Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/844 E. 2019/80 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/844 Esas
KARAR NO : 2019/80
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/09/2017
KARAR TARİHİ: 04/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı/borçlu şirketin ortaklarının 11.11.2010 tarih ve … sayılı ticaret sicil gazetesinde yer alan şirket ana sözleşmesine göre …ve …olduğunu, …’ın 01.11.2003-01.03.2016 tarihleri arasında müvekkili şirkette lojistik müdürü olarak çalıştığını, müvekkili şirkete ait dışarıdan gelen günlük 15-30 adet aracın yüklenmesi, boşaltılması, sevk ve idaresinin …yetkisinde olduğunu, …’ın müvekkili şirkette çalışırken müvekkilinin onayı olmaksızın 04.11.2010 tarihinde … Şti. unvanlı şirketi kurduğunu, 03.12.2015 tarihinde de kardeşi … ile birlikte … Şti. unvanlı şirketi kurduğunu, …’ın her iki şirketin sevk ve idaresini münhasıran kendisinin yürüttüğünü, müvekkilinin bu şirketler ile iş yapmasına, müvekkili müşterilerinin zaman içinde bu şirketlere kaydırılmasına neden olunduğunu, …’ın müvekkilinin ihtiyaç fazlası 8 aracını satmak istemesi üzerine bu araçları kendi sevk ve idaresindeki … ŞTİ. Ünvanlı şirkete satılmasını sağladığını, müvekkili yetkilisini buna ikna ettiğini, müvekkili araç satış sözleşmelerinden sonra her bir araç için 8 adet fatura düzenleyip davalı/borçluya teslim ettiğini, müvekkili ve araçları alan şirketin TTK hükümlerine göre iki tacir şirket olduğunu, müvekkili ve muhatap kayıtlarında her türlü faturanın, bu faturalara ilişkin ödemenin BANKA SURETİ ile yapılması ve kayıtlarda yer alması zorunluluğu olduğunu, muhatap tarafından müvekkile söz konusu araçlar için bir lira dahi ödenmediğini, müvekkili ticari defter ve kayıtlarında bu hususun sabit olduğunu, açıklanan nedenlerle; İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun noterden yapılan satış sözleşmesi ile satışı yapılan ve teslimi gerçekleşen araçların bedellerini … Noterliğinin ihtarnamesine duyarsız kalarak ifa etmemesi, borcu yoktur gibi mesnetsiz itiraz edilmesi yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ispata yeterli olup İİK 67. Madde gereği %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, araçların 3. Şahıslara temlikinin önlenmesi için öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 22.01.2018 tarihli cevap dilekçesiyle dava değerine ilişkin açıklama sunmuş ve işlemiş faiz talebinin de olduğunu bildirmiş ve harcı tamamlamıştır.
Davacı vekili 09.02.2018 tarihli oturumda icra takibinde her ne kadar alacağın dayanağı olarak cari hesap göstermiş ise de alacağın kaynağının davalıya satılan 8 adet araç bedelinin ödenmediğine ilişkin olduğunu belirtmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İstanbul …İcra Müdürlüğü tarafından … sayılı dosya ile müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, süresinde yapılan takibe itiraz ile icra takibinin durduğunu, icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iş bu itirazın iptali davasının da hukuka aykırı olduğunu ve reddinin gerektiğini, davacı tarafından araçların satışının noter huzurunda yapıldığını, dava dilekçesindeki hususların araç alım satım ile alakası olmadığını, davaya konu araçların … Noterliği huzurunda müvekkile satıldığını, davacı şirketin noter satışından 7 ay sonra 10.10.2016 tarihinde ihtarname gönderildiğini, müvekkili tarafından 25.10.2016 tarihinde … Noterliğinin … yevmiye numarası ile cevap verildiğini, ödeme emrinde cari hesap alacağı olarak gösterilen ek belgedeki faturaların müvekkili şirket ile alacaklı …A.Ş arasında noterden yapılan araçların satışına ilişkin olup, araçların satışının noterde yapılarak noter satış sözleşmelerinde yazıldığı üzere araçların bedelinin tamamının davacı şirket tarafından alındığını, müvekkili şirketin davacı şirkette iş bu davaya konu noter huzurunda yapılan araç alım satım işlemlerinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket alacaklı şirketin nakliye işlerini yaptığını, karşılığında … A.Ş tarafından müvekkiline ödemeler yapıldığını, açıklanan nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle davacınım %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle, noter satış sözleşmesine konu davalıya satılan araç bedellerinin davacıya ödenip ödenmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa takip ve dava tarihi itibariyle alacağın ferileriyle birlikte miktarı, alacağın likit olup olmadığı ve davacının kötü niyetli olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyamıza getirtilen İstanbul…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 653.185,44 TL asıl alacak, 57.211,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 710.397,33-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davalı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olmakla, düzenlenen raporun denetlemeye açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu yönünde kanaat oluşmuştur. Bilirkişi raporunda ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğunu, davalı şirketin davacı şirketten 17/03/2016 tarihinde 8 adet araç aldığı ve noter satış senetlerinin düzenlendiği, satış senetlerinin tamamında bedelinin tamamının ödendiğini, yapılan nakit ödemelerin ticari defterlere kayıt edildiğini, VUK.genel tebliği sıra no:459 da tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları 7.000,00 TL yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur. Aynı tebliğin 4.2 kapsamında olmayan tahsilat ve ödemeler 4.2/d bendinde “Noterlerde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin” aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğu bulunmadığını, davalının kayıtlar üzerinde davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı hususlarını belirtmiştir.
Davacı iddiası, davalı taraf savunmaları, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamınca davacının davası yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki, davacı mülkiyetindeki 8 adet aracın noter satış sözleşmesi ile davalıya satışından kaynaklı, davacının davalıdan alacağı olup olmadığı hususunda olup, tarafların her ikisi de tacir 6102 sayılı yasanın 18. Maddesinde tacir basiretli davranmalıdır, davacı tarafça, davalıya 2918 sayılı yasanın 20/e maddesi uyarınca resmi olarak noter huzurunda satışı yapılan 8 adet aracın her biri için bedellerinin ödenmediğini iddia etmiş olmasına rağmen resmi noter satış senetlerinde tek tek her bir aracın belirlenmiş olan alım satım bedelinin davalı tarafça davacıya ödendiği ve davacı tarafça da ödemenin alındığının beyan edildiği ve davacının bu resmi belgenin aksine aynı kıymette bir resmi belge ile iddiasını ispatlamasını gerektiği ancak mevcut delilleri itibariyle bu yönde iddiasını ispatlar bir delil sunamadığı, dile getirdiği ödeme varsa banka kanalıyla yapılması hususunun resmi noter satış belgesi ve içeriği karşısında mahkememizi ilgilendiren bir yönü bulunmadığı, bu hususun maliye hukukunu ilgilendirdiği ve davacının beyanlarına bu nedenle itibar edilemeyeceğine kanaat getirilmiştir.
Davacı, resmi noter satış senedine rağmen davalıdan başkaca sadır olmuş imzası inkar edilmemiş bir yazılı belgeye de dayanmadan davalıdan alacak talebinde bulunmuş olup, mevcut delilleri itibariyle iddiasını ispatlayamadığından davasının reddine karar verilmiş, ancak resmi noter satış belgesi ve içeriğine rağmen davalı aleyhine itirazın iptali davası açmış olmasının da kötü niyetli olduğuna, zira resmi belge aksinin ispatlanamamış olduğuna, iradeyi sakatlayan herhangi bir hale de (hata, hile, ikrah) dayanmadığından ve 6102 sayılı yasanın 18. Maddesi uyarınca basiretli tacir yükümlülüğüne sahip olması gerektiğinden yapmış olduğu icra takibine karşı davalının kendisini vekille savunmasına ve ayrıca araçların üzerine de tedbir uygulanmasına da sebep olduğu ve kötü niyetli olduğu bu nedenle de reddedilen davası üzerine, davalı lehine şartların oluşmuş olması nedeniyle dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 142.079,46 TL kötü niyet tazminatının da davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalının araçları üzerine 06.10.2017 tarihli mahkemenin tedbir kararı ile uygulanan kararların da hem araçların dava konusu olmaması, ödenmediği iddia edilen araç bedelinin dava konusu olması ve HMK 389 maddeye uygun düşmeyen tedbirin de davacının davasının reddedilmiş olması hususu da dikkate alınarak kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacının reddedilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 142.079,46 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Mahkememizin 06.10.2017 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, ilgili müzekkerelerin yazılmasına,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 7.602,84 TL’den düşümü ile geri kalan 7.558,44 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 40.077,42 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …