Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/671 E. 2020/679 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/671 Esas
KARAR NO:2020/679

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/07/2017
KARAR TARİHİ:16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin 20/11/2016 tarihli 9.524,39 TL bedelli senedi düzenleyerek verdiğini, uygulamada adet olduğu üzere hem unvanın üzerine hem de şirket kaşesinin üzerine iki adet imza atıldığını, bu iki imzanın sadece şirket adına atılmış olup, sadcce şirketi borç altına sokma amacıyla atıldığını, ekde sunulan senet fotokopisinden de açıkça görüldüğü gibi senet borçlusunun sadece … Ltd. Şti. olup iki imzanın da şirket unvan ve kaşesi üzerine şirket için atıldığını, ancak daha sonra sanıklar bu senette bulunan şirket kaşesini sildiklerini ve senede … ismini yazarak aslında kaşe üzerinde bulunan imzanın sanki … adına atılmış durumu yarattıklarını, bu şekilde de senedi …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe koyarak hen şirketi hem de …’ı borçlu gösterdiklerini, müvekkilinin bu sahtekarlıktan adresine icra memurluğunca hacze gelindiğinde haberi olduğunu, dava dilekçesinde de açıklanan nedenlerden müvekkil …’ın şirket adına senedi imzaladığından, şahsi olarak kendisi adına başlatılan sende ve takibe itiraz ettiklerini, müvekkilinin icra takibi takip konusu bono sebebiyle davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığın tespit ile icra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle Müvekkil … aleyhinde başlatılan …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinden ve bu takibe konu 30/11/2016 vadeli 9.524,39 TL bedelli senetten dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti ile ….icra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin iptaline, karar verilinceye kadar öncelikli HMK 209. Madde çerçevesinde teminatsız olarak icra takbinin durdurulmasına, aksi haldi İİK madde 72/3 çerçevesinde İcra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ve müvekkil …’ın malvarlığı üzerindeki hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görüldü. Daha sonra yargılama aşamasında Davalı vekilince 16/06/2020 tarihinde sunulan dilekçesi ile Dava ve inceleme konusu 19.09.2016 düzenleme , 30.11.2016 ödeme tarihli borçluları … Ve Tİc Ltd Şti. İle … , alacaklısı … olan 9.524,39 TL bedelli senetteki …’a ait imzaların her ikisininde borçlu şirket adına şirket kaşeleri üzerine atıldığı, açığa atılan imzanın altında yer alan kaşenin tahrifat sonucu yok edildiği bu nedenle de …’ın iş bu kambiyo senedinden kaynaklı sorumlu olmadığı iddiaları sonucunda dava konusu senet hakkında inceleme yapıldığını,Yapılan inceleme neticesinde senette iki imza bulunduğu bu imzaların birinin borçlu şirket kaşesi üzerine şirket adına atıldığı, diğer imzanın ise açığa atıldığı tahrifat yapıldığına dair kanaat oluşmadığı bildirildiğini, …’ın sözkonusu senetteki imzaların birini şirket adına diğerini ise şahsı adına atmış olmakla, senetten kaynaklı olarak sahsi sorumluluğu mevcut olduğu anlaşılmakta olduğunu,
Açılan bu davanın alacaklının alacağına kavuşmasını geciktirmek amacı ile açıldığının Adli Tıp Raporunda da ortaya çıkmış olmakla, rapor doğrultusunda davanın reddini , kötüniyet tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, davalı-alacaklının 19/09/2016 tanzim, 30/11/2016 vade tarihli, 9.524,39-TL bedelli bonoya dayalı olarak davacı-borçlu aleyhine toplam 9.830,08-TL kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davacının tahrifat iddiasının incelenmesi için Adli Tıp Kurumundan bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından hazırlanan 03/06/2020 tarihli raporun incelenmesinde; inceleme konusu senette ön yüzde iki adet imza mevcut olup sağdaki imzanın bulunduğu alanda “…. Ve Tic. Ltd. Şti.” şirketine ait kaşe izi bulunduğu, iddia doğrultusunda soldaki imzanın bulunduğu alanda yapılan incelemede ise; söz konusu alanda silinti yapıldığını gösterir herhangi bir bulgu saptanmadığı hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Davada uyuşmazlığın, davalı tarafça icra takibine konu edilen kambiyo senedi nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Takip dayanağı bonoların düzenlenme tarihi itibari ile yürürlükte olup olayda uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “… senedi düzenleyenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK’nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 677. maddesi gereğince, şirketin münferit temsilcisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imzanın kendisini sorumluluktan kurtaracağı düşünülemez. Yine, TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 701. ve 702/1. maddeleri gereğince, keşideci şirket kaşesi üzerindeki imza dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekmez. Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olur. Özetle şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması yeterlidir. Her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemez. (Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2011tarih, 2011/12-480 E. – 2011/598 K. sayılı kararı).
TTK’nun 778/1-f maddesinin yollaması ile 680/1.maddesi uyarınca tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bono düzenlenmesi mümkün olup, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerekir.
Dosya kapsamında; takibe konu 19/09/2016 tanzim, 30/11/2016 vade tarihli, 9.524,39-TL bedelli bononun ön yüzünde iki imzanın bulunduğu, bir imzanın şirket kaşesi üzerinde olduğu, diğer imzanın açıkta bulunduğu, imzanın aval şerhi niteliğinde olduğu, aval için sadece imzanın yeterli olduğu, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekmediği, aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olduğu, avalin şirket adına verildiğinin kabulünün gerektiği, senedin tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmasının gerekmediği, askini iddia eden tarafın, iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlamaya elverişli yazılı delil bildirmediği, bütün hususlar birlikte değerlendirildiğinde takibe konu bono nedeniyle şirket temsilcisi olan davacının şahsen sorumlu olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 167,88 TL’den düşümü ile geri kalan 113,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza