Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/774 E. 2023/530 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/774 Esas
KARAR NO:2023/530

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/09/2017
KARAR TARİHİ:14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket ile … A.Ş arasında , yapının malzemeleri ve ekipmanları müvekkil şirkete ait olmak üzere bir eser meydana getirme, davalı yanın iş bitimi sonunda 20.000TL+KDV bedel tahhahüdü kapsamında sözlü olarak anlaştığı, davalı yanın otomotiv sektöründe olması sebebiyle, otomotivlerini sergilemek için , … Mahallesi, … No:21/A …, … önüne davalı yana ait otomobillerin sergilenmesi ve satışı için platform yapılması konusunda anlaştığı, müvekkil şirket ile davalı yan 15.05.2017 tarihinde sözlü anlaşma yaptığı ve müvekkil şirket 10 günlük süre tahhadün de bulunduğu, müvekkil şirket 22.05.2017 tarihinde davalı yana vermiş olduğu tahahhüt kapsamında yapıyı yapmış ve teslim ettiği, iş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olmasına rağmen hiçbir ödeme yapmadığı, davalı yanın, müvekkil şirketin anlaşma kapsamında yapıyı zamanında yapıp teslim etmesine rağmen, davalı yan edimini ifa etmediği, ayrıca müvekkil şirket, işi teslim etmesinden sonra hakedişe ilişkin fatura düzenleyip, davalı yana gönderdiği, fakat davalı yan faturayı kabul etmediği, müvekkil şirket işbu sözleşme kapsamında TBK’na göre sadakat borcunu yerine getirdiği, müvekkil şirketin adına, davalı yana iadeli tahhatlü mektupla, dava konusu yapının ve malzemelerin bedel faturasını 21.08.2017 tarihinde bildirdiği, davalı yanın hakediş edimini yerine getirmemesi sebebi olarak, 25.05.2017 tarihinde belediye tarafından yapının yıkılması gösterildiği, yukarıda arz edilen nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalının şimdilik alacağımızın borçun muaccel olan 22.05.2017 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte 10.000,00 TL’ nin davalıdan tahsiline,
yargılama giderinin davalıya yükletilmesine, vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacı tarafça müvekkille akdedildiği iddia edilen sözlü eser sözleşmesi kati suretle asılsız olduğu, zira tarafça davacı tarafa daha önce çekilen …. Noterliğinden tasdikli 23/06/2017 tarihli ve … nolu ihtarnamede belirttiği gibi müvekkil şirket ile davacı arasında sözlü ya da yazılı bir eser sözleşmemesi bulunmamakla birlikte, davacı kendisinin mevcudiyetini iddia edip de ispat dahi edemediği eser sözleşmesindeki yine kendisinin iddia ettiği eser edimini dahi ifa etmediği, zira ortada herhangi bir eser ya da yapılmış bir inşaat platformu bulunmamakla birlikte tarafından ödeme talep edilmesi için davacıya ait herhangi bir hak ediş söz konusu olmadığı, davacı tarafından keşide edilip tarafa fotokopisi tebliğ edilen bu hayali fatura herhangi bir aslı ve geçerliliği olmadığı için tarafa ulaştığı gibi iadeli taahhütlü mektup yoluyla davacıya iade edildiği, davacının faturanın aslından bir sureti değil de kendisindeki faturanın fotokopisini tarafa tebliğ etmesi faturanın gerçekliğine kendisinin dahi inanmadığı bu bakımdan keşide edilen faturanın hayali nitelikte olduğu ispat ettiği, yukarıda izah edilen nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 20/12/2020 tarihli raporda özetle;
“1-Taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma neticesinde davacı tarafından davalıya ait alanda otoların sergilenmesi için platform inşa edilerek, bu amaçla 9.953,04 TL masraf yapılmıştır.
2-Yapılan işlerin izne tabi olması ve bu iznin alınmamış olması nedeni ile platform belediye tarafından yıkılmıştır.
3-Yapılan inşaat masrafından platformun yapılması için izin alması gereken taraf sorumlu olup bu hususun takdiri yüksek mahkemenin takdirinde olduğu,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 11/02/2022 tarihli raporda özetle;
“1-Davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış – kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davacı ve taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu,
2-Davacının düzenlemiş olduğu 22/05/2017 tarihli … nolu 23.600,00 TL hak-ediş faturanın davalı defter ve kayıtlarında olmadığı,
3-Teknik bilirkişi tarafından tespit edilen projeye ilişkin toplam 9.953,04 TL faturaların davacı defter ve kayıtlarında faturaların incelendiği,
4-Davacının dava dilekçesinde şimdilik 10.000,00 TL’nin avans faiziyle birlikte talebinin olduğu görülmüştür. Temerrüt tarihinden itibaren ihtimalli hesaplama aşağıdaki şekilde yapılmıştır.
Fatura bedelinin davacıya ödenmesi yönünde görüş oluşması ihtimali; 18/07/2016 temerrüt tarihinden dava tarihine 05/09/2017 kadar işlemiş faiz hesabı:
Anapara :23.600,00 TL
İşlemiş faiz: 498,02 TL
Toplam:24.098,02 TL
Gün: 79, Faiz oranı %9,75
Masrafların 9.953,04 TL davacıya ödenmesi yönünde görüş oluşması ihtimali; 18/07/2016 temerrüt tarihinden dava tarihine (05/09/2017) kadar işlemiş faiz hesabı:
Anapara: 9.953,04 TL
İşlemiş faiz: 210,04 TL
Toplam: 10.163,08 TL
Gün: 79 , Faiz oranı;%9,75
Tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; davacı tarafından davalıya ait … Mahallesi, … No:21/A … adresi … önüne otomobillerin sergilenmesi ve satışı için platform yapılması konusunda anlaştıkları, davalıya verilmiş olan tahahhüt kapsamında yapının yapıldığı ve teslim edildiği, 25.05.2017 tarihinde belediye tarafından yapının yıkıldığı, yapının belediye tarafından yıkılmasından sonra delil tespiti talebinde bulunulduğu, İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/… E. D.iş, 2017/… K. sayılı kararına göre uyuşmazlığın dava ile çözüleceğini belirtirerek delil tespit talebini reddedildiği gerekçesi ile sözleşme bedelinin tahsili amacıyla işbu davanın açıldığı, davalı tarafça davacının herhangi bir yapı meydana getirmediğinden bahisle davanın reddinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın dava konusu eserin yıkıldığı iddiası yönünden mahkememizce belediyeye yazılan müzekkere yanıtında; araç platformunun yıkımına dair herhangi bir kayıt ve belgenin mevcut olmadığının bildirildiği, incelenen taraf ticari defter ve kayıtlarının birbiri ile örtüşmediği kaldı ki eser sözleşmesinden kaynaklanan taleplerde alacağın ticari defter ve kayıtlara geçirilmiş olmasının tek başına alacak hakkının varlığı ve miktarı yönünden ispata elverişli olmadığı bu hali ile, dosya kapsamında yazılı sözleşme ve eserin yapıldığına dair teslim tesellüm tutanağı gibi iddiayı ispata elverişli bir delil bulunmadığının anlaşılması üzerine davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olduğu gözetilerek kendisine yemin delili hatırlatması yapılmış olup, davacı vekili tarafından sunulan yemin metninin dava konusu kapsamında mahkememizce düzenlenmesi ile yemin metni ekli ihtaratlı davetiyenin davalı şirket yetkilisine tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Kendisine yemin teklifi olunan davalı Şirket yetkilisi …’nin yemini edaya hazır olduğu 14/06/2023 tarihli celsedeki yenin beyanında aynen;
“… ile 15.05.2017 tarihinde sözlü olarak anlaşıp … Mahallesi, … No:21/A …, … önüne bize ait otomobillerin sergilenmesi ve satışı için platform yapılması konusunda KDV dahil 24.098,02 Türk Lirası bedelle anlaşılmadığı, davacı …. İnşaat tarafından bizim adımıza herhangi bir yapının yapılmadığı ve 22/05/2017 tarihinde teslim edilmediği, yapının 25.05.2017 tarihinde belediye tarafından yapının yıkılmadığına dair namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” şeklinde yemin eda ettiği görülmüştür.
Hukukumuzda kesin deliller sınırlı olup, bunlar; ikrar (HMK madde 188), senet (HMK madde 193), yemin (HMK madde 228) ve kesin hükümdür (HMK madde 303).
Davacının yemin teklifi üzerine davalı şirket yetkilisi tarafından yemin eda edilmekle birlikte, davalıya eser yapılıp teslim edildiği ispat edilemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL ilam harcının peşin alınan 31,40-TL ile 780,00-TL ıslah harcının toplamı olan 811,40 TL’den düşümü ile geriye kalan ‬631,5‬0-‬TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 9.200,00-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır