Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/691 E. 2020/222 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/691 Esas
KARAR NO:2020/222

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/07/2017
KARAR TARİHİ:28/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 2 adet çeke istinaden Kambiyo yoluyla icra takibi başlatıldığını ve müvekkiline ödeme emrinin gönderildiğini, ödeme emrinin ekinde 2 adet çeke ait fotokopi bulunduğunu, söz konusu fotokopilerde … keşideci, müvekkili … lehtar- ilk ciranta, davalı (alacaklı) … ikinci ciranta ve diğer cirantaların çizilmiş/iptal edilmiş göründüğünü, ancak müvekkilinin asil fotokopi üzerinde yaptığı incelemede böyle bir çeki hatırlamadığını, alacaklı gözüken … ile herhangi bir ticareti olmadığını ve kendisini tanımadığını ve böyle bir çek vermediğini, icra dairesinde ise çek aslının kasada bulunmadığından çek aslı üzerinde inceleme yapılamadığını, bunun üzerine muhatap … şubesine müracaat edildiğinde ise bankada bulunan çeklerin fotokopisinde; 40.000 TL bedelli 10.09.2015 keşide tarihli TACİR ibareli çek keşideci … tarafından lehtar müvekkili adına düzenlenmiş olup beyaz (tam) ciroyla … …’a ciro edildiğini, daha sonra yine beyaz ciroyla … Kozmetik .. Ltd Şti ( iptal edilmiş), 58.000 TL bedelli 30.08.2015 keşide tarihli tacir ibareli çek keşideci … tarafından lehtar müvekkili adına düzenlenmiş olup ciroyla … …’a ciro edildiğini (iptal edilmiş), daha sonra yine ciroyla …. Ltd. Şti ( iptal edilmiş), … …’a ciro edildiğini (iptal edilmiş), her iki çek tutarının ise bankadan … … tarafından tahsil edildiğini, ancak davalı …’in çeklerde cirosunun bulunmadığını, bu ciroların muhatap bankaya ibraz edildikten sonra eklendiğinin anlaşıldığını, ciro zincirine göre yetkili hamil tespit edilirken çizilmiş ciroların TTK.nun 790 nci maddesinde açıkça belirtildiği üzere yazılmamış hükmünde olduğunu, ciro silsilesi içerisinde yer almayan …’in bu çeke dayanarak takipte bulunamayacağını, dava konusu çeklerde usulüne uygun olarak alacağın temliki hükümlerine göre yapılmış bir ciro olmadığını, müvekkilinin alacaklı gözüken davalı … ile herhangi bir ticari ve sosyal ilişkisi olmadığını, kendisini tanımadığını ve böyle bir çek vermediğinden herhangi bir borcunun da bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; yargılama süresince; HMK 209 ve İİK 72 maddeleri gereğince ihtiyati tedbir yoluyla haksız ve kötüniyetli takibin durdurulmasına, haksız, hukuka aykırı ve dayanaktan yoksun icra takibi nedeniyle müvekkilinin davalı/alacaklıya borcunun olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle %20’den aşağı olamamak şartı ile davalı alacaklının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava masrafları ile vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına konu 58.000,00-TL ve 40.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısı …, borçluları …, … olduğu, borçlular hakkında 56.800,00-TL çek, 7.630,65-TL işlemiş faiz, 38.800,00-TL çek, 5.089,71-TL işlemiş faiz, 9.560,00-TL tazminat, 286,80-TL komisyon bedeli, olmak üzere toplam 118.167,16-TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmış, takibe dayanak belge 30/08/2015 keşide tarihli, … seri nolu, 58.000,00 TL bedelli çek ve 10/09/2015 keşide tarihli, … seri nolu, 40.000,00-TL bedelli çek olarak belirtilmiştir.
Takibe konu çeklerin … Şubesi’ne ait, keşidecisi …, lehtarı … olan … numaralı, 10/09/2015 tarihli, 40.000,00 TL bedelli çek ve … Şubesi’ne ait, keşidecisi …, lehtarı … olan … numaralı, 30/08/2015 tarihli, 58.000,00 TL bedelli çek olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen … C.Başsavcılığının … Sor. No dosyası incelenmiş, Davacının, müşteki sıfatıyla, resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle, davalıdan şikayetçi olduğu anlaşılmıştır. Davacının, Savcılık dosyasında yer alan ifadesinde özetle; çeklerde yer alan kaşe ve imzanın kendisine ait olduğunu, davalı … ile ticaretinin bulunmadığını, icra dosyasındaki çeklerde, kendi cirosunun altına davalının ismini yazarak imzaladığını, asıl çeklere bankadan ulaştığında bu şekilde bir cirosunun bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Davalının ifadesinde, davacıyı tanımadığını, çeklerin … tarafından borçlarına karşılık verildiğini, icra takibine koyduğunu beyan ettiği anlaşıldı.
Mahkememizce çeklere ilişkin olarak … Bank’ a müzekkere yazılmasına karar verilmiştir. Müzekkere cevabı incelendiğinde; çeklerden … seri nolu, 58.000,00-TL bedelli çekin 31/08/2015 tarihinde … tarafından ibraz edildiği ve karşılıksız işlemi gördüğü, 23/11/2015 tarihinde banka tarafından çek yaprağı bedelinin ödendiği, son cirantanın çekin lehdarı olan … olduğu, diğer ciranta isimlerinin iptal edildiği, … seri nolu, 40.000,00-TL bedelli çekin 10/09/2015 tarihinde … tarafından ibraz edildiği ve karşılıksız işlemi gördüğü, 23/11/2015 tarihinde banka tarafından çek yaprağı bedelinin ödendiği, son cirantanın … olduğu, diğer ciranta isimlerinin iptal edildiği, her iki çekin ibraz anında davalı …’ in çeklerde cirosunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
TTK’nun 790. maddesinde; ”(1) Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir. TTK’nun 793/1.maddesine göre de ‘‘Protestonun keşidesinden veya aynı mahiyette bir tespitten yahut ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir ciro, ancak alacağın temliki hükmünde tutulur ve böyle bir temlikin neticelerini doğurur’’ hükmünü amirdir. Ayrıca, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.04.1996 tarihli 199 6/12-136 E. 1996/288 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, hamile yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. Çek dışındaki, alacağın temliki sözleşmesi ile de çekten kaynaklanan hak devredilemez. İbrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için, TTK’nun 793. maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucu doğuran bir cironun bulunması gerekir.
Somut olayda; takip dayanağı çeklerin incelenmesinde; ilk cironun lehdar …, ikinci cironun … tarafından yapıldığı, çeklerin bu kişi tarafından süresinde bankaya ibraz edildiği, çek arkasında ibrazdan evvel cirosu olanlar tarafından, ibrazdan önce yada sonra takip alacaklısına yapılmış bir cironun bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, takip alacaklısı, dayanak çek bakımından yetkili hamil sıfatını haiz bulunmamaktadır. Takip alacaklısı davalının ibraz anında takibe dayanak çeklerde ciro silsilesi içerisinde yer almadığı anlaşılmaktadır. bu şahıs çekte ciro zinciri içinde yer alan hak sahiplerinden herhangi birisi değildir. Bu durumda bu çekin yukarıda anılan kanun maddesi kapsamında temlik mahiyetinde ciro edilmiş olması söz konusu olamaz. Bankanın karşılıksız şerhinden sonra çek üzerine işlenen ve ciro silsilesine uygun olmayan … isim ve imzası bu kişiyi bu çekte hak sahibi haline getirmez. Dosya içerisinde davalı-alacaklının C.Savcılığı ifade tutanağında belirttiği gibi, çek hamilinden bu çeklerle ilgili hakkını kendisine temlik ettiğine dair ayrı bir temlikname belgesi de bulunmamaktadır. Bu durumda davalı-alacaklı …’in takip dayanağı çekte herhangi bir alacaklı sıfatı olmadığından, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı-alacaklı tarafından karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra çeklerin icra takibine konu edilmesi nedeniyle, ağır kusurlu/kötü niyetle hareket ettiğine kanaat edilerek, dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 23.633,43-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile davacının davalıya …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ve takibe konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 23.633,43 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.071,99 TL karar harcından peşin alınan 2.018,00 TL’nin mahsubu ile geri kalan 6.053,99 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 2.136,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 15.175,88 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza