Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/812 E. 2018/709 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/812 Esas
KARAR NO : 2018/709

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 31/07/2009
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 04.01.2007 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşme gereğince davalının ürettiği ürünleri müvekkilinin satarak bir ticaret sözleşmesi yapıldığını, sözleşme hukuki gereğince veya franchise sözleşmesi şeklinde tanzim edildiğini, sözleşmenin başlaması ile müvekkili tarafından bir kısmı çek olmak üzere davalıya ödemeler yapılmaya başlandığını, ayrıca söz konusu işin yapılabilmesi için yüksek miktarda harcama yapıldığını, bu harcamalardan sonra faal hale getirildiğini, toplam 23.600 TL ödeme yapıldığını, ticari faaliyetler başladıktan sonra davalının üzerine düşen edimini yerine getirmediğini, gereken ürünlerin bir çoğunu üretmemeye ve teslim etmemeye başladığını, müvekkilinin zarar etmeye başladığını, büyük harcamalar yapar8ak açtığı iş yerini kapamak zorunda kaldığını, teslimatların yapılmaması, siparişlerin zamanında gelmemesi üzerine müşterilere rezil olan müvekkilde, psikolojik sıkıntılar başladığını, bu olayların müvekkilinde çöküntüye sebep olduğunu, ticari faaliyetlerin başladıktan sonra müvekkiline cari hesaba mahsup edilmek üzere çok sayıda çek verildiğini, daha sonrada kısım kısım ödemeler yapıldığını, sonuç olarak alacaklı olan müvekkilinin her defasında oyalandığını, ve daha sonrada … 13.İcra Müdürlüğünün takibi ile karşı karşıya kaldığını, bu nedenlerle … 13.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitini, takip miktarı üzerinden %40 dan aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline, müvekkilinin uğradığı ve içinde kaldığı durum sebebi ile 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasını, davalıdan 10.016,34 TL alacaklı olduğumuza ve dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini, uğranılan zararlar sebebi ile 500 TL maddi tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaleti davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, müvekkil adresinin Kadıköy ilçe sınırları içinde olduğunu, yetkili mahkemenin Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı tarafın teslimatların yapılmaması siparişlerin zamanında gelmemesi ve sözleşmedeki 3.maddeyi bahane ederek zararın müvekkil şirketten kaynaklandığını belirtiklerini, bu iddiaların asılsız olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, sözleşmenin taraflar arasında 04.01.2007 tarihinde imzalandığını, imza tarihinden davacının işyerini kapatana dek mal sevkiyatı olduğunu, mal teslimi yapılmadı diye ihtarları olmadığını, davacı tarafın işyerinin dekorasyonunu kendi istediği gibi yaptığını, sözleşmede dekorasyon projesini uygulamadan önce satıcının onayını alacaktır ibaresi olduğunu, ancak davacının müvekkilinin onayını almadığını, davacının şirketi kapatma durumunu müvekkiline bildirmediğini sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkil şirketin davacıdan 10.500,90 TL alacaklı olduğunu, bundan dolayıda … 13.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle dosyanın yetkili mahkeme olan Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesinin kararının verilmesini, davanın esastan reddini, … 13.İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasında davacıdan alacaklı olduklarının tespitini, %40 dan aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava menfi tespit ve alacak davasıdır.
Yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, takip dosyası, sözleşme, ödemeler, faturalar, defter ve kayıtlar, yapılacak bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
İncelenen dosyada davacının bayi, davalının satıcı olarak 04.01.2007 tarihli protokolü imzaladıkları, satıcının üretimi olan ürünlerin bayi tarafından satılacağı, sözleşmenin 2.maddesi ile bayinin işyerini istediği şekilde dekore edeceği, satıcının onayına sunacağı, 3.madde ile satıcının ürünlerinden başka ürünlerin satılamayacağı, 10.madde ile satıcının ürünleri kesintisiz olarak üretip teslimi, kaldırılacak ürünlerin 90 gün önceden haber verileceği ve diğer hükümleri kapsayıp 3 yıl süre ile yapıldığı, bitimden en az 3 ay önce bildirim ile fesihin gerekeceğini belirlemişlerdir.
Defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemede davacının ve davalının kayıtlarının takdiri delil sayılabileceği, davacı kayıtlarında davacının davalıdan yapılan fazla ödeme nedeniyle 9.637,04 TL alacaklı olup, davalının kayıtlarına göre 9.905,91 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, aralarında toplam 19.542,95 TL farkın olduğu, bu farkın iç sipariş formlarının davalının cari hesabında yer alan, davcının işletme defterinde yer almayan fatura kayıtları içerisinde yer alıp, davalı tarafından davacı adına fatura tanzim edilmediği, davalının cari hesabında yer alan, ancak davacının defterlerinde olmayan ve faturası tanzim edilmemiş kayıtların ispata muhtaç olduğu, yine hesap hareketleri içerisindeki 30.06.2007 tarihli 3.642,21 TL tutarlı ödemeye ait belgenin olmayıp, davalı tarafından herhangi bir belge ibraz edilmediğinden, bu ödemeninde ispata muhtaç bulunduğu, ve davacının aldığı mal, faturalar ve ödemeleri doğrultusunda davalıdan 9.637,04 TL alacaklı olduğu, bu miktarın fazla ödeme olduğu belirlemiştir.
Tüm dosya kapsamı sunulan deliller, itirazlar doğrultusunda alınan raporlar denetlenmiş, davacının maddi zararının ispat edilmediği, demirbaşların kendisinde bulunduğu, işin tasfiyesinin davalı kusuru olduğuna, dair delil elde edilemediği, kaldı ki, bu ilişki ve mal teslimlerinin olmaması halinde bu sözleşmenin feshinin talep edilebileceği, mal sevkıyatlarının yapıldığının kayıtlar ile belirlenip, alınan mallara karşı ancak fazla ödemenin var olduğuna, incelenen kayıtlar ile kanaat geldiği, işyerinin kapanmasında davalının sorumluluğunun belirlenemediği, manevi tazminat talebinde bu koşullar altında yerinde olmadığı, davalının yaptığı takip nedeniyle faturalar nedeniyle yapılan ödemeler ve verilen mallar doğrultusunda borçlu olmadığı, ancak fazla ödeme nedeniyle 9.637,04 Tl alacaklı olması karşısında bu miktar dışında borcunun var olup, maddi ve manevi tazminat taleplerinin davalı eylemi ile tasfiyenin oluştuğuna dair delil bulunmayıp davanın kısmen kabulü ile ıslah edilen talebinde yerinde görülmeyerek verilen karar Yargıtay 19. H.D’si tarafından 29.01.2015 tarihli 2014/13076-2015/1258 sayılı ilamı ile onanmıştır. Bilahare kasti karar aşamasında davacının karar düzeltme talebi yerinde görülmüş, davacının davalıya borçlu olmadığı ve davacı yanca yapılan fazla ödemeler nedeniyle davalıdan 9.637,04 TL alacaklı olduğu konusunda gerekçe oluşturulduğu halde alacağa hükmedilmemesinin yerinde görülmediği nedenle bozulmuş, mahkememizce bu yönde 25.05.2016 tarihli karar ile borçlu olmadığı miktarı tespit ederek fazla ödenen miktarın da davalıdan tahsili yönünde oluşturulan karar yeniden temyiz edilmiş olmakla bu kez davacının manevi tazminat maddi tazminat ve ıslah edilen değerleri de dikkate alınarak davacının taleplerinden kabul edilen miktar toplamı ve reddedilen manevi tazminat miktarı yeniden denetlenerek vekalet ücretinin belirlenmesi için 24.05.2017 tarih 2016/20092- 2017/4168 sayılı ilamı ile bu yönde bozulmuş olarak gönderilmiştir.
Mahkememizce yapılan hesaplamalar bozma ilamı değerlendirilmiş, bozma ilamında vekalet ücreti dışındaki hususların yani esas hükmün kesinleşmiş olduğu belirlenmiş bu konuda karar oluşturulmasına yer olmadığına karar verilerek, ilam doğrultusunda davacı lehine toplam 20.137,04 TL davalı lehine reddolunan manevi tazminat ve 16.397,00 TL tutarlı reddolunan kısım üzerinden vekalet ücreti tayini suretiyle karar verilip bu miktarlarında gerekçeli kararda açıklanmak üzere aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçede açıklandığı üzere,
1-Yargıtay bozma ilamında vekalet ücretleri dışındaki husus ve hüküm kesinleşmiş olmakla bu konuda karar oluşturulmasına yer olmadığına,
2-Davacı lehine toplam 20.137,04 TL, davalı lehine red olunan manevi tazminat ve 16.397,00 TL tutarlı ret olunan kısım üzerinden vekalet ücreti tayini suretiyle karar oluşturulmasına,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL ilam ve karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine
3- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.368,74 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.180,00 TL ve manevi tazminat yönünden 2.180,00 TL olmak üzere toplam 4.360,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, verilen karar tebliğden itibaren on beş günlük kesin süre içinde YARGITAY yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı alenen ve usulen tefhim olundu.04/07/2018

Katip …

Hakim …