Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/8 E. 2022/728 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/242 Esas
KARAR NO :2022/819

DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/03/2018
KARAR TARİHİ:23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 31.12.2016 tarihine kadar “… Mah. … Sokak No: …/…” adresinde faaİiyet gösteren firmalar olması nedeni ile 2015 yılı 3.ayında davalı firmanın … no.lu tesisat numarası ile abonesi olduğunu, ancak bu aboneliğin davacının 1.12.2016 tarihinde işyerini devretmesinin ardından sonlandırıldığını, … .. Ticaret Ltd. Şti. ile yeni abonelik sözleşmesi imzalanmış olmasına rağmen davacı aleyhinde … 9.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile başlatılan icra takibi ile haksız ve hukuka aykırı bir şekilde içeriği anlaşılamayan Kaçak| Kullanım Bedeli adı altında 53.174,91 TL’nin davacıdan tahsilinin istendiğini, tebligatın 21. Madde uyarınca muhtıra yapılmasından davacının haberi olmadığı için itiraz edilmeyen takibin kesinleştiğini. davacının 31.12.2016 tarihinde ilgili işyerini devrettiğini, ilgili adresteki işyeri ile ilgili bağlantısı kalmadığını, bu tarihten itibaren davalı şirketin abonesinin … Plastik….Ltd.Şti. olduğu hususunun sabit olmasına ve esasen bu hususun davalının kabulünde olmasına rağmen davalı şirketin 2017 yılı Ocak ayından itibaren bu tarihten sonraki bütün faturaları dava dışı … Plastik …Ltd.Şti.’ne kesmiş olmasına rağmen icra takibini davacıya yönelttiğini, davacıdan işyerini devralan dava dışı firma ile abonelik sözleşmesi yapıldığını ve bu firma tarafından düzenli olarak faturaların ödendiğini, bu hususun ilgili icra dairesi haciz zaptı ile sabit olduğunu, 03.11.2017 tarihli haciz zaptında işyerinde çalışanın beyanı ile borçlunun bu adresle Herhangi bir ilgisinin bulunmadığı ve ilgili işyerinde res’en yapılan araştırmada bu borçluya ait hiçbir bilgi. belge ve emareye rastlanmadığının haciz zaptına geçtiğini, haciz zaptının resmi ve gerçeği ihtiva eder bir belge olup. davacının ilgili adresle hiçbir ilgisinin bulunmadığını ispatlar nitelikte olduğunu, icra dosyasında hiçbir tutanak dönem tarih belirtilmiş olmamasına rağmen sadece son döneme 2017 Temmuz diye bir ibareden yola çıkarılırsa dahi. Davacının 2016 yılının 12.ayından sonra aboneliğinin sonlandığı düşünülecek olursa, bu borçtan ve/veya kaçak bedelinden sorumlu olamayacağı asla kabul anlamına gelmemek kaydı ile) ve icra takibinin borçlu sıfatı bulunmayan davacıya yöneltildiğinin açıkça anlaşılmakta olduğunu, Likit bir alacak olmadığını, icra takibine konu hiçbir dayanak belgenin icra takip dosyasında bulunmadığını, davacıya da tebliğ edilmediğini, takip dayanağına Kaçak Elektrik Bedeli yazılmışsa da hangi tarihte ve ne şekilde kaçak elcktrik bedeli tespit edildiği bunun hangi döneme, tarihe ait olduğu, kullanıcının davacı olduğunun nasıl tespit olduğu hususunun vs. hiçbir belge ve bilginin takip dosyasında bulunmadığından bunlara ilişkin beyan ve dava haklarını saklı tuttuklarını, davalı tarafından bunların sunulması durumunda bu hususta beyanda bulunacaklarını. davalı tarafın kesmiş olduğu birçok faturanın elektrik piyasasının belirlemiş olduğu kriterlere aykırı olduğu gibi davacı tarafından kullanılmayan elektrik ve kaçak elektrik kullanma sebebiyle faturalandırdığı borçlar vs. sebeplerle haksız kazanç peşinde olduğunu, ne dönemi. ne içeriği hiçbir şey belli olmayan gayri ciddi alacak tahakkuklarıyla denetimsiz bir şekilde vatandaşın borçlandırıldığını. daha önce de haksız icra takibi yapıldığını, mükerrer fatura ve kullanım bedelleri tahakkuk ettirildiğini, bununla ilgili … ATM … Esas sayılı dosyanın halen derdest olduğunu. davacının işyerini devrinden ve aboneliği sonlandırıldıktan sonra hiçbir şekilde icra takibi konusu borcun muhatabı ve borçlusu olamayacağını ve böyle bir borcu kabul etmediklerini, bir an için aksi düşünülse dahi davalı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tutanağının icra dosyasında mevcut olmadığını, davacının kabulünü içerir bir imzası da mevcut olmadığından davacı aleyhinde delil olarak kullanılamayacağını, davacının kaçak elektrik kullandığı ve uğranılan zararın ispat yükünün davalıya ait olduğunu tüm bu nedenlerle emsal yargıtay kararları da göz önünde bulundurulmak suretiyle … 9. İcra Dairesi’nin … Esas no.İu dosya ile başlatılan icra takibinin durdurulmasına ve yargılama neticesinde icra takibindeki kaçak elektrik bedelinden davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı kurum arasında (… … A.Ş.) herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığını. abonelik sözleşmesinin … … … Satış A.Ş. kurumu ile yapıldığını. iki kurumun birbirinden farklı olmakla beraber işleyişleri ve çalışma konularının farklı olduğunu, … … A.Ş.’nin kaçak elektrik tüketimi ile ilgilendiğini, davalı kurum yetkilileri tarafından yapılan tespitte davacının herhangi bir abonelik sözleşmesi olmadan elektrik tüketiminde bulunduğundan dolayı kaçak elektrik tahakkuk düzenlendiğini, davacı hakkında bu tespitin cebri icrası için … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takip yoluna gidildiğini. davacının dava dilekçesinde husumeti … … … Satış A.Ş.’ne yönelttiğini, oysa icra takibinde takibi yapanın … … A.Ş. olduğunu, işbu nedenle davanın öncelikle usulden reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde mağduriyetler zinciri oluşturulduğunu, icra takibindeki tutanaklara bakıldığında davacının davalı kurumu abonelik sözleşmesi olmadan zarara uğrattığının görüleceğini, fiili kullanan ve kira sözleşmesinin … adına düzenlendiğini, davalı kurum yetkililerinin maddi gerçeği bulma noktasında yaptığı tüm tahkikatların bu gerçekliği doğruladığını tüm bu nedenlerle davanın öncelikle usulden akabinde esastan reddini ve davacının % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davanın, başlatılan icra takibi sebebiyle açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı tarafından kaçak elektrik kullanımının olup olmadığı, kaçak kullanım var ise miktarı ile bedelinin ne olduğu, davalının davacıdan bu bedeli talep edip edemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Dosyamıza bir sureti celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine toplam 53.174,91-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile birlikte tedbir talebinde bulunduğu, mahkememizin 24/04/2018 tarihli tedbir kararı ile İİK 72/3 maddesi gereğince, … 9.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yatacak tutarın asıl alacak üzerinden %20 teminat karşılığında alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ile birlikte dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile dosyada yer alan bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda incelenerek, davacı tarafından kaçak elektrik kullanımının olup olmadığı, kaçak kullanım var ise miktarı ile bedelinin ne olduğu, davalının davacıdan bu bedeli talep edip edemeyeceği hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyetince düzenlenen raporda özetle; takip dosyası ve dava dosyasına sunulan bütün belge ve deliller ile mahkemenin celp ettiği delillerin hep birlikte değerlendirildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; – Davacının … no-lu tesisat numarası ile 07.03.2008 tarihinden itibaren davalı firmanın abonesi olduğunu, ancak aboneliğin 27.09.2016 tarihinden borçtan dolayı feshedildiği ve 03.10.2016’da enerjinin kesilmiş olduğunu, ilgili tesisatın 26.12.2016 tarihinde … Plastik Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından kiralanmış olduğu ancak … Plastik Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi ile davalı şirket arasında sözleşmenin 20.01.2017 tarihinde imzalandığını, – … … A.Ş. Hukuk Direktörlüğü’nün 06.11.2018 tarihli yazısında; ilgili mahallin 20.12.2016 tarihine kadar davacı târafından kullanıldığının tespit edildiğinin belirtilmiş olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında imzalanmış bulunan sözleşmenin fesih tarihi olan 27.09.2016 tarihinden 20.12.2016 tarihine kadar olan dönemde sayacın kaydettiği tüketim miktarının, söz konusu dönem aralığında abonelik bulunmadığı ve 03.10.2016 tarihinde enerji kesilmiş olduğu için Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Madde 42’ye göre kaçak kullanım olarak kabul edileceğini,ancak bu dönem aralığında ilgili| mahallin davacı tarafından kullanılmış olduğu hususundaki takdirin mahkemeye ait olacağını, dava konusu kaçak kullanıma’ ait Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı’nın dosya kapsamında bulunmadığı ve dolayısıyla 52.768.10 TL tutarlı tahakkukta zabıt tarihi olarak belirtilen 20.12.2016 tarihindeki endeks değerinin tespit edilemediğini, dava konusu kaçak tahakkukunun endeks değerinde yapılan ayrıştırmaya göre yapılmış olduğunu. her ne kadar dava konusu kaçak kullanıma ait tutanak dosya kapsamında bulunmadığı için tutanak tarihindeki endeks değeri tespit edilememiş olsa da belirtilen endeks değerine göre yapılan hesaplamanın yönetmeliğe uygun olarak, ilgili dönem için EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren tek terimli ticarethane tarifesi birim fiyatı üzerinden yapılmış olduğunu dosya kapsamında ilgili tesisatâ ait, davacı adına, işbu davaya konu tutanak haricinde, 02.05.2015 tarihinde düzenlenmiş Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı bulunduğu, bu tutanağa istinaden mükerrer durumun oluşup oluşmadığı hususundaki kanaatin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Taraflarca sunulan beyan ve itirazlar değerlendirilmiş, beyan ve itirazlar doğrultusunda dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek davalı taraf kayıtlarında inceleme yapılarak 02.05.2015 tarihli kaçak tespit tutanağı gereğince davacı tarafça ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmamış ise davacının sözleşme fesih tarihi itibariyle davalıya borçlu bulunup bulunmadığı, borçlu ise ne miktarda olduğunun tespiti ile son kaçak kullanım iddiası kapsamında önceki kaçak kullanım dönemi ile çakışan mükerrer dönem ve borç miktarının da tespiti hususunda ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ek rapor sunulmuştur.
Bilirkişi ek raporunda özetle; ara karar gereği Mahkeme tarafından verilen görev ve yetki ilc davalı … … … A.Ş.’nin adresinde 02.09.2021 günü saat 13:30’da yapılan incelemede davacı …’a ait kayıtlar sunulduğunu, 3 adet işlemin tamamının Kaçak Tahakkuku işlemi olduğu görüldüğünü, sunulan bilgilerin bilgisayar ortamından inceleme altına alınmış olup, şirketin yapısı gereği ve işlemin niteliği gereği direk ticari defterler üzerinde tespitinin mümkün olmadığının belirlendiğini, davacı …’ın üç adet Kaçak Tahakkuk işteminden iki tanesine ait borcu ödediği ve inceleme günü itibariyle bir adedinin ödenmediği bilgisinin elde edildiğini, inceleme günü dava konusu işlemde kaçak tespit tutanağının olmamasının sebebinin yapılan işlemin şikayete bağlı olarak Komisyon Raporu ile tespit edildiği belirtilerek, rapor ekinde Komisyon Raporu sunulduğunu, neticeten; dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; Dava konusu tesisat için 21.02.2015 ve 12.05.2015 tarihlerinde elektriği kesilmiş sayaçtan kullanım yapıldığı tespiti ile “Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanakları” düzenlenmiş ve bu tutanaklara istinaden yapılan tahakkuklardan görüldüğü üzere 18.05.2015 ve 15.03.2015 tarihlerinde ödendiğini, davaya konu 27.09.2016-20,12.2016 dönemine ait kaçak kullanım için düzenlenmiş K/… seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı dosya kapsamında bulunmadığından 52.768,10 TL tutarlı tahakkukta zabıt tarihi olarak belirtilen 20.12.2016 tarihindeki endeks değerinin tespit edilemediğini, ancak her ne kadar bu tutanak dosya kapsamında bulunmasa da bu tutanağa istinaden düzenlenmiş Kaçak Elektrik Tüketim Tahakkuku incelendiğinde, belirtilen endeks değerine göre yapılan hesaplamanın Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olarak, ilgili dönem için EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren tek terimli ticarethane tarifesi birim fiyatı üzerinden yapılmış olduğunun tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Kaçak Elektrik Enerjisi Tüketiminin Faturalandırılması” başlıklı 46. Maddesi; “(7) Tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar Kurul onaylı tarife tablolarındaki ilgili tüketicinin tüketici grubuna ilişkin tek terimli, tek zamanlı aktif enerji ve dağıtım tarifesi üzerinden yapılır. Yapılan hesaplamalarda reaktif enerjiye ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmaz. (2) Kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen tüketicinin, 44 üncü madde çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu tüketici grubuna kaçak elektrik enerjisi tükettiği dönemde uygulanmakta olan ve birinci fikrada kapsamı belirtilen tarifenin 1,5 katı ile çarpılarak, kaçak enerji tüketim bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir. (3) Tüketicinin aynı veya başka bir kullanım yerinde mükerrer kaçak elektrik enerjisi tükettiğinin tespiti edilmesi durumunda, kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edildiği tarihte yürürlükte olan ve birinci fikrada kapsamı belirtilen tarifenin 2 katı göz önüne alınarak hesaplama yapılır…”, şeklinde düzenlendiğini, bu madde gereği dava konusu K/… seri nolu tutanağa istinaden yapılan tahakkuk hesabında mükerrer durum (21.02.2015 ve 12.05.2015 tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanakları) dikkate alınarak Kurul onaylı tarifenin 2 katı göz önüne alınarak hesaplama yapılması gerektiği kanaati oluştuğunu, ancak yapılan hesaplamada mükerrer durum göz önüne alınmamış ve Kurul onaylı tarifenin 1,5 katı göz önüne alınarak hesaplama yapıldığını, hesaplamanın mükerrer durum göz önüne alınarak yapılması durumunda ilgili tahakkukun
Enerji Bedeli: 86.024,55 kWh x 0,221208 TL/kWh = 19.029,33 TL
Dağıtım Bedeli: 86.024,55 kWh x 0,113552 TL/kWh = 9.768,26 TL
Ceza Enerji Bedeli: 19.029,33 TL % 9.768,26 TL = 28.797,59 TI
BTV: 19.029,33 TL x %5= 951,447 TL
Enerji Fonu: 19.029,33 TL x %1 = 190,29 TL
TRT Fon Payı: 19.029,33 TL x %2 = 380,59 TL
Toplam (KDV Hariç): 59.117,53 TL
Toplam (KDV Dahil): 69.758,68 TL olarak bulunacağını, mükerrer durum hususunun mahkemenin takdirinde olacağı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Somut olayda; … no.lu tesisat numarası ile 07/03/2008 tarihinden itibaren davalı firmanın abonesi olduğu, aboneliğin 27/09/2016 tarihinde feshedildiği ve 03/10/2016 tarihinde de elektriğin kesildiği, ilgili tesisatın 26/12/2016 tarihinde dava dışı şirket tarafından kiralandığı, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında sözleşmenin 20/01/2017 tarihinde imzalandığı, her ne kadar …’ın 06/11/2018 tarihli yazısında ilgili mahallin 20/12/2016 tarihine kadar davacı tarafından kullanıldığı ve bu sebeple icra takibine başlandığı beyan edilmişse de, belirtilen tarihler arasında kaçak elektriğin davacı tarafından kullanıldığına ilişkin herhangi bir belge ya da tutanak tutulmadığı, dosyaya sunulmadığı, davacı tarafça elektrik kullanıldığına yönelik iddianın davalı tarafça ispatlanamadığı, kaçak tutanaklarının doğru ve olaya uygun şekilde tanzim edilmesi halinde kaçak tutanağının aksi ispat edilene kadar geçerli olduğunun kabul edilebileceği, ortada doğru tespite dayalı kaçak tespit tutanağı bulunmadığından, davacının icra takibi açısından davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılan yargılama sonucunda davalının kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu borç yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Koşullar oluşmadığından kötü niyet tazminatının reddine,
3-Alınması gerekli 4.850,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.212,51 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.637,49 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.253,61 TL ilk masraf, yargılama aşamasında yapılan posta, tebligat ve bilirkişi ücretinin toplamı olan 1.883,00 TL olmak üzere toplam 3.136,61TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 11.360,00 TL ücret takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır