Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/728 E. 2023/29 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/728 Esas
KARAR NO:2023/29

DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:14/08/2017
KARAR TARİHİ:12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 26.12.2016 günü saat 06:10 sıralarında davacının karşıdan karşıya geçerken yolun ikinci şeridinde süratle gelen bir aracın darbesine maruz kaldığı ve yaralandığını, kazada ağır yaralanan davacının hastanede tedavi gördüğü ve gün sonra taburcu edildiğini, kazada sağ elinden yaralanması nedeniyle hareket kısıtlılığı yaşayacağını, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve İstanbul C. Başsavcılığının …-E sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını, daimi arama kararı verildiğini, kamera kayıtlarından aracın çok hızlı geldiğinin anlaşıldığını, bu nedenle plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün tek kusurlu olduğunu, davacının zararı için davalı kuruluşa başvurmak zorunda kaldıklarını, davacının 37 yaşında evli ve 2 çocuk babası olduğunu, davacının güvenlik şefi olarak aylık 4000 TL maaşla çalıştığını, daimi sakat kaldığını belirimiş ve şimdilik 1000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, öncelikle dava açmadan önce kendilerine başvurulması gerektiğini ancak başvurulmadığını, kazaya bağlı maluliyet oranının sunulmadığını, bu nedenle usulüne uygun yapılmayan başvurudan dolayı başvuru yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, kazaya neden olan aracın plakaşı ve sürücüsünün tespit cdîlemedibinin ispatlanması gerektiğini, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini. davacının daimi maluliyeti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, maluliyet tazminatının uzman bilirkişi tarafından hesaplanması , SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin hesaplanan tazminattan tenzilinin gerektiğini, poliçedeki limitle sorumlu olduklarını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik-maluliyet tazminatı davası olup, davacının tedavi olduğu hastanenin tedavi kayıtları, soruşturma/ceza dosyası, sigorta şirketindeki hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 esas- 2015/4895 karar sayılı ilamına göre” Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir.
Dosya ATK ya gönderilerek dava konusu ihtilafa ilişkin rapor hazırlaması talep edilmiş gönderilen raporuna göre; Kaza anı kamera görüntüsünün bulunduğu CD içeriği incelendiğinde yaya’nın orta refüjden kaplamaya girmeden önce araçlara yeşil ışık yandığı, yayanın araçlara yeşil ışık yanmakta iken kaplamaya girip geçiş yaptığı esnada aracın yayaya çarptığı görülmüştür. Yaya … ifadesinde;”…Köprüsü durağı trafik ışıklarından karşımda bulunan … köprüsüne yayan olarak geçerken trafik ışıklarında yayanın geçmesi yeşil ışık yanıyordu, ben de ilk şeridi geçtim, ikinci şeride ikinci adıma atarak geçerken kırmızı ışık yandı. Bu sırada … istikametinden … istikametine devam etmekte olan plakasını, markasını göremediğim, beyaz renkte araç bana hızla çarptı, ben bu çarpmanın etkisiyle yere düştüm, kendimi topralayıp kalkacağım sırada yine plakasını, markasını göremediğim beyaz renkte … tipi bir araç da bana çarparak hızla gitti…”şeklinde ifade vermiştir. Tüm dosya kapsamı, mahkemeniz dosyası ve ekli gönderilen belgeler, dava ve cevap dilekçeleri, tüm beyanlar,07.01.2016 tarihli kaza anı kamera görüntüsü izleme hakkındaki tutanak, Kaza anı kamera görüntüsünün bulunduğu CD içeriği , dosya tümüyle incelendiğinde kazanın yukarda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Mevcut verilere göre; A)Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsü sevk ve idaresindeki araçla olay mahalli trafik ışıklarında kendisine hitaben yeşil ışıkta geçiş yaptığı esnada kaplamaya girip geçiş yapmaya çalışan yaya …’a çarptığı olayda meydana gelen kazanın oluşumunda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. B)Yaya … olay mahalli trafik ışıklarında trafik ışıklarını yeterince kontrol etmeden geçiş yaptığı, ilk geçiş hakkını yeşil ışıkta geçiş yapan araçlara vermediği, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurludur. Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; A)Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsü’nün kusursuz olduğu, B)Yaya …’ın %100 (yüzde yüz)oranında kusurlu olduğu” şeklinde rapor gönderilmiştir.
Mahkememizce resen belirlenen bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek ATK raporu, dosya içeriği sunulan deliller yazılan müzekkere ve cevapları irdelenerek dava konusu uyuşmazlığa yönelik rapor hazırlaması talep edilmiş “Davacı yaya …, karşıdan karşıya peçmek için trafik ışıklarının yeşile dönmesini beklemesi. kırmızı yanarken kaldırımda beklemesi gerekirken bu temcl kurallara uymamış, can güvenliğine dikkat etmeden tedbirsizce asfalt kaplamaya girmiş, yaklaşan sürücü yönetimindeki aracın hız ve yakınlığını dikkatc almamış ve dikkatsizce karşıdan karşıya geçerken hızla gelen aracın dürbesine maruz kalarak yaralanmıştır. Bu nedenle davacı yaya … kendi yaralanmasıyla sonuçlanan olayda %75 oranında asli kusurludur. Davalı şirkete sigortalı aracın firari sürücüsü ise, kaza anında tralik ışıklarıyla kontrol edilen kavşağa yaklaşırken mutlaka yavaşlaması, kendisine her ne kadar yeşil ışık yansa dahi, kaza yerinde yoğun bir araç ve yaya trafiğinin olduğunu, meskun mahal olduğunu, kırmızı ışıkta geçen yayalar olduğunu gözleyerek yavaşlayıp yayalara çarpmamaya özen göstermesi, aracının büyüklüğünü ve ağırlığını hesaba katıp fren yaptığında hemen duramadığını da göz önünde bulundurarak yayaların kendisini sakınmasına fırsat vermesi gerekirken bu davranışları göstermemiş, mevcut aşırı hızıyla ve meskun mahalde tedbirsiz dikkatsiz ve özensiz şekilde seyrederek karşıdan karşıya geçmekte olan yayaların üzerine doğru seyretmiş ve davacı yayaya şiddetle çarparak yaralanmasına neden olmuştur. Bu nedenle davalı şirkete sigortalı aracın firari sürücüsü olayda % 25 oranında tali kusurludur. Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde: 1. Davacı yaya …’ın %75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, 2, Davalı şirkete ZMS sigorlalı aracın firari sürücüsünün %25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu” şeklinde rapor sunulmuştur.
Dosya kapsamı, sunulan deliller, ATK raporu ile denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu değerlendirildiğinde; Kaza anı kamera görüntüsünün bulunduğu CD içeriği incelendiğinde yaya’nın orta refüjden kaplamaya girmeden önce araçlara yeşil ışık yandığı, yayanın araçlara yeşil ışık yanmakta iken kaplamaya girip geçiş yaptığı esnada aracın yayaya çarptığı, Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsü’nün kusursuz olduğu, Yaya …’ın %100 (yüzde yüz)oranında kusurlu olduğu, davacının kusuru ile oluşan kaza sebebiyle davalının sorumlu tutulamayacağı, davacının davalıdan talep edeceği bir miktarın bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediği, kötü niyet tazminatı koşullarınında oluşmadığı kanaatine varılmakla Somut olayda davacı haksız bulunduğundan yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Davalının Kötü niyet tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli harç 68,31 TL olup, peşin alınan 31,40 TL den mahsubu ile eksik alınmış olan 36,91 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi 12/01/2023

Katip …

Hakim …