Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/793 E. 2018/983 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/793 Esas
KARAR NO : 2018/983
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 13/09/2017
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde epoksi uygulaması yaptığını, epoksinin PWC esaslı bir yer döşemesi malzemesi olduğunu, borçlu tarafından ödenmeyen 15.264,48 TL tutarındaki alacağın tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası tahtında borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini belirterek davanın kabulüne, icra takibinin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iddia edilen hususların maddi gerçeğe aykırı olduğundan davanın reddinin gerektiğini, davacı şirketin 2016 yılında müvekkili şirkette zemin halısı ve epoksi uygulaması yaptığını, ücretinin davacı tarafa ödendiğini, davacı tarafın epoksi uygulamasının ayıplı olduğunu, bu ayıbın giderilemediğini, açıklanan sebeplerle davacının herhangi bir alacağının mevcut olmadığını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak takip başlattığını belirterek haksız davanın reddine, davacı yanın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 15.264,48TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın tanık dinletme talebi yerinde görülmüş ve tanık …; “Ben davalı şirketin anlaşmalı olduğu mimarlık şirketinde çalışıyordum, davacı taraf davalı iş yerinde bir kısmına halı, bir kısmına epoksi uygulaması yapacaktı, halı yapıldı, epoksi uygulaması için ise öncelikle zemine gri bir harç döküldü, gri harç donduktan sonra ise epoksi denilen şeffaf reçine gibi bir harç zemine uygulandı, ilk seferinde davacı tarafından bu uygulama cuma akşamı yapıldı, cumartesi ve pazar günü davalı iş yerini açmadı, kurumasını bekledi, pazartesi geldiğimizde yüzeyde baloncuklar oluşmuştu ve çatlaklar vardı, bunun üzerine ben davacı şirketin mimarı olan …Bey’i çağırdım ve yapılan uygulamayı gösterdim, ben danışman olarak görev yaptığım için aynı zamanda davalı firmanın da yetkisini çağırdım, davalı şirket mimarı olan …Bey yapılan uygulama üzerine tekrardan uygulama yapılarak çatlak ve baloncukların giderilecebileceğini söyledi, ertesi hafta cumartesi sabahı uygulama yaptılar, ikinci uygulamada da aynı sonucu verdi, düzelme olmadı, alttaki hatalı yapım görünüyordu, düzeltme çalışma sonucunda herhangi bir değişiklik yoktu, davacı firma ikinci kez yaptığı uygulamayı düzeltmeye çalıştı, ancak yine olumlu sonuç alınamadı, ilk yapıldığı bozukluklar vardı, bizim davacıya verdiğimiz mimarlık hizmeti bittiğinden sonraki sürece dair benim herhangi bir bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için mahallinde keşif yapılmasına ayrıca taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş olup, heyet raporunda özetle; davalı …Ş.’nin tekstil tasarım-yönetim ofisi olarak kullandığı dava konusu yerin ağırlıklı olarak sirkülasyon alanları olan ofis girişi, koridorlar, cam-camekanlı olan toplantı odaları, bekleme bölümü, personel bay ve bayan wc’ler ile yönetim ofisinde bulunan wc zemin kaplamasının epoksi malzeme ile kaplandığı, davaya konu olan epoksi zemin kaplama uygulamasının davacı firma tarafından 2016 yılı Mayıs ayında uygulandığı yine dava konusu taşınmazda şap beton uygulamasının da davacı firma tarafından yapıldığı ve yapılan bu imalat bedelinin davalı firma tarafından ödendiği, personel çalışma ve yönetim ofislerinde ise halı kaplama olduğu, dava konusu epoksi zemin kaplama ile ilgili yapılan tespitlerde yaklaşık 240 m2 alana yapılan epoksi zemin kaplamasının hali hazırda kullanıldığı ancak çapları küçük olmakla beraber yoğunluklu olarak yüzeyde hava kabarcıklarının oluştuğu, özellikle wc’lerde olmak üzere kısmen ve daha ziyade alt zemin kaplamasından kaynaklı dalgalanma ve kılcal çatlaklar oluştuğu, epoksi zemin kaplama kalınlıkları 0,5 ila 3 mm gibi ince değerlerde olduğundan, epoksi uygulama altına yapılan beton yüzeyin düzgünlüğünü aynen yansıttığı, epoksi zemin kaplamasında oluşan hava kabarcıklarının birçok sebebi olmakla birlikte, çalışma ortamı, epoksi malzemenin karışımı, hazırlanması, epoksi uygulanacak betonun ısısı, nemi, kaplama yapılan yüzeye direk güneş ışığı gelmesi, ani ısı değişiklikleri, vb birçok nedenden kaynaklı olarak epoksi kaplama üst tabakasının alt tabakalara göre daha çabuk kuruması sonucunda epoksi içinde oluşan kabarcık çıkışı engellenerek çıkmakta olan kabarcıkların bir kısmının yayılamadan kuruyarak, bir kısım kabarcık ise çıkmaya çalışırken patlayamadan kuruyarak yüzeyde kabarcık şeklinde kaldığı, uygulamayı yapan davacı firmanın işin uzmanı olarak her türlü fiziksel ve teknik detayı göz önünde bulundurup ve/veya çözümleyerek epoksi zemin kaplama işini yapması gerekeceğinden dava konusu taşınmazın epoksi zemin kaplaması yüzeyinde oluşan hava kabarcıklar nedeniyle kusurlu olduğu ve %10 nefaset indirimi yapılmasının yerinde olduğu teknik incelemede belirtilmiş, ticari kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde ise her iki taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı kayıtlarına göre davalıdan 15.264,48 TL alacaklı olduğu, davalının kayıtlarında ise davacıya borcunun bulunmadığı, davacının alacağının epoksi bedeli olarak belirtilen, 12.936,00 TL tutardan (%10) 1.293,60 TL nefaset kesintisi yapılarak bulunan 11.642,40 TL epoksi uygulama bedeli ve %18 KDV olmak üzere toplam 13.738.03 TL olarak hesap edildiği belirtilmiştir.
Dava, eser sözleşmesi kapsamında edimlerin yerine getirilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığı iddiası ile başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava konusu ihtilaf ise; sözleşme kapsamında davacı tarafından edimlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirilip getirilmediği, ayıp var ise niteliği ve süresinde ihbar edilip edilmediği ile davacının varsa alacak miktarına ilişkin olduğu belirlenmiştir. Taraflar arasında epoksi uygulamasına ilişkin eser sözleşmesi yapıldığı, bu kapsamda davacı tarafından uygulamanın gerçekleştirildiği, ancak uygulamada sorun olması sebebiyle bir kaç gün sonra tekrarlandığı, yine tam olarak yerine getirilmediği tespit edilmiştir. TBK 470 vd maddelerinde eser sözleşmesine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup, TBK 474.maddesinde “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden “geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” hükmü yer almaktadır. Davalı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı iddia edilmiş ise de taraf ve tanık beyanları ile davacının uygulamayı yenilemiş olması dikkate alındığında davalı tarafından gerekli ihbarın yapıldığı kanaatine varılmıştır. Bilirkişi inceleme neticesinde de yapılan epoksi uygulamasında hava kabarcıkları, kısmen zeminde dalgalanma ve kılcal çatlakların bulunduğu tespit ediliş olup, bu nedenle %10 oranında indirim yapılması gerektiği tespit edildiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Alacak likit olmadığından davacının tazminat isteminin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın kısmen kabulü ile, davanın İstanbul… İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 13.738,03 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Tazminat isteminin koşulları oluşmadığından reddine,
4-Alınması gereken 938,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 260,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 677,76 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının yaptığı 1.917,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.706,13 TL ile peşin harç 260,68 TL’nin toplamı olan 1.966,81 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı vekiline avukatlık asgari tarifesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücreti belirlenmesine, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı vekiline avukatlık asgari tarifesi uyarınca 1.526,45 TL vekalet ücreti belirlenmesine, davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR