Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/869 E. 2021/383 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/869 Esas
KARAR NO:2021/383

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:04/10/2017
KARAR TARİHİ:22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 04/10/2009 günü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunduğunu, bir kusuru olmadığını, bu kaza sebebiyle sakat kaldığını, kaza yapan aracın sigortasının bulunmadığını bu sebeple davalı aleyhine davayı açtıklarını, müvekkiline yaptıkları başvuru sonucu ödenen tazminat tutarlarının eksik olduğunu, bu sebeple huzurdaki davanın açılarak iş göremezlik ,malulülük ve sakatlık tazminatlarının hesaplanarak faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davasının zaman aşımına uğrayacağını dava konusu kazanın 2009 yılında meydana geldiğini, dava konusu olay sebebiyle müvekkili kuruma ek tazminat talebi ile başvuruda bulunulmadığını, bu sebeple davanın reddinin gerekeceğini, davanın kazaya sebep olan araç sürücüsü ve işletenine ihbar edilmesini, geçici iş göremezlik talebinin muhatabı müvekkili kurum olmadığını, bu sebeple bu yönden davanın reddinin gerektiğini, yinede yargılama devam edecek ise kusur ve maluliyet oranına ilişkin uzman bilirkişilerden rapor alınmasını, yapılan ödeminin bu raporlar sonunda ortaya çıkacak miktardan düşülmesinin gerektiğini, olayın hatır taşıması olduğunu bunu gözeterek tazminatın hesaplanmasını, davanın açılmasına müvekkili kurumun sebebiyet vermediğini bu sebeple faiz işletilmeyeceğini, davanın reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava trafik kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik-maluliyet tazminatı davası olup, davacının tedavi olduğu hastanenin tedavi kayıtları, soruşturma/ceza dosyası, hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/… esas- …/… karar sayılı ilamına göre” Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir.
Davacı asil ile ilgili ATK tarafından hazırlanan09/06/2020 tarihli rapora göre;Mevcut tıbbi belgelere göre; … ve … kızı, 18/03/1985 doğumlu … (…)’un 04/10/2009 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı splenektomi arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğinden yararlanılmak suretiyle ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XI(3———15) A %19E cetveline göre %15.2 (Yüzdeonbeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 04/10/2009 tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, … … Devlet Hastanesinin ve Adli Tıp Kurumu İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporlarının her ikisinde de aynı arıza olan splenektominin değerlendirilmiş olduğu ancak … … Devlet Hastanesinin raporunun özürlülük ölçütüne göre, Adli Tıp Kurumu İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunun ise Meslekte Kazanma Gücü Kaybı yönetmeliğine göre düzenlenmiş olduğu, aradaki farkın yönetmelikler gereği olduğu” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı belirlenmiştir.
Mahkememizce resen seçilen aktüerya ve makine mühendisi bilirkişisine dosya tevdii edilmiş bilirkişi heyeti raporunda”Trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsü …’un olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusuru olduğu, Trafik kazasına karışan … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan, trafik kazası sırasında yaralanmış olan …, … ve … …(…) olayda kusurlarının olmadığı, Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’nın; AlÖdeme Tarihindeki Verilere Göre;a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının= 1.092,96 TL,b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %15,2 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararı= 95.810,45 TL. olmak üzere;Toplam = 96.903,41 TL. olduğu,Davacının ödeme tarihindeki verilere göre maddi zarar toplamı (1.092,96+95.810,45)= 96.903,41 TL olarak belirlenmiş iken, davalı tarafından ise davacıya 43.998,00 TL ödeme yapıldığı buna göre de davalı tarafından yapılan ödemenin, davacının ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zararını karşılamadığı, buna göre Ödeme ile borcun sona erip ermediği hususundaki nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, B)Sayın Mahkemece ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında fark bulunduğu ve buna göre de; ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise; Günümüze Kadar Gerçekleşen Veriler Esas Alınarak Belirlenen Zarar Tutarından, Ödemenin Güncel Tutarın Tenzili Sonucu davacının; a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 1.092,96 TL, b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait % 15,2 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının = 48.679,03 TL. Olduğu, c)Davacının maddi zararlarının poliçe kapsamında ve limiti içinde bulunduğu, d)En erken temerrüt tarihinin 29.06.2017 ödeme tarihi olarak belirlendiği, e)Sigorta poliçesi bulunmayan aracın kullanım amacının hususi gözüktüğü,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Netice olarak, bilirkişi raporundaki açıklamalar mahkememizce de yerinde görülmüş, dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağındaki olayın oluş şekli ve kusur durumuna ilişkin açıklamalar mahkememizce de uygun bulunmuş, mevzuat ve uygulamaya uygun hükme esas alınmaya elverişli rapor sunan bilirkişinin yaptığı hesaplamalar ve poliçe limitleri, davacı vekilinin talep artırım ve ıslah dilekçesi de dikkate alınarak maddi tazminat talepleri yönünden dava dilekçesindeki ve talep arıtırım dilekçesindeki miktarlar yönünden, rapor sonrası ıslah talebi yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmolunmuş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, 1.092,96 TL geçici iş göremezlik ve 48.679,03 TL iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 49.771,99 TL tazminatın 29/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.399,92 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL ve ıslah sonrası alınan 160,00 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.208,52 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 31,40 TL toplam harç, t ve ıslah sonrası alınan 160,00 TL ıslah harcı ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 1.626,50 TL olmak üzere toplam 1.817,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.270,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/06/2021

Katip …

Hakim …