı ve davacının sözleşmenin m. 13 hükmü uyarınca, yazılı ihtar sonrası 60 gün içinde sözleşmeyi fesih koşulları oluştuğu ve buna dayalı olarak zararının tazmini gerektiği,
Davalının, Kök Raporda, sözleşmede taşıtan davalıya tek yanlı fesih hakkı tanınmasının MK m. 2 Dürüstlük Kuralına aykırı olduğu sonucuna varıldığını, TBK m. 26 hükmünde sözleşme özgürlüğünün düzenlendiğini, sözleşme taraflarının TİK m. 18/11 uyarınca, basiretli davranması gerektiğini, pacta sund servanda ilkesine uygun hareket edilmesi gerektiğini ileri sürdüğü, oysa kök raporda, davalıya tanınan nedensiz fesih hakkının MK m. 2 hükmüne aykırı olduğuna ilişkin bir görüş bulunmadığı, itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere, tarafların TBK m, 27 deki sınırlamalara bağlı kalarak TBK m. 26 uyarınca sözleşme özgürlüğü ilkesinden hareketle diledikleri hükümlere sözleşmede yer verebileceği, Davalının sözleşmenin feshinde dayandığı m. 12 hükmünde, davalıya sözleşmenin 3 ay önceden fesih ihbar ile (bîr hukuki işlemle) soııa erdirilmesi hakkı tanındığı, dolayısıyla davalının hiçbir neden göstermeksizin sözleşmeyi feshedebileceği, davalının sözleşmede kendisine tanınan bu nedensiz fesih hakkını kullanmasının, haksız olarak değerlendirilemeyeceği, davalının fesihte haklı bir sebebe dayanmasına gerek bulunmadığı, feshedilen sözleşmenin 1.3.2016 tarihinde kurulduğu 1.3.2018 tarihinde kendiliğinden sona ereceği, Davalının süre sonunu beklemeden sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği 1.3.2018 tarihinden yaklaşık 8 ay öncc 17.7.2017 tarihinde sözleşmeyi sonlandırdığı, başka ifadeyle kendisine sözleşme m. 12/111 hükmünde tanınan süreli fesih hakkını kullandığı, Bunun HAKSIZ fesih olmadığı, davacının iddiasının ise davalının fesih ihbarının, davacının sözleşmeden doğan edimlerinin ifası için taşınmaz ve araç kiralanın bir yıllık olarak uzatılmasının hemen akabinde gerçekleştirildiğini: bu nedenle davacının zor durumda kaldığı olgularına dayandığı, davacının anılan beyanlarının Sayın Mahkeme tarafından dinlenebilir olduğuna hükmedilmedi halinde, davacının davalıya tanınan fesih hakkının MK m. 2 Dürüstlük Kuralına uygun kullanılmadığını iddia ettiği, her iki tarafın tacir olduğu, sözleşmede davalıya açıkça nedensiz fesih hakkı verildiği, davacının kabulü ile sözleşmenin kurulduğu ve davalının bu hakkını sözleşmede belirlenen koşullara uygun olarak kullandığı göz önünde tutulduğunda davacının anılan iddiasının yerinde olup olmadığı hususunda nihai takdirin Sayın Mahkemede olduğu” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; taraflar arasında depolama ve lojistik sözleşmesi, Yurt içi Bobin Taşıma Sözleşmesi, Yurt içi İplik Taşıma Sözleşmesi ve Yurtiçi Kara Nakliye Sözleşmesi olmak üzere toplam 4 adet sözleşme bulunduğu ve dava konusu olan ihtilafın, bu sözleşmelerin feshinin haklı olup olmadığı, bu sözleşmeler dolayısıyla davacı tarafından talep edilen alacak ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Depolama ve lojistik sözleşmesi açısından, davalının sözleşme süresi sona ermeden sözleşme m. 12/11I hükmüne göre kendisine tanınan süreli fesih hakkını, 14/04/2017 tarihli ihtarname ile kullandığı, bu bildirimin sözleşmenin süresinden önce 17/07/2017 tarihi itibariyle ihtarnamenin muhataba ulaşması ile sona erdirildiği anlaşılmakla, davalının sözleşmenin feshinde dayandığı m. 12 hükmünde, davalıya sözleşmenin 3 ay önceden fesih ihbar ile (bîr hukuki işlemle) sona erdirilmesi hakkı tanındığı, dolayısıyla davalının hiçbir neden göstermeksizin sözleşmeyi feshedebileceği, davalının sözleşmede kendisine tanınan bu nedensiz fesih hakkını kullanmasının, haksız olarak değerlendirilemeyeceği, davalının fesihte haklı bir sebebe dayanmasına gerek bulunmadığı, feshedilen sözleşmenin 01/03/2016 tarihinde kurulduğu 01/03/2018 tarihinde kendiliğinden sona ereceği, davalının süre sonunu beklemeden sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği 01/03/2018 tarihinden yaklaşık 8 ay öncc 17/07/2017 tarihinde sözleşmeyi sonlandırdığı davacı tarafın bu sözleşmeden kaynaklı olarak talep ettiği 50.000,00 TL cezai şart alacağı talebinin ve yine bu sözleşmeden dolayı talep ettiği 77.534,42 TL’lik talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf davalının fesih ihbarının, davacının sözleşmeden doğan edimlerinin ifası için taşınmaz ve araç kiralarını bir yıllık olarak uzatılmasının hemen akabinde gerçekleştirildiğini ve bu nedenle zor durumda kaldığını beyan etmiş ise de, davacının bu hakkını sözleşme ile kendisine tanınan yetkiye dayanarak kullanmış olması ve fesih süresi dışında herhangi bir koşula bağlanmamış olması ve davacının da tacir olduğu göz önüne alındığında, davalının anılan şartlarda kendisine sözleşme ile tanınan fesih hakkının MK m. 2 Dürüstlük Kuralına aykırı olarak kullandığına dair bir kanaate varılmamıştır.
Yurt içi Bobin Taşıma Sözleşmesi ve Yurt içi İplik Taşıma Sözleşmesi açısından, 05/01/2017 tarihinde davalı … yetkilisi … tarafından davacıya yollanan mesajda,“en sözleşmenin XII. Maddesi gereği tarafların yazılı mutabukatı sonucu 1 yıl uzar” ifadesinin hayata geçmesi için sana ayrıca bir duha yazı yazacağım ki hem senin hem bizim elimizde kayıt olsun” ifadelerinin yer aldığı, … yetkilisi … tarafından aynı gün davacıya yollanan elektronik postadaki “…konuştuğumuz üzere bobin sözleşmesi 31 Aralıkta sona erdi, yeni ihaleye çıkmaktansa aynı fiyatlarla sizinle devam edelim demiştik, aşağıdaki mailden anladığım kadarıyla Akın mevcut fiyatlara enflasyon uygulamış” şeklindeki ifadesi ile ilk yazışmanın bobin taşıma sözleşmesine ilişkin olduğu, dosya kapsamında bulunan 01/07/2015 tarihli, 8853 Sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi, s. 715’te …’ın Lojistik Grup Müdürü unvanı ile 11/06/2015 tarihinde tescil ve ilan olunan İç Yönerge kapsamında davalı …’nın C Grubu inıza yetkilisi olduğu belirtilmiştir. 17/06/2015 tarihli 8843 Sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde 11/06/2015 tarihinde tescil edildiği ilan edilen iç Yönerge’de (4. Madde ile). biri en az A grubundan olmak üzere en az iki yetkilinin imzası aranan iş ve işlemler belirlenmiş ve C grubu da bu kapsamda A grubunun yanında imza alabilecek kimseler arasında sayılmış olduğu, taraflar arasındaki yazışmalarda enflasyon artışı başlıklı mesajlarda. bobin taşıma ve yurt içi iplik taşıma sözleşmelerinden bahsedildiği, Yurt içi Bobin Taşıma Sözleşmesi ile Yurt içi İplik Taşıma Sözleşmesinde yer alan özdeş “Sözleşmenin Süresi” başlıklı m. XIVson cümlelerinde de sözleşmenin süresinin yazılı mutabakat ile uzatılabileceğinin düzenlendiği, bilirkişilerce de yapılan bu tespitlere göre, yapılan yazışmaların davalının ticari temsilcisi olan … tarafından yürütüldüğü, anılan davalı çalışanı tarafından yazılan elektronik postada, “…konuştuğumuz üzere bobin sözleşmesi 31 Aralıkta sona erdi, yeni ihaleye çıkmaktansa aynı fiyatlarla sizinle devam edelim demiştik” ifadesi ile sözleşmenin 1 yıl süre ile uzatıldığı ve bu elektronik postanın sözleşmede yer alan yazılılık şartını gerçekleştirdiği ve Yurt içi Bobin taşıma sözleşmesinin süresinin uzatıldığı ve “Sözleşmenin Feshi” başlıklı m. 13 hükmü uyarınca, davalının sözleşmenin 31/12/2016 tarihinde sona erdiği yolundaki beyanının geçersiz fesih olduğu, sözleşmenin m. 13 hükmünde aranan koşullar gerçekleşmediği için feshin haksız olduğu ve davacının bu iki sözleşme yönünden kar yoksunluğu talebinin koşullarının oluştuğu kanaatiyle, bilirkişi ek raporu mali inceleme kısmında belirlenen miktarlara göre Yurt içi bobin taşıma sözleşmesinden kaynaklı olarak 12.870,62 TL ve Yurt içi iplik taşıma sözleşmesinden kaynaklı talep edilen 12.980,08 TL kar mahrumiyeti tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Yurt İçi Kara Nakliye Sözleşmesi açısından, l yıl süreyle çerçeve nitelikli taşıma sözleşme yapıldığı, bu süre içinde m. 111 hükmüne göre, davalının ihtiyacı olduğunda nakliye işi yapılacağı vc müstakil taşıma sözleşmeleri kurulacağı, Sözleşmenin IV. Yüklenicinin Görev ve Sorumlulukları başlıklı hükmünün 3. Maddesinde, yüklenicinin (m. 2’de belirtilen) saatlerde mücbir sebep dışında araç tedariki sağlamayacağı durumlarda işverenin kendisinin araç tedariki sağlayabileceğinin açıkça hüküm altına alındığı, bu haliyle münhasırlık durumu bulunduğu, işverenin hiçbir sebep ileri sürmeksizin ve mücbir sebep de olmaksızın üçüncü kişilerden de araç tedarik edemeyeceği, yüklenici olan davacının araç tedariki sağlıyor olmasına rağmen davacıya iş verilmeyip başka firmalarla anlaşılmasının sözleşmeye aykırılık sayılacağı ve davacının sözleşmenin m. 13 hükmü uyarınca, yazılı ihtar sonrası 60 gün içinde sözleşmeyi fesih koşulları oluştuğu ve buna dayalı olarak zararının tazmini gerektiği, bu kapsamda bilirkişi raporunda hesaplanan yurt içi kara nakliye sözleşmesinden kaynaklanan 351.875,62.-TL ve çalışan …’na ödenen 727,26.00 TL ‘den oluşan 352.602,88 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Teminat mektupları açısından. Davacı şirket adına … tarafından 17/08/2017 tarihinde … (ve bazı çalışanlara) yollanan elektronik postada; cep depolarının 17/07/2017 tarihinde kapatıldığı, stokların fazlası ile davalı tabrikasına yollandığı, teminat mektubunun iadesi istenmiştir. Buna karşılık … tarafından 18/08/2017 tarihinde …’ya yollanan elektronik postada teminat mektubunun verilmesine neden olan Yurt İçi Kara Nakliye çerçeve sözleşmesi geçerliğini koruduğu için iade edilmeyeceği bildirilmiştir. Davalının devam ettiğini belirttiği kara nakliye sözleşmesi davacı tarafından 09/10/2017 tarihli ihtarname ile feshedilmiştir. İhtarname davalıya 16/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarnamede teminat mektubunun iadesi için davalı tarafa 1 gün süre verilmiş ve 18/10/2017 tarihinde ise iş bu dava açılmıştır. Davalı cevap dilekçesinde, depolama ve lojistik hizmetlerinden kaynaklanan edimlerin teminatı olarak verilmiş olan 29/12/2016 tarihli, 200.000 TL bedelli teminat mektubunu karşılıklı mutabakat sonucu dava açıldıktan sonra 11/12/2017 tarihinde iade ettiğini beyan etmiş olup, bu husus ihtilaf dışıdır. Buna göre, dava dilekçesinde 200.000,00 TL bedelli teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesi talep edilmiş olmakla, dava konusu olan teminat mektubu, ihtarnamede verilen 1 günlük süreden 1 gün sonra açılan işbu dava tarihinden sonra davacıya iade edildiği de gözetilerek, konusuz kalan bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve dava tarihinden sonra davacıya verildiğinden bu hususta davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği kanaatiyle, buna yönelik talep açısından yargılama gideri davalı üzerinde bırakılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Depolama ve lojistik sözleşmesinden kaynaklı olarak talep edilen 50.000,00 TL’lik cezai şart talebinin reddine,
2-Depolama ve lojistik sözleşmesinden kaynaklı talep edilen 77.534,42 TL’lik talebin reddine,
3-Teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ilişkin talebin konusuz kalması nedeniyle, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Yurt içi kara nakliye sözleşmesinden kaynaklı talep edilen 352.602,88 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yurt içi bobin taşıma sözleşmesinden kaynaklı talep edilen 12.870,62 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yurt içi iplik taşıma sözleşmesinden kaynaklı talep edilen 12.980,08 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 25.510,61 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 5.977,13 TL ve ıslah harcı 6.052,00 TL harcın mahsubu ile kalan 13.481,48 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
8-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 180,00 TL, bilirkişi ücreti 6.000,00 TL olmak üzere toplam 6.180,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 82,39) 5.091,70 TL yargılama gideri ve peşin harç 5.977,13 TL ve ıslah harcı 6.052,00 TL olmak üzere toplam 17.120,83 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalı tarafça yatırıla gider avansından kullanılan toplam 80,00 TL yargılama giderinden davanın ret oranına göre (% 17,61) 14,08 TL nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri 373.453,58 TL ve yukarıda açıklanan gerekçelerle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilen 200,000,00 TL olmak üzere toplam 573.453,58 TL üzerinden hesaplanan 45.722,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
11-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 15.590,77 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
12- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/06/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza