Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/839 E. 2020/121 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/839 Esas
KARAR NO : 2020/121

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilleri ile davalılardan …’in, … ilçesindeki iki adet taşınmazları almak istediklerini, yapılan anlaşma neticesinde …’deki taşınmazlar için bedel yanısıra, …’da müvekkillerince yapımına başlanmış taşınmazın davalı …’e devredildiğini, karşılıklı olarak bir kısım mal mukabili bir kısım nakit olarak satış hususunda anlaşıldığını ve satışa esas olmak üzere taraflar arasında 22.03.2016 tarihinde Satış ve Teminat Protokolü akdedildiğini, sözleşme uyarınca; müvekkillerinin …’de kain tapuya 1001 pafta, 566 ada 73 parselde kayıtlı 8. Kat 16 ve 17 numaralı yapımı devam eden taşınmazı davalı …’den satın aldıklarını, bu satış esnasında davalı …’in …’da kain tapuya 148 pafta, 876 ada ve 59 parselde kayıtlı yapımı devam eden taşınması satın aldığını, her iki taşınmaz arasındaki fark olan 100.000,00 USD ve 365.000,00 TL bedelin davalı …’e ödendiğini, davalı …’ tarafından müvekkillerine satılan dairelerin tapuda devir işlemleri sonuna kadar geçerli olmak kaydıyla verilen 2 adet toplam 2.000.000,00 USD teminat senedinin tapu devrinde …e iade edildiğini, protokolün 3.paragrafında Üsküdar’da bulunan ve yapımı devam eden kaba inşaat halindeki taşınmazın yapımı ve bitirilmesinin taşeron… tarafından tamamlanacağını, protokolün 4.paragrafında inşaatın yürütülmesi ve iskanın alınması … ve … sorumluluğunda olduğu ve bu sorumluluğun teminatı olarak … ve … olarak toplam 500.000,00 USD bedelli vade tarihi iptal edilmiş 2 adet teminat senedinin tanzim edilerek davalı …e verildiğini, bu senetlerin iskan alındığında iade edileceğini , sözleşme uyarınca devirler bitirildikten sonra davalı …’in Kadıköy ilçesindeki taşınmazı bitirdiğini, ancak en üst katta dubleks olarak belirtilen taşınmazların satışa arz edilen mahiyette ve büyüklükte olmadığının sonradan anlaşıldığını, durumun fark edilmesi üzerine derhal davalıya sözleşmeye aykırılığın bildirildiğini ve uğranılan maddi zarar ve olası hukuki sorunları gidermesinin talep edildiğini, davalı tarafın bu talepler üzerine kendisine teminat olarak verilen 2 adet toplam 500.000,00 USD bedelli senedi İstanbul … İcra Müd…. esas ve… esas sayılı dosyaları ile işleme koyduğunu, davalı …’in şahsi nitelikte olan defi ve itirazları bertaraf etmek amacıyla senetleri hileli/muvazaalı şekilde …’e devir ve ciro ettiğini, …’in alacaklı olarak işleme başladığını, icraya konu senetler sebebiyle İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … ve… esas sayılı dosyaları ile senetlerin kambiyo senetleri olmadığına dair itirazda bulunulduğunu, İcra Hukuk Mahkemesi’nin yapılan itirazda Tedbir talebini duruşmalı olarak yapılmak üzere reddettiğini, iş bu nedenle bu davanın ikame edildiğini, senede dayalı herhangi bir borcun bulunmadığını, muaccel hale gelmiş bir alacağın olmadığını, senedin teminat senedi olduğunu kambiyo vasfında olmadığını ve muvazaalı olarak alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla devredilerek işleme konulduğunu, ayrıca takip talebi incelendiğinde 7.097,22 USD işlemiş faiz görüldüğünü, bu faizin dayanağının ve faiz oranının belirsiz olduğunu, müvekkillerinin ileride telafisi mümkün olmayan zarara uğramaması için tedbir taleplerinin de bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; müvekkilleri aleyhine yapılan 500.000,00 USD’lik 2 adet senedin kambiyo vasfı taşımaması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, muaccel ve talep edilebilecek bir alacağın olmaması sebebiyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davacılar arasında Satış ve Teminat Protokolü imzalandığını, sözleşme detaylarının incelenmesi suretiyle görüleceği üzere, her ne kadar taşınmazın müvekkili tarafından …’tan devir alınmış gözükse de …’ın taşınmazın inşaatının yapı müteahhidi olan … şirketinin çalışanı olduğnu, davacılardan …’ın, …şirketinin ortağı olduğunu, bu işlemlerde davacı … ve … ortak olup, iyi niyet ilkelerine aykırı olarak aslında gerçek malik olmalarına rağmen işlemleri … üzerinden gerçekleştirdiklerini, bu nedenle, müvekkili tarafından … adına yapılan ödemelerin aslında davacılara yapıldığını, 100.000 USD ve 365.000 TL bedelin müvekkiline ödendiği iddialarının tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, aksine müvekkili tarafından 09.02.2015 tarihinde “… mevkiinde bulunan 148 pafta, 876 ada, 59 parseldeki 2.750 m2 arsa içindeki evin satın alma kaporası olarak” 100.000 USD davacıların isteği ile davacıların çalışanı …’a havale yapılmak suretiyle aslında davacılara ödendiğini, ayrıca, 22.03.2016 tarihinde 400.000 USD, 23.03.2016 tarihinde 350.000 USD, yine 23.03.2016 tarihinde 350.000 USD ve yine 23.03.2016 tarihinde 250.000 USD’nin davacılara …Bankası …Bankacılık Şube Müdürlüğünde nakden kamera kayıtları ve şube yetkilileri huzurunda teslim edildiğini, sözleşmeden de anlaşıldığı üzere, bu ödemelerin 500.000 USD’lık kısmı iskan işlerinin takibi ve iskanın alınması hizmetlerine karşılık olmak üzere davacılara ödendiğini, müvekkili tarafından ödenen 500.000 USD’ın geri ödenmediğini, senet üzerinde yer alan ve temel borç ilişkisine işaret etmeyen “teminat senedi” kaydının senedi kambiyo senedi olmaktan çıkardığı iddialarının hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıların işbu davada ileri sürdükleri iddiaların, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas ve … Esas numaralı takibin iptaline yönelik davalarında derdest olduğunu, bu nedenlerle, işbu davanın esasa girilmeksizin husumet yönünden reddi gerektiğini, davaya konu olan senetlerin kambiyo senedi vasfını taşımakta olduğunu, davacılar tarafından diğer davalı ile aralarındaki temel borç ilişkisine yönelik ileri sürülen sözde satış ve teminat protokolünün, sözü edilen taşınmazlar ve iddialara ilişkin müvekkilinin bilgisi bulunmadığını, iddiaların tarafının müvekkili olmadığını, açıklanan nedenlerle; tedbir talebinin ve davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı taraf delil olarak İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün takip dosyası, senet asılları, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi dosyası, Yargıtay İçtihatları, taraflar arasındaki sözleşme, SGK kayıtları, Ticaret odası kayıtları, nüfus kayıtları, keşif ve bilirkişi incelemesi, tanık beyanları delillerine dayanmıştır.
Davalılardan… ise tapu kaydı, Yargıtay içtihadı, banka dekontları, banka işlem dosyası, banka kamera kayıtları, tapu kamera kayıtları, taşınmazlara ilişkin belediye ve ilgili idarelerin işlem dosyaları, proje , ruhsat, yapı tadil tutanağı, savcılığa verilen ifade, taraflar arasındaki sözleşme, icra takip dosyası, tanık, SGK kaydı, …Şti’nin sicil kaydı, yeşif, yemin, taraflar arasındaki yazışmalar, bilirkişi incelemesi, uzman görüşü delillerine dayanmıştır.
Dava konusunun teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle mahkememiz dosyası bilirkişiler Mimar…, İnşaat Mühendisi… ve sözleşme bilirkişisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişiler sundukları raporda “Üsküdar 59 parselde yer alan binanın projesine aykırı inşa edildiği, inşaatların tamamlandığı ve fiilen mesken olarak kullanıldığı, … İmar Mevzuatı gereğince mevcut haliyle binaya iskan alınmasının mümkün olmadığı, iskana engel projeye aykırı inşaatların dava konusu taşınmazın mülkiyetin el değiştirdiği davalı … mülkiyetine geçtiği tarih olan 22.03.2016 tarihi ile 1 no’lu Yapı Tadil Tutanağı tarihi olan 29.05.2017 tarihleri arası ile 29.05.2017 tarihi sonrasında yapılmış olabileceği (komşu parsele tecavüzde inşaat duvarı hariç olmak), bu kapsamda öncelikle dava dışı önceki malik … tarafından onaylı projeye aykırı olarak bodrum katta yapılan taşkın inşaatların … Müdürlüğü tarafından tespiti üzerine genişletilen kısımların duvar örülerek ve fazlalık kısımların toprakla doldurularak kapatılmak suretiyle projeye uygun hale getirildiği, ancak bilahare davalılardan … sorumluluğunda yürütülen inşaat çalışmaları sırasında duvar örülmek ve toprakla doldurulmak suretiyle projeye uygun hale getirilen kısımların davalı … tarafından yeniden binanın kullanım alanına dahil edildiği ve davalı … tarafından projesine aykırı bir şekilde sundurma, çardak, tenis kortu, teknik oda, güvenlik binası, hizmet odası gibi bir kısım başkaca projeye aykırı imalatlar yapıldığı, imara ve onaylı projesine ve yapı ruhsatına aykırı olarak inşa edildiği anlaşılan binanın projeye aykırı kısımların yıkılarak onaylı projesinin uygun hale getirilmesi halinde dava konusu taşınmaza iskan alınmasının mümkün olduğu, bu aykırılıkların 4 aylık bir çalışma ile giderilebileceği, komşu parsele tecavüzlü betonarme istinat duvarının 90.000,00 TL tutarında bir harcama ile yıkıma ve kendi parseli dışında yeniden inşa edilmek suretiyle iskana aykırılığın giderilebileceği, imara, onaylı projesine ve yapı ruhsatına aykırı olarak inşa edilen diğer yapıların ise 150.000,00 TL tutarında bir harcama ile yıkılmak ve onaylı projesine uygun hale getirmek suretiyle iskana engel aykırılıkların giderilebileceğini, tarafların dava dışı … ve …’nun oluşturduğu satış ve teminat protokolünün, satış, mal değişlini, trampa ve eser sözleşmesine ilişkin edimlerin yasanın ön görümediği şekilde bir araya getirilmiş bir karma sözleşme olduğu, satış ve teminat protokolü ile taşınmaz vaadinin taşınmaz mülkiyetinin devir borcu doğurmaları sebebiyle resmi şekle uygun yapılmadıkları için kesin hükümsüz oldukları, ancak bu hususun taraflarca dile getirilmediği ve edimlerin yerine getirildiği, bu safhadan sonra kesin hükümsüzlük ileri sürmenin M.K.2.maddesine aykırılık oluşturacağı, davalı …’in taşınmazı devraldıktan sonra projeye aykırı imalatları yapması nedeniyle davacı … tarafından …Müdürlüğü’ne ihbarının bulunduğu, davalı …’in protokoldeki ediminden olan inşaatın tamamlanması olduğu, bunun bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, buna göre karma sözleşme niteliği taşıyan satış ve teminat protokolünde davalı …’in gereği gibi ifa edilip edilmediği, tartışma konusu yapılan inşaatın tamamlama edimine, yüklenicinin borçlarına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, bu borcun ise yüklenicinin özenle sadakat borcu olduğu, sadakat borcunun benzer işi üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara göre, özen borcunun ise eseri meydana getirirken ve teslim ederken benzer bir eserin ifasına yüklenen makul ve dürüst bir yükleniciden beklenilen tüm dikkati sarf etmesi, bilim ve tekniğin temel kurallarına uygulaması ile ifa edilebileceği, özen borcunun belirlenmesinde sözleşme hükümleri ve benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicini göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışın esas alınacağı, yaptığı işin uzmanı olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve bir işi yüklenirken kendi bilgisinin, uzmanlığının ve finansman kaynaklarının o iş için yeterli olup olmadığını değerlendirmesi ve sözleşmeyi bu çerçevede kurup kurmayacağını belirlemesi gerektiği, özellikle yüklenicinin eseri meydana getirmesine engel olabilecek hukuki ve fiili engellerin olup olmadığını da araştırması, plan, proje, malzeme, eserin yapılacağı taşınmazın durumu gibi hususları göz önünde tutması gerektiği, bu bilgiler ışığında somut olay üzerinde davalı … tarafından inşaatı yürütüldüğü sırada inşa edilen aykırılıkların teslim öncesinden daha fazla olduğu, inşaatın kendisine teslimi sırasındaki projeye aykırılıkların gerekli özeni gösterseydi farkedebileceği, inşaatın kendisine tesliminden sonra da aykırı inşaatlara devam ettiği hususları dikkate alındığında kendisine projeye aykırı ve iskana elverişli şekilde teslim yapılmadığı savunmasının TBK 471/1 uyarınca yerinde görülüp görülmemesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu,
Takibe konu senet üzerinde iki yerde teminat senedi yazıldığı ve hem senedin üzerinde teminat senedi ifadesi hemde satış ve teminat protokolünde teminat senedi verileceğinin kararlaştırıldığı, Üsküdar 876 ada 59 parseldeki taşınmazın kaba inşaat halinde bulunduğu, senet metninde sözleşmeye atıf yapılmıyorsa da sözleşme ve senedin düzenleme tarihinin, sözleşmede kararlaştırılan senet bedelinin, lehtarın ve borçlunun her iki belgede de özdeş olmasından hareketle takdiri mahkemeye bırakmak üzere senedin teminat senedi olduğunun düşünüldüğünü, ciro edilmiş olması halinde hamilin senedin teminat senedi olduğunu bilmesi ve borçlunun zararına hareket etmesi halinde kişisel defi niteliğindeki bedelsizlik iddiasının hamile karşı da öne sürülebileceği, buna rağmen senedin devralındığının ispatlanması gerektiği, somut olayda senedi takibe koyan lehtarın davalı … ile akrabalık veya iş ilişkisi olduğu ifade edilmiş ise de bu hususta dosyada bu durumu ispatlar değerlendirmeye esas olacak belge ve bilginin bulunmadığı,” belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Dava, kambiyo senedine dayalı takip ve bu takibe dayalı senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra takip dosyası, taraflar arasındaki sözleşme, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamıyla uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacıların davalı …’na ilişkin davalarının kabulüne, diğer davalı …’e ilişkin davalarının ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyamız davacıları ile davalı … arasındaki protokol (sözleşme) uyarınca davalı …’in rapora itirazlarına rağmen aradaki ilişkinin satış ve eser sözleşmesi niteliğinde bir karma ilişki içerisinde bulundukları, buna göre de davalı …’in aynı zamanda kaba inşaat halindeki inşaatın yapılması işini B.K. 470 vd. maddeleri uyarınca üstlenmiş olması cihetiyle bir eser sözleşmesini de üstlendiği, dosyamız davacılarının ise inşaatın yürütülmesi ve iskanının alınması edimini üstlendikleri, buna karşı da davalı …’e 250.000,00 er USD’lik 2 adet senedi teminat amaçlı verdikleri, bu hususu gerek senet metnindeki teminat ifadesi ve gerekse sözleşmede teminat senedi verilmesine ilişkin açıklama ve senet tarihi ile sözleşme tarihinin aynı olması hususları dikkate alındığında bu durumun şüphe götürmez şekilde sabit olduğu, senetlerin teminat senedi hüviyetinde olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davalı …, üstlendiği eser sözleşmesi uyarınca ve diğer yaptığı işlerden dolayı bir müteahhit olup, hem basiretli bir iş adamı sıfatıyla hareket etme mecburiyeti hem de eser sözleşmesinin yüklenicisi olarak özen ve sadakat yükümlülüğü altında olduğu ve buna göre hareket etmesi gerektiği, yine yapımını üstlendiği kaba inşaatın yapımı işini de açıkça onaylı projeye göre inşaatı yapacağını taahhüt ettiğine göre ve inşaatı devir almadan işi üstlenmeden önce gerekli incelemeyi yapması gerektiği, yaptığı hususunun hayatın olağanına uygun olacağı ve buna göre de varsa mevcut natamam inşaatta projeye aykırılığı davacılara ihtar ederek düzelttirecek olması gerektiği, bu hususu ayrıca bilmesi gerektiği, buna rağmen bu yönde bir ihtirazi kayıt koymadan veya devir sonrası inşaatı ve ruhsat ve projeyi incelemek suretiyle aykırılığa vakıf olmuş ise davacıları ihtar etmeden dava açılışına kadar ve sonrasında da inşaatı tamamlayıp, taşınıp orada yaşamasına göre ve bilirkişi tarafından açıkça tespit edildiği üzere davacılara atfedilecek projeye aykırılık içeren tek yapının komşu sınırına taşan istinat duvarı olduğu, bu taşkın kısmında davalı …’in kendi yükümlülüğü dolayısıyla yıkılıp, yıkım bedelini davacılardan ayrıca talep edebilecekken bu yönde davranmayarak, aksine projeye ve ruhsata aykırı başka aykırılıklar yaparak, onaylı projenin dışına çıktıktan sonra davacıların iskan alması edimlerini yerine getirmediği savunmasına girmesinin dinlemeyeceği, bu durumun 6098 sayılı yasanın 471 ve M.K.2 maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık oluşturacağı cihetiyle itibar edilemeyeceğine kanaat getirilmiştir. Buna göre de davalı … kendi eyleminden (kusur-kasıt) kaynaklanan, projeye uyma yükümlülüklerini bile bile ihlal ederek, daha nitelikli, geniş kullanım alanı elde ederek, onaylı proje dışına çıkarak inşaatı tamamlayıp menfaat elde etmesine rağmen bu durumun iskan alınmasına engel olmasına rağmen sorumluluğu davacılarda bulunduğu savunmasına itibar edilemeyeceğinden kendi eyleminden kaynaklanan sonuca katlanması gerektiği ve senedin teminat hükmünü devam ettirmesi için davacılardan kaynaklı bir kusur olmadan senedi ciro ederek gerçekleşmeyen şarttan dolayı davacı tarafın 3.kişinin icra tehdidine maruz kalmasına sebep olmasının sonuçlarına katlanması gerektiğine, bu nedenle de davacıların davalı …’e senetten dolayı borçlu olmadıklarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dosyamız davalısı …’in dile getirdiği diğer 500.000,00 USD’ye ilişkin beyanlarının dava konusu olmadığı, dava konusunun senet ve bu senede dayalı olarak takip olduğu dikkate alındığından bu savunmasına da değer atfedilmemiştir.
Takibe konu senedin teminat senedi olduğu kabul edilmesine rağmen dosyamız davacılarının diğer davalı …’ye karşı davalarının ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Zira senedin üzerinde teminat ibaresi bulunmasına rağmen bunun neye isnat ettiği senet metninde yazılmamış olup, davacılar, davalı …’ye karşı şahsi defi olarak ödemezlik definde bulunabilmesi için 6102 sayılı TTK’nun 778/1-a maddesi yollaması ile uygulanması gereken 689.maddesi gereği davalı …’nin davacılar ile diğer davalı … arasındaki iç ilişkiyi bildiğini ispatlamaları ve davalı …’nin bu bilgi üzerine bilerek davacıların zararına hareket ettiğini ispatlaması gerekir. Ancak davacılar tarafından dile getirile … ile diğer davalı … arasında bir akrabalık veya iş ilişkisinin olduğu iddia edilmiş olmasına rağmen bu hususun ispatlanamamış olduğu, buna göre de davacıların davalı …’ye karşı olan davasının ispat edilememiş olması nedeniyle reddi gerektiğine kanaat getirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların, davalı …’na ilişkin davalarının kabulü ile İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki 22.03.2016 tarihli 250.000,00 USD’lik keşidecisi … ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki takip dayanağı 22.03.2016 tarihli keşidecisi …, lehtarı … olan 250.000,00 USD senetten dolayı borçlu olmadıklarının ayrı ayrı tespitine,
2-Davacıların diğer davalı icra takip alacaklısı …’e karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 2017/26907 ve İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyalarına ilişkin menfi tespit davalarının ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gereken 118.712,53 TL harçtan peşin yatırılan 29.678,14 TL’nin mahsubu ile bakiye 89.034,39 TL harcın davalı …’ndan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 34.456,64 TL yargılama giderinin davalı …’ndan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı …’nun yapmış olduğu 48,25 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 93.624,75 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı … Tüzer’in yapmış olduğu 100,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davalı … Tüzer kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 93.624,75 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
118.712,53 TL İ.H 29.714,14 TL İlk masraf
29.678,14 TL P.H / 4.500,00 TL Bilirkişi ücreti
89.034,39 TL Bakiye harç 242,50 TL Tebligat gideri /
34.456,64 TL